Son yıllarda bu kadar yakın playoff yarışı gördüğümü hatırlamıyorum. Son üç haftaya girdiğimizde 12 takımlık playoff kontenjanına girme ihtimali olan 19 takım var ki buna da imkansız gibi olsa da matematiksel şansı olan mucizeleri eklemiyorum. Maçlar gitgide daha farklı skorlarla bitmeye başladıkça (yani oyun kurucusu olanlar, olmayanlara fark atmaya başladıkça) playoff yarışları sıkışmaya başladı. NFL’in pası öne çıkarmaya deneyi şimdilik bu iki sonuç, bir de milletteki sarı bayrak fobisini ortaya çıkardı. Geri kalanları için biraz daha beklememiz lazım.

NFC South ve AFC North bildiğiniz gibi, Oakland ise maç kazanmalara falan başladı. En az üç maç Manziel’i 60 dakika seyredecek gibiyiz. Seattle toparlandıkça San Francisco dağıtmaya başladı. Cardinals yakında “istediğiniz adamı QB yaparım, 14 sayı da avans, yine kazanırım” diye açıklama yapacak. Havalar soğudukça NFC takımlarının aklı fikri Ocak ayında Lambeau Field’e gelme endişesiyle doldu.

Bu soğuk havalarda içinizi ısıtacak sorularımız ve uzmanlarımızın ciğerinizi yakacak cevapları aşağıdadır. Tek üzüntünüz, benim cevaplarımdan yoksun kalacaksınız. Bu haftanın yasak kelimelerini: Tebow (biber sürerim), Lebron (başka spor istemiyorum burada), Jadaveon (bu seneyi yok sayıyorum), mahsul (iyi WR verdi ama), Hamza (ne dedim az önce?) ve Kaepernick (durma, öpsene kolunu…).

Atlanta Falcons, deplasmanda Green Bay Packers’ı epey zorladı ama maçı kaybederek 5-8’lik puan durumu ile NFC South’da liderliğini… nasıl? Bu sene .500’ün altında NFC South şampiyonu çıkacağı kesin gibi (öte yandan AFC North’da bütün takımlar .500’ün üstünde). New Orleans Saints, Atlanta Falcons ve Carolina Panthers üçlüsünden playoff’a çıkacak piyango talihlisinin orada olmayı hak etmediğini düşünenler var. Bu delikanlıları bir yana bırakalım; bu üçlüden hangisinin playoff’a çıkınca rezil olmadan ilerleme şansı var?

Berk Orkun: Atlanta Falcons’un her mecrada hoyratça harcanacağını, Cam Panthers’ın Newton’u özel konvoyla getirmesi ve Kuechly’nin çocukluk problemlerini çözmesi durumunda canı acısa da ölmeyeceğini, Saints’in ise Monsieur Brees ve receiver ekibinin desteği, Ingram’ın tuzu biberiyle sağ salim yolunda ilerleyeceğini düşünüyorum. Yolları açık, sakatlıkları az olsun efendim.

Oktay Çavuş: Atlanta Falcons, aslında iyi bir takım ve potansiyeli var. Bu yılın draft’ında da fena bir iş çıkarmadı. Gruptan çıkması halinde diğer gruplardan birkaç takım üzerinde şansı yaver gidebilir. Saints ise çok ofansif bir takım. Hala rakiplerine çok fazla yard ve sayı veriyor. İyi rush yapan defanslara karşı da Brees’e fazla zaman veremiyor. Brees tam bir sniper ama ayağını tam yerleştirmeden, topu erken elinden çıkarması gerektiğine completion oranı ciddi anlamda düşüyor ki, Saints takımı bu sene, defansif anlamda maç kazanabilme şansı olan bir takım değil. Playoff tablosundaki takımlardan sadece ikisini zorlayabilir. Bu iki takım da pas savunmasında bu sene çok parlak bir sezon geçiremediler. Kim olduklarını tahmin edin bakalım? :) Panthers? Geçen yılki defanstan eser yok. Savunması aksıyor. Özel takımlarda dramatik bir fark yaratabilecek bir oyuncusu yok. Playoff tablosundaki bir takımı yenebilme şansı olduğunu düşünmediğim tek takım.

