NFL’de 4.haftayı geride bırakırken, NFLTR.com’un NFL yazarlarıyla başladığımız “Haftanın Gündemi” yazı serisine devam ediyoruz. 4.Haftanın şüphesiz en çok dikkat çeken maçı New York Jets’in San Francisco 49ers’a farklı yenilmesi oldu. Farklı yenilmesi derken, dikkat çeken en önemli nokta Jets’in maçta hiç sayı üretememesiydi. Ligde dördüncü yılına giren oyun kurucu Mark Sanchez’in bu maçtaki kötü performansı New York’da Tim Tebow seslerinin yükselmesine sebep oldu. Sanchez’in olası bir kötü performansında taraftarların ve medyanın Tebow’u isteyeceği transferin gerçekleştiği gün belliydi aslında. Yazarlarımız gündemin ilk maddesinde Mark Sanchez’i ve Tebow’un Jets’in aradığı QB olup olmadığını tartıştı.

Diğer önemli konulara geldiğimizde, ikinci soru olarak yazarlarımıza Houston Texans’ın performansını sorduk. Bildiğiniz gibi Texans şuanda Cardinals ve Falcons ile beraber ligin yenilgisiz üç takımından biri ve şahsi kanaatime göre takım olarak diğer iki takımın da bir adım önündeler, zaten bir diğer soruda da Matt Ryan ile Atlanta Falcons’ı da değerlendirmiş olduk. Bu hafta yazı da gündeme aldığımız bir diğer takım ise Dallas Cowboys oldu. Cowboys’un Pazartesi Gecesi Futbolu’nda Chicago Bears karşısında aldığı mağlubiyet, Romo’nun kötü performansı ve Cowboys’un görece karanlık geleceği hafta boyu konuşulacak gibi gözüküyor. Bu konuda yazarlarımızdan bazılarının suçu hücuma bazılarının ise savunmaya atması da ilginç bir nokta oldu. Bireysel anlamda ise NFL’in en iyi running back’lerinden biri olan Chris Johnson’ın sonunda 141 yard koşması oldu. Aslında iki yıl öncesinin C.Johnson’ı için bu istatistik normal karşılanırdı ancak 27 yaşındaki oyuncunun yedi normal sezon maçından beri 100 yarda ulaşamaması onun çokça eleştirilmesine sebep olmuştu. Başta geçtiğimiz yılın sonunda emekliye ayrılan efsane RB LaDainian Tomlinson hafta içinde C.Johnson’ın daha sert olması gerektiğini söylemişti. CJ2K sonunda patlayıp bizlere eski günlerinden bir resital sundu ama bu bile Tennessee Titans’ın kazanmasına yetmedi, diyerek sizi yazıyla baş başa bırakıyorum…

Bu hafta San Francisco 49ers karşısında 34 – 0 gibi ağır bir hezimete uğrayan New York Jets’de eleştiri okları Mark Sanchez’e iyice yönelmiş durumda. Doğal olarak da herkes Tim Tebow’un ne zaman şans bulacağını merak ediyor. Sizce New York’da Tebow zamanı geldi mi?


Evre Baltalı:
Sanchez’in en büyük şansızlığı artık marka bir isim olan Tebow’un takıma gelmiş olması. Amerikan futbolunun bir takım oyunu olması ve kafa kafaya geçen maçlarda bile son saniye hatalarını yapan oyuncuların maç kaybından sorumlu tutulamayacağını düşündüğümüzde; hayır Sanchez’in yedeğe çekilme zamanı gelmedi. Ama oyunun günümüzde geldiği nokta ve oyundaki yeniliklerin avantajları göz önüne alındığında Tebow zamanı geldi de geçiyor bile…

Ozan Emre Yazıcı: Öncelikle Sanchez’den farklı bir yöne gidip Santonio Holmes sezonu kapatmış olabilire bakıyorum. Durum kesinleşirse Jets sezona #1 WR olarak son iki maçta hiç pas tutmamış olan çaylak Stephen Hill ve tutarsız insan Jeremy Kerley ile devam etmek zorunda kalabilir. Bu noktada evet, olaya renk katmak için Tebow neden olmasın.

