Değerli Amerikan futbolu severler, geçtiğimiz ay bir NFL sezonunun daha maalesef sonuna geldik. Beş aylık inanılmaz maraton sona erdi ve önümüzdeki yedi ay boyunca futboldan mahrum kalacağız. Ancak bu başlı başına kötü bir şey de değil tabi ki. En azından Pazar akşamlarınızı boşa çıkarttınız,  artık “Ben mi, NFL mi?” diye trip atan, her ne kadar gönlünüzden NFL geçiyor olsa da yüzüne karşı “Tabi ki sen.” dediğiniz kız arkadaşınızla bir şeyler yapabilirsiniz. Eğer “Yalnızız arkadaş, niye yüzümüze vuruyorsun ki?” diyorsanız da merak etmeyin NFL 2016 Off-Season’ı yine oldukça yoğun bir programa sahip. Combine’lar, free agency’ler, draft’lar derken hazırlık kampları ve pre-season sonra bir bakmışsınız 2016 sezonu başlayıvermiş.

Ancak şimdiden o kadar da hızlı gitmeyelim. Elimizde her şeyiyle akıl almaz anlara sahne olmuş bir NFL 2015 Sezonu var. Oldukça tuhaf ve bir o kadar da eğlenceli bir sezonu geride bıraktık. Mesela NFL’in hiçbir sezonunda bu kadar yıldızın sakatlandığı görülmemiştir herhalde. Biliyorsunuz biz bile hep yazdık, yok efendim “X yıldızı da sakatlar kervanına katıldı.” diye. Ama artık bir süre sonra bu “kervan” öyle kalabalık bir hale geldi ki bu işin ustası Araplar o kervanı görseydi emin olun “Biz de hiçbir şey bilmiyormuşuz. Bu kervanla değil Mekke’den Medine’ye, Mekke’den Los Angeles’taki Kaan Özaydın’ın yanına bile gidilir.” derlerdi.

Sadece sakatlıklar mı? Tabi ki, hayır. Sezonun başında “Peyton dedeyle bu takım bir yere gidemez.” dediğimiz Broncos, gitti çatır çatır şampiyon oldu; birçok NFL quarterback’inin kariyerinde herhangi bir Hail Mary isabeti yoktur, ne isabeti çoğunun denemişliği olmamıştır ama Aaron Rodgers sadece bu sezon tam iki tane Hail Mary salladı ve birinde maçı kazandırdı birinde de uzatmaya götürdü.

Tabi bunlar NFL’i az buçuk takip eden herkesin bilebileceği şeyler. İşin bir de gözlerden uzak kalan ama şu anlattıklarıma taş çıkaracak cinsten olayların olduğu tarafı var 2015 Sezonu’nda. İşte bu yazının konusu tam da onlar. Cliff Avril’e adeta “dayılanan”, ardından hakemi görünce süt dökmüş kediye dönen Rams punter’ından tutun da Brandon Marshall’ın “veremediği” lateral (yanal) pasa kadar her garipliği sizler için listeledik. Şimdi arkanıza yaslanın ve bu “tuhaf” anların tadını çıkarın.

10) Senin Gibi Tecrübeli Adama Yakışıyor mu Dumervil?

Eh böyle eğlenceli bir yazı yazmaya kalkışmışken Jaguars maçından bir enstantane ile başlamak epeyce uygun olur. Sezonun 10. haftasında Jaguars’ın Ravens’a konuk olduğu karşılaşma iki takımın da oldukça işine geliyordu. Çünkü Jags de Ravens da o haftaya kadar oynadıkları sekiz maçta yalnızca iki galibiyet alarak sezonun en kötü takımlarından ikisi konumundaydı ve bu iki takım için birbirleriyle karşılaşmak, “üçüncü galibiyet” için bulunmaz bir nimetti.

Kazanmaya gerçek anlamda aç bu iki takım da galibiyeti bu kadar isterken maç oldukça yakın geçti tabi, hatta son hücuma kaldı. Maçın bitimindeki snap’te skor 20-19 Ravens lehine iken, Jags’in touchdown için halen 50 yard’a ihtiyacı vardı. Hal böyle olunca ister istemez “Bortles da kariyerinin ilk Hail Mary touchdown’unu atar mı be?” diye düşünüyordum.

