Kendi açımdan en sevdiğim NFL haftalarından biri olan “Thanksgiving Week” geride kalırken bizlere üzerinde tartışmak için bir çok şey bıraktı. Geçen yıl Mark Sanchez’in uzadıkça uzayan dalga konusu butt fumble’ı hepimiz hatırlarız. Yine bir Thanksgiving haftasında sahalarda nadir görünen bir olay yaşandı. Genelde saha kenarındaki sakin haliyle bildiğimiz Pittsburgh Steelers koçu Mike Tomlin, kendisini bir anda touchdown’a koşan Jacoby Jones’un önüne atınca hepimizi şaşırttı. Ne diyelim, sakin atın çiftesi pek olurmuş. Son haftaların zorlanan ismi Geno Smith ise geride bıraktığımız hafta Miami Dolphins karşısında da bu gidişatı değiştiremeyip tarihin en kötü ilk yarı hücum performanslarından birine liderlik edince kendisini benchte buldu. Çaylak oyuncu tamamı ile çaylak duvarına çarpmış gibi görünüyor.

Bitime her hafta daha da yaklaşırken playoff bileti için yapılan çarpışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Geçtiğimiz sezon ki Seattle Seahawks ile benzer bir yapı oturtan Carolina Panthers ise kuşkusuz NFL’in en sıcak takımlarının başında geliyor. Ligin en az sayı yiyen savunmasına sahip olan Panthers, hücumda da Cam Newton önderliğinde önlenemez bir yükseliş içinde. Tüm bunları ve dahasını yazarlarımız sizler için değerlendirdi, buyurun;

New York Jets, haftalardır süre gelen berbat hücum performanslarına bir yenisini daha ekleyerek Miami Dolphins karşısında toplamda sadece 177 yard alarak üç sayıda kaldı ve Geno Smith de ikinci yarıda yedeğe çekildi. Jets’in bu hücum verimsizliğinin tek nedeni oyun kurucu sorunu mudur? Geno Smith gelecek adına Jets için bir cevap mıdır? Jets’in playoff şansı kalmış mıdır?


Oktay Çavuş:
 New York Jets hücum takımı ve son zamanlardaki QB seçimleri hakkında çok şey konuşulabilir ama konuşmaya değer mi emin degilim. Geno Smith potansiyeli yüksek bir QB, ancak şuan icin takımın ihtiyacına cevap vermesi pek mumkun gozukmuyor. Takıma liderlik edebilecek, karizmatik ve veteran bir QB hem NYJ, hem de Geno Smith’in olgunlaşması için daha faydalı olacaktir. Genel görüşün aksine, head koçun iyi, fakat kulüp yönetiminin zayıf olduğunu düşünüyorum. Çeyrek asırdır “zayıf” performans göstermekte olan takımların neredeyse tamamı son yıllarda toparlanmış olsa da, NYJ’in sürekli handikaplı bir takım olmasını da buna bağlamaktayım.

Çağatay Akkaya: Geno Smith draft edildiği zaman, bazen çok olumlu performans sergilemesine karşın tercihler konusunda sıkıntılı bir oyuncu olduğu, takımı vezir de rezil de edebilecek bir QB tarzına sahip olduğu konuşuluyordu. Nitekim konuşulanların belli bir düzeyde sahaya yansıdığını gördük fakat Jets için Geno Smith’den ziyade esas sorun Rex Ryan gibi görünyor ve Rex Ryan’ın 2014’te Jets’in başında olmasının pek beklenmediği de öngörülüyor. Jets, takım dengesini bir türlü oturtamayan, bilhassa hücumu sıkıntılı bir ekip. Sezon içindeki beklenmedik maçlarda yakaladıkları başarılar oldu ancak bunları da tek maç üzerinden değerlendirmek doğru olacak gibi. Geno Smith’in ikinci yarı yedeğe çekilmesi de karşılaşma içinde yapılan bir hamle olarak değerlendirilebilir yoksa sezon sonuna kadar maça başlayan QB’nin yine Geno Smith olmasını bekliyorum.

