Bir NFL haftası daha tarih yapraklarında yerini alırken biz bir kez daha sorularımızla karşınızdayız, pardon ben sorularımla karşınızdayım. Öncelikle belirtmek isterim ki her hangi bir Oakland Raiders sorusuna yer vermedim, hayır, bunun Rams’e karşı alınan rezil mağlubiyetle alakası yok. Ne o her hafta her hafta Raiders konuşmaktan sıkılmadınız mı? En iyisi nefesimizi sezon sonuna saklayalım çünkü her yıl olduğu gibi Raiders’ı yine çok hareketli bir off-season dönemi bekliyor. Ben de buna paralel olarak son zamanlarda NFL’den çok NCAA’e yoğunlaştığımı itiraf etmeliyim. Sonuçta bizi (Raiders) ilgilendiren kısım orası.

Jacksonville Jaguars’ın da iki galibiyete ulaşmasıyla ligin sonunda yine yalnız kalan Raiders’ın, önümüzdeki draft’tan ilk sırayı alması artık an meselesi. Raiders ve bir numaralı draft hakkı en son yan yana geldiğinde işlerin pek yolunda gitmediğini hatırlıyoruz ancak durum bu kez farklı olabilir, tabi Reggie McKenzie draft günü hala o koltukta oturuyor olursa. McKenzie’nin kötü bir GM performansı gösterdiğini söyleyemem ama kayıtlara baktığınız zaman 9-35 dereceli bir takımın genel menajeri olmak iyi bir gösterge değil. Yeni sezona Raiders’ın yeni koç ve yeni GM ile girmesi oldukça muhtemel, hatta Mark Davis, Jon Gruden’ı ikna edebilirse tek bir koç-GM ile girmesi de mümkün. Neyse sevgili okurlar, sizi Raiders’ın iç meseleleriyle yeterince meşgul ettiğimi düşünüyorum. Şimdi sorulara geçebiliriz.

Arizona Cardinals’ta tehlike çanları çalmaya başladı. Palmer ve Fitzgerald’dan sonra Andre Ellington da sakatlanınca Cardinals, Falcons’a da kaybederek Seahawks ile aralarındaki fark sadece bir maça indi. Bildiğiniz üzere NFC’de play off yapmak için en temiz yol grubu kazanmak ve NFC West’te oynanacak Seahawks-Cardinals maçını da hesaba katarsak ipler Seahawks’ın elinde diyebiliriz. Cardinals’ın playoff’ta yeri garanti mi sizce? Yoksa böylesine bir sezonda playoff’u kaçırabilirler mi?

Oktay Çavuş: Arizona Cardinals bu sezon NFL’in en istikrarlı takımlarından. Bulunduğu konum ve son zamanların iyi takımı Atlanta Falcons ve son Super Bowl şampiyonu Seahawks ile çekişme içinde olmasından da bu belli oluyor zaten. Palmer yerine Stanton’la devam ediyor olması Cardinals’i Super Bowl oynamaktan uzaklaştırmış olsa da, playoff rotasından çıkartmaz. Seahawks iyi bir çıkış yakaladı, ama eksikleri de çok fazla. Çok kan kaybetti. Falcons ise kazanıyor ama hala dominant bir takım olmuş değil. Kalan maçlar pek çok takım için kritik önem taşıyor. Ama NFC West’te grupta sürpriz beklemiyorum.

Çağatay Akkaya: Arizona Cardinals son maçlarını Kansas City Chiefs, St. Louis Rams, Seattle Seahawks ve San Francisco 49ers ile oynayacak. Şu anda dokuz galibiyetteler ve 13.hafta itibariyle sekiz galibiyeti olan Dallas Cowboys an itibariyle playoff resminin dışında. Bu durumda, Cardinals’ın son dört maçından en az iki galibiyet çıkarması gerekiyor. Rakipler zorlu, Cardinals hücum açısından fazlasıyla yaralı. QB yedek, RB yedek, ilk seçim WR sakat. Ancak grup rakipleri Seahawks ve 49ers karşılaşmalarını kazandıkları takdirde, rahat bir şekilde playoff biletini alacaklar.