Ancak Hail Mary denemesine gerek bile kalmadı çünkü imdada Ravens’ın tecrübeli linebacker’ı Elvis Dumervil yetişti. Yıldız oyuncu, son Jags hücumunda O-Line’ı elini kolunu sallaya sallaya yardı ve Bortles’ı son bir kez sack’leyerek maçın kahramanı olma şansını yakaladı. Bortles ise üzerine 116 kiloluk bir cüssenin geldiğini görünce garibim kaçmaya çalıştı ancak bu refleks sayesinde onu yere devirmeye gelen Dumervil, genç quarterback’i anca kaskından yakalayabildi. “Elvis gibi bir tecrübe böylesine bir aptallık yapmaz.” diyenler, buyurun izleyelim:

Pozisyonun sonunda hakemler bu sert müdahaleye “facemask” çalıp Ravens’a 15 yard da ceza kesince Jags bir anda kendisini field goal bölgesinin içinde buldu. Tabi Dumervil’in bu beklenmedik hatasından daha şaşırtıcı olan bir şey varsa o da Jags kicker’ı Jason Myers’ın son field goal’u sokup takımına galibiyeti getirmesi oldu. Nitekim, Myers bu sezon tam yedi PAT (Point After Touchdown) kaçırmıştı. Bunu bir sezonda yedi penaltı kaçırmaya benzetebilirsiniz. Maazallah, Mario Gomez bu kadar penaltı kaçırsa şimdiye arkasına bakmadan Almanya’ya kaçıyor olurdu.

9) O tabletin kaç para olduğunu biliyor musun sen?

2015 Sezonu quarterback’ler arasında yeni bir moda doğurdu: Hıncı tabletten çıkarmak. Receiver’a kızar tableti yere atar, interception atar tableti kafasında kırar. Peki bu asabi arkadaşlar kimler mi? Birincisi  Aaron Rodgers, tablete nasıl da hırçın davranıyor bir bakın:

Benzerini bir hafta sonra Jay Cutler yaptı ardından da Johnny Manziel, eksik kalır mı? “Kendime kızayım.” derken nasıl da yazık ediyor güzelim tablete:

Tamam kardeşler üzerinizde büyük bir baskı var bunun farkındayız, herkes sizden bir şeyler bekliyor, ayrıca çoğu zaman takımı sırtlamaya çalışıyorsunuz (Tabi Manziel bunlar senin için çok da geçerli değil). Ama böyle şeyler yapmayın, her şeyden önce o tabletin ne suçu var?

Öte yandan buradan size bir fırça da atalım: O tabletin tanesi şuan Türkiye’de 8.999 lira. Sizin o dev kontratlarınıza göre solda sıfır kalıyor olabilir ama ne kadar büyük bir para olduğunun farkında mısınız?

8) Böyle bir liste yapılır da onlar olmaz mı hiç?

Ve üçüncü sırada “Bu liste onlarsız olmaz.” dediğiniz takım Cleveland Browns var. Sezonun 11. haftasında evinde ezeli rakibi Baltimore Ravens’ı konuk eden Browns’un o haftaya kadar yalnızca iki galibiyeti vardı. Ancak her nasıl olduysa Ravens karşısında oldukça iyi bir maç çıkardılar. Hatta son Ravens drive’ında, skor 27-27 iken, veteran cornerback Tramon Williams, Matt Schaub’ı intercept edip takımını galibiyetin yalnızca bir field goal uzağına taşıdı.

Ve o field goal… 11. haftaya kadar vurduğu 18 kick’in 18’inde de isabeti bulmayı başaran Browns kicker’ı Travis Coons sahaya çıktığında taraftarlar, sezonun üçüncü galibiyetini kutlamaya başlamışlardı bile. Coons kendinden emindi ve soğukkanlı bir şekilde snap’in yapılmasını bekliyordu. Snap yapıldı, Coons topa koştu ve şok… Kick, bir anda Ravens oyuncusu Brent Urban tarafından deflect edildi. İşte o anda taraftarlardan bir “Ahhh” sesi yükseldi, galibiyete hiç olmadıkları kadar yakınlardı ancak kaçan field goal sonrası Ravens’ı alt edebilmek için uzatmayı beklemek zorundaydılar. Kimisi ellerini yüzüne götürdü, kimisi maçla ilgisini kesip oturduğu sandalyeyi tekmeledi, kimisi ise gözlerini kapatıp bildiği en ağır küfürleri etmeye başladı.

