12.Adamın başkentinden NFLTR.com okuyucularına coşku dolu merhaba. Türk futbolunda her yıl Mart ayından itibaren Süper Lig’den 2.Lig’e kadar her teknik adamın, sporcunun diline pelesenk olan röportaj sözü vardır: Bundan sonraki her maçımız bizim için final. Türk sporseverler olarak 1.5-2 ay sonra bu sözleri sık sık duyacağız, okuyacağız. Ben de yazıma bu yerel metaforla başlamak istedim. İşte, NFL’i bu kadar değerli yapan özelliklerden biri de şu klişenin bu arenada gerçek olmasıdır. Önce San Francisco 49ers ile NFC finali; ardından Denver Broncos – New England Patriots galibiyle olası NFL finali. Bizim için her maç finaldi..! Pazar gecesi başlayıp sabahın köründe biten ilk finali ardımızda bıraktık. Dakikalar umut ve heyecanla başlayıp stres, korku ile devam etti. Coşku ve mutlulukla geride bırakıldı. NFL’in son dönemdeki en ateşli rekabetinden 23-17 galip geldik. 2 Şubat’ta MetLife çimlerinde ve tribünlerinde lacivert-yeşil formaları tüm dünyaya izleteceğiz.

UN-Read Option

Seattle sokakları bomboş, şehirde hayat durmuş, CenturyLink Field 12.Adamımız tarafından doldurulmuştu. Beleştepe bizim şehirde de olsa orası da dolardı emin olun. Seyirci maç başlarken üstüne düşeni yaptı. 108 desibellik destekle ilk hücuma başlıyoruz. 12 Eylül’de rakibimizi 29-3 yenmiş, Candlestick Park’ta 19-17 yenilmiştik. Maç öncesi yazımda read option’ları iki başlı canavarımızın (Wilson-Lynch) muazzam uyguladığını ve bu madende çok iş olduğunu belirtmiştim. Sezon boyu gördüğünüz gibi, ilk oyunumuz Marshawn Lynch koşusudur. Bu sefer read option ile Russel Wilson koştu fakat Aldon Smith’in müdahelesiyle ilk pozisyonda top kaybı yaşadık. Sezonun en kötü başlangıcı oldu. Üç haklarını Frank Gore koşusuyla başlatıp Colin Kaepernick koşusuyla bitirdiler. İlerlemelerine müsaade etmedik. 25 yardlık saha sayısıyla 3-0 geriye düşüyorduk (12.45)… Sezonda ilk kez, açılış hücumunda sayı yedik.

Maç uzundu fakat bu şekilde başlamak umut kırıcıydı. Houston, Tampa Bay maçlarını anımsayıp umut tazeledim. Beast Mode koşularıyla ilk hak denememiz faydalı olmayınca ikinci hücum imkânımızdan da istediğimizi bulamadık. Marshawn Lynch savunmasında Kaliforniya ekibi dersini çok iyi çalışmış. İlk yarı bunu net gördük. Geçen hafta 140 yard ile kulüp playoff koşu rekorunu kıran 24 numaramız 5.0’lık averaj tutturmuştu. Finalin ilk devresinde yarısını biraz geçebildi: 2.8 yard. İlk iki hücum denememiz top kaybı ve eksili değerlerle bitti.

19 yardlarından başladıkları oyunda önce Vance Mcdonald’a pas daha sonra Colin Kaepernick’in 17 yard koşusuyla bizim sahamıza girmeyi başardılar. Etkili savunma ve seyirci destekli false start ile sayı buldurmadan döndürdük. Andy Lee, kendisi San Francisco’nun punter’ıdır ve ligin en etkili ayaklarındandır, öldürücü puntları atmaya devam etti. Bir yarddan hücuma başlıyoruz. Savunma cezası ve Beast Mode koşu oyunlarıyla tehlikeli alandan uzaklaşıyoruz. Russel Wilson’ın blitz’lerden özellikle ileri ve yanlara doğru kaçıp attığı paslarda çok canlar yakabileceğini, affının olmadığını söylemiştim hatırlarsanız. Üçüncü hak denemesinde buna başvurdu ve Doug Baldwin 22 yard ilerletiyordu bizi. İlk yarı afyonu patlamayan O-Line’ımız sack’lere izin verince periyodu bırakıp sayı üretemeden kapatıyorduk. 0-3…