Hilmi Çeltikçioğlu: İki hafta önce yazdık. 2014 NFL’inde ve özellikle NFC West’te ilk oyun kurucunu kaybedince yedeğin iyi değilse fazla şansın kalmıyor. Aralık ayında artık “Stanton yedek QB olarak fena değil” demenin anlamı kalmıyor. Sorulacak soru şu: “Stanton; Brady, Manning ve Rodgers’la aşık atacak güçte mi?” Cevabı elbette “hayır”. Hatta “N’ayır, N’olamaz” diye dalga geçilecek bir fark var. Fitzgerald ve Ellington da önemli ama bir oyun kurucunun yeri daha zor doluyor. Cardinals’ın yeri garanti, ama koltukta maç seyrederken. Es kaza bir-iki maç kazanıp playoff’a çıksalar bile daha ilerisini göremiyorum. Böyle net de konuşuyorum ama beni haksız çıkarabilecek savunmaya sahip tek takım da yine Cardinals.

Haftanın maçında Packers ve Rodgers, Patriots ve Brady’yi de mağlup ederek önüne geleni yıkmaya devam etti. Patriots bu maçı Justin Bieber lanetinden dolayı mı kaybetti? Green Bay Packers’ın bu oyununu ne kadar gerçekçi buluyorsunuz? Geçtiğimiz yıllarda da olduğu gibi sağlam defanslara karşı (NFC West’teki her defans) playoff ortamında favori olabilirler mi? Aaron Rodgers’ın MVP olmak için daha ne yapması gerekiyor?

Oktay Çavuş: Bence NFL gibi bir ligde, play off’a kalamayan Texans’ın DE’i J.J. Watt bile, 5 TD sayesinde MVP adayı olabiliyorsa, Rodgers, PM ve Brady de kesinlikle MVP adayı olmalıdır. Kaldı ki benim adayım hala Murray. Bence MVP, başarılı takımın, fark yaratan oyucusudur. Başarısız takımın sivrilen isimleri ise title ile değil, bol sıfırlı kontratlarla ödüllendirilirler. Green Bay’in oyununu gerçekçi bulma sorusunu anlamadım. Adamlar çıkıp oynuyorlar. Benim gerçekçilik onayıma ihtiyaçları yok ki. Green Bay bir football beşiğidir ve Lombardi Cup için her zaman aday adayıdır. NFL’de zaten playoff sonuçlarını sağlam defanslara karşı sergilenen performanslar belirler. İyi performans sergileyebilirsen, o defans sağlam değildir zaten. :) Kaldı ki defans, Coaching, conversion, penalty, special teams ve turnover Super Bowl kazandırır.

Çağataya Akkaya: Green Bay Packers’ın oyununu fazlasıyla “gerçekçi”, “korkutucu” rakip açısından “tir tir titretici” buluyorum. Gönülden destek verdiğim Bears’la aynı grupta olmaları, her sezon aralarında iki maç geçmesi, bu geçen maçların neredeyse tek taraflı bir seyirde gitmesinden ötürü de açıkçası kıskançlık duyuyorum. Aaron Rodgers, sadece üç interception attı, 32 küsür TD pası. Şaka değil, herhangi bir dandik kolej ligi istatistiğinde görebiliriz belki ancak bunu. Geçtiğimiz sezon Peyton Manning ne kadar hak ettiyse MVP’yi, bu sezon Rodgers o kadar hakediyor. Ayrıca Packers, şu sıralar pek de savunması iyi takım da tanımıyor (ligin açılış maçı Seahawks deplasmanını saymazsak tabi). Yolları açık.

Hilmi Çeltikçioğlu: Green Bay Packers’ın bu oyunu gayet gerçekçidir. 2010 ve 2011’deki pas hücumuna Eddie Lacy ile koşu oyununu da ekleyince hücum rayına oturmuş görünüyor. Tek eksik tight end gibi, ama onun için de sabır gerekiyor. Savunmada sakatlık çıkmazsa eldeki kadroyla bundan iyi oynanamaz. Rodgers’ın MVP olması için gereken tek şey sağlam kalmaktır. Bunun için de maçta muska taksın ya da Justin Bieber arayınca meşgule alsın, ne bileyim…

Robert Griffin III’ün yedeğe çekilmesi sonrası Washington’daki günlerinin sayılı olduğu iddia ediliyor. Sizce Redskins yönetimi uğruna servet ödedikleri takımlarının yüzünden üç sezonun ardından vazgeçer mi? Vazgeçmeli mi? Eğer quarterback ihtiyacı olan bir takımın başında olsanız ve Marcus Mariota veya Jameis Winston’ı seçebilecek durumda olsanız bu oyunculardan birine mi yönelirsiniz yoksa Robert Griffin’e bir şans tanır mısınız? Son olarak Griffin sizce nerede kariyerini yeniden ayağa kaldırabilir? Böyle bir ortam ve ihtimal var mı?

