Muhteşem bir futbol gecesiyle NFL 2012 sezonuna veda ettik. Gerek Ravens ve Flacco’nun iyi başlangıcı daha sonrasında devre arasında ki Beyonce şovu, kesilen elektrikler. Maça verilen ara sonrası geriye muhteşem bir dönüş yapan 49ers derken, bir Super Bowl’u daha geride bırakmış olduk.

İki kardeşin, (Jim, John Harbaugh) yönettiği iki takımın karşılaşmasında 34 – 31 gibi skorla sahadan galip ayrılan John Harbaugh’un yönettiği Ravens, tarihinde ikinci kez Lombardi kupasını kaldırmış oldu. Daha önce 2001 yılında bu kupayı kazanan ekipte de yer alan efsane isim Ray Lewis’de bu maçla beraber futbol sahalarına şampiyon bir şekilde veda etti.

Karşılaşmaya müthiş bir başlangıç yapan Ravens rakibine elektrikler kesilene kadar nefes bile aldırmadı. Bu seviyeye gelmiş iki takımı eleştirmek ne kadar doğru olur bilinmez ama sezon boyunca eleştiri oklarının hedefi olan Flacco muhteşem bir başlangıç yaparak kendisine yöneltilen bu oklara en güzel şekilde yanıtını verdi. Flacco bu istatistikle Super Bowl tarihinde 15 yıldır ilk yarı üç TD pası atan tek oyun kurucu oldu. Savunma olarak çok güzel iş yapan Ravens özellikle turnoverlar ile rakibini çok rahatsız etti.

Maçın bitimine iki dakikaya yakın bir süre kala Ravens’ın redzone’larında yaptığı savunma ise adeta savunmalar şampiyonluk kazandırır sözünü destekler nitelikteydi. Ravens bu maçta  Ray Rice’ı sık sık kullanmış olsa da maçı kazanmalarındaki en büyük faktör kesinlikle pas oyunuydu. Boldin, T.Smith, Pitta ve yer yer Ed Dickson çok önemli işler yaptılar. Boldin bir kaç kere daha topla bulaşsaydı bir de yanına TD koysaydı bir tane daha Flacco’dan en değerli oyuncu ödülünü bile çalabilirdi…

49ers tarafına baktığımızda belkide sezonun en kötü başlangıcını sezonun en önemli maçında yaptılar. Savunmada Flacco’nun etkili performansıyla beraber pas oyunlarında büyük açıklar verdiler. Çok büyük koşu oyunlarına izin vermediler ama sadece bir turnover yaratarak Ravens savunmasının iki turnover’ı karşısında yetersiz kaldılar. Flacco üzerinde hemen hemen hiç baskı kuramamaları da cabası. Elektrikler kesilene kadar varlık gösteremediler ama o arada ne oldu ne bitti bilemiyorum birden bire Colin Kaepernick de dönüş yapınca inanılmaz bir geri dönüş hikayesi olmak üzereydi ki redzone’dan döndüler… Hücümda Vernon Davis, Crabtree ve Kaepernick etkili isimlerdi belli başlıca. Savunmada öne çıkan birazcık olsun Brooks diyebilirim. Geri kalan savunma oyuncuları çok da bireysel anlamda ön plana çıkmadılar.

Maçla ilgili bir iki dikkatimi çeken noktayı belirtmeden geçemeyeceğim. Hayatımda gördüğüm en ateşli coin toss’u (para atışı) bu maçta izledim. Frank Gore ve Ray Lewis’in gözlerinin içine bakıp pis pis sırıtmaları ve hiç el sıkışmamaları motivasyonun ne derece ön planda olduğunu o seviyedeki hırsın en güzel örneğiydi. Bir sezon boyunca dopingdir, kontrat mevzularıdır ıvırdır zıvırdır bunların bir kenara bırakılıp tek amacın sportif ve o anki
isteğin o profesyonellikte ki oyunculara bile yansıması çok güzel bir andı. Uzun süredir NFL’de bu şekilde bir görüntüye rastlamamıştım açıkçası. Maç boyuncada bol bol didişti oyuncular hakemler normal sezona göre biraz daha izin verdiler bu tip atışmalara. Yanlış hatırlamıyorsam sadece bir kez iki oyuncu karşılıklı personal foul aldı. Geri kalanlara çok karışmadılar.

İyisiyle kötüsüyle bir sezonu daha geride bıraktık. Önümüzdeki sezonda aynı güzellikte bir Super Bowl izlemek dileğiyle kendinize iyi bakın. Bu arada bilmem farkında mısınız önümüzdeki hafta Türkiye’de Amerikan Futbolu Üniversiteler Ligleri başlıyor…