Farkında mısınız bilmiyorum ama en iyi NFL yorumcuları bile Atlanta Falcons’ı lig genelinde bir sıralamaya sokabilmiş değil. Takım bir hafta zirveye oynarken diğer hafta en dibe oynuyor. Sezonun altıncı haftasına gelinmişken, Falcons halen ritmini bulabilmiş değil. Bunun nedenini ben de çözebilmiş değilim fakat şöyle bir gerçek var ki, ara sıra da olsa sanki Falcons’ın NFL’in en iyi takımı gibi oynamasının nedeni oyun kurucu Matt Ryan.

Bu sezon Atlanta Falcons oyun kurucusu Matt Ryan’ın kendini nasıl geliştirdiğini net gördüğümüz sene oluyor. Falcons, Ryan’ı 2008’de draft ettiği o günden bu zamana kadar da oyun kurucu mevkiinde sıkıntı yaşamadı. Tam bir franchise quarterback’i olduğunu geldiği sene kanıtladı Matty Ice. Ryan geçtiğimiz sezon hariç her sezon playoff’a takımı playoff’lara taşıdı. Fakat postseason’da hep başarısız oldu. Şuanda da postseason rekoru 1-4. Zira fark edildi mi bilmiyorum ama ufak bir line yardımıyla zaten yüksek olan pas isabeti oranı çok daha iyi oldu. Bu yardımın adı da Jake Matthews.

Matthews’ün sakatlığında Cincinnati Bengals’ın defensive line’ı önünde duramayan Falcons O-Line’ı Jake Matthews’un tekrar takıma dönmesiyle neredeyse aynı değerde olan Tampa Bay Bucs’ın D-Line’nını ezdi geçti. O-Line işini güzel yapınca Matt Ryan’ı durdurmak imkansız oldu. Ryan, Julio Jones ve Roddy White’a sahipken eğer ona zaman verilirse alt edemeyeceği bir defans yok.

Matt Ryan’ı üç hafta önce Tapma maçında uzun zamandır ilk defa bu kadar rahat gördük açıkçası. 286 yard ve üç TD pasıyla oynadı. 24 pas denemesinin 21’ini birini tamamlayarak da Atlanta’nın bir maçta en yüksek pas isabeti oranı rekorunu da kırdı. Bu oran %87.5’ti.

Bir sonraki hafta ise Ryan, Minnesota Vikings karşısında ise 41’de 25 isabet ile oynadı zira bunun en büyük sebebi kaybettiğimiz dört O-Line oyuncusuydu. Zaten kötü olan RT mevkiimizde oynayan iki oyuncuda sakatlandı. Lamarr Holmes ve Gabe Carimi. İkisi de işini çok iyi yapamasa da elinden gelenin en iyisini yapıyorlardı artık ve ikisi de yok. Veteran LG Blalcock ve yeni koçlarla line’daki en büyük gelişimi yaşayan C.Hawley de Falcons’ta sakatlananalar arasında. Hal böyle olunca Vikings maçında tight end Toilolo, RT oynadı. Elinden geleni yaptı fakat yetmedi. Ryan’ın attığı iki interception onun tarafından gelen baskı yüzünden oldu, Falcons, Vikings’ten fark yedi. Gördüğünüz gibi O-Line bir hafta çok iyiyken bir hafta çok kötü oluyor.

