Buccaneers korkunç bir sezon geçiriyor. 1985’ten beri böyle kotu bir sezon geçirmemişti bu camia. O kötü yıların sorumlusu birçok etkendi. Kötü yönetim, rezalet draft pick’ler vs. Ama esas suçlu o creamsicle renkte ki formalardı birçoklarına göre. Fakat ne zaman ki Tony Dungy 1996 yılında takımın başına geçti, takım rengini ve logosunu bugün herkesin beğendiği haline getirdi. Ve Bucs’ın kaderi de değişmiş oldu. 1-2 senelik geçici başarıların değil, herkesin çekindiği ve ürktüğü bir takım olmuştu Bucs. Tampa 2 savunma şablonunun mucidi Dungy, bu camiaya  daha önce hiç alışık olmadığı bir saygınlık getirdi. Hatta kovulduktan sonra ki sezon Jon Gruden, Dungy’nin kurduğu takım Super Bowl şampiyonu yaptı. Gruden sonrası yine kötü günler geçiren Bucs camiası, 0-7 başlangıç sonrası “acaba o günler yine mi geri dönüyor? 26 maçlık mağlubiyet serisini yeniden yaşar mıyız korkuları içinde çıktı eski NFC Central rakiplerinin karşısına.

1Green Bay tarihsel olarak Tampa’da zorlanan bir takım. Geçen sezon’da Tampa’da oynanan maçı Bucs kazanmayı başarmıştı. Hatta “eski” Pack efsanelerinde Brett Favre, “Tampa’da maç yapmaktan nefret ediyorum, o boğucu sıcak ve atmosfer beni bunaltıyor” demişti.  Tampa 2’dan da az çekmedi kendisi.

Tabi geçen seneden farklı olarak Packers maça ağır favori olarak çıktı. Ancak bu maçın onlar için bir tuzak maçı olabileceğinin farkında değillerdi. Her ne kadar Bucs 0-7 olsa da birçok maçı başa baş götürmüş ama sonunda teslim olup 2 haneli farklarla maçları kaybetmişti. (Redskins maçı hariç! O maçı nasıl kaybettik hala inanamıyorum) Ve Bucs’in QB’i çaylak Josh Freeman, ilk maçına çıkıyordu. 1,98 boyunda 120kg’luk bu dev oyuncuyu Bucs 1.tur 17.sıradan seçti. Bu sezon başında Leftwich’in böyle rezalet olacağını bilmeyen bendeniz, Freeman’nin yedek oturmasını ve orada clipboard tutarak öğrenmesi gerektiğini savundum. Ama Leftwich’i ve onun yedeği Josh Johnson’nin halini gördükten sonra ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduğumu anladım. Benim düştüğüm hataya çaylak koç Morris’te düştü ve 7 hafta biz bu rezalete katlandık. Tabi bütün suç hücum’da mı hayır değil ama Morris’in sezon başında OC Jagodszinski’yi kovmasından sonra göreve gelen Greg Olson’nin yaptığı bazı play call’lar insanı çıldırtıyor gerçekten. Her neyse Freeman, 4 yıllık kolej kariyeri boyunca hep yüksek fiziği  ve inanılmaz kol kuvvetiyle dikkat çeken bir oyuncu oldu. Pazar günkü mücadelede ise bize Jamarcus Russell kadar kuvvetli bir kola sahip olduğunu gösterirken, pocket awareness ve mobilite gibi konularda da çok başarılı olduğunu gösterdi. Tabi ki o bir çaylak ama kendisinden önce oynayan iki oyuncudan da ustun ve çok daha yetenekli olduğunu gösterdi.

Maça, Green Bay adeta 7-0 önde başladı. Rodgers’ın ilk pası James Jones’a 74 yardalık bir TD pası oldu. Bu hücum sadece 55 saniye sürdü. Bucs’in hücum dışında ki bir diğer büyük sıkıntısı da pas savunmasının içler acısı hali. Ronde Barber artık çok yaşlı ve birçok WR yanından tren gibi geçiyor. Aqib Talib ise bir iyi bir kötü. Will Allen sezonu bu maç sonrası kapattı. Jonathan Phillips ise sezonun ilk maçında kaybedilmişti.

