“Bir kişi, bir takım değildir. 53 kişi birlikte, işte bu gayet iyi, yenilmez bir takımdır!”

Bu sözler Carolina Panthers head koçu Ron Rivera’ya ait. Büyük ihtimalle 2013 sezonunun ardından bu sezon da yılın koçu seçilecek olan Rivera, bu cümleleri, Perşembe gecesi, son 20 yılın en çok izlenen Şükran Günü maçında, Dallas Cowboys’u 33 – 14 yendikten sonra kurdu. Belki bu sözler kulağa klasik soyunma odası konuşmalarından biri gibi gelebilir ama tekrar dinlediğinizde Dallas Cowboys taraftarlarının içini acıtan cinsten sözler bunlar…

“Bir kişi, bir takım değildir. 53 kişi birlikte, işte bu gayet iyi, yenilmez bir takımdır!”

Bu cümleler aslında Dallas Cowboys’un 2015 sezonunun özeti niteliğinde. Dallas Cowboys, Perşembe gecesi, tüm Amerika’nın gözü önünde Carolina Panthers’a farklı kaybetmekle kalmadı, sezona dair tüm umudunu, yani Tony Romo’yu da kaybetti. Sezonun henüz ikinci haftasında sol köprücük kemiğinden sakatlanıp, yedi maç kaçıran ve ancak geçtiğimiz Pazar günü sahalara geri dönebilen Tony Romo, sezonu kapattı. Dallas Cowboys da öyle. Gelin şimdi filmi biraz geri saralım…

Efsane 8-8’lik Cowboys Dönemi

2011, 2012, 2013 sezonları. Dallas Cowboys bu üç sezonu da sekizer galibiyet ve sekizer mağlubiyet ile tamamlayıp, hepsinde son maçta playoff’u kaçırdı. Üstelik Dallas “8-8” Cowboys, bu son maçlarda kaybettikçe playoff’a sırasıyla gruptaki ezeli rakipleri playoff biletlerini aldılar. 2011 sezonunda New York Giants, 2012 sezonunda Washington Redskins ve 2013 sezonunda Philadelphia Eagles, sezonun son maçında Dallas Cobwoys’u yenerek NFC Doğu grubunu lider bitirip playoff’a kaldı. Bu dönemde ihale doğal olarak hep Cowboys’un quarterback’i Tony Romo’dan başkasına da kalmadı. “Küçük maçların büyük adamı”, “choker” gibi birçok sıfat yıldız oyuncunun üstüne yapıştırıldı. En ilginci, son 8-8’lik sezonun son maçı olan Philadelphia Eagles yenilgisinden sonra Tony Romo’nun formaları ateşe verilmesiydi. Buradaki garip olay ise şu; o maçta Tony Romo sakatlığından dolayı ekipman bile giymemişti ve Dallas kazansa playoff’taydı. Dallas Cowboys, playoff trenini yine son maçta kaçırdı ama bu sefer dümende Romo değil Kyle Orton varken, talih yine değişmedi. Yakılan formalar ise Tony Romo formaları. Gerçi şimdi düşünce kim takımının yedek quarterback’inin formasını alır ki? Nereden bulacaksın Kyle Orton forması da yakacaksın?

İtiraf etmeliyim, o dönem ben de Tony Romo’nun baskıyı kaldıramayan, Dallas Cowboys’ta hiçbir zaman başarılı olamayacak bir quarterback olduğunu düşünmeye başlamıştım. Cowboys muhabbetlerinde yegane cümlemi “Koy Romo’yu Jacksonville’e takımı playoff yarışında tutsun ama bu iş Amerika’nın takımında, bu kadar baskı varken olmuyor.” idi.

Ne olduysa 2014 sezonunda oldu…

Dallas Cowboys takımının sahibi Jerry Jones, 2014 NFL Draftı’nın ilk turunda Johnny Manziel’i seçmekten son anda vazgeçti, Notre Dame çıkışlı guard, Zack Martin’i 16.sıradan seçerek, birkaç yıldır yatırım yaptığı offensive line’ın son halkasını tamamlamış oldu. Bunun dışında off-season’da takımın en önemli savunma oyuncusu DeMarcus Ware’in kontratı anlamsız bir şekilde yenilenmemişti ve takımın en önemli ikinci savunma oyuncusu Sean Lee ise sezon başlamadan sakatlanarak sezonu kapatmıştı. Savunmanın haline bakınca, 2014 sezonu için herkes son yılların en kötü Dallas Cowboys’unu bekliyordu. Sezonun ilk maçında San Francisco 49ers karşısında kendi sahalarında aldıkları ezici mağlubiyet, bu görüşü haklı çıkarır cinstendi. Üstelik bu maçta AT&T Stadyumu, kıpkırmızıydı. Yoksa yıllardır gelen başarısız sonuçlar sonrası taraftar, Amerika’nın takımını terk etmeyi mi hazırlanıyordu?

