2010 sezonunda Super Bowl şampiyonu olup, 2011’de ilk playoff maçında elenen Green Bay Packers, 2012 yılına otoritelerin çoğunlukla seçtiği Super Bowl favorisi olarak girdi. Bunun çeşitli sebepleri vardı. Baş sebep de, Aaron Rodgers önderliğinde lig tarihinin en etkili pas hücumlarından birine sahip olması, ve bu pas hücumunun tüm ögelerinin eksiksiz yeni sezona girmesiydi. Ancak takımın geçen sene normal sezonu 15-1 bitirmesine rağmen bas bas bağıran eksiklikler de sürüyordu. Green Bay’in üstünlüklerini yazmak kolay ise; o zaman eksikliklere bakalım:

Koşu Oyunu

Green Bay Ryan Grant’ın parlayıp akabinde söndüğü 2008 ve 2009 sezonlarından beri doğru düzgün bir koşu oyununa sahip değil. Ne zaman Green Bay first down alsa, 2 ve 9’da ne oyun yapacağını düşünür olduk. Lombardi’nin durdurulamayan Packers Sweep’i çok uzaklarda kaldı. Preseason (hazırlık maçları dönemi) James Starks’ın sakatlığının gidişatı ortaya çıkınca Cedric Benson takıma dahil edildi. Son üç sezon 1000 yard’ın üstünde koşmasına rağmen; alışkın olmadığı bir sistem olan zone blocking’i iki haftada ne kadar öğrenebilirdi ki? Ortalama bir koşu oyununda Green Bay hücum line’ının rakibi hiç bir yere itemediği, 2 saniye’den de fazla tutamadığı görülüyor. Hele o alamet-i farikası pas tutmak olan TE’lerin rakip defensive end’leri önündeki aczini görünce vaziyetin vahameti ortaya iyice çıkıyor (İngilizce-Osmanlıca-Türkçe sentezleyiverdim).

Oyun Kurucuya Baskı

İki sene öncesinde neredeyse yeni Lawrence Taylor veya Kevin Greene olarak ortaya sürülen Clay Matthews, takımların kendisine karşı zaman zaman aldığı özel önlemlere de bağlı olarak eski baskısını gösteremedi. Ondan ortaya çıkan boşluğu da bir türlü dolduramayan Packers savunması, rakip oyun kuruculara ihtiyacı olan zamanı rahatça vermeye başladı. Akabinde olanlara da aşağıda devam edelim.

Pas Savunması

NFL istatistikçileri savunma ve hücumda sıralamayı yard’a göre yaptıklarından dolayı Green Bay 32., yani son sırada yer aldı. Bunun sebeplerinden biri Green Bay’in hemen her maçı önde götürmesi, dolayısıyla zaman kazanmak için yard’lardan fedakarlık etmesiydi. Bu savunma, rakipleri 3. down’larda durdurarak değil, top çalmalarla yeniyordu. Top çalmalarda 38 adetle birinciliği paylaşan Packers savunması, interception’larda 31 ile birinci iken, en yakın takipçi 23’te kalmıştı. Ligi 15-1 ile zirvede bitiren takımın pas defansı 4700 küsür ile sonuncu olması hakikaten ilginç. Ağır hava koşullarına rağmen Green Bay maçlarında topu havada seyretmeye alışılmıştı. Gerçi Joe Tillman’ın “Çimde Basketbol” günlerinde Purdue’da okuyunca buna alışmıştım, büyük sorun olmadı. (Hah, Purdue’yu bir yere sokuşturdum. Yazının bir yerinde de “Brett Favre” diyebilirsem iş tamamdır.)

Oyun Kurucu Koruması

Ligin en değerli oyuncusu takımındaysa, onu da koruyacaksın. Aaron Rodgers koşusuyla bilinen QB’lerden değil (Vick, Newton ve bütün çabalarıma rağmen NFL QB’si sayılan Tebow gibi), ancak gerektiğinde kendine zaman kazandıracak bacaklara sahip. Cep dışında çok rahat pas atabildiği gibi kaçıp first down’ı, hatta çok daha fazlasını alabiliyor; zaten bir çok maçta da takımın en çok koşu yardı alan oyuncusu olmasından da bu açıkça görülüyor. Topu elinde gereğinden fazla tutma huyunu da koçlar üç sene önce yonttular. E o zaman bu adam niye hala bu zulmü görüyor? Chad Clifton takımdan kesilmeden önce Pro Bowl’a gitti; yerine gelen Marshall Newhouse sol tackle’da şüpheli. Jeff Saturday, yerini aldığı Scott Wells’i aratmayabilir, ama yaşı da olmuş 35; nereye kadar? Zaten 53 kişilik kadroda sadece 7 hücum line oyuncusu var; yazıyla “yedi”, İngilizce “seven”, Roma rakamlarıyla “VII” ve futbolcada “çok çok çok çok çok çok çok az”. Dikkat buyurun, yedi kere “çok” yazdım.