Berkan Uzun:
Sanchez’in Jets için Franchise QB’si olmadığı kesin. Tebow QB arayışlarına bir çözüm olabilir mi? Emin değilim ama Tebow geçen sezon Denver’da yaptığı gibi bir iş çıkarırsa neden olmasın? Ryan’ın ne kadar daha Sanchez’e tahammül edebiliceğini kestirmek zor. Tebow ile en azından koşu tehditi oluşturup rakip savunmaların da dengesini bozabilir. Rex Ryan bir şeyleri değiştirmeli ve buna Tebow’u starter QB yaparak başlayabilir.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Tim Tebow zamanı gelmedi, geçti. Hatta 2009’da kaldı. Geçen hafta da belirttim; Tim Tebow NFL QB’si değil, ama olabilir. Tebow gibi bir oyuncu takımımda olsun isterim çünkü tam anlamıyla bir atlet ve futbolcu, ama geçen seneki gibi milleti uyurken yakalayamayacağı için takımı zirveye çıkarması ihtimali yok. Ne zaman sahaya gireceği ise duruma bağlı. Rex Ryan’ın suyu ısınmaya başlayınca “Bir deneyelim” diye olaya girebilir. Mark Sanchez ise kötü bir QB değil, ama New York gibi yüksek profilli bir spor şehrinde işi çok zor. Zamanının David Carr’ı gibi, üstelik başında da koç diye delinin biri var. Sanchez bust değildir, yani Türkçesi elde patlayan bir seçim değildir, üstelik başarısızlığın temelinde defans olduğunu ve Revis’in sezonu kapatmasıyla New York’un fişinin çekildiğini de yine geçen hafta yazmıştım. Her hafta böyle vasat takımlarla karşıma gelmeyin…

Görkem Şahinoğlu:
Bu hafta da gösterdi ki artık Sanchez-Jets birlikteliğinin takıma kazandıracak bir şeyi yok. Ancak esas soru şu; Sanchez ile olmuyorsa Tebow ile nasıl olacak? Tebow kolejde bir efsane olmuş olabilir ama oyununu NFL’e hiç adapte edemedi. Tamam koşan QB’ler NFL’de başarılı oldular zamanında ancak bunu sadece koşarak yapmadılar. Tebow benim şuan ligdeki starter QB’ler arasında koluna güveneceğim son bir kaç isimden biri, belki de sonuncusu. Asıl soruya dönecek olursak Tebow zamanı Jets için hiç bir zaman gelmeyecek çünkü QB’de aradıkları cevap Tebow da değil. Havayı değiştirmek adına önümüzdeki haftalarda Sanchez’in yerini alabilir ama Sanchez ile olmuyorsa Tebow ile de olmayacağı kanaatindeyim.

Yıllardır hücumu ile ön plana çıkan Houston Texans sezona namaglup devam eden üç takımdan biri. Ayrıca Texans bu sene savunmada da NFL’in en iyilerinden olmuş gibi gözüküyor. Komple bir takım haline gelen Texans’ı şampiyonluk adaylarından biri olarak değerlendirebilir miyiz?


Evre Baltalı:
Texans son yıllarda draftlarda yaptığı defans ağırlıklı tercihler ve piyangodan çıkan bir elit RB (Arian Foster) işin içine girince son derece tehlikeli silahlara sahip bir takım haline geldi. Houston takımı için bu sezon ve önümüzdeki iki sezon performanslarının zirvesi olacaktır. Houston’ın bu seneki fiksturu göreceli olarak kolay. Gerçek performansları hakkında bize en önemli ip uçlarını 6. ve 7.hafta oynayacakları Green Bay ve Baltimore maçları gösterecektir. Texans’ın ligin en önemli takımlarından biri olduğu şüphesiz ama playoff ve Super Bowl bambaşka bir hikaye…

Ozan Emre Yazıcı:
Texans gerçekten iyi bir savunmaya sahip, hücumda da pek sorun yaşamadıklarını düşünürsek Texans ligin iddialı takımlarından biri. Ancak “büyük maç” psikolojisi bana göre kesinlikle farklı. Regular season başarısını sürdürseler de playoff zamanı aynı tempoyu devam ettirebilirler mi zaman gösterecek.