Görkem Şahinoğlu: Hiçbirini seçmesek olmuyor mu? Çok değil sadece bir hafta önce bu soruya cevabım çok net Saints olurdu ama kendi evinde Panthers’a madara olan bir takım playoff’ta herhangi bir takıma gayet rezil olabilir. Falcons’ın Packers karşısındaki performansı göz boyamasın zira Julio Jones’suz koca bir sıfırlar. Ayrıca savunmaları Saints ve Panthers’tan bile daha kötü. Pass rush’ın P’si bile yok koca takımda. Panthers en azından Greg Hardy’yi kaybetmese bu diğer iki rakibini de tokat manyağı yapardı. Bana kalsa bu gruptan kimse play off’a kalmasın onların yerine St.Louis Rams oynasın. Ha illa bir cevap gerekiyorsa Brees&Co farkıyla Saints diyorum.

Browns sonunda Johnny Manziel’in ilk 11’de sahaya çıkacağını duyurdu. Acaba bunun sebebi hala gruptan çıkma şansı az da olsa bulunan Cleveland’a maç kazandırmaya en yakın olan oyun kurucu olması mı, yoksa Hoyer’dan vazgeçen takımın seneye ellerinde ne kalacağını görmek için bu son üç maçı kullanmak istemesi mi? Ek soru; bu üç maçta Johnny Football’dan ne bekliyorsunuz?

Berk Orkun: İsabetli bir tercih iki yönden de bakarsanız. Ellerinde lige ne ölçüde entegrasyon sağlayabilecek bir Manziel olduğunu bilmeleri de kar, bir playoff koşusu yapmaları durumunda da Hoyer’dan kat be kat daha dinamik bir QB ile yola devam etmeleri de. Ben şu çok kısa vadede Manziel’dan şok hareketler, vintage paslar veya kusursuz read optionlar beklemiyorum, her ne kadar o bunların hevesinde olsa da. Önemli bir çıkıntı yaratacaktır rakip savunmalara ama çok büyük gedikler açamayacaktır.

Oktay Çavuş: Browns’ta ne değişti bilemiyorum. Belki bu kararda Hoyer’in salary cap durumu vs. etkili olmuştur ya da kulüp yönetimi belki, olası bir transfer görüşmesi söz konusuysa, fiyat kırmak için elini güçlendirecek bir koz peşinde olabilir. İdari bir karar olduğunu düşünüyorum. Zira ikisinin de benim için pek bir farkı yok. Johnny Football’dan tek beklentim biraz forma satması. Belki bir, iki de reklam alır ama takımı ne batırır, ne çıkartır. Elinde iyi bir kadro var. Seyirci sempatisi de yelkenlilerindeki rüzgârı şişiriyor. Biraz koşar, bir-iki TD pası atar, attığı TD pasından birkaç fazla interception atar. Onun dışında da bir playoff maçı kazanırsa, kısa süreli bir kahraman olur. NFL’deki akıbeti ise, eğer tutunabilirse, en az iki sezon sonra belli olur.

Görkem Şahinoğlu: Browns’ ın Colts’ a karşısında zorla yenilmesi ardından playoff şansı falan kalmadı bir kere. Bilin bakalım bu mağlubiyetin sorumlusu kim? Defansın şov yaptığı maçta takımı bir yard bile ilerletmekten aciz Hoyer aradığınız cevap. Dolayısıyla Manziel’ın formayı alması çok olağan ve gerekli bir durumdu zaten. Kendisini pek sevmesem de bu gerçek. Girişte de dediğim gibi bu saatten sonra Browns’ ın play off için ufak bir mucizeye ihtiyacı var ve Manziel bu mucize için en iyi şansları. Eğer Johnny Football güvenilir bir starter olabileceğini ispatlasa bile bu Browns için hatırı sayılır bir kazanç olur.

Son şampiyon Seattle Seahawks, inişli çıkışlı başlangıcın ardından Aralık ayına girerken son yedi maçından altısını kazandı. Sizce Seattle zorlu NFC’de Packers, Eagles, Lions, Cowboys ve Cardinals arasından sıyrılacak güçte mi, yoksa şampiyondan buraya kadar mı?

Berk Orkun: Hawks sezonun bundan önceki kısmına göre çok daha derli toplu oynuyor, secondary’nin kendini bulmuş oluşu ve Russ’ın önemli performansları bu değişimin sebebi. Ancak hala geçen seneki ivmelerinden uzak oldukları kanısındayım, kendilerini açıktan açıktan Rams ile karşılaştırdığımdan da olabilir elbette. Hawks hala Detroit Lions, Philadelphia Eagles belki QB açığından yararlanarak Cardinals’tan dahi sıyrılabilir fakat Packers ve Cowboys hala bu Hawks’a bir beden büyük gelir.

