2006 yılı Turkiye football camiası için çok kaliteli ve seyir zevki yüksek maçlara sahne olmaya gebe. Rekabetin iyice kızıştığı, lige yeni katılacak olan takımların var olma mücadelesi sergileyeceği, ayni zamanda eski takımların da sıralamada daha üst sıralara ulaşmaya çalışacağı nefes kesen bir maraton bizi bekliyor. Play-off’lara çıkmaları kuvvetle muhtemel takımları mercek altına alarak, en göze çarpan takımların teknik analizlerini yapmamız gerektiği kanaatindeyim…

Boğaziçi Sultans:
Türkiye’nin en eski ve köklü takımı olan Boğaziçi, gecen sene basında çok yeni ve tecrübesiz bir kadro ile start aldığı ve sezon başında favori bile gösterilmediği ligi namaglup şampiyon olarak tamamlamayı bildi. Güçlü bir football geleneğine sahip olan takim böylelikle her koşulda şampiyonluğun en güçlü adaylarından olduğunu bir kez daha ispatladı.  Geleneksel koşu takımı yapısında değişiklikler yaparak daha dengeli bir hücum anlayışı benimseyen takımda en göze çarpan özellik maç genelinde belli bir formasyona ve hücum organizasyonuna bağlı kalmamaları.

Geçmiş yıllara nazaran daha küçük fakat daha mobil bir o-line ile quick pass’lar, counter-trap’li koşular ve te, wr ve qb reverse’lerle kısa fakat sürekli olarak yard kazanan oyunlar kurmayı tercih eden takımda, geçen sene takımın en buyuk hucum silahi olan rb Matt Vallo’nun yokluğunu bu sene nasıl kapatacakları soru işareti. Defansif olarak incelendiğinde ise, ağırlıklı olarak rookie’lerden kurulu bir d-line’in arkasında takimin en eski ve tecrübeli oyuncularından kurulu bir lb dörtlüsü ve yine tamamen rookie’lerden kurulu cb’lerin arkasında da son derece tecrübeli safety’ler göze çarpıyor. Takimin en goze batan oyuncuları ise mlb olarak görev yapan Gökhan Özsarı ve Uğur Omur Kızıldağ ikilisi diyebiliriz. Gecen yıl bu ikili çok kritik anlarda çok kritik durduruşlar yaparak şampiyonluğun kilit isimleri olmayı basardılar.

Special team olarak ele alındığında, Türkiye’deki tüm takımlar gibi, etkili bir place kicker’a sahip olmayan takım hala red zone durumlarında 4th down conversion’a gitmekte. Bu konu ne yazık ki Turkiye’deki tüm takımların ortak sorunu.

ODTU Falcons:
Gecen sene final oynaması muhtemel gözüken, fakat yarı-final maçında Ege Dolphins’e farklı yenilerek sürpriz yapan Ankara ekibi bu sene de favoriler arasında yer alıyor. Kadrosunda çok fazla tecrübeli oyuncu barındıran ODTU takimi ayni zamanda alt yapıya en çok önem veren kulüplerden biri olarak pek çok rookie’yi takıma kazandırmayı başardı.

Offensive olarak ele alındığında full house, wing-T gibi dizilişleri tercih eden takimin en belirgin özelliği belli go-to-guy’lara bağlı kalmadan, takım oyunu oynamaları. Daha out-sized, fakat mobile bir o-line’a sahip olan takimin en büyük handikabı ise hala stable bir qb’leri bulunmaması.  Her maç ayrı qb’lerle sahaya çıkan ekip, buna bağlı olarak oyun planını da değiştirmek durumunda kalıyor. Özellikle güçlü ve hızlı rb’leri ile pulling guard ve tackle’lari ile açıklardan – tercihen reverse- koşu oyunlarının yoğunlukta olduğu playbook’taki en favori oyunlardan biri de te deep-out route pass’lar. Defans olarak ele alındığında ise değişik bir diziliş uygulayan takım özellikle mlb blitz’leri çok fazla kullanmakta. Zone coverage yapan db’ler ise özellikle açık koşuları durdurmakta oldukça başarılı olmakla birlikte, man-to-man coverage durumunda rakip wr’larin seperation yaratmalarına engel olmakta zorlanıyorlar.

Oldukça etkili bir punt oyununa sahip olan takim, ne yazık ki ayni derece etkili bir kick tehdidi yaratamıyor.

Ege Dolphins:
Oyuncuları en uzun suredir yan yana oynayan ekip olma özelliğini elinde bulunduran İzmir ekibi bu senenin de favorileri arasında. Gecen sene final maçını farklı kaybederek sürpriz yapan ekip, gecen sene takımdan ayrılan oyuncuların yerine yenileri adapte edebilirse, özellikle sahasında oynayacağı karsılaşmalar rakip takımlar için çok yıpratıcı olacaktır.

