Merhaba NFLTR takipçileri, NFL sezonunun geride bıraktığımız bu 2.haftası benim için kara bir hafta oldu. Hem Oakland hem de Dallas kazanmaları gereken maçlarda utanç verici mağlubiyetler alarak bizleri kahrettiler. Bu haftaki yazımda bu ikisinden konu olarak daha vahim durumdaki Oakland Raiders’ı seçiyorum. Her sezon bir umutla “bu sezon acaba çıkış yılı mı?” diye hayaller kurduğumuz Raiders her seferinde hevesimizi yine kursağımızda bırakmayı başarıyor. Gerçi bu yıl bir başarı beklemek hayalcilik ve külkedisi masalının gerçekleşmesi olurdu, ancak böyle maçları saçma sapan hatalar yüzünden kaybetmek de insanı üzmüyor değil.

Sezon öncesi önemli isimlerinden bir kaçını kaybeden, bunların yerini dolduramayan Raiders’ın AFC West grubunda zaten fazla şansı yoktu. Bu nedenle kâğıt üzerinde daha zayıf olan ya da başka bir deyişle denk olan Dolphins gibi ekiplerle oynanacak maçlar kesinlikle kazanılması gereken maçlar sınıfındaydı. Kim bilebilirdi ki geçen yıl playoff yolunda büyük darbe yediğimiz bitik Dolphins’in bir kez daha bırakın çelmeyi, tokadı çakacağını? Maça hızlı giren Dolphins daha ilk drive’ında çok rahat bir şekilde çaylak QB’leri Tannehill’in koşu TD’si ile Raiders için kötü bir gün olacağının sinyallerini verdi. Maça daha ısınamadık, olur bunlar, daha maçın başı deyip avuttuk kendimizi. Ancak durumun vahimliği ikinci yarı daha da kendisini belli etti…

Reggie Bush 172 yard koşup 2 TD yaparak efsane bir oyun çıkardı. Yıllardır beklenen Bush Dolphins forması altında sahneye çıkmaya başladı, bu da biz NFL severler için sevinç verici. Bush’un özellikle ilk TD’si kaçırılan tackle’lar kadar kendi break tackle yeteneğiyle de alakalı bir durum. Yanlış hatırlamıyorsam 4 tackle’dan kurtularak 23 yardlık bir TD gerçekleştirdi. Sonuç olarak galibiyet beklediğimiz bir maçı 35-13 gibi bir skorla kaybettik. Şimdi mağlubiyetin ve içinde bulunulan şu durumun kritiğini yapmak istiyorum.

İlk olarak mağlubiyet ile başlayacak olursak ilk sırayı Greg Knapp ve onun kötü hücumu alır. Raiders geçen yıl savunmasıyla maçları kaybeden bir takımdı, hücum ise McFadden’ın yokluğuna rağmen iyi durumdaydı. Bu yıl McFadden döndü ancak iki maçtır berbat bir hücum performansı izliyoruz. Hal böyle olunca suçlanması gereken kişi doğal olarak bu sene komple değişen staff ekibi ve hücum koordinatörü Greg Knapp oluyor. Darren McFadden, Raiders’ın Bo Jackson’dan sonra gördüğü en iyi RB ve bu takımın en büyük hücum gücü. Fakat Knapp’in zone blocking koşu oyunlarında harcanıyor. McFadden gibi bir oyuncunun iki haftada taşıma başına ortalama 2 yard koşması inanılmaz bir şey. Sen en büyük hücum gücünü başarı gösteremediği zone blocking ile harcarsan sadece pas oyunlarına dayalı tek düze bir hücuma kalırsın. İşte asıl sıkıntı da burada başlıyor.

Uğruna dünyalar heba edilen Carson Palmer kesinlikle eski Palmer değil ve artık kariyerindeki uzatmaları oynuyor. 48 denemede 24 isabet kesinlikle kabul edilemez. Hem de koşu oyunlarının işe yaramadığı bir ortamda. Bu düşük isabet oranının tek sorumlusu elbette Palmer değil. Zayıf reciever kadrosu Jacoby Ford’un sezonu kapamasıyla daha da zayıfladı. Denarius Moore’un bu maçla birlikte dönmüş olması yaramıza az da olsa tuz basıyor. Bir de Koç Allen’ın kararlarını anlamakta zorlanıyorum. Koşu oyunlarını kendi alanımızda kullanırken rakip 30-40 yard içinde koşmak yerine pas oyununa yöneliyoruz. Bana göre bunun tam tersi olması lazım. Bu play call’lar yüzünden birkaç kez rakibe alan avantajı verdik.

Savunma geçen yıla oranla biraz daha iyi. Secondary hariç. Savunma maça ve sezona iyi başlamıştı ancak gerek ilk hafta Chargers karşısında gerekse bu hafta Dolphins karşısında yapılan hatalar savunmanın da direncini aşağılara çekti. İlk yarıda gayet baskılı ve başarılı bir front line vardı. Ta ki Bush’un üst üste gelen iki TD’sine kadar. Ne oldu da savunmanın direnci düştü? Birkaç pozisyon üst üste blokta kalınca ve secondary’deki gerçekleşmeyen tackle’lar sonrası front line’ın da direbci düştü.

Aslına bakarsanız önde Shaughnessy, Seymour, Kelly ve Houston, arkada ise Philip Wheeler, Rolando McClain ve dönmesiyle birlikte Aaron Curry’den oluşan 4-3 savunma hattı gayet iyi görünüyor. Sorun her zamanki gibi ikinci bölgede. C-Back’ler tek kelimeyle rezalet. Hanson ve Lee büyük umutlarla geldi ama hiç hazır değiller ya da yeterli değiller. Michael Huff, Texas’ta oynadığı gibi CB’ye kaydırılsa ve onun yerine Giordano FS başlasa biraz daha iyi olacak gibi.

Açıkçası şu son Dolphins maçı resmen gösterdi ki bu yılda Raiders’tan bir şey olmayacak. Bu saatten sonra yapılacak en doğru şey adam gibi bir yeniden yapılanmaya gitmek olur. Şimdi diyeceksiniz ki zaten son 10 yıldır rebuilding yapıyor bu Raiders. Doğru diyorsunuz. Ancak bu sefer yapılacak yapılanmanın sadece adı yeniden yapılanma olmamalı. Yıllardır yeniden yapılanıp yapılanmamanın arasında kaldı Raiders…

Yeniden yapılanan hiçbir takım Palmer gibi yaşını almış ve ağır sakatlıklar geçirmiş bir QB’ye üç draft hakkı vermezdi. Bu yeniden yapılanmanın aslında geçtiğimiz sezon yapılması gerekirdi. Campbell’ın sakatlanması büyük bir fırsat doğurmuştu. QB’de Pryor ile devam edilip hem kendisine tecrübe kazandırılır hem de draft için iyi bir pozisyon elde edilirdi. Ancak ne yapıldı boş bir play off hayaline takımın geleceği Palmer karşılığında yollandı, başarısızlık olunca çok sevdiğim Koç Hue Jackson ve tüm ekibi kovuldu. Artık her sene aynı senaryoyu görmekten sıkıldık. Bu sefer Pryor’a güvenilip onunla devam edilme kararından yanayım. Şu çocuğa şans verilsin. Yok biz bu sene de böyle devam edeceğiz denilecekse bari Chad Johnson, Terrell Owens gibi veteran WR’ler takıma katılsın hepten eski Bengals olalım. Ya da Nick Collins ve Charlie Peprah gibi kaliteli free agent secondary oyuncuları takıma katılsın.  Beni okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir dahaki yazıda buluşma dileyiğle…