Seattle Sahilinde Yürüyen Bir Kaepernick Gördüm Sanki

Çeyreğin başında punt dönüşü James müdahalemizden ötürü kontrol edemese de boşta kalan topu San Francisco 49ers formalılar almayı başardı. İlk çeyrek 4 koşu 31 yard yapan Colin Kaepernick bu çeyrekte olayı iyice abarttı. Frank Gore’un ayakları geri geri gidiyormuşçasına yapamadığı koşu oyunları neticesinde sazı eline aldı ve 58 yardlık koşusuyla Seattle konserini verdi. Seattle sokaklarında hiç kimsenin yürümediği kadar sakin ve rahattı. Colin Kaeparnick’in gülüşünü görünce, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Akıncılar” şiirindeki ilk dize aklıma geliyor : “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik”.  İşte, 7 numaradan bu mutluluk, neşe enerjisi Pasifik’e dalga dalga yayıldı. Savunmamız bu sezonki en büyük koşu oyununa da izin vermiş oldu böylelikle. Frank Gore ve Anthony Dixon’ın bindirmeleri ile TD buldular ve fark 10’a çıktı. 0-10 (10.03) eyvah eyvah. Endişelenmedim, turdan ümidimi kesmedim değil. Hücumdaki durgunluğa, savunmanın topallığı da eklenince korkmamanız elde mi?

Yine blitz’ten boş alana salınıp yine Doug Baldwin’i bulduk, 51 yardlık oyun red zone kapısını açtı. O-Line bu çeyrekte de  “O” yerine “0(sıfır)” –Line olunca Russel Wilson topla birlikte kendini yerde buldu. İlk yarı 4 sack yedik, ikinci devre kendini bulan gardlarımız Russel Wilson’ın kılına dokundurtmadılar. Sack sonucu uzaklaştığımız endzone’a TD ile giremeyince 32 yard saha sayısı ilk sayılarımız oldu.  3-10 ( 5.47)…

Varlık gösteremeyen rakip hücumu sonrası, sıra tekrardan Seahawks’da. Pas ağırlıklı hücumumuzu Marshawn Lynch koşularıyla dengeliyoruz. İlk yarıda lacivert – yeşil formayı en çok terleten Doug Baldwin’in yakaladığı pas sonucu rakip 42 yardayız fakat bizim Russell Wilson bir kez daha çimleri öpünce sayı bulamadan devre kapanıyor. Pas oyununda 90-17 üstünlük kurmamıza rağmen Colin Kaepernick’in attığı voltalar 111-36 koşu üstünlüğünü rakibe getiriyor. Superbowla son 30 dakika: 3-10, gerideyiz.

Marshawn Lynch: I’m Back.

Ortalama 108 desibel ile devreyi başlatan seyirci yine güzel, yine özel. Bir hafta aradan sonra ilk yakalayışını yapan Anquan Boldin’le devreye başlıyorlar. Pete Carroll savunmamızın kulağını çekmiş. Maçın sonuna kadar Colin Kaepernick topu eline alıp sahada adımını rahat atamadı.

Marshawn Lynch’in dakikalar azaldıkça büyüdüğünü söylemiştim. Açılışı 24 numarayı koşturarak yaptığımız oyun, dördüncü oyunda 24 numaranın 40 yardlık yardırmasıyla TD oluyor. İlk yarı Lynch koşu oyunlarında nefes alamamıştı. O dakikaya kadar en fazla 11 yard topu taşımıştı. Koşu parkurunu Alvin Bailey ve Zach Miller ortaklığıyla açıp gerisini Beast Mode’a bırakıyoruz. Adına yaraşır canavar gibi bir koşu geliyor. 24 numara koşu koridorunu buldu mu durdurabilene aşk olsun. 10-10 (9.51)… Maç yeniden başlıyor. CenturyLink çıldırmış durumda…

Altı oyun, 83 yard, 3.22 saniye ve Anquan Boldin… Bunların karşılığı San Francisco’nun bize verdiği hızlı cevaptır. Gerideyiz tekrardan 17-10 (6.29)…

Kick dönüşünü 69 yard ile yapan Doug Baldwin  ilk yarıda kaldığı yerden devam ediyor. Golden Tate’in yakaladığı pas ve Marshawn Lynch koşusu: Red zone’dayız  ikinci kez. Center’ımızın hatalı başlangıcından ötürü endzone’dan uzaklaşıyoruz ve 40 yard saha sayısıyla kızışan oyunun kazanına 2.34 dakika sonra bir odun da biz atıyoruz. 13-17 (3.55)…

Frank Gore kötü günündeydi. 11 koşu denemesinde 14 yard yapabildi ancak. Artan tempoya bir hamle de savunmamızdan geliyor. Rakibe ilk hak göstermeden topu Russell Wilson’a teslim ediyorlar. Punt dönüşlerinde Golden Tate çok etkisizdi, 49ers formalılar özel takımlarda yapmaları gerekeni maç boyunca yaptı.