Berkan Uzun:
Bu sezona iyi bir başlangıç yaptılar. Fakat Texans senelerdir sakatlıklar yüzünden yüzübir türlü gülmeyen takımlardan. QB Schaub, WR Johnson ve aynı şekilde RB Foster da bu furyaya katılarak ufak tefek sakatlıklarla her maç sakat oyuncu listesinde kendilerine yer buldular. Bu üçlüyü sezon sonuna kadar sağlam tutabilirlerse güçlü savunma ilen konferans finalini alabilirler ama geçmiş yıllara da bakarsak bu üçlünün %100 sağlıklı bir şekilde playoff görmeleri çok ufak bir ihtimal.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Houston’ın bu zaferi kesinlikle sürpriz değil. Öncelikle, NFL’de head koçların ömrünün oyunculardan kısa olduğunu belirteyim. Her koç, kendisinin işini garanti edecek flaş bir transferle başarıya ulaşmayı ister. Takımın asıl kahramanları ise yıllarca süren oyuncu edinimi ve gelişmeleri ile takımın 10-15 yıllık haritasını çizen General Manage’lar, yani genel menejerlerdir. 2002 yılında kurulan bir takımın başına 2006’da geçerek bu günlere getiren eski Purdue oyuncusu Rick Smith; takımın hücum line’ını neredeyse sıfırdan kurmuş, Vick’in yedekliğinden oyun kurucu Matt Schaub’u almış, 2009’da draft edilmemiş Arian Foster’ı bulmuş ve kötü günlerinde koç Gary Kubiak’ın arkasında durup bu günlerin temelini atmıştır. Soruya direk cevap vermek gerekirse: Evet, Texans komple bir takımdır, playoff’lara kesin kalacaklardır, şampiyonluğun en büyük adaylarından biridir. Yine de playoff’larda bir maç öncesi oyun kurucunun ayağının üstünden kamyon geçeceğini tahmin edemediğimizden, büyük konuşmayalım derim. (Purdue’yu soktuk bir yere. Favre’ı ne yapacağız?)

Görkem Şahinoğlu:
Texans çok sempati ile baktığım takımlardan birisi. Bu üstün savunma performanslarını geçen seneden bu seneye çok güzel taşıdılar. Hem de bunu Mario Williams, DeMeco Ryans ve Bernard Pollard gibi üst düzey savunmacıları kaybetmelerine rağmen başardılar. Bu çok büyük bir olay. Tıpkı dediğin gibi artık komple bir takımlar ve AFC için favori konumundalar. Ancak şampiyonluk için bahsetmek biraz erken olabilir çünkü tarihinde ilk kez geçen yıl postseason maçına çıkan bir ekipten bahsediyoruz. Tecrübe çok önemli bir faktör. Şampiyonluk yolunda en önemli ismin de Schaub olacağını düşünüyorum. Savunma ve koşu hücumu bu performanslarını sürdürebilir, eğer Schaub da aldığı kontratın hakkını vermeye devam ederse neden olmasın?

Tony Romo, Bears’a karşı attığı beş interception sonrası Amerikan basını tekrardan Dallas’dan şüphe eder hale geldi. Romo’lu Dallas Cowboys’u bu sene playoff adayı olarak görüyor musunuz?

Evre Baltalı: Dallas savunması takımını playoff a sokmak için elinden geleni yapıyor. Hücumları ise yard alma konusunda çokta kötü değil. Ama iş sayı yapmaya gelince işte problem orada başlıyor. Dallas grubu en zor olan takımlarıdan biri (Eagles, Redskins ve Giants). Daha az top kaybının önemi tabii ki tartışılmaz. Ama asıl önemli olan Dallas hücumunun daha çok sayı yapması.

Ozan Emre Yazıcı: İki takımın topa sahip oldukları süre Bears 30:50, Cowboys 29.10, pas yüzdelerine bakınca Cutler %75, Romo %72, bu arada Cutler sadece 24 pas atarken Romo 43 kez topu bilinmeze göndermiş. Ortalamada 4 yard kadar geride kalsa da toplamda 32 yard fazla ilerletmiş topu Romo ama iki TD ile sonuçlanan beş interception bu rakamların hepsini silmeye yeter. Ancak Cowboys defansı şu ana kadar başarılı görünüyor. Romo’nun da sezonun geri kalanını bu kadar kötü geçirmeyeceğini düşünüyorum, bir şekilde playoff görürler bence.