Oktay Çavuş: RGIII nereye gitmeli sorusuna tersten yaklaşırsak, Jets’e kesinlikle gitmemeli. Ben Jaguars ya da Panthers’ta iş yapabileceğini düşünüyorum. Hatta ilginç gelebilir ama Browns’a da ivme katabilir. Hatta biraz daha da cesur bir tahminle, 49ers takımında Kaepernick ile iyi bir duo olabilirler diye düşünüyorum. Bununla birlikte, Redskins’i bu hale getiren RGIII değil, head koçtur ve gitmesi gereken de odur. McCoy ile kazanan bir takımken, RGIII’yi, hazır olmadığını düşündüğüm bir anda, sadece taraftarların gözünde şirin gözükmek için starter yapması da, sonrasında yaptığı açıklamalarla ateşe atması da çok saçmaydı. Başarı da, başarısızlık da sadece QB’ye biçilmemeli. Kaldı ki RGIII potansiyeli yüksek olan, ama bu potansiyeli tam olgunlaştırmayı başaramadan sakatlanmış bir oyuncu. Bu ligde en az iki yıl daha tahammül edilebilir.

Çağatay Akkaya: Redskins’in durumunu anlamak gerek ancak, artık ümidi kestikleri bir sezonda RGIII için de sezonun geri kalanında yedek bekleyecek olması tuhaf bir durum. Redskins, ona önemli bir yatırım yaptı, Rams geçtiğimiz sezona kadar hala draft haklarını yedi Redskins’in, gelecek RGIII’ye bağlandı. Fena da başlamadı kariyerine, takımı playoff’a taşıdı, önemli başarılar elde etti vs vs. Gelgelelim sakatlıktan mağdur oldu, döndü performans veremedi tekrar sakatlandı, döndü performans veremedi ve yedeğe çekildi… RGIII’nin akıllı bir oyuncu olduğunu düşünüyorum, sakatlıkları vücut yapısını ve atletizmini kötü etkiledi kabul ancak oyununun farklı yerlerde gelişmesi gerektiğini düşünüyorum, ayrıca psikolojik stabilitesi de pek iyi değil gördüğüm, gözlemlediğim kadarıyla. RGIII bir Redskins efsanesi olmayacak ancak ona güvenen bir yapıda hala etki yaratan oyuncu olma şansı mevcut, şu Redskins yapısı ve koçu ise ona bunu sağlayamıyor. Bir de Mariota’ya çok büyük sempati besliyor, onu alacak takım yaşadı diyorum, kısaca belirtmek istedim.

Hilmi Çeltikçioğlu: Redskins, Robert Griffin’i almak için servet ödedi, ama elde tutmak için de servet ödüyor. Bu oyuncu, Andrew Luck kadar para alıyor neredeyse, ama oynadığı oyunun rakibiyle alakası yok. Biz yalnızca maçlarda görüyoruz ama Jay Gruden ve diğer takım yetkilileri adamın durumuyla ilgili daha çok bilgiye sahip. Eğer aldığı parayı hak etmiyorsa acil takas edilebilir, ama alacak takımın yeni sözleşme yapmadan mevcut rakamı yutması mümkün değil. Redskins için Mariota veya Winston uygun görünüyor, Griffin için ise başka bir takımda, beklentileri coşturmayacak bir maaşla başlayıp kendini ispatlamak en iyisi gibi.

NFC South’ın bu içler acısı durumu NFL’deki playoff sistemini yeniden tartışmaya açtı. Bildiğiniz üzere kendi grubunu kazanan takım galibiyet yüzdesine bakılmaksızın iç saha avantajıyla play off oynamaya hak kazanıyor. Losing record’a sahip bir takımın playoff’a kalması kabul edilir bir şey mi? Peki ya üstüne bir de iç saha avantajı verilmesi haklı bir durum mu? Kısacası mevcut playoff sistemi hakkındaki görüşlerinizi alalım.