Oktay Çavuş: Seattle Seahawks geç form tuttu ama hala geçen yılki gibi yenilmez armada değil. Hücum anlamında geçen yıldan daha fazla hatta yapıyorlar. Defans anlamında ise çok daha kırılgan bir yapıdalar. Seahawks’ın bu yıl SB şansı olacağını sanmiyorum, ama play off tablosuna renk katacak bir takım olacaktır. Eagles karşısında bir şansı olabilir. Lions ve Cowboys’u zorlar. Ama Packers ve Cardinals karşısında şansı yok denecek kadar az.

Görkem Şahinoğlu: Burada Oktay koça katılmıyorum, Seattle çok ciddi bir şekilde form tuttuğunun sinyallerini veriyor. Nedense yazarlarımız Seahawks hakkında yorum yaparken pek objektif olamıyor gibi hissediyorum, pek sevilen bir takım değiller zira. Öncelikle Seahawks savunması Bobby Wagner ve Byron Maxwell’in dönüşüyle eski dominant görüntüsüne döndü. Sherman son üç veya dört haftadır tek bir comletion’a bile izin vermedi. Gücünü savunmadan alan bir takım için çok önemli gelişmeler bunlar. Eğer bir sıkıntı yaşarlarsa bu hücum tarafında fazla silaha sahip olmamalarından kaynaklanabilir. Neyse ki orada da topun kıymetini bilen ve yılların veteranı gibi oynayan bir Russell Wilson’a sahipler. Ben şampiyonun hala eski gücüne yakın bir yerlerde olduğunu düşünüyorum ve dolayısıyla evet, Packers dahil her takım ve hücumla aşık atabilirler.

NFL’in yeni kararlaştırdığı Kişisel Davranış Politikasını okudunuz mu? Okumadıysanız ne hakla burada soru yanıtlıyorsunuz? Gidin okuyun, ben beklerim……………………….……………………….……………………….……………………….……………………….………………………………………………………….……………………….……………………….……………………….………………………………………………………….……………………….……………………….……………………….…………………………………
Bu Roger Goodell ve arkadaşları NFL oyuncularından beklenen örnek davranışları belli bir plana göre mi oluşturuyor, yoksa rüzgârda salınan yaprak gibi sağa sola mı savruluyorlar? Şimdi gereksiz edebiyata da girmeyelim; Ray Rice ve Adrian Peterson olayları olmasa sizce Roger Goodell kılını kıpırdatır mıydı?

Berk Orkun: NFL yönetimi yıllardır ne kadar öngörüsüz olabiliriz oynuyor. İnanılmaz paraların, kimyasalların ve psiko-medikal etkilerin hakim olduğu bir sektörde bunların en uç noktalarda ortaya çıkartabileceği sorunlar için önlemler zaten varolmalıydı, en azından OJ Simpson’dan sonra. Ben Goodell kabaresinin bu olaylar yaşanmasaydı kıllarını dahi kıpırdatmayacağını düşünüyorum. Bunun çok acı bir durum olduğunu belirtmeme zaten gerek yok. NBA bu alanlarda bu kadar duyarlı bir ligken NFL gibi daha geniş bir section’a sahip bir ligin bunlarda çok başarısız olması gerçekten ilginç, sanırım gerçekten agent farkı burada ortaya çıkıyor.

Oktay Çavuş: “NFL’in yeni kararlaştırdığı Kişisel Davranış Politikasını okudunuz mu? Okumadıysanız ne hakla burada soru yanıtlıyorsunuz?” Okumadım. Sorular çoktan seçmeli olsa iyiydi. :) Amerika’da student-athlete role-model yaratma düşüncesi hakim oldukça, bu tür adımlar atılması normaldir. Roger Goodell ise bence dik duruşunu kaybettikçe, ligin kredibilitesinden yemeye devam edecektir. Burada bence konu ilaç kullanımı ile alakalıdır. Zira bu kadar üst düzey bir ligde oyuncuların madde kullanımı ve davranışsal bir mentörlük altında tutulması gerekmektedir. Ancak bunu “Askerin el kitabı” gibi saçma sapan bir duyuru ile yapması en başta oyunculara yapılan bir haksızlıktır. Bence insanlar bu sezon Rice ve Peterson’un cezalandırılmasını değil, oynamasını tercih ederlerdi. Günlük hayatlarında yaptıkları hatalar kendilerini bağlar. İster eş, ister çocuk, tüm bireylerin hakları medeni kanun ve anayasa ile devlet teminatı altındadır. Ayrıca eminim ki Amerika’da bir banka müdürü karısını ya da oğlunu tokatlarsa, işinden uzaklaştırılmaz. Dolayısı ile bu kadar göstermelik uygulamalar ile iki üst düzey atletin günah keçisi haline getirilmesi Roger Goodell’in ve NFL’in ayıbıdır.

