Amerikan Futbolunu bir iki kez gören çoğu insan, başarının 11 tane bulabildiğin en deve adamı sahaya sürmekle geleceğini düşünür. Biraz daha iyi bilenler ise Seahawks’ın QB durumu, Giants’ın D-Line üstünlüğü, Packers’ın WR derinliği gibi yaklaşımlarla olayı basitleştirmeye çalışır. Göz önünde nispeten az bulundurulan konu oyuncuların sahada hangi rüzgara göre estikleri veya hangi dalgayla sallandıkları. Benzetmeyi bir kenara bırakırsak, koçluğun yarısı oyuncu gelişimi ve takım oluşturulması ise yarısı da X’ler ve O’lar, yani playbook ve oyun sistemleridir.

Liglerimizde hala en iyi eski oyuncular veya eski koçun playbook’unu en iyi bilen adam koç oluyor. Kendini geliştiren ve futbolun öğrencisi sayılabilecek koç sayısı az. Benim derdim bu arkadaşlarla bir araya gelip birbirimizden öğrenecek nelerimiz olduğunu görmek, ve bu alışverişlerin yolunun açılması idi. Bu yüzden daha önce ülkemizde yapılmayan bir organizasyonla koçlar ve o ortamda bulunmak isteyen diğer arkadaşlar toplandık ve bakın nasıl geçti…

22 Temmuz Pazar günü Koç Rams takımının nazik davetiyle Koç Üniversitesi kampüsünde gerçekleşen toplantımızda çeşitli takımlardan toplam 30 kişi kadar katılımcı vardı. İnteraktif geçen bloklar; çizim ve videolar, soru ve yorumlarla oldukça zengindi.

Artılar:

Daha oluşum aşamasında katılmayı düşünenlerin fikirleriyle şekillendiği için tam istediğimiz şekilde gerçekleşti.

Savunma, Hücum ve Özel Takımlarla yelpazenin değişik uçlarından örnekler ortaya çıktı.

Bilinmeyen şeyler öğrenildiği gibi bilinenlerin değişik yönleri keşfedildi. Derine inilemeyen yerlerde tanıtım yapılmış oldu.

Birbirini ismen duyup hiç konuşmamış arkadaşlar tanışma fırsatı buldu. Diğerlerimiz de futboldan uzak kaldığımız şu günlerde ilaç içmiş gibi olduk.

Herhangi bir ego tribi olmadı, son derece samimi ve eğlenceli bir ortamdı.

Projektör, tahtalar, koltuklarla çok güzel olanaklar vardı. Sınıfımız ilerideki yapılacak devam organizasyonları için örnek oldu.

Eksiler:

Hemen hiç bir konuda istediğimiz derinliğe inemedik. Oscar ödülü alır gibi hep süre darlığından durmak zorunda kaldık. Konuların hepsi kendi başına 10 saat sürebilecekken 8 ayrı konu nispeten yüzeysel kaldı.

Bir çok arkadaş bana yerin uzaklığı sebebiyle gelemediğini bildirdi.

Zamanı güzel ayarlayamadığım yerler oldu. Yani bazı arkadaşlar bir buçuk saat tahtadayken bazıları yarım saatte kesmek durumunda kaldı. Burada suçum yok; hiçbirine kıyamadım konuların…

Gelelim Konular ve Konuklara:

1-Emre Görgülü – Trick Plays
Emre’nin sunumu ve hitabı tam bir öğretim görevlisi kalitesindeydi. Reverse’lerden girip daha ilginç Hook&Ladder, Statue of Liberty, Fumblerooski, Bouncerooski (bunu bilmiyordum) gibilerini gösterdi. En sonda kuralları zorlayan oyunları anlattı, ve bütün oyunları kendi takımından ve dışarıdan video görüntüleriyle gözler önüne serdi. Olası fayda ve zararları, zorlukları hakkında tecrübelerini paylaştı.

2-Ozan Yazıcı – Single Wing
Türkiye’de kendisi dışında kimsenin oynatmadığı Single Wing’in gelmişi geçmişinden başlayan Ozan, sistemi baştan aşağıya anlattı. Dizilim ve oyuncular, oyun serileri ve oyun örnekleri ile beraber ilkokul çocuklarının başarıyla bunları uyguladıkları videoları gördük. Ben Ozan’ın head coach’luğunda Single Wing’e aşinaydım; ama QB’siz bir sistemi ilk defa görenler oldu.