Oktay Çavuş: Playoff sistemi iyidir ve lige hareket katan unsurların başında gelmelidir. Böylelikle her maç önem taşımakta ve lige heyecan katmaktadır. Hiç kimse “NFL’deki şu takımı yenmek kolay” diyemez çünkü her takım diğerini yenebilecek potansiyele sahip. Bence önemli olan da galibiyet yüzdesi değil, kritik maçlarda, güçlü rakipleri yenebilme başarısıdır. Yoksa NFL 2-3 takımın zirve mücadelesi verdiği, orta ve alt sıra takımların oynadığı maçların hiçbir öneminin ve heyecanının olmadığı bir lige dönüşür.

Çağatay Akkaya: Genel itibariyle mevcut playoff sisteminin fazla rekabetçi olduğu kanaatindeyim. 32 takımın 12’si normal sezon sonrasını görebiliyor, zaten NFL takım sahipleri ile NFL yönetimi arasında tartışılan konulardan biri de her konferansa birer wildcard maçı daha eklemek, böylelikle playoff takımı sayısını 16’ya yükseltmek. Olur da bu gerçekleşirse, ufak bir genişlemeden de söz edebilmek kanımca mümkün olacak. İki ya da dört takım eklenmesi, gelecek yılların tartışma konularından olacak. Unutulmamalı ki, ne kadar fazla takım o kadar fazla maç, o kadar fazla gelir ve o kadar fazla ilgi demek. İşin ticari yanına bakmadığımızda mevcut yapı inanılmaz rekabetçi ancak sezonun kısa olmasından da ötürü havlu atan ya da yıldız oyuncularını sakatlığa kurban veren takımların da geri dönüşlerde bulunması pek mümkün olmuyor. Normal sezonun 2 maç, 3 hafta daha (yani bir tane daha bye haftası eklenerek); playoff’un da birer wildcard maçı daha uzatılabileceğine inanıyorum, yararlı olacağını da düşünüyorum. Soru içinde yer alan, grup liderleri playoff’a kalmalı mı, üzerine bir de iç saha avantajı verilmeli mi bölümüne ise evet diyorum, mevcut sistem kalmalı zira grup mantığının diğer türlü bir anlamı kalmayacak.

Hilmi Çeltikçioğlu: Losing record’a sahip takımların playoff’a girmesi gayet mantıklı, yoksa division sisteminin bir mantığı kalmıyor. Oldu olacak conference olayını da kaldıralım, Super Bowl’da kalksın, 17 hafta sonunda en iyi puanı olan şampiyon olsun, IFAF’ta ABD’yi temsil etsin. Bu hali iyi. 12 playoff takımının 16’ya çıkarılmasını da tartışabiliriz. Kısa vadede ise, konferans seribaşları altı takım belirlendikten sonra tekrar hesaplansın, yani division galipleri otomatikman ilk maçı evde oynamasın.

2014 çaylak sınıfının en sansasyonel ismi Johnny Manziel uzun bekleyişin ardından ilk kez tam anlamıyla sahaya çıktı. Çıktı çıkmasına ama Browns cephesinde kimin starter olacağına dair açıklama gelmedi. Cleveland Browns’ın maç içinde yaptığı değişikliği nasıl buluyorsunuz? Cleveland’da Manziel zamanı artık başladı diyebilir miyiz? Browns’ın playoff şansı Hoyer ile mi yoksa Manziel ile mi daha yüksek?

Oktay Çavuş: Bence Manziel’in oyuna girmesi rutin bir uygulamadır. Hemen her takım, maçı kazanmayı ya da kaybetmeyi garantilediği durumlarda rotasyona girip, yedek oyuncularını sıcak tutmaya ve onlara tecrübe kazandırmaya çalışır, çalışmalı. Bills gibi zorlu bir rakibe karşı, son çeyrekte, 26-0 geride olduğu durumda Hoyer yerine Manziel’in oyuna alınması da her iki QB’yi motive etmek adına alınmış, doğru bir karardır. Browns cephesinde gördüğüm kadarıyla starter QB olarak Hoyer devam edecektir. Bu kritik dönemde QB değişikliğine gidip Manziel ile devam ederlerse büyük risk almış olurlar. Bakınız, Redskins. Playoff şansı için değerlendirmem QB odaklı olmadığı için, Cowboys ya da Jets değilseniz, QB çok önemli değil diyorum. Dilfer’ın Super Bowl yüzüğü taşıdığı bir lig NFL.