Tony Romo Bitti Demeden Bitmez

2014 sezonunun ikinci haftasından sonra NFL’de adeta bir Dallas Cowboys fırtınası esmeye başladı. Altı maç üst üste galibiyet. Sicili bir sürü sakatlıkla dolu olan running back DeMarco Murray, o güçlü offensive line’ın ardında koştukça koşuyor, adeta durdurulamıyordu. Hepimiz Murray ne zaman sakatlanacak diye bekler olmuştuk, yüreğimiz adeta ağzımızdaydı. Öte yandan uzun süre sonra işlemeye başlayan koşu hücumuyla beraber Tony Romo’nun, üstündeki baskı da azalmıştı ve tecrübeli oyuncu kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçiriyordu. Sezonun ilk maçında San Francisco 49ers maçında üç interception birden atan Romo, kalan 15 maçta sadece yedi interception attı. O ilk yarıda üç interception atıp, ikinci yarıda Brett Favre misali adeta farklı bir kişiliğe bürünüp maç kurtarmaya çalışan Tony Romo’dan eser yoktu. Dallas Cowboys, sezonu 12-4 dereceyle bitirip, uzun süredir hasret kaldığı playoff’a ulaşıyordu. Romo muhteşem bir Aralık ayı geçirmişti, sezon bittiğinde Dallas Cowboys’ta iki MVP adayı vardı, DeMarco Murray ve Tony Romo. Sezon boyunca Dallas Cowboys deplasmanda hiç maç kaybetmezken, Aralık ayında 12 touchdown pası ve bir interception ile oynayan Tony Romo, Aaron Rodgers’ın sezon genelindeki insan üstü performansı olmasaydı MVP ödülünü kucaklayacaktı.

Ocak ayına gelindiğinde zaman, playoff zamanıydı. Takımın as oyun kurucusu olduğu 2006 sezonundan beri NFL’in en çok geriden gelerek maç kazandıran quarterback’i olan Tony Romo’nun playoff karnesi, malumunuz hiç parlak değildi. Cowboys, Romo ile üç defa playoff yapmış, bu playoff’larda toplam dört maça çıkmış ve sadece bir galibiyet alabilmişti (Bu seriye 2007 playoff’larında Seattle Seahawks karşısında alınan ve efsane head koç Bill Parcells’in “eh yeter artık” diyerek emekliye ayrılmasına sebep olan yenilgi de dahil).

4 Ocak 2015 tarihinde Tony Romo’lu Dallas Cowboys, playoff’un ilk turunda Detroit Lions’ı tartışmalı hakem kararlarının konuşulduğu karşılaşmada dize getirince herkesin aklında bir soru vardı: “Dallas Cowboys efsanesi geri mi dönüyor?”

Sezon boyunca “Tony Romo-DeMarco Murray-Dez Bryant” üçlüsü 90’lara damga vuran ve üç şampiyonluk kazanan “Troy Aikman-Emmitt Smith-Michael Irvin” üçlüsüne benzetilmişti. Özlenen playoff galibiyeti de sonunda gelmişti. Sıradaki rakip Lambeau Field soğunda Green Bay Packers idi. Üstelik Dallas Cowboys sezon boyunca deplasmanda hiç yenilmemişti. Green Bay Packers ise kendi evinde hiç yenilmemişti. NFL Playoff’ları tarihinin unutulmazları arasına giren, “Dez Bryant topu yakaladı mı yakalamadı?” diye herkesi ikiye bölen bu maç sonunda gülen taraf Green Bay Packers oldu. Ancak Dallas Cowboys, evine dönerken ellerinde playoff’ları kusursuz oynamış bir Tony Romo vardı. Cowboys bir sonraki sezon için şampiyonluğun en iddialı ekiplerinden biriydi.