Hücum şeması olarak geleneksel over-sized o-line, genellikle i-formation ya da full house dizilişleri tercih eden İzmir ekibi özellikle Barış-Taner-Erkan arasındaki gap’leri ya da açıktan koşuları sık kullanmakla beraber, en ciddi tehitlerinden biri de pocket içinde contain edilmesi çok zor olan qb Ahmet’in hızını ve çevikliğini kullandığı uzun koşular oluyor. Çok fazla kullanılmayan pass oyunları fazla tehdit oluşturmasa da, iri ve güçlü o-line’in arkasından açık alan görene kadar çıkmayan, çok hızlı ve çevik rb’ler, zone offense’in Türkiye’deki ilk temsilcileri arasında yer almakta. Defans olarak en büyük handikabı d-line’i olan ekip son derece yetenekli ve tecrübeli lb’lara sahip olmasına rağmen, özellikle secondary’leri yaptıkları büyük hatalarla rakip takımların kolay sayılar kazanmasını engellemekte oldukça zorlanmakta. Special team olarak diğer takımlarla ayni çizgide gözüken ekip sanıyorum ki video odasında ve antrenmanlarda final maçını kaybetmelerinin en büyük sebeplerinden biri olan punt return hatalarını düzeltmek için uzun mesailer harcamaktadır. Takıma kazandıracakları rookie’leri tecrübeli ağabeylerinin bir an önce ihtiyaç duyulan mevkilere monte etmeleri kuvvetle muhtemel olan İzmir ekibi daha şimdiden football camiasında saygın bir yer edinmiş durumda.

İstanbul Tigers:
Gecen yılın en büyük favorileri arasında gösterilen ekip gecen sezon takim içi çalkantılar sebebiyle büyük bir sürpriz yaparak play-off’lara bile kalamamıştı. Fakat bu sene kadrosuna çok fazla sayıda yetenekli ve tecrübeli oyuncu ekleyerek gerek gecen sene alternatifsiz olduğu mevkilerdeki açıkları kapattı, gerekse Galatasaray Üniversitesi’yle birleşerek bu takımdaki Amerikalı oyuncu ve coach’lari bünyesine kazandırdı. Bu senenin seyir zevki en yüksek takımlarından biri olmayı vaad eden takımlardan biri olan İstanbul ekibi spread offense dizilisini tercih etmekle birlikte, özellikle power-type fakat mobile bir o-line ve rb Ömer Goler ile ciddi bir kosu tehdidi yaratmakta.

Balanced offense mantalitesiyle hazırlanmış playbook’ta etkili ve kısa surede sonuca gitmeye yönelik pass oyunları göze çarpmakta. Defensive şemasına göz attığımızda gecen sene en büyük sıkıntıyı sakat ve çift taraflı oynayan oyuncular oluştururken, bu sene takviyelerle birlikte her mevkide çok fazla alternatife sahip olan takımda en büyük değişiklik 4-4 sisteminden vazgeçilerek, blitz package’larin sik kullanıldığı 3-4 dizilisini tercih etmeleri. Oldukça tecrübeli bir defans takımına sahip olan takımda tek sorun olabilecek şey, ilk kez bir arada oynayacak olan oyuncuların adaptasyon sureleri. Special team olarak diğer takımlardan farklı bir görüntü sergilemeyen takimin en büyük eksikliklerinin basında antrenmanlarda special team çalışmalarına yeterince vakit ayıramamaları geliyor.

DAÜ Crows:
Geçen senenin kilit maçında filmlere konu olacak bir maçta, bitime 2 dk. kala 20-0 geride olduğu ITU Hornets müsabakasını, 20-20’ye bağlayıp over-time’a götürmeyi başaran ve 2. over-time sonunda 32-26 kazanmasını bilen Kıbrıs ekibi bu sene de rakiplerine sürpriz yapabilecek güçte. Özellikle yeni Amerikali coach’lari Hayden Flowers ile ciddi bir football programı kurmaya çalışan takımda uzun yıllar yan yana oynamış veteran oyuncuların bulunması büyük bir avantaj teşkil ediyor. Rookie qb’leri Ali ve te’leri Huseyin arasındaki uyum rakipleri için büyük sorunlar yaratabilir. Koşu oyunlarında ayni istikrarı yakalayamayan ekipteki en büyük sıkıntıların basında coğrafi konumlarından dolayı yeterince hazırlık maçı yapamamaları geliyor. Defans takımına bakıldığında özellikle Sertan (d-line), Emre (lb) ve Mümin(db) on plana çıkan oyuncular. Special team olarak vasat bir görüntü sergileyen takim sanıyorum coach Flowers’in gelmesiyle bu zafiyetinden kurtularak dominant bir güç olma yolunda ilerleyecektir.

Sezon öncesi yapabileceğim yorumlar şimdilik bu kadar. Federasyon çatısı altına bu sene eklenen ve bu seneye kadar Ankara liginde mücadele eden takımlar hakkında yorum yapacak kadar bilgi sahibi olmadığım için bu takımlara değinemedim. Özellikle lig maratonu start aldığında daha net fikir sahibi olabileceğim. Football dolu günler diliyorum.