Bu haftaki yazımda biri pazar günü diğeri perşembe günü (Thanksgiving Day‘de) olmak üzere Detroit’in Panthers ve Packers ile yaptığı iki maçtan kısaca bahsedeceğim. Bakalım neler çıkacak?

Chicago yenilgisinin ardından 6-3’lük galibiyet-maglubiyet sayısıyla girdik 10. haftaya. Geçen hafta yazımı sonlandırırken söylediğim gibi mükemmel bir maç seyrettik. Hem Detroit adına hem de Panthers adına çok etkileyici performanslara sahne olan maç ayrıca birçok eski rekorun yenilenilişine sahne oldu. Gel gelelim kısaca detaylara.

Maçın başlamasıyla interception show başladı dersem çok doğru söylemiş olurum. Neden mi? Stafford henüz üçüncü pasında interception attı da ondan. Ama bu yeterli gelmedi belli ki. Cam Newton sen atarsın da ben atmam mı dercesine o da üçüncü pasında interception attı. Yetmedi Stafford bir interception pası daha attı. Gerçi bu intercention’lar hakkında şöyle bir bilgi daha vermem gerekli; Stafford ilk 8 maçta dört interception pası attı fakat son iki maçta (Chicago ve Panthers maçlarında) 6 intercention pası attı. Bununda nedeni Denver maçında işaret parmağından sakatlanmış olması. Topu işaret parmağından aldığı güçle fırlattığını düşündüğümüzde bu sakatlığın onu ne kadar etkilediğini daha iyi anlamış oluruz.

Demem o ki maç biraz garip, ama yine de güzel başlamış oldu. İlk periyotta Panthers’in 10-0’lık üstünlüğü vardı. İkinci periyota geçtiğimizde ise sahalara Detroit formasıyla geri dönen RB Kevin Smith fırtınası vardı. Periyotun başında gelen rushing TD ile skor 10-7 ye geldi. Hemen ardından Panthers adına gelen 104 yardlık kick return TD’ın anlamı ise çok daha büyüktü çünkü bu onlar adına 2003 ten beri yaptıkları ilk kick return TD idi. Bu da tamı tamına 134 maça denk geliyor. Ayrıca Panthers adına koşulan en uzun kick return TD mesafesi olması da ikinci önemli nokta. Carolina fırtınası dinmek bilmeyecek gibiydi. Cam Newton 8. rushing TD’ına imza attı. Bunun önemi ise 1970’den beriki en iyi rookie QB performansı olmasıydı. Skor oldu 24-7.

Detroit bir kez daha fazlaca geriye düştüğü bir maç izletiyordu mma bunun da bir önemi vardı (Ne kadar önemli bir maç olduğunuz anlayın diye bolca belirtiyorum.) 1950’den beri lig tarihinde ilk defa bir takım 17 sayı geriye düştüğü üç maçı kazanmış oldu. Maç artık karşılıklı TD yarışından çıkmış kim daha çok rekora imza atacak düellosuna dönüşmüştü. Daha neler neler var :) Az sonra bahsedeceğim…

Detroit periyotun bitimine dakika kala bir TD’a imza attı ve geriye dönüş başladı. Ayrıca bu TD, Stafford adına  bu sezon ki 22. TD pası idi ve bu da başka bir rekorun habercisiydi. Stafford 1995’ten beri Detroit QB’leri arasında en fazla TD pası atan oyuncu olmuştu ki maçı 5, toplamda ise 25 TD pası ile tamamladı. İlk yarı Panthers’in FG’ü ile 27-14 tamamlandı.

Üçüncü periyot Panthers fırtınası tersine esmeye başladı. Yani Detroit fırtınası başladı. WR Nate Burleson beni hayal kırıklığına uğrattığı sezonun şu ana kadar ki performansının ardından bu sezon ki ilk TD’ına imzasını attı. Ardından TE Tony Schefler periyotun son TD’ını yaptı ve Detroit’i bir sayı öne geçirdi (28-27). Periyotun bitimine iki dakika kala DT Ndamukong Suh’un üstün gayretiyle QB Newton acele bir pas denedi ve bu da interception ile sonuçlandı. Üçüncü periyotta böylece sona erdi.

Son periyotta ise yine RB Kevin Smith fırtınası vardı ki tüm maçın en etkili ismi olduğu tartışma götürmez bir gerçek. 140 yard koşunun yanında 61 yardlık pas koşusu var. Detroit ne kadar mükemmel bir oyuncuya imza attırdığını onu nasıl serbest bıraktığını sonra nasıl tekrar geri aldığını ve tüm her şeyi bir kaç defa daha düşünmesi gerekiyor. O kadar etkili bir oyuncu ki Detroit onunla oynayacağı her maçı kazanabilecek güce sahip.

Dördüncü periyotta ilk sayılar Kevin Smith’in TD koşusundan geldi. Ardından QB Cam Newton’dan bir TD koşusu daha seyrettik. Adam RB gibi koşuyor :) Skor 35-33 olduğu için Panthers’dan bir two point conversation seyrettik. Başarılı oldular ve skoru eşitlediler. 35-35. Maç bundan sonra iyice alevlendi ama alevlerin içinde kalan tekrar Carolina Panthers oldu.

