NFL’de sezon ilerledikçe yılın her anlamda yılın sürpriz takımlarına ilişkin ipuçlarını alamaya başladık. New York Giants, Pittsburgh Steelers, Tampa Bay Buccaneers ve Minnesota Vikings gibi playoff takımları, üç hafta geride kalmışken halen galibiyet ile tanışamadılar. Bu hafta yazarlarımıza bu galibiyetsiz takımlardan New York Giants ve Pittsburgh Steelers’ı sorduk. İki takımında koşu hücumu rezilleri oynarken Giants’ın Panthers’a 38 – 0 yenilmesine neredeyse diyecek bir şey bulmak zor. En azından Cam Newton’dan güzel bir resital izlemiş olduk. Galibiyetsiz takımlardan Jacksonville Jaguars’ı gündeme eklemedik, zaten onların 0 – 3 olması (her ne kadar 2002’den beri sezonlara 0 – 3 başlamasalar da) çok şaşırılacak bir şey değil. Hatta Jaguars taraftarları normal şartlar altında elit sayılabilecek Giants, Steelers, Bucs ve Vikings ile aynı kategoride olmalarına sevinebilirler bile. Haftanın gündeminde tabii ki sadece kötülere odaklanmadık. Bir önceki sezona göre en iyi çıkışı yapan takımlar denebilecek olan New Orleans Saints ve Miami Dolphins’i de masaya yatırdık. Ancak formsuzlukları artık can sıkmaya başlayan geçen sezonun yıldızları Robert Griffin III ve Colin Kaepernick’e değinmesek de olmazdı…

Haftanın en şaşırtıcı sonuçlarından biri New York Giants’ın Carolina Panthers’a 38 – 0 yenilmesi oldu. Bu hezimetin sebebi neydi? New York’ta head koç Tom Coughlin’in günleri sayılı mı?

Görkem Şahinoğlu: Geçen hafta da dediğim gibi, Giants’ın sorunu Coughlin değil. Offensive Line ve koşu hücumu katkı vermiyor, sıfır yani. Böyle olunca tüm yük Eli Manning’in üstüne biniyor ki o da bir Peyton değil. Tüm bunların haricinde bu hezimetin bir numaralı nedeni olarak ise ilk hafta Seahawks’ı da çok zorlayan Panthers front seven’ı olarak görüyorum. Kawann Short ve Star Lotulelei koşuya karşı çok dayanıklı iki çaylak DT. Bunun dışında Luke Kuechly geçen yıl kaldığı yerden devam ediyor. Panthers çok iyi bir savunma jenerasyonu yakalama yolunda gidiyor, tek eksik secondary.

Orkun Bulut: İki şampiyonluk yüzüğü kazanmış bir koçun görevine kolay kolay son verileceğini sanmıyorum. Fakat Giants hücumlarının iflas ettiği bir gerçek. Bulundukları division her yıl olduğu gibi bu yolda sürprizlere açık. Eli Manning tecrübesiyle silkinecektir. WR’lerde gelen pasları tutmayı becerirlerse en azından skandal bir sezon yaşamamış olurlar.

Barış Erengüç: Geçen hafta da bu konuya değinmiştim. Giants hem ofans hem de defansta inanılmaz problemler yaşamakta. Hatta bazen ne yapmaya çalıştıklarını bile anlayamıyorum.Resmen dökülüyorlar. Bu tip skorlar bundan sonra da olacaktır kimseyi yanıltmasın. İşleri zor. Gerek 2007’de gerekse 2011’deki şampiyonluklarda defansif anlamda oldukça kuvvetlilerdi. Şu anda problemler büyük. Secondary nerdeyse hiç yok, koşu oyunu savunmaları erimiş gitmiş. Hücum desen koşu oyunsuz elinde bastonla oynayacak bir Brandon Jacobs ile bu iş nereye kadar gider ki? Coughlin için bence son sezon olacaktır.

Çağatay Akkaya: Cowboys karşısında altı top kaybı ile maçı tamamlayan Giants hücumunun yeni kahramanlık destanı oldu Panthers maçı. Tom Coughlin daha önceden de takımı çok zor dönemlerden aldı, şampiyonluklar yaşattı ancak bu seneki Giants’ın görüntüsü hiç iç açıcı değil. Geçtiğimiz iki hafta, “bir yerde düzelecekler” diyordum ancak o hafta, bu hafta da değilmiş. Takım koşamıyor. Pas tutulamıyor. Takım birinci hakkı alıp mesafe katedemiyor. Özellikle koşu oyununa çözüm bulmadıkça, Eli Manning’in 7 sack yemesine çare olunmadıkça Giants’dan ilerleme beklenemez.