Oyuncu Yelpazesine Kısa Bir Bakış

Takımda fazla bir değişiklik olmadı. Hücumda Ryan Grant’ın sözleşmesi yenilenmedi, yerine Cedric Benson geldi. İlk beş receiver değişmedi, ve line az çok aynı kaldı. Yedek QB Matt Flynn Seattle ile iyi paraya sözleşme imzaladı, ve fakat hala yedek.

Savunmada ise kariyeri sakatlıkla sona eren Nick Collins’in yerinde oynanan Charlie Peprah yollandı, yılların Charles Woodson’ı tahmin ettiğim gibi safety’ye geçti. Morgan Burnett ile beraber o mevki tamam. Yalnız Tramon Williams’ın yanında cornerback’lik yapan Jarret Bush, Jay Cutler ve Matthew Stafford’a epey yem olacak gibi. İlk round’dan draft edilip, DE’den LB’a geçen Nick Perry sol outside oynarken, Clay Matthews sağa alındı. Bu ikili iş yapar, ama takımın belki en güvenilir savunma oyuncusu iç LB Desmond Bishop sezonu kapatınca yerine gelen DJ Williams ne iş yapar, onu bilemem. Koşu savunmasının bu kadar iyi olmasın baş nedeni olan Bishop’ın eksikliğini de aşağıda iyice görelim.

2012’nin İlk Maçı: Evde 49’ers Mağlubiyeti

Senenin ilk maçında Green Bay evinde San Francisco 49’ers’a 30-22 yenildi. Aslında istatistiklere fazla güvenmem, ama bazen da hikayeyi çok güzel anlatıyorlar. Aaron Rodgers 300+ yard ve iki TD ile kendinden beklendiği gibi oynadı. Rakip QB Alex Smith ise daha yüksek pas yüzdesine rağmen 200 yard ile yetindi. Yetindi, çünkü pas atmasına gerek kalmadı. San Francisco’nun maçı kazanmasını sağlayan rakamlara gelince: misafir takım 186 yardı koşu ile aldı. Ortalama 5.8 yard ve en uzun koşu da sadece 23 yard olunca, durum ortaya çıkıyor. Green Bay’de ise Cedric Benson dokuz denemede 18 yard koşunca, Rodgers’ın beş “kaçış”’ta aldığı 27 yard’ın bile altında kalıyor.

Sevgili okurlar, her ne kadar NFL son yıllarda alınan kural değişikliği kararlarıyla kendini pas öncelikli bir lig olarak evrimleştirse de, profesyonel futbol sonuçta sert bir oyundur ve oyuncuların hepsi ilkokuldan beri elene elene bugüne gelmiş en sert ve en hırslı oyunculardır. Koşu oyununun birebir kavgası, siper savaşı mentalitesi ve genel “delikanlılık” raconu gözlüğüyle bakılınca; kendi evinde rakibe 186 yard koşturup sen 45 yard’da kalırsan takımda ve tribünlerde motivasyon kalmaz. Savunmanın en önemli silahı olan top çalma da sıfırda kalınca maçı kazanmak imkansız oluyor. Buna rağmen Packers’ın maça bu kadar tutunabilmesine şaşırmamak lazım. Sonuçta bu sadece tek bir maç, ve takımın gidişatıyla ilgili tahminleri buna göre yapmak için biraz erken. Geçen senenin ilk maçında yenilen Saints kötü bir sene mi geçirdi?

Bu akşamki rakip Chicago Bears. Zorlu NFC North division’ından çıkabilmek, ve tökezlenerek başlanan ligde yola geri dönmek için önemli bir fırsat. Bears oyun kurucusu Jay Cutler’ın “Bears receiver’larına karşı Packers cornerback’lerine iyi şanslar” dileyen bir konuşması var. Aldığı tepkiler biraz fazla olsa da ben de buradan aynı şekilde iyi şanslar diliyorum. Green Bay savunması draft ile epey gençleşti ve hızlandı; sene içinde de toparlanacağını tahmin ediyorum. Yine de bu ligde koşuyu durduramazsan çekeceğin var, ve bir önceki senenin 15-1’inin hükmü sanıldığından daha az.

Yazının başlığı Charles Dickens’ın efsane romanı Büyük Umutlar idi. Kitabın orijinal adı Great Expectations’ın tam çevirisi Büyük Beklentiler, ve bu Green Bay Packers’ın 2012 sezonu için daha uygun bir başlık aslında. Yine de bütün beklentilere rağmen Green Bay şu anda 0-1’lik durumuyla eksi galibiyette. Futbol sezonu geri dönüşler için çok kısa, özellikle bu senenin NFC North’unda.

Hepinize eğlenceli bir sezon diliyor, ve futbol zevkiniz azalmasın diyorum.