WR Calvin Johnson bu maçta TD yapamadı belki ama maçın kopma anında yine baş köşedeydi. 30 yardlık reception ile topu Panthers’in sahasına taşıdı ki skorun Detroit lehine değişmesinde en önemli etken bu oyundan kazanılan yardlar oldu. Kevin Smith’in aldığı first downlar ile top geldi Panthers end zone’una taşındı. Ardından TE Brandon Pettigrew’ın TD’ı geldi. Üç dakika kala skor oldu 42-35. Ardından maçın klasik hareketi geldi, Cam Newton bir interception pası daha attı ki bu maçın bittiğinin habercisiydi. Maç Kevin Smith’in iki TD koşusuyla Detroit lehine 49-35 sona erdi.

Kısaca maçtaki diğer olaylardan bahsetmek gerekirse;
– Detroit NFL tarihinin en fazla penaltı yard kaybı yapan iki takımı durumunda (Birinci Oakland-775 yard ile)
– Detroit ilk sekiz maçta beş turnover yaparken son iki maçta dokuz tane turnover yaptı
– Detroit 31 defansif penaltı ile NFL tarihide bu alanda 2.sırada (Birinci yine Oakland-44 penaltı ile)
Diğer önemli olaylardan yazının içinde bahsettiğim için buraya tekrar buraya taşımıyorum…

Bu maç için sanırım bu kadar bilgi yeterli olur. Detroit, mükemmel maçın ardından galibiyet mağlubiyet sayısını 7-3’e taşıdı, Panthers ise iyi oynamasına rağmen sadece iki galibiyete sahip ama geleceklerinin çok parlak olduğu açık. Cam Newton mükemmel bir oyuncu ve yanına eklenecek iyi takım arkadaşları ile Panthers yeniden Super Bowl yollarını aşındıracaktır.

Gel gelelim Thanksgiving Day‘de oynanan Detroit – Packers maçına. Bu maçtan pozisyon pozisyon bahsedemeyeceğim. Kısa kısa aklımda kalanları yazacağım. Bakalım buradan neler çıkacak? :)

Maç öncesi düşüncem doğal olarak bu maçı kaybedeceğimiz yönündeydi çünkü Green Bay mükemmel oynuyor. 10-0’lık bir seriye sahipler. Yenilmeleri için kusursuz bir performansla karşılaşmaları gerekiyor. QB Aaron Rodgers destansı performansını sürdürüyor. Mükemmel bir defans hattına sahipler. Interception konusunda uzman CB’lere sahipler vs. vs.

Ama  böyle bir takıma karşı hakemlerin katlettiği bir maç oynamak hiç de adil değil. Zaten karşınızdaki takım çok güçlü. Üzerine bir de hakemlerin verdiği yanlış kararlar eklenince galibiyet şansınız yok denecek kadar azalıyor. Detroit maça çok iyi başladı. Peş peşe first downlar elde etti ki bunda en büyük pay yine RB Kevin Smith’in. İlk yarıda Detroit 218 yard ilerlerken bu rakam Green Bay adına sadece 86 yardda kaldı. Buna rağmen skorun Packers lehine 7-0 olmasının sebebi ise dediğim gibi, hakemler sağ olsun. Ayrıca yaşadığımız sakatlıklardan da bahsetmeliyim ki hakemlerin üzerine bunları da ekleyince yenseydik gerçekten mucizeyi başarmış olurduk. RB Kevin Smith, CB Chris Houston ve FS Louis Delmas sakatlandı. Smith ile hücum organizasyonunun yarısı, defans oyuncularıyla da defansın yarısı gidince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Üçün periyota gelirsek Green Bay’in bariz üstünlüğü vardı ki skorda bunu gayet iyi yansıtıyor (24-0). Dördüncü periyotta ise bariz Detroit üstünlüğü vardı ama maç bittiği için bir mucize daha izleyemedik. Sonuç 27-15.

Maç başlamadan önce aklımda olan düşünce tam olarak; Green Bay’e karşı üç maç yapsak zorla bir galibiyet alabileceğimiz iki maçta ise kesin yenileceğimiz şeklindeydi. Maç sonucunda ise yapılacak üç maçın birini kesinlikle  kazanacağımız, birini  kaybedeceğimiz, bir maçta ise tam olarak düelloyla karşılaşacağımız şeklinde. Şunu açıkça söylemeliyim ki Green Bay playofflar’da bize elenirse hiçbir şaşkınlık yaşamayacağım. Tabii playoff yapabilirsek… :)

Biraz aşağı biraz yukarı gidip geliyoruz. Sakatlıktı oydu buydu, dalgalı performanslar sergiliyoruz. Bu kadar çok geri dönüş yaptık, playoffl!arda birinin canını yakmazsak ayıp olur :) Tarihimizde sadece bir playoff galibiyetimiz var. Umarım bu sezon bundan fazlasını izleriz. Bu hafta yine mükemmel bir maç izleyeceğiz. Detroit, New Orleans Saints deplasmanında üç ihtimalli bir maça çıkacak. -Her ne kadar beraberlik 0,00001 düzeylerinde olsa da :)- Merakla takip edeceğim…

Bu haftalık bahsetmek istediklerim bunlardı sevgili okurlar. Ayırdığınız zaman için teşekkür ederim. Haftaya görüşmek üzere, hoşça kalın…