O-Line’da oynayan oyuncuların sakatlığı koşu oyunumuzu da büyük şekilde etkileyecek. İki hafta önce takım iki touchdown yaparken, geçen hafta bu sayı bire düştü. Bu touchdown’da yedek koşucumuz Antone Smith’ten geldi. Smith geçen haftayı haftayı 62 yardlık koşu ve bir TD ile tamamladı. RB mevkiindeki rotasyonumuz tek bir oyuncunun parlamasını önlüyor. Bu yüzden isimleri pek duyulmuyor fakat hepsi birbirine yakın istatistikler veriyorlar bu da koşu istatistiklerimizi kurtarıyor. Matt Ryan’ın silahlarına gelirsek, sakatlıktan dönen Julio Jones adeta bir canavar. Sakatlıktan hiçbir iz kalmamış şekilde oynuyor, keza Roddy White da öyle. Senenin kilit oyuncusu ise Devin Hester. Üç hafta önce hafta yaptığı punt return TD ile NFL tarihinin en çok return touchdown’ına imza atan oyuncu oldu. Ayrıca Hester’ın geçen sene wide receiver olarak Chicago’da top yakalamadığını da belirtelim. Yıldız oyuncu bu sene gerçekten Ryan’ın işini kolaylaştırıyor. Fakat bir diğer wide receiver Harry Douglas’ın durumu ise belirsiz. Onu da son maçta sakatlar arasına koyduk.

Gelelim takımın gerçekten ne yapacakları hiç belli olmayan kısmına, defansa. Tapma Bay maçında defansımız adeta mükemmeldi. FS Khemal Ishmael’in pick six’i Bobby Rainey’i iki kez fumble’a zorlamaları takdire şayandı. D-Linen’ımız üç haftadır çok iyiy bence Bengals maçında bile rakibe çok iyi baskı kurdular fakat sack yapamadılar. Öte yandan D-Line’mız 3 sack ile Tampa’yı ezmişti. Minnesota Vikings maçına gelirsek ise çaylak oyun kurucu Bridgewater pocket içinde hiç kıpırdaman defalarca saniyelerce durma imkanı buldu ki bu taraftarlara saatler gibi geldi. Hal böyle olunca Teddy attığı paslarda hiç sıkıntı yaşamadı. Tabii takımın mental kaptanlarından William Moore’un sakatlığının da bunda etkisi olduğunu unutmayalım…

Geçen hafta ise ritim tutmuş bir Giants ile karşılaştık. Geçen sezon Eli Manning kötü geçen bir senenin ardından herkes tarafından sertçe eleştirilmişti fakat bu sene adeta herkese cevap verir nitelikte oynuyor. Öte yandan maç boyunca Giants’ın O-Line’ı, Falcons D-Line’ını adeta ezdi geçti. D-Line’ımız ne sack’e ne hurry throw’a yaklaşabildi. İki defa Super Bowl MVP’si olmuş bir oyun kurucuya bu kadar zaman verilirse maçı kazanmanız da zaten imkansız olur. Falcons karşısında Giants hücumuna çaylak wide receiver Odell Beckham Jr.’ın da eklenmesi Giants ofansını çok daha tehlikeli yaptı. Zaten lig genelinde son sıralarda olan defansımızı mahvetti. Evet hala iyi bir secondary’e sahip olduğumuzu düşünüyorum zira secondary’nin yapabileceği şeyler kısıtlı. Hal böyle olunca Giants rahatça skora ulaştı.

Giants karşısında Falcons head koçu Mike Smith’in kararları sorgulanabilirdi. O-Line’nın eksikliğinde Ryan’ı hızlı atışlar yapmaya zorladı. Bu da Ryan’ı ve diğer hücum kozlarını zora soktu. Bu zorluklar içinde Julio Jones’un yaptığı bir “one hand catch” vardı ki ne kadar yenilsek de adeta akıllardan çıkmayacak şekilde, maçın hareketi oldu.

Özetle, Atlanta Falcons şuan iki galibiyet, üç mağlubiyet durumunda bulunan takımlar arasında playoff şansı en yüksek olan takım. Bulunduğumuz bu durumdan çıkmamız biraz da sakatlıklara bağlı. O-Line zaten iyi değildi ve sakatlıklar da üst üste gelince çok daha kötü bir hal aldı. En azından sezon başındaki O-Line’a dönebilirsek takımda gözle görülür bir düzelme olacaktır. Şimdiden sene sonunu düşünürsek, takımıda kesinlikle bir tight end eksikliği olduğunu da söyleyeyim. Defansın durumu ise gerçekten çok kötü. Sene sonunda kadar takviye şart. #InDimitroffWeTrust