Her draft sınıfının genel bir özelliği vardır, bu durumdan içinde draft organizasyonu bulunan her spor dalında bahsetmek mümkündür. Misal geçtiğimiz yılın NFL draft’ı çıkardığı wide reciever’larla anılacak keza 2012 sınıfı çıkardığı quarterback’lerle 2011 sınıfı ise bust olan quarterback’lerle. Bu yılki draft sınıfı ise önümüzdeki yıllarda anılmak için üç farklı pozisyon grubuna sahip. Bunlar pass rusher, wide reciever (yine) ve running back. Burada ilginç olan kısım running back.

NFL’de son yıllarda running back pozisyonunun önemini kaybetmesi bir sır değil ve buna bağlı olarak running back’lerin değeri ve draft sıraları da büyük düşüş gösteriyor. 2012’de Trent Richardson’dan sonra ilk turda seçilen bir running back göremedik. İşte bu draft sınıfının gözü kara çocukları bu döngüyü kırmaya çok yakın. Elimizde gerçekten heyecan verici bir sınıf var ve ben de bu pozisyon grubunu ayrı bir yazıda detaylı olarak değerlendirmeye karar verdim. Takımı running back arayanlar, fantasy football’da kimsenin adını duymadığı çaylağı seçip bir adım öne geçmek isteyenler doğru yerdesiniz, kemerlerinizi bağladıysanız başlıyoruz.

Todd Gurley (Georgia): Bu grubu bu kadar özel kılan oyuncuyla başlayalım. Elimizde her ne kadar derin ve yetenek dolu bir oyuncu grubu olsa da tek bir isim kendisini diğerlerinden ayrı bir kategoriye koyuyor. Todd Gurley, ligde eşi benzeri az olan komple bir running back. Oyun tarzı, yetenekleri ve yapabildikleri onu Adrian Peterson ve Marshawn Lynch ile aynı oyuncu sınıfına koyuyor. Bu, Gurley bu iki oyuncu kadar iyi demek değil benzer yetenek havuzuna sahip demek. Gurley hem hızın hem de gücün birleştiği çok değerli bir atlet. Tackle arası koşabilecek sertliğe ve güce, tackle dışı koşabilecek hıza ve çabukluğa sahip. Bu özelliklerine boşlukları görmekteki ve o boşluğa ani hamle yapma refleksini de eklediğimiz zaman komple bir paket elde etmiş oluyoruz. Gurley, lige her sezon gelmeyecek game changer bir back. Hanesine yazabileceğimiz tek eksi ise dayanıklılık problemleri. Georgia ile üç sezon geçiren Gurley, sadece freshman sezonunda maç kaçırmadı ve junior sezonunda ise diz iç yan bağları parçalandı. Kendisi hala bu sakatlığının rehabilitasyonuyla meşgul ancak sezona hazır bir şekilde girmesi çok yüksek ihtimal. Eğer bu sakatlık yaşanmasaydı Gurley tüm draft sınıfının en iyi üç oyuncusundan birisiydi çoğu otoriteye göre (Jameis Winston ve Leonard Williams diğer ikisi).

Draft Yeri Tahmini: 1. Tur

Melvin Gordon (Wisconsin): Her şeyi yapabilen bir running back’ten bir özelliği diğerlerine göre daha sivrilmiş bir başkasına geçiyoruz. Gurley’nin fiziksel koşu tarzından ve gücünden biraz kısalım ve hız ile çabukluğunu arttıralım, işte karşınızda Melvin Gordon. Gordon’ı özel kılan özelliği hızı, burada daha çok burner bir oyuncudan bahsediyoruz. LeSean McCoy ile yarışır bir ilk adım çabukluğuna ve anında rakip endzone’a ulaşabilecek bir hıza sahip. Boşluğu bulup savunmanın ikinci alanına geçtiği zaman durdurması çok zor bir oyuncu. Wisconsin’de freshman sezonunda şuanda NFL’de yer alan Montee Ball ve James White’ın yedekliğini yaptığını da belirtelim not olarak. Eksileri olarak değerlendireceğimiz şeyler ise üzerine çalışılarak düzeltilebilecek kusurlar. Tackle arası koşmayı ve dolayısıyla tackle kırmayı seven bir oyuncu değil, halbuki yeterli size ve yapıya sahip. Bu sezona kadar pas oyunlarında fazla ortalıkta yoktu ancak ortalama bir pas tutucuya evrildi. Sahip olduğu özellikler dahilinde bu alanda kendini geliştirirse Jamaal Charles benzeri bir oyuncuya dönüşebilir.

