Super Bowl’a iki adım kala herkese merhaba. Geride bıraktığımız Divisional Play Off haftası bize futbol hakkındaki bir çok gerçeği tekrar gösterdi. Bu gerçekleri yazımda bir bir sıralayacağım. Süprizlerin de yaşandığı çok keyifli bu futbol haftasında yaşananlara nelermiş bakalım.

Savunma Her Zaman Hücumu Yener

Takım sporlarında hepimizin de bildiği üzere yaygınlaşmış bir kanı vardır. Nedir bu? Elbette Hücum maç, savunma şampiyonluk kazandırır kanısından bahsediyorum. Savunmanın hücuma karşı her zaman galip geleceği gerçeğini ligin en iyi hücumu Saints hücumunun 49ers savunması karşısında kaybetmesi gösterdi. Maçın skoru sizi yanıltmasın. Saints 32 sayı bulmuş olabilir ama maçın genelinde dinamik 49ers savunmasına hücum etmekte zorlandılar. Son iki TD’nin big play sonucu geldi. Brees karşısında her takım bu 60 yardlık big play paslarına maruz kalıyor.

Wild Card’da Lions’ı koşarak yıkan Saints’in o koşu performansından eser yoktu. Sayılarının tümü FG ve pas oyunu sonucunda geldi. Koskoca takım sadece 37 yard koşabildi. Bunu daha çok pas oyunu tercih etmelerine de bağlayabiliriz. Ancak yerden oynamaktan çekinmelerinin de bir sebebi vardı tabi. 49ers ligin en iyi koşu savunması ve tüm sezon boyunca sadece bir koşu TD’sine izin verdiler. Etkileyici D-Line hatları Brees’i 3 kez çizgi arkasında yakaladı ve 2 top kaybına zorladı. Saints koşucularını sahadan sildiler. Secondary team de işini çok iyi yaptı ve Brees’i 40/63 pas yüzdesinde tuttular. Sonuç olarak bir kez daha gördük ki savunma hücumu yendi.

İstatistikler Yalan Söylemez

Manchester United menajeri Sir Alex Ferguson’ın ünlü bir sözü vardır; “İstatistikler mini etek gibidir, çok şey gösterir ama asıl göstermesi gerekeni göstermez.” Ancak çoğu zaman kazanan yine istatistik oluyor. Saints – 49ers mücadelesi bunu bir kez daha gösterdi bizlere. Şuana kadara NFL postseason tarihinde yanlızca bir takım 4+ top kaybı yaparak maç kazanabilmiş. Yani 4’ten fazla top kaybı yapan takımların bir istisna hariç hepsi yenilmiş. Saints bu maçın henüz ilk yarısında dört top kaybına ulaşmıştı ve maçı da 5 top kaybıyla tamamladılar. Her ne kadar bu istatistiği kırmak için son ana kadar mücadele verseler de kazanan yine rakamlar oldu.

Basketbol Oynamaya mı Geldik?

New Orleans Saints’in yıldız Tight End’i Jimmy Graham’i yakından tanıyanlar basketboldan futbola geçen bir oyuncu olduğunu bilirler. Zaten fiziğine bakıldığı zaman da bunu anlamak mümkün. Graham’in TD sonrası kutlama hareketinin çatala smaç basmak olduğunu da bilirsiniz. Maçın ilk 2 TD’si sonrasında Davis ve Crabtree’den Graham’a ince mesajlar vardı. Davis TD sonrası taraftarına koştuğu anda topu bir taraftara vermesini bekledik ama o geri dönüp sert bir smaç vurdu. Crabtree de turnike atarak basketbol hünerlerini gösterdi. Smaç yarışmasında son smaç Graham’den gelmiş olsa da son sözü söyleyen Vernon Davis oldu.

Yedi Yıl Sonra Beklenen Smith ve Davis’in Gözyaşları

Divisional turun ilk maçı büyük bir heyecan fırtınası, sürpriz ve duygu dolu anlara sahne oldu. Kendi açımdan izlediğim en iyi play off maçı olduğunu söyleyebilirim. Saints deplasmanda olmasına rağmen maçın favorisiydi ancak 49ers ev sahibi avantajını ve savunma gücünü çok iyi kullanarak maçı kazandı. Maça damga vuran Saints’in yaptığı top kayıpları ve Alex Smith oldu. 2005 yılında birinci sıradan büyük umutlarla draft edilen Smith bu yıla kadar her zaman beklentilerin altında kalmıştı. Bu sezon çıkış yakalayan Smith bu maça damga vuran isimdi. 24/42 pas yüzdesi, 299 yard pas, 3 TD pası ve 1 koşu TD’si ile oynadı. Bunlardan en önemli olanı da bitime 9 saniye kala Vernon Davis’e attığı TD pasıydı. Smith tüm bunları çok sınırlı bir hücum takımına sahip olan, Gore’un koşularından başka silahı olmayan ve Davis’ten başka doğru düzgün reciever’ı olmayan bir takımda yaptı. Smith’in bu gelişiminde ki en büyük pay sahibinin koç Jim Harbough olduğunu düşünüyorum. Tüm takıma sınıf atlattığı gibi Smith’i de sınıf atlattı. Maçın kazanılmasını sağlayan Vernon Davis ise maça damga vuran başka bir isimdi. Maçı başlatan ve bitiren sayıları kaydetti ki ikisi de çok kritikti. Maçı kazandıran TD’yi yaptıktan sonra gözyaşlarını tutamayışı ve koçuna sarılışı görülmeye değer anlardı. İşte Harbough’un bu takıma getirdiği havanın yansımasını gördük.

