Merhaba NFLTR takipçileri, NFL takım sahipleri arasında en efsanelerinden biri Raiders’ın sahibi Al Davis’i kaybettiğimiz, 20 yıl sonra ilk kez Brett Favre’sız, son 10 yıla damgasını vuran QB Peyton Manning’siz oynanan seyiri kötü tahmin olacak diye tahmin ettiğimiz 2011 sezonu beklentilerin çok üzerinde keyif verdi. Broncos’un geri dönüşlerinin mimarı Tim Tebow’un fenomene dönüştüğü, çaylak QB Cam Newton’ın bir çok kişisel rekora imza attığı, Packers’ın bol skorlu galibiyetleri, 49ers’ın tekrar zirveye oynadığı, Lions ve Bengals gibi genç QB’lere emanet takımların playoff yaptığı bol yeni kahramanlı bir sezon yaşadık. Power Rankings yazılarımla sezonun heyecanını siz NFL takipçileriyle paylaşmaya çalıştım…

Bu hafta, normal sezonun bitiminin ardından bol sürprizli ve heyecanlı maçlara sahne olan Divisional Playoff’larda kazananları ve kaybedenleri değerlendirmeye karar verdim…

San Francisco 49ers: 15 yıldır NFL playoff sahnesinden uzakta olan efsane takım 49ers’in dönüşü muhteşem oldu.  Divisional Playoff’larda ligin en iyi hücum takımlarından Saints karşısında son üç dakikada nefeslerin tutulduğu maçaa, draft edildiği günden bu yana beklentilerin altında ezilen QB Alex Smith damgasını vurdu . Son dakikalarda geri düştükleri anda kimsenin beklemediği bir koşu TD’ı yapması ve dokuz saniye kala Vernon Davis’e verdiği TD pası 49ers fanatiklerini resmen ağlattı. Dev adam Vernon Davis’in TD sonrası çocuk gibi ağlaya ağlaya endzone’a devrilmesi “Remember The Titans” filminden bir sahneydi adeta. Mutlu son böyle olsa gerek…

Bu takımın yıldızı kuşkusuz head koç Jim Harbough. Bu kadar hayal kırıklılığı yaşamış bir takımı kapasitelerinin üzerine çıkacağı motivasyonu sağlaması, savunmayı “Golden State geçilmez” yapması, hücumu iple bağlı gibi, her inch için birlikte savaşan bir takım yarattı.

Konferans Finali’nde New York Giants ile San oynayacaklar. Normal sezonda 10. haftada rakiplerini yenmiştiler. Drew Brees gibi pas atma süresi kısa olan QB’i dahi müthiş savunan 49ers savunması Eli Manning’e zor anlar yaşatacaklardır. %51’de olsa Super Bowl’a daha yakınlar. Hücumda Alex Smith böyle oynarsa ve Frank Gore’u daha fazla kullanabilirlerse işleri kolaylaşacak. Sezon başında buralara geleceğini kendileri dahi tahmin edemezdiler.

New Orleans Saints
: San Francisco deplasmanında kazanmaya hep yaklaştılar. Drew Brees zaman zaman kötü oynayıp, iki interception attığı maçta, 49ers defensive end’lerinin kendisine yaptığı inanılmaz baskıya rağmen 4 TD pası atıp 63’de 40 isabet ve 462 yard ile oynaması yine de etkileyiciydi. Brees’in bir playoff maçında 63 pas denemesi ise tarihe geçti. Sadece savunma yapmayı becermeleri gereken 40 saniyede dahi bunu başaramadılar. Saints savunmasının sınıfta kaldığı maçta hücumda, 2. sezonunu yaşayan TE Jimmy Graham oldukça da etkili bir performans sergiledi. Etkileyici hücum performanslarına ayak uyduracak bir savunmaları yok. Önümüzdeki yıl savunma hattını güçlendirirlerse tekrar Super Bowl’a çıkmaları için hiçbir engel yok.

Green Bay Packers: Ben demiştim gibi klişe bir deyim kullanmak istemesem de Power Rankings yazılarımda da Packers’ın ivmesinin hep düştüğünü ve fikstürün son haftalarındaki iddiasız maçların onlara gereksiz bir öz güven verdiğini söylemiştim. Playofflar’da beklentilerin üzerinde oynamayı başaran, sezonun son maçlarından ve wild card round’tan istim üzerinde gelen New York Giants’a kendi evlerinde yenildiler. Aaron Rodgers takımını ayakta tutmaya çalışsa da normal sezonda büyük işler yapan Jordy Nelson, Gregg Jennings, Jermicheal Finley sahada silik bir görüntü sergilediler. Onların pozisyon alamadığı 7 durumda Rodgers kendisi koşarak hücumu ayakta tutmaya çalıştı. Rodgers’ın attığı pasları yakalayamayan Packers hücum hattı sezonu beklenenden çok daha erken kapattı.