Draft Yeri Tahmini: 1. Tur – 2. Tur

T.J. Yeldon (Alabama): Alabama running back fabrikasının son ürünü. Kendisini freshman sezonunda izlerken Alabama’nın yetiştirdiği diğer elit running back’ler olan Mark Ingram ve Trent Richardson’dan daha iyi olacağı hissine kapılmıştım. Ayrıca bulduğu fırsatlarda yedekliğini yaptığı şimdilerde Green Bay Packers’ta oynayan Eddie Lacy’den bile daha pırıltılı bir oyun ortaya koyuyordu. O sezon Alabama’nın ulusal şampiyonluğu kazanmasında önemli payı vardı ve yedek olup sadece 175 top taşımayla 1,108 yard koşması çok etkileyiciydi. Devamındaki iki sezonda asıl adam olsa da freshman sezonundaki o etkileyiciliğini bir türlü yeniden yakalayamadı. Bunda bir etken olarak freshman yılındaki hızını ve patlayıcılığını bir nebze kaybetmesini sayabiliriz. Uzun ve ince bir oyuncu olarak geldiği Alabama’da son iki yılında hatrı sayılır bir kas kütlesi ekledi vücuduna ve bu da hızında azalmaya neden oldu. Artık daha komple bir oyuncu ama o eski hızlı ilk adımı yok.

Oyun tarzına baktığımız zaman iki farklı Yeldon’dan bahsedebiliriz. Freshman yılında ele avuca sığmayan, çabuk bir running back diğer yıllarında ise daha dengeli, dip hızı düşüşe geçmiş ama görüş yeteneği yüksek ve blokları takip eden bir oyuncu profili çizdi. Vücut yapısı ve blokların arkasında hareket çabukluğu olarak kendisini Arian Foster’a benzetiyorum ama aynı uzun mesafe hızına sahip değiller bu da onu DeMarco Murray ile daha benzer bir oyuncu yapıyor. Yeldon çoğu gözlemci ve draft yazarının listelerinde ilk beşin civarında dolaşıyor ama bence çok underrated bir oyuncu ve running back comitee bir sistemden geldiği için süslü olmayan istatistik kağıdı nedeniyle hor görüldüğünü düşünüyorum. Bana kalırsa bu sınıfta Gurley ve Gordon’ın arkasında en iyi üçüncü running back.

Draft Yeri Tahmini: 2. Tur – 3. Tur

Ameer Abdullah (Nebraska): Eğer ortalama bir NCAA futbolu izleyicisiyseniz geçtiğimiz üç sezon boyunca Ameer Abdullah’ın ismini bol bol duymuşsunuzdur. Kolej futbolunun bahsettiğim dönemdeki en dominant koşucularının başında geliyor Abdullah. Pozisyonu için biraz undersize (5-8) kalıyor ancak göründüğünden daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Kısa boyunu kendisine avantaj olarak kullanabiliyor çünkü oldukça çabuk bir oyuncu ve kısa sürede hızlanabiliyor. Hem vücut yapısı hem de oyun özellikleri bakımından kendisini Ray Rice ve Maurice Jones-Drew’a benzetiyorum. Yine son dönemde Cardinals formasıyla başarılı olan Andre Ellington da Abdullah ile çok benzer oyuncular. Geçtiğimiz sezon 1,600 koşu yardı barajını geçen Abdullah, kendisini reciever olarak da çok geliştirdi. Saha içi başarısının dışında saha dışında da çok örnek bir sporcu ve yüksek çalışma etiğine sahip. En büyük sıkıntısı fumble problemi. Onun dışında küçük yapısı nedeniyle pas korumasında da zorlanan bir oyuncu.