Tebow’un Sönen Balonu

Tim Tebow… Bu sezona damga vuran isim. Tüm sezon boyunca her yerde bu adamı gördük, basında, internette her yerde onun yaptıkları konuşuluyordu. Geçen haftaki Steelers maçıyla birlikte iyice tavan noktasına ulaştı Tebowmania. Öyle bir hal aldı ki sıradaki rakibi Brady ile kıyaslanmaya başlandı. Onun Broncos’unun Patriots’ı yenebileceği konuşuluyordu. Ancak unutulan bir şey vardı ki Tebow hala bir NFL QB’si olmaktan uzaktı. Patriots karşısında postseason tarihinin en büyük hezimetini izledik ki bu skor daha 3.çeyrekte oluşmuştu. Brady ve arkadaşları centilmenlik göstererek son periyot skor üretmediler. Peki Tebow ne yaptı? 9/26 pas oarnı, 136 yard pas ve 52.7 QB reytingi. Maçtaki tek olumlu hareketi top kaybı yapmamış olmasıydı. Rakibi Brady ise rekor üstüne rekor kırdı. Bir ara Tebow’nun attığı isabetli pas sayısı Brady’nin TD pası sayısından azdı. Buraya kadar büyük bir gazla gelen Tebow ve Broncos bu ağır mağlubiyet sonrası evlerine döndü.

Yeni Bir Efsane Doğuyor

NFL’de bu sezon başlayan ve giderek efsaneleşmeye başlayan bir QB-Reviever ilişkisi dikkatleri çekiyor. Normalde buradaki reciever’ın WR olması beklenirdi ama o bir TE. Tom Brady – Rob Gronkowski ikilisinden bahsediyorum. Gronkowski bu sezon bir sezonda en çok TD yapan TE rekorunun yeni sahibi olmuştu. Bu başarılı performansını Play Off’a da taşıdı ve Broncos karşısında 10 reception ile 145 yard pas yakaladı ve 3 TD yaparak postseason rekoru kırdı. Brady ile aralarındaki uyum dikkat çeken Gronk, Brady’nin bu sezonki favori hedefi haline geldi. Bu ortaklığı Brady-Ochocinco ikilisinden bekleyen Pats taraftarı hoş bir sürizle de karşılaşmış oldu. Brady ise 26/34 pas oranı 363 yard pas ve 6 TD pası ile bir postseason rekoru da kendisi kırdı.

Savunma da Kaybeder

Texans-Ravens maçı gösterdi ki sadece iyi bir savunma ile maç kazanılmıyor. Özellikle rakibiniz de iyi bir savunmaya sahipse. Texans bu sezonu çok iyi geçirip Wild Card turunda da çok iyi bir oyun sonucu galip gelmişti. Ravens karşısında favori olmasalar bile onlara şans verenlerde vardı. Bengals karşısında olduğu gibi bu maçta da  çok iyi savunma yaptılar. Ravens’ın en etkili hücum silahı Rice’ı sahadan sildiler. Flacco 5 kez çizgi arkasında yakaladılar. Bir savunmadan beklenen her şeyi yaptılar. Ancak ne kadar durdursanız da sayı üretemeyince kazanamıyorsunuz maalesef. Aslında çok da kötü bir hücumları yok ama QB yetersizliği bu maçı keybettiren etken oldu onlar adına. T.J Yates 3 interception ile oynayarak kendi hücumunun ipini çekti. Bu hatalarını çaylaklığını bağlayabilir ancak bir çok eksik yöne sahip. Bunlardan en önemlisi pas oyunlarında rakip coverage’ları okumak konusunda çok eksik. Derine pas atmak konusunda çok cesur. Sürekli Andre Johnson’ı bulmaya çalışıyor ve bazen de abartıyor. Yanlış hatırlamıyorsam attığı interceptionlardan ikisi Johnson double coverage altındayken ona atarak oldu. Arian Foster, Texans hücumunu sürükleyen isim oldu yine. Normal sezonda zorlandığı güçlü Ravens savunması karşısında 132 yard koşup 1 TD ile oynadı. Eğer Matt Schaub sakatlanmamış olsa ve bu maçta oynasaydı Texans’ın maçı kazanması yüksek ihtimaldi.