Canavarımız uyandı. İki koşu ve iki yeni hak. İlk devre 12 koşuda 2.8 yard ortalama ile 33 yard top taşıyan Beast Mode bu çeyrekte 6 koşuda 10.7 yard ortalama ile 64 yard topu ileri götürüp üstüne TD oyununu ekliyor. İkinci yarı Russell Wilson’ın kılına dokundurtmadık dokundurtmamasına fakat blitz’lerden ötürü ağır baskı altında kaldığı anlar da yaşandı ve biri verilmeyen iki intentional grounding yaptı. İki taraf için de saçma kararlara imza atan bir hakem topluluğu vardı sahada. Açıkçası San Francisco’nun daha çok mağdur edildiğini düşünüyorum. Hakemlere değinmişken maçta sekizi bize ait olmak üzere 15 kere sarı bayrak atıldı. Elde var son 15 dakika. 13-17…

Seattle Savunması: Show Must Go On

Tüm sezonun anlamı iki takım için 15 dakikada gizli. San Francisco son iki yıl, şu 15 dakikayı oynadı. Tecrübe olarak bizden öndeler, bizim ise en büyük güvencemiz 12.Adamımız. Sahanın ortasından 3&22 ile son periyoda başlıyoruz. Zack Miller’ın yakaladığı 15 yard hava oyunu ile rakip 35 yarddayız. 4&7 oynanacak… Steven Haucka sahaya giriyor, saha sayısı deneyeceğiz. Katılır mısınız: Maçın kırılma anı yaşanıyor. Pete Carroll mola alıyor ve topun gerisinde olan isim Steven Haucka değil Russell Wilson. First down yapamadan döneceğimiz ve rakibin güzel bir hücum noktasından başlayıp farkı açacağı aklımdan geçenlerdi. Karamsarlığımı üzerimden atamıyorum bir türlü, anlayacağınız.

Siz ne hissettiniz bilmiyorum, fakat acele eden Aldon Smith false start yapıyor ve free play’e dönüşen bu kıyağını anında değerlendiriyoruz. 53 yardlık füzeyi Jearmine Kearse kollarının arasına sarıyor, muazzam. Maçın ilk saniyelerinde top çalmasıyla takımını öne geçiren Aldon Smith son periyodun ilk bölümündeki hatasıyla takımının geriye düşmesine sebep oluyor. Kontrolsüz güç güç değildir Aldon birader. Russell Wilson’ın bu anda zekice hareket ettiğini ve büyük düşündüğünü belirteyim. Evet, pas çok zordu. Bir o kadar da usta işiydi. 20-17 (13.44)… Türk spor deyiminden bir cümle daha: “Biz öndeyiz artık onlar düşünsün.” Colin Kaepernick geldiğinden beri ilk yarılarda 10 farkla önce geçen San Francisco 49ers’ı yakalamak kimsenin haddine olmamış. Biz kimseye benzemeyiz! CenturyLink Field’daki sesler San Francisco sokaklarında yankı yapıyor. 108 desibel…

Byron Maxwell, maç boyunca Anquan Boldin’i etkili savundu. Buna karşın Anquan Boldin biri TD olmak üzere iki önemli oyun gerçekleştirdiğinde savunmacısı Earl Thomas’tı. Earl Thomas kötü savunmacı değil, kesinlikle. Fakat 5’9” boyuyla özellikle TD atışını kesmede yetersiz kaldı. San Francisco Seattle’a gelir de biz onlara delay of game yaptırmadan onları yollar mıyız, hiç olur mu ama! 3&1’de maçın ilk delay of game’ini yaptılar. Belki geç oldu ama güç de oldu onlar için. Şöyle ki bu ceza sonrası Colin Kaepernick kendi koşu oyunundan ümidi kesmiş halde pas kanalı ararken Heath Farwell’in tokadını yedi ve ellerinin arasından kayıp giden emaneti Michael Bennett aldı. Kalan süre 10.12, evdeki fırının saati 4.16. Bağırmak istiyorum, mutfak masasını yumruklamak istiyorum olmuyor. Saat 4.16 her şeyin bir yeri, bir zamanı var.

