Bears, 1985 şampiyonluğundan bu yana, 2006 hariç Super Bowl görememiş, 2004 yılından beri Lovie Smith ile beraber her zaman sıkı bir defansa sahip olmuş ancak yetersiz hücum takımlarıyla, seyirciyi sabır taşına dönüştüren bir takım… En büyük rakibi olan Green Bay Packers tarafından son yıllarda süründürülmesinden ötürü de taraftarlarının kalbini fazlasıyla kırmış olan bir takım Chicago Bears. Soldier Field’ın sadık seyircisini dahi isyana sürükleyen, 2012 yılına fırtına gibi başlayıp, fırtına kendine dönünce alabora olan bir takım.

Bir önceki sezonda ilk sekiz haftada 7-1’lik derece ile başladıktan sonra, görece daha zor olan fikstürün de etkisi ile sezonu 10-6 derecesi (ikinci sekiz haftada 3-5) ile bitirdi Bears. Sezonun son maçında wild card hakkını kaybettikten sonra GM Phil Emery, değiştirilmesi gereken bazı şeylerin olduğunu, takımın özellikle hücumda düştüğü aciz duruma çareler bulunması gerektiğini düşünüyordu. Head koç Lovie Smith, kariyerinin son yıllarında sıklıkla başına geldiği üzere karşılaşmaya çok iyi başlayan ancak round’lar ilerledikçe ayakta kalamayan bir boksörü, son round’a kadar taşıyıp köşeye sıkışmış bir biçimde knock-out olmasına göz yumdu.

Nitekim sezonun hemen ardından Lovie Smith dönemi sona erdi, head koçluk pozisyonuna Marc Trestman getirildi. Trestman, NFL çevrelerince saygı duyulan bir isim. Scott Mitchell, Detroit Lions’ın passing yard rekorunu kırarken, takımın QB koçuydu. Arizona Cardinals, 1998’de on sekiz sezon sonra playoff’a kalmayı başarırken, yarım asır sonra ilk kez bir playoff maçı kazanmayı becerdiği zaman takımın QB’si Jake Plummer’ın 3,737 yard kat pas atmasına yardım eden koçtu Trestman. Trestman, 2000’li yılların başındaki Raiders’da QB koçluğu esnasında Rich Gannon’ın 2002 NFL MVP’si olmasına yardımcı olmuş, takımın Super Bowl yolunda ilerlemesine katkıda bulunmuştu. Ayrıca NFL Draft’ları için hazırladığı bazı QB’ler yüksek sıralardan seçilmeyi başarmış, bu QB’lerin yeteneklerini draft öncesinde parlatmıştı. Tim Tebow (Broncos, 1.tur), Brandon Weeden (Browns, 1.tur), Jason Campbell (Redskins 1.tur), Jay Cutler (Broncos, 1.tur)

Draft ve Urlacher

Ayrıca, Bears koç kadrosu da çok ufak istisnalar dışında, hücum takımı, defans takımı ve özel takım düzeyinde büyük oranda değişti. Bu esnada NFL Draftı ilk turunda Kyle Long seçilerek hücum çizgisine bir ekleme yapılmış oldu. Kyle Long’un Bears’ın ilk tercihi olduğu, Trestman’ın kendisini ısrarla istediği günler öncesinden konuşulan konular arasındaydı. Offensive tackle ve linebacker derinliği draft’tan seçilen oyuncularla beraber artırıldı. 117.sıradan draft edilen Khaseem Greene ve 188. sıradan draft edilen Cornelius Washington’ın draft turlarına göre iyi seçimler oldular.

Draft’ta özellikle linebacker pozisyonuna bu kadar düşülmesinin nedeni de Bears’ın sembol oyuncularından Brain Urlacher’ın, maddi konularda Bears ile anlaşamayıp takımla devam etmeyeceğinin açıklanmasıydı. Urlacher, sadece teknik kapasite ve pozisyon yeterliliğinden değil, takımın sembollerinden biri olması nedeniyle de büyük önem taşıyordu. Urlacher ile yolların bu şekilde ayrılması taraftarların gözünde pek hoş bir durum oluşturmayacaktır. Chicago şehrinin profesyonel sporlarında “vefa” çok öne çıkan bir kavram olmasa dahi, şehrin spora bakış açısında önemli bir yer tuttuğu muhakkak. Linebacker pozisyonunda Urlacher’ın yerini, kolaylıkla doldurmanın da ilk aşamada mümkün olmayacağını, orada fazlaca oyuncu rotasyonunun olacağını düşünüyorum.

