Atlanta Falcons… Çok değil sadece iki sezon önce 13-3 gibi bir rekorla seneyi kapatan NFC Championship maçı oynayan Super Bowl’un kapısından dönen Atlanca Falcons. Peki bu takıma neler oluyor?

Atlanta kurulduğu yıl olan 1966’dan bu yana defansıyla tanınan bir takım olmadı. Her zaman hareketli canlı dinamik bir ofansa sahip olmak takımda bir geleneğe dönüştü adeta. Zira son iki sezona göz atınca 6-17 gibi bir rekor görmek bizleri oldukça üzüyor .Eğer dinamik bir ofansınız olsun isterseniz ilk önce iyi bir O-Line’a sahip olmanız gerekir. Falcons bunu başaramadı. Birilerinin artık bunu anlaması lazım. Oyun kurucunuz ne kadar iyi olursa olsun zaman verilmediği sürece iş yapamaz. Bunun canlı örneğini de her hafta izliyor bulunmaktayız.

O-Line’da iyi diyebileceğimiz sadece bir adam var. Bu sene draft edilen Matthews. Fakat Matthews ne kadar iyi olursa olsun Matt Ryan’ı tek başına koruyamaz. Çok fazla sack yiyoruz. Matt Ryan baskı altında bile iyi oynayabilen bir oyun kurucu fakat O-Line sadece baskıya izin vermekle kalmıyor, pocket’a giren çıkan belli değil. Her oyunda bunu yaşamak Matt Ryan’ı da sakatlık çizgisinde yürütüyor. Neredeyse her oyunda Ryan hit alıyor. Üç as O-Line oyuncumuz şimdiden sakat. Zaten kötü olan O-Line bu sakatlıklarla beraber gittikçe kötüleşti.

Ligde third down başarısında son sıralardayız. Tight end Tony Gonzalez burnumuzda tütüyor resmen. Gonzalez, red zone’da da third down’da da Ryan’ın vazgeçilmeziydi. Şimdi bir de Toilolo’ya bakıyorum ne ararsan var. Drop pass mı dersin fumble mı dersin hem de her maç! Kafamızda saç kalmadı Toilolo’ya kızmaktan. Kendisinden beklenenin yanından bile yaklaşamıyor şuanda. Hem kısa zaman hem de pas tutamayan bir TE dinamik ofansımızı da yalan ediyor.

Atlanta bir zamanlar power run şemasını çok fazla uygulayan bir takımdı. Ligin zamanla pas ligine dönmesi mi dersiniz başka bir şey mi bulursunuz bilmiyorum ama gelin görün ki şuanda denenen koşu oyunları hem yersiz hem de koşucular yetersiz. Tabii ki O-Line’ın eksikliği koşu oyunlarını etkiliyor fakat veteran koşucu Steven Jackson’ın varlığıyla yokluğu bir. Hem pass block konusunda hem koşu oyunlarında. Gözümüze çarpan bir tane adam var aralarında Antone Smith. Keşke hak ettiği değeri görebilse. Neredeyse her maç bir TD’a ulaştı ve bu koşuların en azı 38 yardlıktı.

Şuanda Falcons’ta hiçbir şey düzeltilmeye yakın değil. Belki birkaç maç daha alırız fakat bu takım düzeldi demek kesinlikle değil. Hele ki böyle bir defansla! Defansımız belki de takım tarihinin en kötüsü durumunda. Evet Baltimore’a karşı turnover’lar kazanmış olabiliriz geçen hafta fakat hepsi rakibimizin büyük hataları yüzdendi. Kesinlikle iyi olarak savunma yaptırdığımıza inanmıyorum.

Cornerback mevkiinde tecrübeli ve liderliği sağlayan bir oyuncu olmayışı genç oyuncularımızın kendini geliştirmesinin önünü kesiyor. Robert Alford’ın her maç yaptığı 30-40 yardlık interfrence’lardan bana bıkkınlık geldi. İstisnasız her maç yapıyor. Kesinlikle off-season’da öncelik verilmesi gereken bir mevkii. Gerçi yönetimde haklı hangi birini düzelticeksin arkadaş!?

Defansta bir kişi varmış gibi adeta her oyunda sadece Paul Worrillow’u görüyoruz. Kendisi en yetenekli linebacker’lardan olmayabilir fakat özgüveni şuanda onu defansın dinamosu yapmış bulunmakta. Fakat bütün oyunları da durduramaz. Koşu oyunlarında o kadar gereksiz yardlar veriyoruz ki… Rakipler üç yard almak için koşuyorsa 30 yard alıyor. Bazen kendileri bile şaşırıyorlar bu duruma.

Tabii D-Line’nın etkisizliği de sürmekte ve bütün işi yetersiz LB’lara bırakmakta. Ortalama bir rakip O-Line, D-Line’mız karşısında oyun kurucusuna saatler verebilir. CB’ler de takip ettikleri oyuncuları sonsuza kadar tutamazlar ve iş sadece beklemeye düşer. Bunun en yakın örneğini ise Chicago Bears maçında gördük. Jay Cutler bekledi attı, bekledi attı.

Takımda hiç bir şey güzel gitmiyor. Kesinlikle bir şeylerin değişmesi lazım. Şuanda gerçekten off-season’ı dört gözle bekliyorum çünkü çok iyi bir GM’miz var, Thomas Dmitroff. Kendisi draft konusunda çok iyi ve ona güvenimiz sonsuz. Fakat takımın free agent durumuna gelecek veteran oyunculardan kesinlikle takviye yapması lazım, öncelikle de takımın yönetilemeyen LB, CB mevkiilerine. Draft’tan gelecek birkaç genç sağlam O-Line oyuncusuyla önümüzdeki sene için hayal kurabiliriz.

Gönül isterdi ki bu sene playoff görelim. Hala da şansımız var fakat yenilmeden bir seri yapmamız gerekiyor. Normalde deplasman maçlarında kötü oynardık fakat bu kötü performansı kendi evimizde de sergileyince kalan maçlarımızın çoğu evimizde olmasına rağmen güvenemiyoruz.

Sene sonunda koordinatörlerin kararları bir gözden geçirilmeli ayrıca. Olmadık yerlerde olmadık oyunlar oynuyoruz. Bazı koçlar gönderilmeli de.

Umarım kötü geçen son sezonumuz olur. Bu takımın, bizim gibi heyecanlı ateşli taraftarlarına yazık…