Berkan Uzun: Beş interception atmış olmasına rağmen Romo’nun bu sezon kesinlikle ne yaptığını bilen bir hali var. Özellikle ilk üç interceptionda yapabileceği çok da birşey yoktu. Ofans line ve defanstaki sakatlıkları aşabilirse playoff görmeleri olası. Ratliff olmadan ortadan baskı kuramadıklarından Ware’in tek başına baskısı etkisiz kalıyor. Tam ters tarafta da Spencer’ın olmayışı başlıca aksama nedenleri. Bu sorunları çözemezse 6 – 10 veya 5 – 11 bitirirler sezonu.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Romo’yu bir kenara bırakalım; sonuçta vasat üstü bir oyun kurucu ve sağlam bir takımı şampiyonluğa götürebilir; zamanının Trent Dilfer, Brad Johnson veya Mark Rypien’ı gibi. Ancak sağlam bir takım dediğime dikkat edin. Dallas’ın savunması her taraftan açık veriyor. İkizi Rex gibi head koç olması gerektiğini düşünen Rob Ryan koşuya yüklense pas yiyor, pasa yüklense koşuyu yiyor. Şahane savunma line’ı ve dış linebacker’lara rağmen rakip oyun kuruculara baskı kuramıyor. Bu durumda hücuma düşüyor büyük yük. Cowboys’un division’ı zor ama maç başına ortalama üç touchdown ortalamasını tuttururlarsa başarıya ulaşabilirler. Ben %40 diyorum playoff şanslarına…

Görkem Şahinoğlu: Tony Romo kesinlikle kötü bir QB değil. Onun bu performansının yarısından Dallas offensive line’ı sorumlu. Geçen yıla göre daha iyi bir savunmaya sahipler ama offensive line’ın bu başarısızlığı Cowboys’taki tüm aksaklıkların anası durumunda. Maçı izlediyseniz Romo’nun neredeyse her pozisyonda nasıl baskı altında kaldığını görmüşsünüzdür. Bu nedenle yaptığı top kayıplarında tüm suçu Romo’ya yüklemek yanlış olur. Murray’nin son haftalardaki etkisiz görüntüsü de tamamı ile hücum hattının suçu. Bir de Romo ve Bryant’ın sezon başından beri süren uyumsuzluğu var. Bu da hücum gücünü çok düşürüyor. Romo’nun 6. hafta (5.hafta bay haftası) bu performanstan nasıl geri geleceği çok önemli. Evet Cowboys çok zor bir grupta ve bu offensive line ile playoff yapmaları küçük çaplı bir mucize olur. Ancak Eagles’ın nasıl şansı ile maçları kazandığını görünce Cowboys için de hala açık bir kapı var.

Chris Johnson uzunca bir süre sonra sonunda 4.haftada 100 yardın üstünde bir performans sergiledi. Titans O-Line’ı hala düzelememişken CJ2K eski günlerine döndü diyebilir miyiz?

Evre Baltalı: CJ2K ligin önemli RB’lerinden ama yinede O-Line iş yapmadan performans sergilemesi NFL standartlarında mümkün değil. Peki bu maçta ne oldu, Houston erken öne geçtiği koşu savunmasını hafifletip daha çok pas savunmasına odaklandı. Durum bundan ibaret yani Kaan sen CJ2K’i bu haftada fantasy football takımında oynatmamalı.

Ozan Emre Yazıcı:
Tek bir maçla geri döndü diyemeyiz sanırım, sonuçta bir ALEX değil, ama bu maçtaki performansı iyiye işaret olabilir.

Berkan Uzun: CJ holdout (kontrat görüşmesi sırasında takımla birlikte idmanlara çıkmama) sonrası bir türlü toplayamadı. 100 yard tehditi neredeyse her maç olan bir oyuncu fakat önemli olan ona şans tanınması. İkinci hafta 8, üçümcü hafta 14 kez topla buluşmuş olması özellikle göz önünde bulundurulmalı. Bir kez daha 2000+ yardlık bir sezon beklemek hata olur ama 1000+ bir sezon çok olası bir ihtimal.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Bir maçla adamı eski günlerine döndürmek olmaz. Önce bir duruma bakalım; takımın QB’si sakatlanmış ve yedek QB ile oynuyor. Rakip takım maçı daha ilk çeyrekten domine etmiş. Buna rağmen ve bu kadar gerideyken yine de pas denemesi kadar koşu denemesi yapılmış. Houston savunması önde olduğu için zamana oynayıp küçük yardları ve koşuyu vermiş zaten. O zaman Chris Johnson gibi biri artık 5-6 yard ortalamayla oynayıversin. Oyun kurucu Jake Locker’ın sakatlığından dolayı sezonu kapatma ihtimalinin konuşulduğu bu günlerde Chris Johnson’ı daha da aktif göreceğiz. Sonuçta iyi bir oyuncu ve Rams’in sürünürken Steven Jackson’ın parlaması gibi günler bekliyor kendisini.