Carolina Panthers demişken, Cam Newton hem pas atıp, hem koşup muhteşem bir maç çıkararak adeta iki yıl önceki çaylak sezonunda ligi domine eden performansına selam çaktı ve takımını taşıdı. Cam eski günlerine döndü diyebilir miyiz?

Görkem Şahinoğlu: Eski günlerine döndü demek için biraz erken ama geçen yıldan çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Sadece bu maç özelinde değil, ilk iki hafta da kötü değildi Newton. Cam zaten kendisinden şüphe duyulacak bir oyuncu değil, tek sıkıntı Panthers’ın hücum tarafında çok sınırlı playmaker’a sahip olması. Ayrıca Steve Smith’ten sonra DeAngelo Williams da Chudzinski’den kurtulunca daha iyi olduk tarzı açıklama yaptı. Demek ki tek sorun eski hücum kordinatörüymüş.

Orkun Bulut: Bu adam iyi oynadığı her sezon reytingler alt-üst olur. Koşuyor, pas atıyor, kuvvetli, ‘number one pick’ daha ne olsun? QB’lerin en bocaladıkları sezon çaylak yıllının ardından gelen sezondur. Bu oyunun starı olmaması için hiçbir sebep yok. Spikerler ‘keem, keem’ diye bağırdıkça ipad kucağımızda şekilden şekle giriyoruz :) Hücum sistemleri bu yıl daha oturduğu apaçık ortada. Bence Cam Newton’ın performans değerlendirmesi Panthers’ın playoff’larda olup olmamasıyla bağlantılı olacak.

Barış Erengüç: Cam geçen sene “2nd year slump” denen olaya takılmıştı. Bunda Ron Rivera’nın çok kabahati var. OC Mike Shula sayesinde çok daha istediği gibi oynabiliyor ve OL’da geçen seneye nazaran çok daha başarılı görünüyor. Cam’in bu sene patlama yapacağına inanıyorum. Bu performans sayesinde aslında geçen sene sonunda kovulması kuvvetle muhtemel olan ama son anda kurtulan Rivera’nın da bir ümidi var. Yine de hücumda WR bölgesinde yıllanmış şarap Steve Smith dışında büyük bir silah yok. Cam’in pas yeteneklerini de bir üst seviye taşıması lazım ama bu konuda yardım alması zor görünüyor.

Çağatay Akkaya: Cam Newton, 2012 sezonunda yeteneklerinden birşey kaybetmemişti sadece bir nebze de olsa “gözü kara” oyunundan vazgeçmişti. Hiçbir zaman Manning düzeyinde bir pasör olamayacak ancak oyun tarzı da öyle değil. Newton, QB’ler arasında en iyi top taşıyan oyuncu belki de. Bu sene çaylak sezonundaki gibi agresif olacağının sinyallerini veriyor. Pas atabilen koşan bir QB de rakip savunmanın dengesini inanılmaz bozuyor.

Miami Dolphins, Ryan Tannehill’in önderliğinde güçlü Atlanta Falcons’ı geçmeyi başararak 3 – 0 yaparak Patriots’ı AFC East’in zirvesi için yanlız bırakmayacağını gösterdi. Sizce Miami bu formunu devam ettirebilecek mi yoksa önceki yıllarda Cardinals, Bills gibi takımlarda gördüğümüz üzere sezona çok iyi başlayıp tepetaklak olan takımlardan mı olacak?

Görkem Şahinoğlu: Açıkçası Dolphins’in off season’da bu kadar para harcamasından sonra sonlarının iki sene önceki Eagles gibi olacağını düşünüyordum ama şimdiye kadar hiç fena top oynamadılar. Ryan Tannehill zaten geçen yıl ki çaylak sınıfının en underrated adamıydı. Bir çaylak için iyi sayılabilecek bir yıl geçirmesine rağmen Luck-Griffin-Wilson üçlüsünün olağan dışı çaylak performanslarının kurbanı olmuştu. Şimdi ilk üç hafta itibariyle ise o sınıf içinde en iyi durumda olan Tannehill ve Wilson. Takıma dönecek olursak geçen seneki Cardinals ya da ondan önceki Bills gibi olacaklarını sanmıyorum. Topun iki tarafında da yetenekli oyunculara sahipler ki Falcons’ı Cameron Wake’ten katkı almadan yendiler, bu önemli.