Ancak felaket sona ermemişti, hatta aksine daha yeni başlıyordu. Urban’ın yaptığı deflection’ın ardından topu kapan Ravens safety’si Will Hill, arkasına bakmadan taraftarların şaşkın bakışları altında Browns end-zone’una doğru koşmaya başladı. Son Browns oyuncusunu da takım arkadaşları alt ettikten sonra Hill, 30 yard boyunca adeta bir kahraman edasıyla, rakibiyle dalga geçerek koştu ve tribünleri dolduran binlerce taraftara asıl kabusu işte o anda yaşattı. Düşünsenize daha 30 saniye öncesinde galibiyeti kutluyorsunuz ve sonra bir anda field goal kaçırıp üstüne bir de touchdown yiyince maçtan eliniz boş ayrılıyorsunuz.

İşte Browns taraftarlarını, ABD’de daha nice güzelim şehir varken Cleveland’da doğduklarına pişman ettiren o pozisyon:

Tabi pozisyonun ardından bazı taraftarlar fazla tepki vermedi de değil. Mesela aşağıdaki arkadaşımız. O anki sinir harbiyle yaptığı kabul edilebilir bir şey ama kardeşim niye gidip Barkevious Mingo’nun formasını yırtıyorsun, adamın ne günahı var? Hadi Manziel forması olsa tamam da:

7) Bir NFL oyuncusu helikopter gibi uçabilir mi?

Ne kadar saçma bir soru demeyin çünkü sezonun ilk haftasında bunun hiç de imkansız bir şey olmadığını bize gösteren bir oyuncu vardı. Kim mi dersiniz? Tesadüfe bakın ki Cleveland Browns’un 37 yaşındaki quarterback’i Josh McCown. Ancak McCown, öyle tahmin ettiğiniz gibi bunu muhteşem bir atletizm ile önceden planlayarak başarmadı.

Hatta tam aksine, tecrübeli oyuncu touchdown’a sadece birkaç yard kala, önündeki üç New York Jets oyuncusunu ekarte edebilmek için çok ilginç bir karar verip 37 yaşındaki haline aldırmadan üçünün de üzerinden zıplamaya çalışınca ortaya işte bu komik görüntüler çıktı:

McCown’u çok da suçlamamak lazım aslında. NFL tarihi daha önce de bir “helikopter zıplayışı” görmüştü. Hem de bir Super Bowl finalinde. Üstüne üstlük bu zıplayış Denver Broncos’a şampiyonluğu getirmişti. O muhteşem pozisyonun kahramanı tahmin edebileceğiniz üzere Broncos’un efsane quarterback’i John Elway’di. Hatta kaderin cilvesine bakın ki Elway, o mucizevi atlayışı 37 yaşındayken yapmıştı.

O sebeple McCown’ın Elway’e özenmesi oldukça doğal. Ama buradan McCown’a seslenelim: Kendini Elway mi sanıyorsun? Sizin onunla anca Allah’ınız bir olur.

6) Hey Antonio, goal post ile girdiğin bu münsaebetin sebebi nedir?

Şimdi de 13. haftada oynanan Indianapolis Colts-Pittsburgh Steelers karşılaşmasına gidelim. Bu sefer sahnede Steelers’ın süperstar’ı Antonio Brown var. Brown, karşılaşmanın dördüncü çeyreğinde takımı 38-10 gibi oldukça farklı bir skorla öndeyken, 70 yardlık bir punt return sonucunda Colts özel takımı oyuncularının arasından bir bir sıyrılıp touchdown’u bulmayı başardı ve rakibine gövde gösterisi yaptı.

Tabi buna çok şaşırmadık. Yıldız receiver’ın kariyeri boyunca yaptığı bu tarz büyük oyunların sayısı epeyce çok. Asıl ilginç olan ise Brown’un bu müthiş touchdown’u sonrası yaptığı kutlama oldu. End zone’a adeta freni patlamış bir araç gibi giren receiver, touchdown’u nasıl kutlayacağına pek karar verememiş gibiydi. Sonra bir anda karşısında goal post’un olduğunu gördü ve yıllardır görmediği sevgilisiyle kucaklaşır misali goal post ile bir münasebet yaşadı. Ama hemen kötüye yormayın tabi, belki adamın niyeti sadece touchdown’u kutlamaktı:

5) Bir dakika Marshall, atladığın bir şey var!