3-Çağatay Baykallı – 3-4 vs. 4-3
Çağatay, futbolu bilen herkesin tanıdığı 4-3 ve 3-4 sistemlerini biraz açtı ve karşılaştırdı. Temel farklarının yanı sıra hangisinin hangi şartlarda tercih edilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu. NFL’den verdiği örnekler ile “daha nerede olduğumuz ve nereye gitmemiz gerektiği” konusunda fikirlerini açıkladı. Benim en beğendiğim kısım, eldeki kadronun sistem seçimi üzerine etkileriydi.

4-Emrah Asilyazıcı – Shotgun Passing Attack

Emrah’ın kendi uyguladığı pas sistemiyle ilgili sunumunda göze çarpan ilk yaklaşım QB’lerin karar mekanizmasına getirdiği eleştirel bakış oldu. Bunun yanı sıra pas oyunu dizaynı konusunda çok önemli bir kapı açtı. Sahanın dikey ve yatay esnetilmesi kavramlarından bahsetti. Ben ise en çok direct snap ve shotgun karşılaştırması tartışmasından faydalandığımı düşündüm.

5-Evre Baltalı – Shotgun Spread
Evre, sistemini kendi takımına nasıl kurduğunu gösterdi. Otobiyografik eser tadında giden sunumunda, yer yer takımıyla yaptığı bir film seansında gibi hissettim. Sistem kurulumu sırasındaki execution (oyunu gerçekleştirme) ve kadro sıkıntılarından bahsetti. Doğru ve yanlış yapılanları izletti.

6-Burak Korkmaz – 3-3-5 Zone Blitz
Burak tam bir players’ coach olduğu için anlattığı sistemin uygulanışındaki oyuncu mentalitesine de eğildi. Tipik bir odd-front olmadığı için pek aşina olunmayan bir sistem 3-3-5, ve Burak değişik formation’lar, blitz ve coveragelar ile iyice tanıttı. Bana bir savunmanın mevkilerden oluşmadığı, sonuçta 11 tane X olduğu yaklaşımını hatırlattı.

7-Hilmi Çeltikçioğlu – Double Wing

Aslında Double Wing’i seven bir koç değilim, ama içini dışını, artısını eksisini iyice bildiğimden ve böyle bir organizasyonda olması gerektiğinden bunu seçtim. Sistemi, üniversiteye yeni girmiş oyunculara değil de kurulu bir takıma ilk defa anlatır gibi tanıtmaya çalıştım. Dizlişler, mevkiler, oyunlar gösterdim ve görüntüler izlettim. Tahminimce biraz daha ısındı katılımcılar Double Wing’e. Yine de her ne kadar sorular ve fikirler ile iyi vakit geçirsem de bana bir şey eklemedi bu blok.

8-Tamer Yılmaz ft. Faisal Hakim – Special Teams
Günün sürprizi bence en sondaydı. “Altı üstü punt, field goal, kickoff ve benzerleri; ne kadar değişik şey görebilirim ki” diye düşünenler için uyandırıcı etki yaptı. Special Teams’in hemen her kısmında buz dağının görünmeyen kısımlarıyla karşılaştık. Tamer ve Faisal konularının en temelinden başlayıp, zamanın elverdiği kadar girebildikleri bütün inceliklerini ve püf noktalarını anlattılar.

X’s & O’s organizasyonumuz bu şekilde geçti. Türkiye’de konularına bu kadar hakim koçlar sırayla önüme çıkıp takır takır anlatacak, ve ben bunu parasız izleyeceğim… Bence bulunmaz bir fırsattı ve çok da iyi oldu. İlerisi için bence kapsamı biraz daha daraltıp (mesela sadece West Coast Offense veya sadece Cover 0-1-2-3) daha küçük bir kitle düşünülebilir. Evre’nin de dile getirdiği gibi koçların birbirine fikir sorma şansı da yakalaması önemli olur. Bunları zamanla ele alıp ikincisini gerçekleştirmeyi umuyoruz. Her zaman olduğu gibi sizden gelecek yorumlara açığız.

Ufkunuzu genişletmekten vazgeçmeyin, ve futbol zevkiniz azalmasın.