Bazen her şeyi bırakıp, çekip gidip Indianapolis’e yerleşmek istiyorum. Amerika’nın göbeğinde, bozkırın ortasında ve yüksek ihtimalle tarihin en sıkıcı üç kentinden biri, farkındayım. Şu ilk cümleyi havalı veya en azından daha ilgi çekici hale getirebilecek tonla alternatif varken bazen cidden Indianapolis’e taşınmak istiyorum, evet. Twitter elitizmine, sadece indie veya alternatif rock dinleyenlere ve Liverpool taraftarlığına karşıyım.

Indiana’nın nesi meşhurdur bilirsiniz: Yarış pisti, karides kokteyli, NFL combine’ı ve oyun kurucusu. İlk üçüyle çok alakam yok ama dördüncüsünü, onun içinde bulunduğu takımı ve o takımın yarattığı duygusal roller-coaster’ı yerinde yaşamak istiyorum bazı bazı.

Şimdi zaten yılda en az beş hafta “şampiyonuz” diye gezdiğimi az çok biliyorsunuz. O roller-coaster bungee jumping gibi oluyor biraz bende ve 13 Mart bu kadar heyecanlanmak için fazla erken, haklısınız. Ama bir, NFL’i özledim ve iki, free agency başlar başlamaz acayip sağlam hamleler yaptık. Thank you based GM Grigson.

Colts’un başından geçenlerle ilgili anlatacak çok fazla hikaye var aslında ama son biz iki-üç güne odaklanalım. Barney Stinson’ın en eski kuralında dediği gibi: Yeni her zaman daha iyidir.

Andre Johnson

Şimdi öncelikle AJ bir miktar ayıp etmiş olabilir Houston Texans’a. Takım 13 yıldır bu dünya üzerinde, bunların 12’sinde Texans forması giymişti Andre Johnson. Teksaslıların kısa tarihlerindeki en büyük rakipleri kim peki? Evet, doğru tahmin, Indianapolis Colts. Gruptaki diğer takımlar Tennessee Titans ve Jacksonville Jaguars millet, mecburen öyle. “Yeeaaa bu nasıl rekabet yeaaa, Colts, Texans’ı sürekli yeniyor, böyle rekabet mi olur yeaaa” diyebilmek istiyorum ama New England Patriots’ın ezeli rakibimiz olduğunu iddia etmeye devam edebilmek için Texans’lıların bu argümanını çürütmemem lazım…

Reggie Wayne gidip Patriots’la anlaşsa bile aynı etkiyi yaratmaz muhtemelen. Texans taraftarının gözünde Favre’ın Vikings ile, Figo’nun Real Madrid ile, Hasan Vezir’in Galatasaray ile anlaşması kadar büyük bir hayal kırıklığı olsa gerek bu.

Ancak öte yandan, Andre Johnson’ın Colts formasını giymeye karar vermesinin tek bir sebebi var: Andrew Luck. Kabul, 33 yaşında, ki 36 yaşındaki Wayne’in yerine gelip takımı gençleştirdi, ama bu adam Ryan Fiztpatrick ve Case Keenum gibi adamlardan aldığı paslarla neredeyse 1000 yard sınırını geçecekti, şimdi topları ona yollayacak isim Andrew Luck. Bir tek DeAndre Hopkins vardı savunmayı ondan uzaklaştırabilecek, şimdi TY Hilton, Coby Fleener, Donte Moncrief, Dwayne Allen, Duron Carter, tonla pas yakalayacak adam var. Reggie Wayne’in Luck’la birlikte geçirdiği ilk sezonu olan 2012’deki performansının bir benzerini bekliyorum Andre’den, 100 reception – 1600 yard – 10 TD gibi bir über sağlam bir istatistik kağıdı bile şaşırtıcı olmaz.

Doğru düzgün koşu oyunu? Doğru düzgün koşu oyunu!

Bakın millet, şu fotoğraflardaki durumu HER MAÇ yaşadık biz. Her maç. Birden fazla kez. Kimse çıkıp “ya koskoca Trent Richardson’ı bitirdiniz” falan demesin. Zurlon Tipton sezonun en kritik maçında T-Rich’i kesmeyi başardı, hatırlatırım. Yanlış duymadınız, Zurlon Tipton. Gerçek bir isim bile değil. İzgecan Günal yorumladı…

Hah, ne diyorduk? Trent Richardson 2011 NFL Draftı’nın Darko Milicic’idir.