2015 off-season’ında Dallas Cowboys bir tercih yaptı… Dez Bryant yüklü bir kontrat alırken, koşu hücumunun baş aktörü DeMarco Murray’nin kontratını yenilemedi. Jerry Jones burada, Dallas koşu hücumunun başarısının DeMarco Murray’e değil offensive line’a bağlı olduğuna inandı. Dallas’ta as running back pozisyonu Murray’nin yedeği Joseph Randle’a verilirken, geçmişi Murray gibi sakatlıklarla dolu olan Darren McFadden takıma dahil edildi.

“Super Bowl şampiyonluğunu garanti ediyorum”

Evet, 35 yaşındaki Tony Romo yukarıdaki sözü söyledi, hem de off-season’da. Bir sezon önce böyle bir şey söylese sadece gülünüp geçilmez, uzun süre alay konusu olurdu ancak bu sefer öyle olmayacaktı. Ne de olsa geçtiğimiz sezon Romo ve arkadaşları, buna çok yaklaşmıştı.

Sezonun ilk maçında New York Giants karşısında, son saniyelerde, bir mola hakkı bile kalmamışken Tony Romo’nun Jason Witten’a attığı 11 yardlık pasla Dallas Cowboys, muhteşem bir geri dönüşe imza atmış ve gruptaki en önemli rakibi New York Giants’ı dize getirmeyi başarmıştı. Klasik bir Tony Romo galibiyeti. Biri ilk yarının bitiminde, diğeri son çeyreğin kritik bir anında olmak üzere, iki interception. Ancak maç kazandıran touchdown pası dahil, toplam üç touchdown pası. İşte, tam bir klasik Tony Romo galibiyeti. Tony Romo gibi takımı vezir de edebilecek rezil de edebilecek, “Gunslinger” olarak adlandırılan quarterback’lerin ömrü tükeniyor, aynı “Alex tarzı 10 numara”ların ömrünün tükendiği gibi. Eskiden Brett Favre vardı, ileride belki Derek Carr bu sınıfa katılacak. O yüzden Romo’nun ilk maçta bizlere sunduğu heyecan fırtınasının sezon boyu tadını çıkarmak lazımdı. Maalesef o sol köprücük kemiği buna izin vermedi.

Tony Romo, sezonun ikinci maçı olan Philadelphia Eagles karşılaşmasında, 2010 sezonunda kendisine 10 maç kaçırtan sol köprücük kemiğinden sakatlandı. Üstelik bir hafta önce de takımın yıldız wide receiver’ı Dez Bryant da uzun süreli bir sakatlığa kurban verilmişti. Cowboys maçı kazanmasına kazandı ancak üçüncü hafta itibariyle, bir önceki sezon “Tony Romo-DeMarco Murray-Dez Bryant” olan hücum üçlüsü, “Brandon Weeden-Joseph Randle-Terrance Williams” üçlüsüne dönüşmüştü. Böyle kötü bir senaryo, bu kadar erken kimsenin aklına gelmezdi. Dallas Cowboys’un sahibi Jerry Jones da dahil. Öyle ya, Jerry Jones, B planı olan bir isim olsa takımın yedek QB’liğini Brandon Weeden’a emanet etmezdi.

“Brandon Weeden’dan daha yetenekli bir pasör daha göremezsiniz”

Dallas Cowboys veteran Brandon Weeden ile ne yapacak konuşmaları başlamıştı. Ardından, Jerry Jones garip bir şekilde “Brandon Weeden’dan daha yetenekli bir pasör daha göremezsiniz” açıklamasını yaptı. Cleveland Browns’ta Brandon Weeden’ın yeteneğine dair hiçbir şey görememiştik oysa ki. 28 yaşındayken NFL’e hem de ilk turdan draft edilen Weeden, hayatının en önemli ikinci fırsatını elde etmişti. Hayatının en önemli fırsatı, sakatlık sebebiyle beysbol kariyerine noktaladığında Oklahoma State Üniversitesi’nin kendisine verdiği ilk 11 şansıydı, ikincisi ise şimdi Cowboys tarafından ona veriliyordu. Jerry Jones, bu sefer B planını yaptı, apar topar Buffalo Bills’ten tecrübeli oyun kurucu Matt Cassel’i takıma kattı. Bu, Cassel için de büyük bir şanstı çünkü sezon başlamadan ilk 11 QB’si olarak gösterildiği Buffalo Bills’te üçüncü oyun kurucu konumuna düşmüştü. Fazla değil, Weeden ve Cassel, Romo dönene kadar sadece birkaç galibiyet alsa, Cowboys’u ucundan playoff yarışının içinde tutsa yeterli olacaktı.