Orkun Bulut:
Dolphins rezalet sezonlarının ardından bu yıla müthiş başladı. üç maç kazanılması, Ryan Tannehill’in beklentileri her maç aşması Miami’yi uzun yıllar sonra havaya soktu. Dolphins iki maç daha kazanırsa Tannehill’e, Dan Marino saygısı gösterecek kadar başarıya aç bir organizasyon. Kötümser olmak istemiyorum ama Bills ve Cardinals örnekleri çok doğru olmuş Kaan; ağzına sağlık.

Barış Erengüç: Dolphins 2007’deki 1-15’lik facianın hemen arkasından yaptığı büyük çıkışın devamı gelmedi ve beş sezondur tabiri caizse sürünüyorlar. Yetenekli oyuncu draft etme konusunda yıllardır sıkıntı çeken Dolphing açıkcası Dan Marino’dan bu yana da vasatın üstünde bir QB görmedi. Sezona oldukça iştahı başlayan takımda defans Cam Wake önderliğinde şu ana kadar gerçekten harika bir performans çizdi. Özellikle Falcons’ı yenmek oldukça büyük bir iş.Yine de Playoff yapmaları zor ama geçtiğimiz sezonlara oranla üzerlerindeki pası silmiş görünüyorlar. Tannehill inişli çıkışlı olsa da iyi gidiyor ancak WR Hartline ve RB’leri oldukça başarılı görünüyor. Bakarsınız Chiefs ile birlikte AFC’nin wildcard takımları olurlar.

Çağatay Akkaya: Tepetaklak olmaktan kasıt, playoff yapamamak ise evet tepetaklak olacak. Ancak gelecek vaad etmek, “şu iki-üç eksik de kapanırsa ne güzel olur bu takım” demek ise tepetaklak olmak, o zaman onu kast etmiyorum. Lamar Miller, Dolphins için kritik oyuncu. Sezon başındaki beklentilere yanıt veremiyor, Dolphins hücum koordinatörleri tarafından iyi kullanılamıyor. Ayrıca Falcons maçını kazanırken şanslı olduklarını düşünüyorum zira Falcons üçüncü çeyreğin ortasından maçın sonuna kadar hücum yapamadı! Ryan Tannehill kaliteli bir oyun kurucu, henüz ikinci senesinde olmasına rağmen takım üzerinde olumlu etki yarattığı da muhakkak ancak yine Falcons karşısında beş sack yemekten kurtulamadı (hücum çizgisinin de büyük yardımıyla). Tannehill’in kararları ne kadar keskin, Dolphins o kadar iyi olur ancak yine de playoff dışında kalacaklardır.

Geçtiğimiz sezon kendi standartlarının altında bir performans çizen New Orleans Saints, Arizona Cardinals’ı 31 – 7 ile rahat geçip üçüncü maçta üçüncü galibiyetini alan takımlardan oldu. New Orleans’ta değişen ne oldu? Yoksa geçen sezon da başarı için tek eksik olan Sean Payton mıydı?

Görkem Şahinoğlu: Sean Payton ve Rob Ryan. Payton’ın bir lider olarak bu takıma kattıkları ve Brees ile olan iletişimi tartışılamaz ama Rob Ryan’ın savunmanın başına geçmesi çok etkiledi. Tamam, Saints birden bire bir Seahawks savunmasına dönüşmedi ama geçen seneki rezil savunmayı belli bir standarda taşıdı. Rob Ryan’ı ailesinden ya da kendisinden dolayı sevmeyebilirsiniz ama savunma bilgisine ve yeteneklerine saygı duymalısınız. Dallas’tan da çok haksız yere gönderilmiş, günah keçisi seçilmişti zaten.