Maçlar Sahada Kazanılır

Sıra geldi sezonun en büyük süprizine. Sadece bu maçın değil tüm sezonun favorisi, 15-1 ile sezonu bitiren Packers ilk postseason maçında yenilerek sezona erken havlu attı. Rakip ise yine New York Giants’tı. 2007 yılına dönecek olursak yine favori bir Green Bay Packers takımı New York Giants karşısında şok bir mağlubiyet alarak sezona nokta koyuyordu ve o Giants takımı sezon sonu mutlu sona ulaşıyordu. Giants’ın Falcons’ı elemesinin ardında Packers taraftarları bu eşleşmeden pek mutlu olmadılar. Hepsinin aklına o maç ve tarihin kendini tekrar etme olasılığı gelmiştir. Nitekim karşılarında çok iyi motive olmuş ve her geçen maç daha iyi oynayan bir Giants vardı. Özellikle Manning’in en iyi sezonunu geçirmesi ve buna bağlı olarak çok formda WR’lere sahip olmaları Packers için tehlike çanlarının çalmasına yeterdi. Ancak hiç hesapta olmayan top kayıpları Packers’ın işini bitiren en önemli etken oldu.

Takımlar arasında fark kalmayan ve çok ince detayların kazananı belirlediği play off arenasında 4 top kaybı altından kalkılması zor bir yük demek. Karşı tarafta da bu kayıpları iyi değerlendirecek isimlerin bulunması da bu yükü altından kalkılamaz hale getirdi. Dikkat ettiyseniz bu sezon Giants’da her maç bir WR çıkıp yıldızlaşıyor. Packers karşısında yıldızını parlatan isim de Hakeen Nicks oldu. Yıldız oyuncu, Manning’den 2 TD pası aldığı bu maçta ilk yarının son saniyesinde endzone’daki kalabalıkta yakaladığı TD pası ile yıldızlaştı. İşin savunma kısmında da çok iyi olan Giants bir tek Rodgers’ın koşularını durdurmakta zorlandı. Geri kalan bölümlerde işlerini iyi yaptılar. Rakibi 4 kez fumble’a zorladılar ve 3 tanesini kazandılar. Dördüncüsü ise hakemler tarafından engellendi yoksa onu da kazanmışlardı. Neyse hakem hatalarına girmek istemiyorum. Maçı hak eden taraf Giants’dı ve haklı bir şekilde kazanarak NFC finaline yükselmeyi başardılar.

Peki ya Şimdi Ne Olacak?

Yazımın son bölümünde bu hafta sonu oynanacak maçlar hakkındaki tahminlerimi paylaşacağım.

AFC finalinde Baltimore Ravens ve New England Patriots kapışmasını izleyeceğiz. Bu iki takımdan birinin güçlü yanı diğerinin zayıf yanı. O yüzden ilginç bir maç izlememiz muhtemel. Patriots ligin kötü savunmalarından birisi ama Broncos karşısında iyi gözüktüler. Ravens’ın aksayan pas hücumu karşısında durdurmaları gereken en önemli isim Ray Rice olacak. Flacco üzerinde baskı kurmayı başardıkları takdirde maçı kazanacaklardır. Flacco ne kadar istenen düzeyde oynayamasa da Torrey Smith ve Aquan Boldin gibi patlayıcı big play silahlarına sahip. Yine de göz ardı edilmemeli. Ravens’ın ise savunmada bütün dikkatini Brady üzerine vermesi gerek. Pats’in adam gibi bir koşu hücumu yok. Broncos maçında ki gibi topları Hernandez’e taşıtırlarsa üzülürler. Gronkowski’yi Ray Lewis ile kilitlemeleri akıllıca olacaktır. Suggs ve Ngata’nın pass rush’ları maçın kritik noktaları olur. Hücumda ise yine Rice’ın sırtında olacaklar ve Flacco’nun iyi bir maç geçirmesi için dua edeceklerdir. Skor olarak yakın bir maç bekliyorum. Kazanan tarafı kestirmek biraz güç ama içinden bir ses Ravens diyor.

NFC finalinin adı da New York Gints – San Francisco 49ers oldu. 49ers’ın bu maçı kendi evinde daha sıcak bir iklimde oynayacak olması onlar için avantaj. Çok motive bir koç ve takıma sahipler. Savunmalarının durduramayacağı takım yok. Ben Manning’i baskı altına almakta zorlanacaklarını sanmıyorum. Bu noktada Justin Smith’e tüm sezon olduğu gibi çaylak Aldon Smith’in yardımı çok önemli. Saints RB’lerini sahadan silen savunmanın Giants koşu hücumunu durdurmakta zorlanacağını sanmıyorum. Fakat maçı kazanmaktaki en önemi nokta reciever performansları olacak. Giants’ın aksine çok zayıf bir WR kadrosuna sahip Niners. Alex Smith’in formda olduğu bu dönemde Michael Crabtree’nin artık bir sonraki seviyeye yükselmesi gerekiyor. Bu olduğu takdirde bu maçı kazanacak taraf 49ers olur. Giants savunması için ilk görev Gore’u durdurmak olacaktır. Hücumda ise Cruz ve Nicks’in performansları çok önemli. Ben San Francisco kazanır diyorum.