Hilmi Çeltikçioğlu: Jets, zamanının Vikings’i gibi tek sorunu oyun kurucu olan bir takım değil. Hadi tuttuğu yerden dökülüyor demeyelim ama Jets, Ryan geldiğinden beri odaklanma ve motivasyon sorunu yaşayan, New York gibi ağır bir şehri kaldıramayan bir durumda. Tom Coughlin gibi daha oturaklı bir adam gerekebilir. Geno Smith’in ne olacağını şu haliyle kestirmek gerçekten zor. Başka bir ortamda, başka koçlarla, belki seneye havası değişecek bir takımda daha etkili olabilecek yeteneğe sahip. NFL’de kişisel başarı çok değişik etkenlere bağlıdır. Peyton Manning ile Ryan Leaf draft’ta yer değiştirse belki bugün Peyton bu kadar başarılı olamayacaktı. Doğru yetenek ve atletizm zaten olacak; olmayanlar draft olmuyor. Ama yıldızlığın belki daha önemli kuralı, doğru zamanda doğru yerde olmak. Jets’in playoff şansı var; ama sadece son wildcard için. Division’ı da matematiksel olarak alabilir ama Patriots kalan dört maçını kaybedecek, Jets hepsini kazanacak, ondan sonra da kırmızı başlıklı kız hain kurdu yemiş falan…

Yine bir Thanksgiving geçmiyor ki olay olmasın. Geçen yıl Mark Sanchez’in “butt fumble” olayının damga vurduğu güne bu yılda Mike Tomlin’in kendisini Jacoby Jones’un önüne atarak durdurmaya çalışması damga vurdu. Mike Tomlin, bu hareketi kesinlikle kasıt olmadan olayın heyecanıyla yapılan bir refleks olduğunu iddia etse de Steelers’ın draft hakkına el konulmaya kadar uzanan bir ceza listesi var. Bu konu hakkındaki görüşleriniz?


Oktay Çavuş: 
Ceza verilmesini ve bu cezanın “caydırıcı” olmasını destekliyorum.

Çağatay Akkaya: Steelers – Ravens rekabetinden bahsetmeye gerek yok, maçların ne kadar kıran kırana geçtiğinden, takımların geçirdikleri sezonlardan bağımsız olarak, her iki taraf için de hedef maç olarak seçildiğinden şüphe yok. Ancak Mike Tomlin’in yaptığı hareket, işin içine kurnazlık katmak olarak nitelendirilmeli ve mutlaka karşılığını bulmalı. Saha içinde oyuncular varını yoğun ortaya koyacak zaten, karşılaşmada dönülmez noktada da sayılmazsın, istediğin kadar  rekabetçi ol ama oyunun içine hile hurda katma abi. (Not: Herşeye rağmen Tomlin sevdiğim bir koç, onu da ekleyim)

Hilmi Çeltikçioğlu: 
Mike Tomlin gibi yıllardır çeşitli seviyede koçluk yapmış birisinin “Aaaa, beyaz çizgiye girmiş, sahaya gireyazmışım” dalgınlığına kapılmasına inanıp inanmamak herkesin kendi kanaati. Ben ispatlanana kadar masum sayarım. İlla bir ceza verilmesi gerekir fikrindeyim, ama bu ceza koça bir maçlık ceza olmalı. Draft pick cezası bence çok ağır, sonuçta bir kişinin bir anlık hareketi bir franchise’ın geleceğini etkilememeli. Spygate değil ki önünde sonunda (Ödev: Yeni seyirciler Spygate’i çalışsın). Son bir not olarak, hakem touchdown verebilirdi.

New England Patriots’ın Houston Texans’ı mağlup ettiği maçın sonunda Texans savunma oyuncusu Antonio Smith’in “rakip takımların bize casusluk yaptığını düşünüyorum” açıklaması tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu görüşe katılıyor musunuz? Sizce böyle bir şey mümkün mü?


Oktay Çavuş: 
Böyle bir şeyin mümkün olduğunu biliyoruz zaten. Daha once New England Patriots dahil, ceza ve uyarı alan takımlar oldu. Teknolojinin yardımı ile rakip takımların gizli ve özel sırlarının ele geçirilmeye çalışılması ve zaman zaman bu girişimlerde başarılı olunmasına -rekabetin bu derece yüksek olduğu bir spor endüstrisinde- çok da şaşırmamak gerekir. Ancak, başarısızlığı bu faktöre bağlamak hata olacaktır. Her koç ve oyuncunun “çok yönlü” olduğu bir ligde, her down oyuncu, strateji, mentalite değiştirilebiliyorken, aklıma Charles Darwin’in “Survival of the Fittest” isimli şaheseri geliyor.