Görkem Şahinoğlu: Okumadım, doğrusu bu mevzular bu sezon çok canımı sıktı, işin saha dışı kısmını yöneticilere bırakıyorum, saha içi kısmı asıl ilgi alanım. Sonuç olarak bu soruya verebilecek bir cevabım yok. Ekstra olarak Roger Goodell’i başarılı bulmuyorum ve de sevmiyorum.

QB temalı mini sorularla da konuyu kapatalım: Drew Brees’in depoda kaç yıllık benzin kaldı? Sam Bradford’ın geleceği RG3’den daha mı karanlık? Araba kullanmayı bilmeyen adama takım teslim edilir mi? Orton’a seneye beş milyon dolar verilir mi? EJ Manuel’dan mı daha çabuk vazgeçilecek, yoksa Geno Smith’den mi? Heisman kazanan Marcus Mariota’yı önümüzdeki sene hangi renklerle izleyeceğiz?

Berk Orkun: a) en azından iki-üç sezon daha üst seviye işler çıkartabilir. b) RGIII hakkında yorum yapmayı reddediyorum ama Bradford hala takımının gözünde değerli. c) Rajon Rondo’nun ne kadar berbat bir QB olduğunu size söylemiş miydim? (Araba kullanabiliyor, asıl noktayı yakalamalısınız…) d) allah affetsin ama galiba verilir. e) burun ve şehir farkıyla Geno Smith. f) Redskins!

Oktay Çavuş: Brees iyi bir OL’ın arkasında en az üç yıl daha oynar. Hatta bahsi arttırıyor ve rest veriyorum, Drew Brees, Dallas Cowboys ile Super Bowl kazanır. Bratford beyaz olduğu için en kötü ihtimal 3-5 takımda bench warmer olarak yer alır. NFL’de diğer pozisyonların aksine, zenci QB’lere tolerans çok yüksek değil. Motor kullanmayı bilmeyen adamdan mı başlasak? Gariban değil ya, bari şoför tutsun artık. :) Normal şartlarda Orton’a senede beş milyon verilmez. Bu para Tom Brady’nin aldığı para. Ancak Flacco, Cutler, vb. gibi QB’lere verilen ücretleri de görüyoruz. O sebeple, bu kontratlara da şaşırmamak lazım. Geno Smith biraz daha ileri gidebilir bence. Gerçi Jets’e gidince Favre bile football’u bıraktı. Yoksa daha en az beş sene oynardı bence. :) NFL’e yıllardır pek çok Lineman ve LB veren Samoa’dan nihayet bir QB de çıktı. Mariota kime kalır? Ya da hangi takımda bir fark yaratır? Bence Mariota NFL’de 49ers ile çok başarılı başlangıç yapabilir. Titans da drafttan sağlam bir çaylak QB ile çıkmak isteyebilir.

Görkem Şahinoğlu: Geçenlerde Saints’in bu sezon yüksek turlarda quarterback seçmek istediğini okumuştum. Eğer bu doğruysa coaching ekibi bizim göremediğimiz yaşlanma belirtilerini görmüş olmalı. Ancak ben hala Brees’in üst düzey oynayabileceğini düşünüyorum, en azından üç-dört sezon daha. Sam Bradford’la ilgili düşüncelerim hala aynı, alabileceği tüm şansları aldı Rams ile bu saatten sonra Rams’in hala ona güvenmesi artık aptallık olur. İki taraf için de yolları ayırmak en iyi seçenek. Bradford’ın kariyeri için ise önce sağlıklı kalmalı, böylelikle Bills, Bears gibi takımlarda starter şansı bulabilir. Burada ‘drive’ kelimesinden yola çıkarak kelime oyunu yapabilirdim ama yapmıyorum, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Orton’a ben olsam seneye beş milyon vermem. Manuel’dan daha iyi oynamış olabilir ama sonuca baktığımız zaman bir fark göremiyorum. Bu zor bir soru, Manuel hali hazırda vazgeçilmiş gibi duruyor ama yeni sezon öncesi sağlam bir kamp sonrası her şey değişebilir aynısı Geno Smith için de geçerli ki ben hala Geno’nun New York değil de başka bir şehirde daha başarılı olabileceğine inanıyorum. Raiders ve Jaguars hariç hangi takım ilk sıradan seçerse onun renkleriyle izleyeceğiz. Benim gönlümde ise zor bir ihtimal olsa da St. Louis Rams var.