Orkun Bulut: NFL sezonu öyle pekte uzun bir maraton değil. Lige nasıl başladığınız, bitirişinize çok ama çok etki ediyor. Sean Peyton’ın ceza aldığı skandal ardından Saints geçtiğimiz yıla kendi evindeki sürpriz Redskins mağlubiyetiyle başladı. Brees her şeyi kendi yapıp toparlamak istese de pek bi’ fayda etmedi. Bu yıl daha kolektif bir yapı var. Savunma daha sağlam duruyor. Hücumda daha alternatifli oyunlar seçiliyor. Bu da aslında Sean Peyton’ın etkisini ıspatlıyor!

Barış Erengüç: Zaten oldukça yetenekli bir takımdan bahsediyoruz. Sadece geçen sezonun kötü izlerini silmeleri gerekiyordu bu sezon Payton’ının dönmesiyle bu gerçekleşti. Kolay değil Sean Payton’nın bu takımda emeği çok fazla ve oyuncuların ona inanılmaz bir saygısı var. Bence önleri çok açık hatta Seahawks ile birlikte NFC’nin en büyük favorilerinden diye düşünüyorum. Drew Brees son dönemin en elit QB’lerinde. Zaten onun yeteneklerini tartışmaya bile gerek yok. Onun etrafında başta TE Graham, WR’ler Colston ve Moore olmak üzere ciddi anlamda yetenekli bir top tutucu grubu var. Bir de bunların başında Payton gibi bir hoca olunca başarı kaçınılmaz oluyor.

Çağatay Akkaya:
Sean Payton+Rob Ryan+çalkantısız bir sezon+kafası rahat Drew Brees+Saints seyircisinin takıma güveni+top kaybı dahi yapılmayan maçlar çıkaran hücum sistemi = başarı. Formül sürekli artılar ile dolu. Saha kenarında Sean Payton’ın olduğunu görmek dahi oyunculara güven veriyordur. Saints, belki de ligde Broncos’dan sonraki en iyi takım şu anda. Tek eksik? Sağlam bir RB.

Colin Kaepernick sezonun ilk maçında Packers karşısında takımını zafere taşırken iki haftadır ortalarda yok. Robert Griffin III ise sezon başından beri için Rex Grossman III girmiş gibi oynuyor. Ne oldu bu iki read option QB’sine? Sadece formsuzluk mu?

Görkem Şahinoğlu: Kaepernick’in ikinci hafta sıvamasına Seahawks deyip geçmiştim ama Colts karşısındaki oyununun izahı yok. Bu düşüşe neyin neden olduğunu kestirmek zor, kendisi read option grubu içinde en güvendiğim oyuncuydu. Toparlanacağını umuyorum. RG3’nin ise içine Grossman’ın falan girdiği yok. Adam çok önemli bir sakatlıktan kısa sürede dönüp yapabileceğinin en iyisini yapıyor. Aldrick Robinson topu endzone’da düşürüyorsa bu Griffin’in suçu mudur? Tek fark eskisi gibi koşamıyor henüz. Pasları falan gayet iyi bence. Redskins’in potansiyeli buydu zaten, geçen sezon herkesin gözünü boyadılar o gazla.

Orkun Bulut:
Özellikle koşudan puan bekleyen fantasy football sevdalılarını yaktılar. :) Kaepernick’in standartlarının bu seviyede olduğunu düşünüyorum. RG3 tamamen sakatlığın etkisinde. Tamamen pas odaklı oynaması onun yeteneklerini törpülüyor. Sonuçta bir Peyton ya da Brady değil. Sakatlanma korkusunu aşıp daha çok koşu denerse RG3’nin toparlanacağını düşünüyorum.

Barış Erengüç: Burada her iki oyuncu için de belli bir formsuzluk var o kesin. RG3 ciddi bir sakatlıktan çıktı zorlanması çok normal ancak Redskins’te topu kime atacak ki?? WR olmayan bir takımdan bahsediyoruz. Read option için sadece iyi koşabilen bir QB değil bu tehlikeyi tamamlayacak, devamlılığı olacak bir pas oyun ve oldukça iyi top tutucularınız olması lazım yoksa rakip takımlara bunu uygulayamazsın. Niners’da Vernon Davis yok Crabtree yok, e bu durumda rakip takımlar Boldin’i kitleyince geriye bir opsiyon da kalmıyor. Frank Gore’da sürekli kenarda oturtulunca bu takım nasıl sayı yapacak diye kendime sormadan edemiyorum.