Bu arada herif ciddi ciddi berbat oynadı ama Colts da bir tık ayıp etti sanırım. Üç milyon dolarlık garanti parayı ödemekten ve salary cap hit’inden kurtulmak için yalan yere ceza verdiler AFC şampiyonluk maçında. Hamile nişanlısını hastaneye yetiştirdiği için antrenmana katılmamış. Ama haber de vermemiş. Bana öyle geliyor ki, T-Rich kendine yeni takım bulur, o garanti üç milyon dolar da cebine girer. Olan bizim salary cap’e olur.

“GM’le anlaşamadık” demiş bir de gider ayak. Sisteme uymamış olsun abi, ne diyeyim. Madem Richardson’a uymadık, uyanını getirdik: Frank Gore tam bu sistemin running back’i. Yaşlı falan ama 2010’dan beri de maç kaçırmadı. Zaten muhtemelen RBBC deyip koşucuları komiteye bağlayacağız, böyle kısaltma da olmaz olsun. Depth chart’ta Gore bir numaradaysa Herron bir buçuk olacaktır, iki değil.

Frank Gore’un çok sağlam blokları olduğunu ve pass protection gibi kilit bir konuda takıma katkısınının büyük olacağını da es geçmemek lazım. Luck’ın eline böyle bir adam lazımdı. Yoğurdu üfleyerek yemek lazım gerçi, T-Rich geldiğinde de böyle diyorduk. Sabahın altısında “Colts’un Yükseliş Trent’i” diye yazı yazmışlığım var sevinçten. Ayıqs. Burada “ayıqs” yazıyordu aslında ama Kaan tashihte attı muhtemelen. Hem acaba başlık yüzünden mi T-Rich’in çöküşü? Hmm… Neyse, benim fikrim değildi en azından o başlık :(

Pass rush ve savunma çizgisi

Chuck Pagano’nun hibrid 3-4 defansında yine adını tam olarak koyamadığımız bir pozisyon pass rusher. Bir bakıyorsunuz OLB gibi ayakta başlayıp pas savunmasına düşüyorlar, bir bakmışsınız oyun kurucuya koşmaya hazır iki eli de yerde bir adam var karşınızda. Bazen oynadığımız defans her şeyden çok 4-3’e benziyor, DE gibi oynuyorlar o vakit. Zaten nose tackle da nose tackle değil tam, çok acayip. Neyse, pass rush:

Colts adına en kritik noktalardan biri olacak pass rush. Geçen sezonda secondary’nin adam adama savunma başarısına güvenip bolca blitz oynandı, ama o işin uzun vadede öyle yürümeyeceği belliydi. Çözüm ne mi peki? Trent Cole.

Defans anlayışı biraz değişecek Colts’un: Özellikle Cory Redding gibi sağlam pass rush yaratabilen bir çizgi oyuncusunun yerini Kendall Langford gibi sıkı bir koşu savunucusu aldı, ve interior d-line tamamen koşuyu savunmaya odaklanacak, pass rush tamamen spesiyalistlere kalacak. Bu da Trent Cole ankaşmasının ne kadar önemli olduğunu bir daha göz önüne koyuyor. Line’dan istenilen savunma veriminin alabilmesi için sağlam bir nose tackle lazım gerçi, o doğru, o ne olacak tam belli değil ama Josh Chapman için beklenen patlamayı yapma zamanı geldi de geçiyor. Pot Roast da Redskins’le imzalamış, ucuza Vince Wilfork alırsak ne güzel olur. Hem bütün Miami Üniversitesi bizde toplanıyor, o da gelsin takım arkadaşlarına katılsın?

Parantez açalım: Miami Hurricanes re-U-nion (ince) yaparken niye Reggie Wayne’le yeni sözleşme imzalanmadı? Biraz vefasızlık yapıldığını düşünüyorum ya. Tamam 36 yaşında, tamam performansı çok düştü ama bir yıllığına geri dönmek istemiş, izin vermemişiz. Veteran minimuma oynardı abi bu adam, salary cap’te her şey Wayne’in yokluğuna mı kaldı?