Çağatay Akkaya: Browns’ın playoff şansı hala ve hala Hoyer ile daha yüksek, önce oraya bir açıklama getirelim. Her ne kadar Hoyer son haftalarda berbat ötesi karşılaşmalar çıkarıyor olsa da, Manziel’i şu ligin savunma oyuncuları yakaladığı zaman öperler. Sırf Manziel bir sack yesin diye oynadığı bölümü keyifle izledim ancak beklentime ulaşamadım. Manziel takımda olduğu sürece, çok olumsuz bir performans silsilesi sergilemediği takdirde, neden oynamıyor, neden başlamıyor soruları gündeme gelecek, çünkü para işaretine dair parmak şıklatan o genç adam, para getirecek bir adam aynı zamanda. Hoyer, son haftalardaki gibi performansını dibe vurdurmamış olsaydı, en azından vasat bir standart ile devam edebilseydi, bu tartışmaları hiç yaşamamış olacaktık. Browns, ölümcül bir aya giriyor kendi açısından, QB gibi hücumun beyni bir oyuncuyu değiştirmek çok büyük devrimler olması anlamına gelir, üstelik Hoyer ve Manziel tamamen birbirine zıt oyuncular, oyun yapıları açısından da. Umarım Hoyer devam eder ve Browns playoff görür, sezonun benim açımdan en şaşkınlık uyandırıcı takımı şu anda.

Hilmi Çeltikçioğlu: Ben cevabı yazana kadar Hoyer’ın ilk 11’de çıkacağı açıklandı bile. Bence de bu doğru bir karar. Manziel’in potansiyeli yüksek, ama daha hazır değil. Yukarılardan draft edilen her oyun kurucunun ilk senesinde Roethlisberger ya da Luck gibi oynaması beklenemez. Aaron Rodgers’ın üç sene beklemesinin sebebi Favre’ın şahane oyunu muydu acaba? Manziel için sabır gerekir. EJ Manuel ve Geno Smith için de. Bu sabır sonunda ille de olacak diye bir şey yok elbette…

Bonus olarak çok kısa ve net, bu sezon ligin en iyi running back’i kimdir? Çok kısa cevaplar tam puan almaz ona göre.

Oktay Çavuş: En iyi RB demek adil olmaz. Ama takımını sırtlanan RB kesinlikle DeMarco Murray. Resmen bütün playbook onun üzerine oturtulmuş durumda. Yalnız son haftalarda Cowboys OL’ı her anlamda SOS veriyor. Umarım tekrar sakatlanmaz. Son haftalarda Mason, Gray, Crowell, vs gibi RB’lerin de çok iyi istatistiklerle oynadığına şahit olsak da, sezon başından beri, sakatlanmadan, istikrarlı olarak takımının ağır yükünü çeken RB benim için Murray’dir.

Çağatay Akkaya: Ligin an itibariyle en iyi RB’i Jamaal Charles zannımca. Adam koşuyor, atletik, oyunu çok iyi okuyor, çok rahat pas alıyor, Chiefs o döndüğünden beri geçen sezonki normal sezon performansını sahaya yansıtıyor! Daha ne bekleyebiliriz ki? Çok hızlı bir oyuncu, korkusuz bir oyuncu, Alex Smith ile olumlu bir iletişim içindeler iki sezondur, hele ki beş yard içinde TD’a koşuyorsa durdurulması çok zor bir oyuncu. Adrian Peterson şu sezon yok, o nedenle değerlendirme dışı kaldı, LeSean McCoy geçen sezona göre düşüşte, DeMarco Murray çıkışta olmasına rağmen Charles’a göre yetersiz, Matt Forte, Charles’a benzer işleri yapabiliyor olmasına rağmen onun yıldız olduğu bir takım yapısında değil. Geriye de pek bir şey kaldığı söylenemez.

Hilmi Çeltikçioğlu: DeMarco Murray diyorum. Jamaal Charles, Matt Forte ve LeSean McCoy favorilerim. Bir de Lacy diyeceğim ama oyuncu kalitesine değil fantasy puanına bakılan çağdayız. Daha da diyecek bir şey yok. Tam puan cebinde kalsın. Benim sorulardan iyi puan alamazsan kullanırsın.