Çağatay Akkaya: Robert Griffin III, daha önce de bahsettiğimiz bir QB. Takımla hazırlık kampını kaçırdı, sakatlığı performansını düşürüyor. RGIII, son oynanan Lions maçında 50 pas denemesinde bulundu! Ve 50 pas ile 300 yard kat edilebildi. Atandan çok tutana mana bulmak gerek burada.
Gelelim Colin Kaepernick’e. Alex Smith’in Kansas City’deki performansına bakıp üzülen 49ers taraftarları vardır ancak şunu unutmamak gerek, henüz sezon başı, derece 1-2, kaybedilen maçlardan biri (her ne kadar hezimet sayılacak bir oyunla da olsa) Seahawks’a karşı, kazanılan maç da Packers. Colts, maçında kabul ederim ki 49ers hücum edemedi neredeyse ve bunun sorumlusu da Colin Kaepernick’de yüksek oranda, kötü oynadı, tercihleri kötünün de ötesindeydi. Ancak önündeki Texans, Titans e Jaguars maçları sonrasında, 49ers’ın derecesinin 4-2 olacağına ve mental olarak Kaepernick’in de 49ers’ın boş geçireceği haftaya girerken rahatlayacağına inanıyorum.

Pittsburgh Steelers, sonunda pas oyununu rayına oturtmasına rağmen Bears karşısında yenilmekten kurtulamadı. AFC North’ta Cleveland Browns’ın bile arkasına düştüler. Yılların Pittsburgh Steelers’ı, Ben Roethlisberger’ı, Troy Polamalu’su neden bu günleri görüyor?

Görkem Şahinoğlu: Neden sorusunun en büyük cevabı koşu hücumunun tıkanması. Steelers camiası 1935 yılından bu yana ilk defa üç hafta oynadığı bir ligde 100+ yard rusher çıkaramıyor. İlk üç haftanın toplamı bile 100 yard etmiyor. Lig pas hücumlarının egemenliğine girmiş olabilir ama hücumda denge çok önemlidir. Bu dengeyi de koşarak sağlayacaksınız. Neyse ki LeVeon Bell bu hafta sahalara dönüyormuş ve rakipleri de Vikings.

Orkun Bulut: Herkesin bir devri var. Big Ben’in sakatlanmadığı bir kulak arkası kaldı(!) Mike Tomlin de tartışılan bir isim oldu. Yılların Steelers’ı ne yaparsa yapsın eski kazanma alışkanlığını kaybetti. Savunma sertliği Super Bowl oynadığı peş peşe yıllarla alakası yok. Benim gibi nostalji sevenler bir yandan ‘acaba’ dese, ‘Hines Ward bırakmasaydı’ diye cümleler kursada yıl 2013, yeni heyecanlar lazım…

Barış Erengüç:
Pittsburgh Steelers artık vasat bile olamayacak kadar kötü bir takım. Son iki senedir yaptıkları draft’ler bir işe yaramamış görünüyor. Özellikle RB seçimleri oldukça kötü oldu son dönemde. Bu alan Steelers ofansının temelidir. OL desen feci durumda bir de üstüne Pouncey ilk maçta sezonu kapatınca bence tüm ümitleri bitti. Bu takımda parlayan tek isim WR Antonio Brown olarak görünüyor. Steelers sezon sonunda beş maç kazanırsa dua etsin. Steelers tarihin en az hoca değiştiren takımı olsa bile tahminim Mike Tomlin’nin sezon sonunda kovulacağı yönünde.

Çağatay Akkaya:
Bu haftaki Bears yazımda rakip Steelers olması sebebiyle bir değerlendirme yaptım. Kısaca belirtmek gerekirse: Steelers’ın koşu oyunu zayıftan da öte bir şey, hücum çizgisi çok sıkıntılı, defans da hak getire. Ben Roethlisberger’e olumsuz anlamda diyebilecek birşeyim yok hakikaten, pası attığında topu tutanlarında da sıkıntı var. Head koç Mike Tomlin’in değiştirmesi gerekenler var takımda. Bir diğer yönden de Steelers “artık zorlasan da olmaz” hissiyatı uyandıran bir kadro ile mücadele ediyor gibi. Sezon sonunda dibe vurup sonraki sezonlarda sıçramaya çalışacak takımlardan biri olacaklar zannımca.