Yedi sayıya yedi yard uzaktayız, önce Marshawn Lynch koşusu, false start cezası, ardından Golden Tate’e değil de Dwight Howard’a smaç pası gibi atılan yüksek pasın tutulamaması sonucu son haktayız. Endzone’dan dört yard daha uzaklaştık. Bulacağımız TD bize iki pozisyon avantajı getirecek. Jermaine Kearse bir yardda topu tutuyor. Bu pozisyonda NaVorro Bowman ağır ve izlenildiğinde yüz ekşitilebilecek diz sakatlığı yaşadı. Farkın iki pozisyona çıkması adına Marshawn Lynch ile 4&Goal koşusu yapıyoruz. Top kontrolünü sağlayamayınca Midyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olduk. Kuru ekmeğe talim… Fumble fırsatını kötü teptik doğrusu. 8.18 kaldı şampiyonun belirlenmesine. Maçtaki üç red zone ziyaretimizi altı sayıyla tamamlayabildik.

Hunter’ı koşturdukları oyun sonrası Anquan Boldin’e bir QB’ye yakışmayacak pas atan Colin Kaepernick CenturyLink’e geldim mi interception’sız oynamam arkadaş nidalarıyla topu Kam Chancellor’a iyi niyet göstergesi olarak sunuyor (7.37)…

Üçüncü haklarda iki kez Golden Tate yakalayışları endzone’a götürmese de 47 yardlık Steven Haucka sayısıyla 3.38 kala 23-17 ile farkı açtırıyor . Sıradaki: winning drive ve Colin Kaepernick… Desibel 108’e ayarlı halen. Michael Crabtree ile üçüncü haktan yararlanamayınca Colin Kaepernick dokunsalar ağlayacak halde, elinde elma şekeri alınmış çocuk misali. İlk çeyrekteki koşudan sonra gülen çocuk gitmiş yerini mutsuz biri almış. İlk dizesini söylediğim Yahya Kemal Beyatlı şiirinin ikinci dizesi maçta gerçekleşmeyecek: “Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik”.

Dördüncü hakta Frank Gore’un 17 yard yakalayışıyla son iki dakika molasına giriyoruz. 17.haftadaki  Aaron Rogers’ın Chicago’yu dördüncü hakta paslarıyla üç kez yıkmasının benzeri mi olacak diye aklımın kıyısına vuruyor. Ah şu karamsarlığım!.. Sırasıyla Anquan Boldin, Michael Crabtree ve Vernon Davis’e paslarla New York biletini kesmelerine 18 yard kaldı. İhtiyaçları olan Colin Kaepernick’in forma numarası kadar sayı. NFL’in en iyi savunması Seattle savunmasıdır. Bu otoritelerin ve birçoğumuzun görüşüdür ki istatistiklerde de karşılığını bulmuştur. İşte NFC finali için, şampiyonluk için meşhur Seattle savunması rüştünü ispat etmeli. “Saldırın, saldırın” şeklinde mırıldanıyorum.

Colin Kaepernick , Michael Crabtree’ye  kanımca mükemmel bir pas atıyor, kendisi de pasının güzel olduğunu söyledi zaten. Maç boyunca suskun olan Richard Sherman, Makas Eller filmindeki Edward gibi topu bir güzel kesip sezonun San Francisco adına bitmesini sağlayarak Seattle’ın tatlı rüyasını bozmaya kıyamıyor. Yıllarca jeneriklerde yer alacak bir enstantane yaşandı. Rebound’u Malcolm Smith alıyor. ŞAM-Pİ-YO-NUZ. Trash talk sevdalısı Richard Sherman soluğu Michael Crabtree’nin yanında alıyor. Bu olaya birazdan döneceğiz…

Kalan sürede 49ers’lılar dizlerine vururken Russell Wilson dizini yere vurarak süreyi eritiyor. Colin Kaepernick’in en zorlandığı ve sevmediği yer burası demiştim. Sayılara bakarsak normal sezon ve playoff’ta yaptığı toplam 11 interception’ın altısı bize karşı oldu. Altı fumble’ın da ü.ü yine Seahawks savunması karşısında yapıldı. Üç pozisyon üst üste top kaybı Colin Kaepernick’ten. Belki -20’li derecelerde Lambeau Field’da oynarsın fakat Seattle havası bu, adamı aniden çarpar. İlk yarı o kadar koşarsan sonra üşütür, dermansız kalırsın…