Çağatay Akkaya: 
Olabilir, soru mümkün müdür şeklinde soruluyorsa, evet mümkündür demek gerek. Sporun içinde var maalesef ancak sporun doğasına uygun bir davranış değil. Bir önceki Tomlin sorusu gibi, kanıtlanabildiği ölçüde en uygun yaptırım uygulanmalı diye düşünüyorum ancak işte “kanıtlama” burada işin içine girer. Kanıtlanamaz, dedikodusu yapılır, geçer ve gider…

Hilmi Çeltikçioğlu: 
Gerçi Antonio Smith sonradan çıkıp dediklerinin şaka olduğunu ifade etti ve buna inanıp inanmamak elbette yine herkesin kendi kanaati. İşin ciddi kısmı, Belichick ve Patriots olunca (önceki soruda verdiğim ödevi yapmayan burayı da anlamayacak) futbol camiası bir “acaba” çekti. Bu tip bir ün, kaybedilmesi kolay değil. Bakınız Joe Paterno 44 sene Penn State’de head coach’luk yaptı ama seks skandalı sebebiyle okuldan kovuldu, kahrından veya futboldan koptuğundan öldü, NCAA adamın kazandığı maçları sildi (Yeni ödev). Paterno bununla hatırlanacak adam olmamalıydı. Kötü ün, silmesi zor şeydir. Smith olayının ciddi olmayan kısmı ise, arkadaşın Counter Strike’da madara olup “Hile yapmayın beyler” diye çemkiren liseliye dönmesi oldu. OMG HAXXORRZZ!!!

Cam Newton ve Carolina Panthers her hafta daha daiyi bir performans göstererek dominant oyunlarını sürdürüyorlar. Adı MVP tartışmalarına da dahil olan Super Cam sizce bu ödülü ne kadar hak ediyor? Carolina Panthers’ın geçen sene ki Seattle Seahawks ile benzer bir sürpriz yapmasını bekleyebilir miyiz?

Oktay Çavuş: Cam Newton kesinlikle ligdeki yeni jenerasyon QB’ler arasinda en başarılı bulduğum iki-üç isimden biridir. MVP ödülünü ne kadar hak ettiği tartışılır. Yani, bu ödül için adının geçiyor olması bile bir gurur kaynağı olmalıdır. Aaron Rodgers ve Joe Flacco gibi “çeyrek milyar dolarlık” QB’lerin yaninda gölgede kalmamaları ve takımlarının performansını istikrarlı bir şekilde yüksek tutabilen isimler olmaları açısından bence yeni jenerasyon oyunculara ödül verilmelidir. Nasılsa eskiden olduğu gibi Season MVP ile Super Bowl MVP aynı isim olmuyor. Cam Newton’a da bu iki ödülden biri yakışacaktır diye düşünüyorum. Tabi bir de bu ödülü hak etmek var. Şuanki performansı ile bu ödül için adının geçiyor olması bir ölçü değil. Kesinlikle performansını yükseltmesi şart. Zira bu performans adaylık getirir ama ödül getirmez.

Çağatay Akkaya: 
Carolina zaten yılladır “nasıl olmaz” , “neden kötüler” gibi sorular sorduran takım oldu ve sonunda potansiyellerini sahaya yansıtabildiler. Çok iyi bir defans takımına, rakiplerin akıllarını karıştıran bir hücum takımına ve her sene olgunlaşan, tercihlerini keskinleştirmeye başlayan Cam Newton gibi bir QB’ye sahipler. Seahawks benzeri bir sürpriz yapmamaları için neden yok.