Görkem Şahinoğlu: Chris Johnson eski günlerine döndü demek çok iyimser bir yaklaşım olur. Ben bunun bir maçlık bir olay olduğunu düşünüyorum. CJ2K her ne kadar çok yetenekli bir RB olsa da O-Line iş yapmadıkça RB’nin başarılı olma şansı çok çok küçük bir ihtimal. O nedenle bu soruya cevabım hayır.

Matt Ryan bu hafta da oldukça iyi bir performans sergileyerek Atlanta Falcons’ı hem son anlarda Carolina Panthers karşısında galibiyete hem de ligin zirvesine taşıdı. Ryan artık Brady-Rodgers-Brees seviyesine geldi mi?

Evre Baltalı: Matt Ryan bu sene en çok çıkış yapması beklenen oyun kurucu. Bu beklentiyi de cevapsız bırakmadı. Önemli silahları olan bir oyuncu ve takım olarakta güçlü bir yapıya sahipler. Yıllar ilerledikçe Matt Ryan’ın performansı da ilerleyecek ve ligin önemli QB’lerinden biri olarak anılacaktır.

Ozan Emre Yazıcı: Matty Ice, Boston College formasıyla üç bowl kazanıp 32 maçta 25 galibiyet alırken, 2005 MPC Computers Bowl MVP ve 2007 ACC Player of the year seçilirken de iyiydi. (32 maçı da seyretmiş gibi anlattım siz de öyle varsayın.) Çaylak sezonunda Falcons ile 16 maça da çıkan ve 11-5 ile playoff gören ve o zaman için 42 yıllık “NFL Associated Press Offensive Rookie of the Year Awards” tarihinde “en iyi ofansif çaylak” seçilebilen üçüncü quarterback olan bu çocukta ışık görüyorum.

Berkan Uzun:
Rakamlara baktığımızda gayet güzel fakat bunun bir de postseason’ı var. M.Ryan artık üst seviye bir QB dememiz için biraz erken takımı postseason da sırtlar bir de bunu yüzükle taçlandırırsa neden olmasın?

Hilmi Çeltikçioğlu:
Her ne kadar Matt Ryan kariyerinin en iyi senesini yaşıyor olsa da Brady-Rodgers-Brees seviyesinde değil bence. Bir QB’nin ne kadar iyi olduğu yokluğunda belli olurmuş derler (daha doğrusu ben şimdi dedim). 2011’de Peyton Manning sakatlandığında Colts’un başına gelenlere bakmak yeterli. Falcons ise QB’si dışında da çok iyi bir takım. Hem hücumda, hem savunmada oyuncuları en üst seviyede. Haydi takımın geri kalanını bir kenara bırakalım; zaten yıldız oyuncular olan Roddy White, Julio Jones ve Tony Gonzales’e pas atıyor. Wes Welker’ı yaratan, Randy Moss’un kariyerini kurtaran Tom Brady, Marques Colston ve Lance Moore’un klaslarını bir anda iki seviye yükselten Drew Brees, ve Jennings-Nelson-Jones-Driver-Cobb beşlisini grup olarak NFL’in en iyisi ilan ettiren Aaron Rodgers’ın seviyesinde olduğuna inanmıyorum. Bu üç oyun kurucunun bir özellikleri daha var ve en azından bu özelliği kazanmadan Matt Ryan o seviyeye çıkamaz; üçünün de Super Bowl galibiyetleri var. Brett Favre’ın da var (Görev tamam).

Görkem Şahinoğlu:
Şimdilik hayır ancak gelecekte olabilir. Hem de bu yıl Super Bowl’u kazanırsa yüksek ihtimalle bu saydığın QB’ler arasında yer alacaktır. Hem Falcons hem de Ryan bu yıl nihayet kalitesini sahaya yansıtıyorlar ve benim önemli Super Bowl adaylarımdan biriler. Matt Ryan’ın postseason performansı bu sorunun cevabı olacaktır diye düşünüyorum.