Öte yandan Freeman’ın başarıyla sürüklediği drive RB Derrick Ward’a attığı 6 yardalık TD pasıyla sonuçlandı ve skor eşitlendi. Ancak Packers RB Ryan Grant’in iki uzun koşusuyla bir anda Bucs’in 2 yarda çizgisine geldi ve Ryan Grant buradan koşuyla takimini ilk çeyreğin sonunda yeniden öne geçirmiş oldu.

2. çeyreğin başında Packers’in Punter’ı Kapinos’un punt’ını Geno Hayes blokladı ve topu yerden alıp 31 yardalık TD yapan Ronde Barber skora tekrardan denge getirdi. Tam maça ortak mı oluyoruz derken Packers, 8 oyun 72 yardalik drive’ini Rodgers’in Donald Driver’a attığı 32 yardalık TD pasıyla tamamladı ve Packers yeniden öne geçti. Çeyreğin sonuna doğru Bucs, yeni kicker’i Connor Barth’in 38 yardalık field goal’i ile tamamladı ve ilk yari 21-17 Packers üstünlüğü ile bitti.

İlk yarı da Packers’in yamalı OL’ini Rodgers’i olabildiğince iyi bir biçimde korudu ve Rodgers hiç sack olmadı. İkinci yarıda ise tablo değişti ve Bucs, Rodgers’ı 6 defa dack etmeyi basardı. Sezon başından beri  Packers OL’in kötü diyoruz evet doğru ama Rodgers’in elindeki topta bir turlu çıkmak bilmiyor. Vikings karşısında OL’ini suçlamak kolay zira Jared Allen gibi bir canavar ve ona eslik eden sıra dışı bir pass rush var ama oynadığı rakip pass rush olarak ligin kötü ekiplerinden biri olunca ve kendisi bazen taksi durağında bekler gibi bekleyince Rodgers’ın zayıf noktasını net bir şekilde gördük. Favre’la Rodgers arasındaki en büyük fark bu iste. Quick release dediğimiz olaydan Rodgers’ın  henüz haberi olamamış zira ligin en çok sack olan QB’si olması bunun göstergesi olsa gerek. Daha bu kafayla çok sack yiyecek zaten. Yani bu sack konusunda bütün suç OL’nin değil.

Sessiz sakin gecen 3.çeyrek sonrası , 4.çeyreğin başında Packers,  Rodgers’ın uyanık davranan yaptığı koşu ile touchdown’ı yaptı ve 28-17 öne geçti.  Ben dahil birçok Bucs taraftarının maçın bittiğini düşündüğü bir anda Bucs Special Team’leri ortaya çıktı ve Clifton Smith 82 yardalık return’u adeta ilaç gibi geldi. Freeman buradan son derece sakin bir şekilde başladığı drive’i TE Kellen Winslow’a attığı TD pası ile noktaladı ve Bucs maça yeniden ortak oldu. İlerleyen dakikalarda Packers’in üst üste yaşadığı 3 and out’lardan sonra Bucs, Michael Clayton’nin yaptığı akrobatik catch ile rakibin 10 yardından başladığı drive’da Packers tarafından önlendi ve 7 yarda çizgisinde 4th down and 4 yarda pozisyonunda Freeman dip köşede Sammie Strougther’I buldu ve bu oyuncunun yaptığı olağanüstü catch ile Bucs 29-28 öne geçti. 2 puanlık oyuna giden Bucs bunda da başarılı olunca fark 3 sayıya çıktı. 4th and 12 durumda umutsuzca bir pas atan Rodgers’in topunu yakalayan S Tanard Jackson’inin TD ile Bucs rakibine oldurucu darbeyi indirdi ve maçı 38-28 kazanarak neredeyse bir yıl sonra ilk galibiyetine kavuşmuş oldu.

Creamsicle formalarla çıkılan, tek Hall of Famer’ımız DE Leroy Selmon’nin onurlandırıldığı, eski NFC Central rakibimizi yenerek bu sezon ilk galibiyetimizi aldığımız bu maç Bucs taraftarı için çok mutlu bir sonla noktalanmış oldu.

Herkese football dolu günler dilerim.