Hilmi Çeltikçioğlu: Gene sene sonuna doğru grafiği yükselen bir oyuncu, ve gene güce tapan, flaşa gözleri kamaşan Türk spor camiası… Rodgers’ın MVP aldığı sene Brees’in kazanması gerektiğine inanan arkadaşlar gibi aynı. Rodgers 48-2 kazanmıştı hani. MVP’yi geçelim. Manning ve Russell Wilson alır. Dört maç daha böyle oynarsa Nick Foles düşünülebilir.  Panthers şu noktadan sonra bu sene Şubat’ta bile maça çıkabilir. Gerçekten sürpriz olan takımlardan biridir, ve NFL’in güzel tarafı salary cap, draft, free agency gibi kurallarla eşitliği böyle etkili bir şekilde sağlayabilmesi. Bu sene Panthers, seneye Jaguars falan…

Seattle Seahawks çok üstün bir performans sonucu New Orleans Saints’i farklı mağlup ederek rakiplerine göz dağı vermeye devam ediyor. Ancak geçen yıldan beri takımda ikişer-üçer oyuncu yasaklı madde kullanımından ceza alamaya devam ediyor. En son Seahawks secondary’si “Legion of Boom”un önemli isimlerinden CB Brandon Browner’ın bir yıllık bir ceza alması gündemde. Bu madde kullanım olaylarını nasıl yorumluyorsunuz? Bu kayıp Seahawks’ı hedefinden saptırır mı?

Oktay Çavuş: Yasaklı madde kullanımı savaş ve apor endüstrisi için çığır açan bir olaydır. Kim ne derse desin, madde kullanımı sayesinde çok daha yüksek tempolu, fiziksel mücadeleler izliyoruz. Ancak etik ve tıbbi yönden bakıldığında, her spor adamının bu konuyu dikkatli bir şekilde ele alması gerekmektedir. Browner’in yokluğu takımı olumsuz olarak etkiler ama bu etki çok büyük olmaz.

Çağatay Akkaya:
 Tek oyuncunun yokluğu ufak tefek defolar yaratabilir ancak Seahawks’ın, çok çok çok büyük bir kayıp yaşayacağını, bu durumun onları şampiyonluktan edeceğini söylemek mümkün olmaz. Madde kullanım olayına gelince, sporcular kariyerlerini kendilerini sevenler kadar, takipçileri kadar düşünmeliler öncelikle. Elbette hür, özgür bireyler ancak madem bu işi “business” olarak görüyoruz, kendilerini damgalatmadan hareket etmek durumundalar. Ha olmaz, ben istediğimi yaparım diyenler zaten kamuoyu gözünde düşüyorlar, Hilmi demişti birkaç hafta önce bir soruda, “NFL’de adamın kariyeri üç saniyede biter” gibi birşeyler, katılıyorum, kariyeri de kamuoyu önündeki imajı da üç saniyede yerle bir olur bir sporcunun. Bu iş böyle.

Hilmi Çeltikçioğlu: 
Bu maddelerin kullanımının daha sıkı kontrol edilmesini ve daha ağır cezaların getirilmesini destekliyorum. Sonuçta Amerikan güreşi değil Amerikan futbolu seyrediyoruz ve bunun sebebi sonucun belli olmaması ve şartların eşit olması. Kendine haksız üstünlük sağlayan da bedelini ödeyecek; hem ceza olarak, hem de sağlığıyla. Bahsettiğim ağır cezaların yanında, nelerin yasaklı ve zararlı olduğuyla ilgili oyuncu, menajer, takım personeli ve sporla ilgilenen sağlık profesyonellerine detaylı ve sürekli eğitimler yapılmalı. Bu eğitim ve bilgilendirme, giderek taraftarları da kapsayacak şekilde üniversite ve lise sporlarına da yayılmalı. Bunun getireceği mali külfete ek olarak bilimsel araştırmalara da para ayrılmalı. Tıpkı sporcunun ortopedik sağlığına son yıllarda verilen önem gibi; hormonal sağlık da önemli. Akabinde Richie Incognito ve Oktay Çavuş önderliğinde psikolojik destek. Bu spor bizim, bu oyuncular bizimdir. Adam sözleşme yılında üç maç güzel oynayıp bir milyon dolar fazla kazanmak için ciğerini satar. Sonuçta futbol oynasın diye saçma sapan bir okulda saçma sapan bir diploma almış bir atlettir; ortalama futbol kariyerinin kısalığını da düşününce voliyi acil vurması gerekmektedir. Seahawks ise umrumda bile değil; bugün Seahawks yapar, yarın farklı bir koç ekibiyle Çatladıkkapı Roidragers yapar.