Gelenler-Gidenler-Beklentiler

Wide receiver Johnny Knox serberst bırakıldı, yedek QB Jason Campbell, Cleveland Browns’ın yolunu tuttu, rotasyonda önemli bir yeri olan Gabe Carimi 2014 NFL Draftı 6.tur seçim hakkı karşılığında Tampa Bay’e yollandı. Sorunları hiç bitmeyen, yaz boyunca suç bilimini oldukça meşgul eden Evan Rodriguez de yakın tarihte serbest bırakılan önemli oyuncular arasında yer aldı.

Jermon Bushrod ile offensive tackle pozisyonuna çok önemli bir ekleme yapıldı. Bushrod’un 2011-2012’de Pro Bowl’da boy gösterdiğini ve Saints ile 2009 yılında Super Bowl’u şampiyonluğu kazandığını unutmamak gerek. Kendisine verilen 17 milyon dolar garanti, 35 milyon dolar ve dört yıllık sözleşme risk taşısa da son sezonların en kötü hücumuna sahip Bears’ın özellikle tackle pozisyonunda söz sahibi isimlere ihtiyacı olduğu da muhakkak. Bir diğer taraftan, tight end Martellus Bennett ismi de çok göze çarpıyor. NY Giants ile geçirdiği iyi kabul edilebilecek bir sezondan sonra (55 pas yakalama, 626 yard ve 5 TD) Bears’ın çok işine yarayacak bir ekleme olduğunu söyleyebiliriz. Bir Chicago doğumlu olarak Kelvin Hayden de cornerback pozisyonuna derinlik katacak. Bears’ın 1985’den sonra çıktığı ilk Super Bowl olan 2006’da, Indianapolis Colts forması giyerken kariyerinin ilk interception’ını Rex Grossman’ın pasını kesmesiyle yapan Hayden o günlerde üzdüğü şehrini bu yıl mutlu etmeye çalışacak.

Chicago Bears koşu oyununu ortalamaya nazaran daha çok kullanan bir takım. Burada sadece Matt Forte’nin yeterliliği tartışılabilir olsa da, bu kadar yoğunlukla kullanıldığı bir takımda “iyi” bir iş çıkardığı düşünülebilir. Ayrıca Jay Cutler’ın, Tretsman ile aralarındaki ilişkinin bir geçmişi olması, Jay Cutler’ın değerini, lige girerken Tretsman’ın yükseltmiş olması umut verici bir korelasyon. Özellikle geçilen haberlerde, Tretsman’ın Cutler için övgü dolu sözler söylemesi, Cutler’ın “kendine güvenmeyen”, “yumuşak”, “takımı için her şeyini ortaya koymayan” oyuncu izleniminden bu sene biraz da olsa sıyrılacağını, daha efektif kullanılacağını gösteriyor.

Bears geçtiğimiz sezon maç başına rakiplerinin 315 yard kat etmelerine izin vererek NFL’de bu alanda en iyi beşinci takımdı. Ancak hücum performansına baktığımızda, maç başına 310 yard ile, 32 takım arasından 28.sırayı yer alıyordu. Uzun bir zamandır süregelen bu halin değişmesi, en azından biraz daha dengeli hale gelmesi Bears’ın kademe atlaması için en kilit nokta olacak.

Her ne olursa olsun yeni yüzler, yeni heyecanlar ve farklı beklentiler yaratır. Bears bu sene çalkantılı, inişli çıkışlı, zor tahmin edilen bir takım olacak. Rüzgarlı Şehir’de, Soldier Field’da bu sezon rüzgar fırtına gibi esecek.