Defansa dönelim: Savunma çizgisine bu kadar koşu görevi yüklenmişken Indianapolis’te görmeye alışık olduğumuz bir görüntü karşımıza çıkacak gibi bu sezon: İki sağlam rusher, biri sağdan, biri soldan. Yıllarca Dwight Freeney – Robert Mathis ikilisini izlemiş bir seyirci kitlesi Cole-Mathis çiftine de hayır demeyecektir. Erik Walden koşu down’larında Sam gibi oynayacak, Jonathan Newsome da Cole ve Mathis’in yedekliğini yapacak. Bence fena fikir değil, hala tight end’leri savunacak linebacker’ımız yok ama geçen seneye göre potansiyel çok daha yüksek, üstelik o görevi üstlenebilecke bir safety bulma şansımız da hala var. Öte yandan Erik Walden’ın takımdan kesilmesi yaklaşık dört milyon dolar kazandırıyor salary cap açısından, onu düşünmek lazım. Bütün bu durumlarda kaybeden isim ise 2013’te ilk turdan seçilen Björn Werner.

Bu arada, bir not da hücüm çizgisine: Takımın kanayan yarası hücum çizgisi yavaş yavaş oturdu geçen sezonun sonunda: Anthony Castonzo ligin en iyi LT’lerinden biri olma yolunda ve LG Jack Mewhort’la sağlam bir kimya yakaladılar. Eagles’tan Todd Herremans RG pozisyonunu devralmak için geldi, üstelik sakatlık durumunda çok rahat pozisyon değiştirebilecke bir isim. Ligin en çok kazanan RT’lerinden olan Gosder Cherilus’un da bu sezon sakatlığından kurtulup eski performansına dönmesi umuluyor. Jonotthan Harrison center pozisyonunu bırakmayacak gibi, ayrıca center hariç line’da her pozisyonu oynayabilen joker yedek Joe Reitz da üç yıl daha takımda kalacak.

Tek eksik safety

Takımın şu anki tek büyük eksiği bir adet safety, ve açıkçası planın ne olduğu çok belli değil gibi safety konusunda. Chuck Pagano’nun safety’leri free ve strong olarak ayırmayı güçleştiren hibrid defans sisteminde ilk 11 başlayabilecek tek safety şu anda Mike Adams. Ayaklı steroid LaRon Landry kovuldu hatırlayacaksınız, ki zaten 10 maç da cezası var bu sezon, hem özel takımlarda hem de Landry’nin yerine safety pozisyonunda hiç fena bir iş çıkarmayan Sergio Brown ise Jaguars’la anlaştı. Mike Adams öncesi starter’lığa ulaşması beklenen ama boynundan sakatlanan Delano Howell’a bu sezon kontrat bile önerilmedi. Kesinlikle birer yedekten fazlası olmayan Dewey McDonald ve Colt Anderson dışında takımda safety yok.

Vontae Davis ligin en iyi shutdown corner’larından biri haline gelmişken ve takım zaten genelde safety’lerden birini TE’e gönderip cover one gibi oynarken Dewey McDonald’a mı güveniliyor diyeceğim ama mümkün değil gibi. Safety de kalmadı ortada pek, Rahim Moore imzaladı, Devin McCourty imzaladı, Da’Norris Searcy imzaladı, takımı ziyaret eden tek S Tyvon Branch bile imzaladı. Draft’ta da direkt ilk 11 oynayabilecek gibi gözüken tek safety Landon Collins de 29’a kadar düşmez gibi. Shaq Thompson düşer mi, düşşe bile yarı LB haliyle bize dert olur mu, soru işareti. Louis Delmas’tı, Kendrick Lewis’tir, onlardan birinin fiyatının düşmesi bekleniyor sanırım. LaRon’un abisi Dawan var tabii bir de, ef-sa-ne olur onu alırsak :(

“Şampiyon”un Ş’si

Vegas en büyük şampiyonluk adayı olarak Colts’u gösteriyor, Seahawks’ı yaptığın gibi bunu da haber yapsana Kaan Özaydın :(

Indianapolis Colts’un iniş çıkışları beni öldürecek bir gün, önceki yazılardan da takip ettiyseniz biliyorsunuz. Ama sanki bu yıl, bütün o roketle yükselişler ve serbest düşüşler bir yere varacak gibi. NFLTR Super Bowl buluşmasına Colts formamı giymeden gideyim diyordum ama o maçta oynayacağız millet, o forma mecbur giyilecek! Önümüzde AFC’den herhangi bir takımın durması çok kolay değil bu sezon. Broncos Julius Thomas’ı, Patriots Darrelle Revis’i kaybetti hem.

Tamam, Patriots bizi her şart altında yenebiliyor, tamam, kriptonitimizler evet, tamam, biliyorum, tamam…