Draft Yeri Tahmini: 2. Tur – 3. Tur

Jay Ajayi (Boise State): NCAA futbolunu sağdan soldan takip eden birisiyseniz kim bu adam diyebilirsiniz. Ajayi, fazla göz önünde bulunmayan bir okuldan geliyor ancak draft mevzularına merakınız varsa kendisinin adını son dönemde bol bol duymuşsunuzdur. Ben de kendisini bu sezon sadece iki kez izleme şansı buldum (Ole Miss ve Arizona maçları) ve bu maçlardan ayrıca bir bowl mücadelesi olan Arizona maçı Ajayi’nin hissesine roket etkisi yapan maçlardan birisi oldu. Arizona gibi oldukça iyi bir defansa karşı herkesin izlediği bir maçta 136 yard koşup üç touchdown yapmanın yardımı muhakkak dokunuyor. Peki nasıl bir oyuncudur Ajayi? Eski bir futbol oyuncusu olmasının verdiği avantajla ayaklarına çok hakim ve çok çabuk. Ayakları sürekli çalışan bir oyuncu. Karar mekanizmasında biraz sıkıntı olsa da çabuk yön değiştirebiliyor. İşlenebilir bir vücut yapısına sahip keza kariyerinin son yıllarında güç yüklemesi yapılarak Steven Jackson tipi bir oyuncuya dönüştürülmek istendi. Bu mümkün ancak hala o kadar kuvvetli bir oyuncu değil Ajayi. Arka alanda gelen reciever olarak gayet yetenekli, oldukça iyi ellere sahip ancak third-down back olabilmesi için pas bloğunu geliştirmesi gerek.

Draft Yeri Tahmini: 2. Tur – 3. Tur

Tevin Coleman (Indiana): Yine underrated bir running back ve Big 10’den bir running back daha. Big 10 konferansı bu sezon çıkardığı koşucularla bol bol hatırlanacak. Indiana’dan Tevin Coleman, T.J. Yeldon gibi kalabalıkta kaybolan bir oyuncu. Coleman’ı ilk izlediğim zaman eski anılarım canlandı çünkü oyun stili Darren McFadden’ı oldukça andırıyor. Coleman da McFadden gibi önündeki iyi line’nın meyvesini yiyen bir oyuncu. McFadden, Arkansas’ta oynarken çok iyi bir hücum line’ı vardı ve bunun sonucu olarak kolej liginde iz bırakan bir oyuncu oldu. Coleman, iyi bir Run DMC’nin özelliklerinin tümüne sahip. Yüksek görüş yeteneği, boşlukları jet hızıyla bulma ve açık saha hızı ile hızlanması öne çıkan yetenekleri. Kendisini one-cut-runner sınıfına rahatlıkla koyabiliriz. Ancak ilk boşluğu bulduktan sonra gerektiği zaman yön değiştirme kabiliyeti biraz zayıf, kendine yeni bir boşluk aramaktansa defansın üzerine gitmeyi tercih ediyor. Size’ına göre güçlü sayılabilecek bir oyuncu. Bir üstteki Ajayi’nin aksine pas bloğu çok iyi ve reciever özellikleri de gelişmiş bir oyuncu ki bu da onu third-down back yapıyor.

Draft Yeri Tahmini: 2. Tur – 3. Tur

Duke Johnson (Miami): Daha oynadığı yıllarda Miami Üniversitesi tarihine geçmiş bir isim Duke Johnson. Recruit edildiği zaman Chris Johnson’la karşılaştırılan bir oyuncuydu, hala Chris Johnson ile kıyaslayabiliriz. Duke Johnson da tıpkı Chris gibi yüksek hız limitlerine çıkabilen patlayıcı bir oyuncu. O da Abdullah gibi ideal size’a sahip değil ve bu nedenle tackle arası yerine tackle dışı koşan bir oyuncu. Oyun stili NCAA’de çok para eden bir stil olduğu için burada çok başarılıydı ancak NFL’de ne kadar başarılı olacağı soru işareti. Özellikle de C.J. Spiller ve Chris Johnson gibi benzer oyuncuların son dönemde yaşadığı başarısızlıklar göz önüne alındığında. Bunların dışında sakatlıklardan da çok çeken bir oyuncu ve üç yıllık Hurricanes kariyerinde sadece bu sezon tüm maçlarda oynayabildi. Bu da soru işareti yaratabilir.

Draft Yeri Tahmini: 2. Tur – 4. Tur

Yukarıdaki oyuncular bu draft sınıfında bana göre en iyi yedi running back’tir. Bunların dışında sadece Senior Bowl’da izlediğim ve beğendiğim ancak fazla bilgi sahibi olmadığım Northern Iowa’lı David Johnson’ı da sleeper olarak not düşelim. Ayrıca yukarıdaki oyuncular sıralıdır, bir nevi benim running back ranking’im olarak düşünebilirsiniz…