New York Giants: 2008 yılında Patriots’ın Perfect Season’ını bitiren Giants benzer bir acı sürprizi Packers’a yaptı. Bu yıl tartışmasız en iyi takımı gösterilen, son şampiyon Packers’ı deplasmanda resmen ezip geçtiler. Her dakika oyuna hakim olan Giants’da buz adam Eli Manning 3rd down’lardaki başarısı Packers D’sini adeta çökertti. Sezon boyunca basit topları yakalayamayan Hakeem Nicks son maçlardaki çıkışını 2 TD yaparak Packers maçında da sürdürdü. Eli Manning attığı üç TD pasıyla ağabeyi Peyton Manning gibi oynadı. İlk yarıda hakemlerin gözlerinin önündeki Fumble’ı rewiev’a tekrar izlemelerine rağmen görmeyen hakemlere rağmen maçı rakiplerinin hep önünde bitirdiler.

İstim üzerinde oynamaları, Eli Manning’in takımı iyi yönetmesi ve becerikli olmayan savunmanın ekstra gayretleriyle San Francisco’da Super Bowl bileti arayacaklar. 49ers karşısında işleri zor ama tecrübe avantajlarını kullanıp maçtan kopmazlarsa şansları olabilir.

New England Patriots: Tom Brady ve arkadaşları belkide tarihin en rahat playoff zaferlerinden birini kazandılar. Gilette Stadium’da NFL’in Amerikan ulusal medyası tarafından şişirilmiş yıldızı Tim Tebow’u  ilk yarıdan dağıttılar. İlk yarıdan, hatta ilk çeyrekten kopan maçta yaşayan efsane Tom Brady 6 TD pası atarken, TE rekorlarını alt üst eden Rob Gronkowski’nin pantervari üç TD pası tutuşunu izlemek müthişti.

Super Bowl için Ravens ile Gilette Stadium’da çok sert bir maç gerçekleştirecekler. Ray Lewis önderliğindeki Ravens savunması hücumlarını çok zorlayacaktır. Patriots OL’ı kendilerinden sert her takım karşısında zorlanıyor. Tom Brady’nin uzun mesafe pas atmaya vakti olmayacağına düşünürsek işleri çok zor olacak. Yinede hücum hatlarıyla bir adım öndeler.

Denver Broncos: Önümüzdeki yıllarda NFL 2011 denince akıllara ne muhteşem galibiyet yüzdeli Packers, ne Super Bowl MVP’si ne de Super Bowl şampiyonu gelecek. Herkes bu yılı Tim Tebow’un yılı olarak hatırlayacak. Maç öncesi yere çöküp ettiği dualar, sezonda elde edilen geri dönüş zaferleri ve tabii ki de şansıyla birlikte Amerikan medyası tarafından gazı alan Tim Tebow, Patriots savunmasının arasında kaybolup gitti. Koca maç sadece dokuz pasta isabet bulan ve takımının hiçbir varlık gösterememesini sağlayan Tebow’un finali fazla gerçekçi bitti. Yine de bize bu yıl müthiş heyecanlar ve anılar yaşatan Tebow’un yokluğunda onun yarattığı havayı dahada özler olduk. Gelecek sezon ilk 11’de başlaması kesinleşen Tebow’un önümüzdeki yıl neler yapacağını şimdiden merak etmeye başladık.

Baltimore Ravens:
 Ligin belkide en sert savunma hattına sahipler. Texans maçı tam onların istediği gibi çok sert ve sadece savunmaların konuştuğu bir maç oldu. Texans’ın acemi QB’i T.J Yates’in üç interception atması işlerini çok kolaylaştırdı. Arian Foster’a topu verip ilerlemeye çalışmaktan başka bir çaresi olmayan Texans maçı çok yönden yanıltıcı olabilir.  Head koç John Harbough’un bu takımı getirdiği nokta gurur verici. Joe Flacco’nun dediği gibi Ravens’ın son yıllarda yakaladığı başarılar hep es geçiliyor.

Boston deplasmanında Patriots karşısında savunmalarıyla çok önde olsalar da hücumda üretkenlikleri sınırlı. Zor ve başa baş geçmesi beklenen bir maç olacak.

Houston Texans: Baltimore deplasmanında oynadıkları divisional playoff maçı ile kendi tarihlerinin en büyük başarısını elde ettiler. Her ne kadar başarılı bir sezon geçirseler de sakatlıklar nedeniyle üçüncü QB T.J Yates ile oynamak zorunda kalınca bir yerde tıkanılıyor. Üç interception atan Yates, takımın hücum istatistiklerini bakıldığında ne kadar kötü performans gösterdiği gözlerden kaçmıyor. Sevgili Kaan Kural’ın dediği gibi Arian Foster’a Renault Toros muamelesi yapan Texans hücumlarında rush listesinde ikinci sırada -1 yard koşan Yates’in olması sanırım her şeyi özetliyor. -1 koşan adamın takımın maçta en çok koşan ikinci ismi ise bu skor bile büyük başarı. Ancak yenildikleri Ravens maçında savunmaları yine çok etkileyiciydi.