Matt Cassel, transferi sonrası “Çocukluğumdan beri en büyük hayalim Cowboys forması giymekti” dedi ve önce Brandon Weeden ardından kendisi eline gelen şansları birer birer tepmeye başladılar. Dallas Cowboys, Tony Romo’nun kaçırdığı yedi maçı da kaybetti. Bazı yakın maçlar söz konusuydu ancak Romo, “Geri dönüyorum” dediğinde, 2-0 bıraktığı takımı 2-7 olmuştu bir kere. Üstelik bu dönemde, yazın kendisinden DeMarco Murray’nin yerini doldurması beklenen Joseph Randle yerini Darren McFadden’a kaptırmış ve serbest bırakılmıştı. Kaptırdı dediğime bakmayın, McFadden’ın istatistikleri fantasy football oynayanları birkaç maç için tatmin etmekten öteye gitmedi. Weeden ve Cassel’li pas hücumu evlere şenlikken işlemeyen koşu hücumunu canlandırmak için çare Seattle’da bulundu. Jerry Jones, Marshawn Lynch’in arkasında bekleyen Christine Michael’ı büyük umutlarla takas yoluyla takıma kattı. Bu aşı da tutmadı, Eylül ayında gelen Michael, Kasım ayında serbest bırakıldı, Washington Redskins antrenman kadrosunun yolunu tuttu. “Brandon Weeden’dan daha yetenekli bir pasör daha göremezsiniz”deki Brandon Weeden ise Tony Romo’nun iyileştiği haberi duyulur duyulmaz takımdan kesildi.

İşte, gel zaman git zaman, Tony Romo iyileşti. Bir ay önce, Halloween’deki, “tüm sezon kolu sargıda kenarda oturan Tony Romo” kostümüyle Internet’i yıkan küçük Dallas Cowboys taraftarı dahi eline aldı kağıdı kalemi, playoff hesapları yapmaya başladı. Sezonun bitmesine yedi maç kala, 2-7’den gelip NFC Doğu gibi bir grupta bile playoff yapmak zordu. Zordu ama imkansız değildi. Üstelik, “Tony Romo bitti demeden bitmez”di değil mi? Romo, bunu yıllardır bize gösteriyordu, sezonun ilk haftasında da göstermişti. Dez Bryant bile dönmüştü. Belki bir maç kaybedilebilir, o zaman da bu sene 8-8 ile playoff yapan neden Dallas Cowboys olmasın? Hep bir umut…

Ve Tony Romo Geri Döner…

Tony Romo, 22 Kasım 2015’te geri döndü. Dallas Cowboys, Miami Dolphins deplasmanında 24 – 14 kazanarak, yedi maçlık mağlubiyet serisine son verdi. Üstelik Tony Romo’nun yedi maç sonra geri dönüşünde attığı ilk pas, kendi endzone’unda sol eliyle attığı inanılmaz bir pastı. Bu tarz quarterback’lerin ömrü tükeniyor demiştim değil mi? Maç ise yine klasik bir Tony Romo galibiyeti idi. Romo iki interception attı. Ancak 14 – 7 geriye düşen takımını sırtlayarak, son çeyrekte attığı touchdown pası ve bir alan golü drive ile “Romo tarzı bir geri dönüş galibiyeti”ne imzasını attı.

Hafta boyunca bir NFL’de Tony Romo ve Dallas Cowboys çılgınlığı vardı. Tony Romo geri dönmüştü, Dallas Cowboys kazanmıştı. Playoff umutları yeşermişti. Romo ve Cowboys, sezonun en formda takımı Carolina Panthers’ı ağırlayacaktı. Romo’nun değeri yokken anlaşılmıştı. Şükran Günü’nde Amerika’da 30 milyondan fazla kişinin izleyeceği maçta Tony Romo, kendi evinde taraftarlarıyla bulaşacak ve Dallas Cowboys, 10-0 durumundaki, yani halen namağlup olan Carolina Panthers’a sezonun ilk yenilgisini tattıracaktı. Öyle ki Dallas Cowboys, 3-7 durumundaki Dallas Cowboys, Vegas bahisçileri tarafından namağlup Carolina Panthers karşısında favori gösteriliyordu. Birkaç Carolina Panthers oyuncusu bu duruma içerlemişti, head koç Ron Rivera ise, Cowboys’un favori gösterilmesinin kendilerine yapılan bir saygısızlık olduğunu söylüyordu. En son, Kasım ayının başında namağlup Green Bay Packers, namağlup Denver Broncos deplasmanında favori gösterildiğinde benzer bir durum olmuş ve kendi sahasında favori gösterilmemenin hıncıyla, Broncos oyuncuları Aaron Rodgers’a hayatının en kötü maçını yaşatıp Packers’ı yenmişti.