Seattle’ı Dinliyorum, Gözlerim Kapalı

25 > 15 olayına dönelim: Maç boyu suskun ve silik olan Richard Sherman –üstelik ikinci çeyrek, punt’a gidecek rakip hücum karşısında savunmasına ceza aldırarak 49ers’a TD’a gidecek hakkı sunmuştu– buz dağının görünmeyen kısmını da son dakikadaki klas ve tarihi hareketinden sonra gösteriyor. Michael Crabtree’ye küfür eder gibi pozisyon ardından elini sıkmak istiyor. Maç bitiminde ise muhabirin Sherman ile olan imtihanını, zor anlarını aktaralım:

Muhabir: Richard, son pozisyonla ilgili neler diyeceksin?
Sherman: Oyundaki iyi oyuncu benim. Benim karşıma Crabtree gibi “…” wide receiver ile çıkarsanız sonunuz böyle olur. Bir daha asla benim hakkımda konuşmayın..!
Muhabir: Kim senin hakkında konuşuyor?
Sherman: Crabtree. En iyi hakkında ağzını bile açma yoksa çok hızlı bir şekilde kapatırım.
Muhabir: Önceee, şeyy, Şansal abi sendeyiz.

Richard Sherman’ın sinirinden ve kibrinden korkan bir muhabir vardı. Ardından soluğu amigo misali tribünde alan Richard Sherman taraftarla bütünleşti. Oyun bitmişti ama tribünlere oynamaya devam eden bir Sherman vardı.

İstatistiklere minik bir pencere açalım: Colin Kaepernick 14/24 isabetle 153 yard pas atıp geçen sene Green Bay’e karşı 181 yard ile kendine ait playoff’ta en çok koşan QB rekoruna 130 ile en yakın dereceye imza attı. Russell Wilson 16/25 ile 215 yard yaptı. Beş koşu girişiminde toplamda 0 yardda kaldı. Koşuculara geldiğimizde Beast Mode 22 top taşımayla 109 yardı 5.0 ortalama ile yaparken 40 yardlık bir TD’yr imzasını attı. Karşı tarafta Hunter 3-16, Frank Gore 11-14 yardda kaldı. Receiver’lar da altı pas yakalayıp 106 yard yapan Doug Baldwin’i rakipten 9 pasın beşini tutarak 53 yard ve bir TD yapan Anquan Boldin izledi.

Maçın hücumdaki yıldızımız Doug Baldwin oldu. Yakaladığı paslarla birçok kez yeni hak getirmesi ve TD sonrası hemen toparlanmamızı sağlayan 69 yardlık kick return koşusu ile çok önemli işlere imza attı. Bu performansını maçın geneline yaydığını da belirteyim. Defansta ise New York rüyamızı devam ettiren isim olarak Richard Sherman demek istiyorum, maçın genelinde çok öne çıkmadığını biliyorum. Son dakikada kahraman olmak böyle olsa gerek. Heyecanıyla gerilimiyle, acısıyla tatlısıyla ve polemiğiyle çok keyifli bir final izledik. NFC kupasını da ikinci kez müzemize ekledik. Her zamanki enerjisiyle sevincini saklamayan Pete Carroll:“Çok mutluyum. Bu şehrin desteğini göz ardı etmek hata olur. İnanılmazdı… Büyülü anlar yaşanıyor, bu anlarda ne hissettiğinizi kelimelere dökemezsiniz. Bu gerçek mi, inanamıyorum!” sözleriyle içindeki çocuğu dillendirdi.

Siz Pro Bowl’a , Biz Super Bowl’a

NFLTR.com yazarları başta olmak üzere çoğunluğun istediği eşleşme oldu. NFL tarihinin en güçlü hücumuyla bu senenin –belki de son dönemlerin– en sert savunması karşı karşıya gelecek. 2 Şubat Pazar günü MetLife’ı bir kez daha ziyaret edeceğiz. Sezon içinde New York Giants’ı sıfıra karşı yenmiştik. Bu maç çok farklı olacak. Final için söylenecek, yazılacak, çizilecek çok şey var. Şimdilik sayılı günlerin keyfini çıkaralım. Uzun yazımı okuma zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim. Bu önemli sayfada bana yazı yazma imkanı veren başta Kaan Özaydın olmak üzere herkese teşekkürü borç bilirim. Seattle Seahawk için yazı yazdığımdan beri -özellikle- Seattle maçlarından ayrı bir keyif aldım, spora bakış açımı, algılayışımı zenginleştirdi. Türk medyasından alıntıyla başladık, alıntıyla bitirelim: Bu maçı unutup artık önümüzdeki maça bakacağız.