Tony Romo’yu ilk sezonundan itibaren takip eden, mümkün oldukça fantasy football’da Romo ile oynamaya çalışan biri olarak en büyük korkum, Dallas’ın Romo’nun dönüşü ile playoff’u kovalayıp, son maçta playoff’u kaçırması ve ihalenin yine Tony Romo’ya kalacak olmasıydı. Thomas Davis ise buna izin vermedi…

Tony Romo, Carolina Panthers maçına oldukça kötü başladı. Attığı ilk isabetli pas Carolina Panthers linebacker’ı Kurt Coleman’a gitti, interception return touchdown. İkinci çeyrekte bir pas da Carolina Panthers linebacker’ı Luke Kuechly’e gitti, yine interception return touchdown. Dokuz saniye sonra Luke Kuechly’e bir pas daha… Neyse bu sefer touchdown yapmadı Kuechly en azından…

Tony Romo ilk yarıyı üç interception ile tamamlarken, Dallas Cowboys da ilk yarıyı 23 – 3 geride kapatıyordu. Sonuçta elinizde Tony Romo varsa bu tarz tabloları daha önceden alışık olmalısınız. Romo ikinci yarıda hala maçı kazandırabilirdi ama olmadı. Sahneye Cam Newton çıktı, touchdown’ını yaptı, takımına maçı kazandırdı. Cowboys adına hepsinden kötüsü Thomas Davis’in darbesiyle yerde kalan Tony Romo’nun sakatlanması oldu. Romo yine sol köprücük kemiğini tutuyordu.

Romo’nun o meşhur köprücük kemiği yine kırıldı ve yıldız oyuncunun sezonu kapattığı açıklandı. Dallas Cowboys ise 3-8 durumuna geriledi. Şimdi sezonun bitmesine beş maç var. Matematiksel olarak Cowboys’un meşhur 8-8 derecesine ulaşması ve playoff yapması az da olsa ihtimaller dahilinde. Bu sezon Romo’nun yokluğunda Brandon Weeden ile üç, Matt Cassel ile dört maç kaybedilmişti. Şimdi Weeden yok ve Cowboys, Matt Cassel’e emanet. Romo’nun yokluğunda, maç kazanan son Dallas Cowboys quarterback’inin isminin Stepehen McGee olduğunu söylersem durumu vahimliğini anlayabilirsiniz. Haftaya Pazartesi gecesi futbolunda, Washington Redskins karşında kazandılar, kazandılar. Ardından Packers, Jets, Bills ve Redskins. Bu sezon Tony Romo olmadan hiç maç kazanamayan Dallas Cowboys’un şimdi Tony Romo’suz her maçını mutlaka kazanması gerekiyor.

Dallas Cowboys’un sahibi Jerry Jones halen umutlu konuşuyor. Oysa ki Brandon Weeden’ı takımdan kestikten sonra “Brandon Weeden’dan yetenekli bir pasör daha göremezsiniz” derken mübalağa ettiğini kabul etmişti. Jones, Tony Romo’nun Mart ayında (takımın off-season aktivitelerinin başlayacağı ay), yüzde yüz sağlıklı olarak geri döneceğini garanti ediyor. Ancak Jones’un Nisan ayında 36 yaşına girecek olan yıldız quarterback’ine odaklanmak yerine takımının geri kalanına daha çok odaklanması gerekiyor.

“Bir kişi, bir takım değildir. 53 kişi birlikte, işte bu gayet iyi, yenilmez bir takımdır!”

Romo, yokluğunda diğer 52 kişinin kötü performansları sayesinde kariyeri boyunca görmediği derecede saygı kazandı. O sol köprücük kemiği bizlere Romo’nun takımı için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu hatırlattı. Günümüz NFL’inde bir takımdaki en önemli pozisyonun, quarterback olduğu su götürmez bir gerçekken, en önemli ikinci pozisyonun yedek quarterback pozisyonu olduğunu da hatırlattı. Her şeyden önce Dallas Cowboys’un, Jerry Jones ve head koç Jason Garrett’ın komutasında takım olmaktan ne kadar uzak olduğunu hatırlamış olduk…

Cowboys için 2014 sezonu bir Tony Romo illüzyonuymuş, darısı 2016 sezonunun başına…