Şimdi de sezonun üçüncü haftasına gidelim… Bu sefer kahramanlık yapmaya çalışan yine oldukça tecrübeli bir oyuncu: Brandon Marshall… Bildiğiniz üzere sezon öncesinde düzenlenen hazırlık kamplarında genç defansif end IK Enemkpali, takımın “yandan yemiş” starter quarterback’i Geno Smith’in burnunu kırarak birçok taraftara içten içe “Oh içimizin yağları eridi.” dedirtmiş ve ardından da takımın o zamana kadar ikinci quarterback’i konumundaki Ryan Fitzpatrick dümene geçmişti.

Fitzpatrick, 2015 sezonu için çok da bir şey vaat etmeyen takıma, harika bir başlangıç yaptırmış ve nasıl futbolda eskimiş yıldızlara “Katar yolcusu” deniyorsa, kendisine “Artık bir ayağı çukurda.” ithamı yapılan 31 yaşındaki yıldız wide receiver Brandon Marshall ile birlikte Jets, oynadığı ilk iki maçı kazanmayı başarmıştı. Hatta kariyerleri boyunca playoff yüzü görememiş bu iki tecrübeli oyuncu önderliğindeki takım, bir anda NFL medyasının oldukça dikkatini çekmişti.

Hal böyle olunca üçüncü hafta Philadelphia Eagles’ı evinde konuk eden Jets, taraftarı önünde üst üste üçüncü galibiyeti alıp sükse yapmayı hedefliyordu. Ancak beklenmedik bir şekilde, ikinci çeyreğin sonlarına doğru Eagles skoru 17-0’a getirmeyi başardı. Bu durumda, takımı kurtarmak için iş yine Fitzpatrick-Marshall ikilisine düştü. Çeyreğin bitimine dört dakika kala oynanan pozisyonda Fitzpatrick üstüne düşeni fazlasıyla yaptı ve Marshall’a 10 yardın üzerinde bir pas çıkardı.

Yıldız wide receiver ise dört Eagles savunma oyuncusu arasında mantıklı bir şekilde kendisini yere bırakmaya yeltendi. Her şeye buraya kadar oldukça normaldi ancak Marshall, tam yere düşeceği sırada akıl almaz bir şekilde topu, gerisindeki tight end Jeff Cumberland’e attı. Ancak küçük bir sıkıntı vardı: Bu iki oyuncunun arasında Eagles’ın devasa defansif end’i Marcus Smith II’nin kocaman kafası vardı. İşte sonuç:

4) Hayır, duvardan da tackle yenmez ki?

Evet değerli futbolseverler 2015 Sezonu’nda bunu da gördük. 7. hafta oynanan Cleveland Browns-St. Louis Rams karşılaşmasının ikinci çeyreği, son yıllara damgasını vuracak bir olaya sahne oldu. Sahnede yine Browns quarterback’i Josh McCown var. Tecrübeli quarterback, ikinci çeyrekte 0-10 geride olan takımını Rams red zone’una kadar taşımayı başardı ancak touchdown’a gidebilmek için halen üçüncü hak oyununda iki yard daha almak gerekiyordu.

Yapılan snap’in ardından McCown şöyle bir etrafına bakındı, pas atacak birini bulamadı ve içinden “İş başa düştü, bu 37 yaşındaki adamı da illa koşturacaklar.” diye takım arkadaşlarına kızıp kalan iki yard’ı koşmaya başladı. Tecrübeli quarterback first down’a ulaşamadı ancak bu konuda kendisini suçlamıyoruz, çünkü kariyeri boyunca bizi koşu oyunlarıyla hiçbir zaman büyülemedi ve hatta biraz önce de koşu oyunlarına kalkıştığında sonucun nasıl bir facia olabileceğini gördük.

Ancak bu hücumda McCown daha da ilginç bir şey yaptı ve koşu oyununun sonunda hızını almayıp sahanın metrelerce dışındaki duvara tosladı. Tabi sadece toslamakla da kalmadı. Nitekim duvarın gazabı fazlasıyla acı oldu ve McCown pozisyonun ardından beyin sarsıntısı geçirdi.

Hadi kardeşim, saha dışında tackle yiyip yine gündeme oturmak istiyorsun onu anladık ama gidip duvara niye tosluyorsun? Sizce de haklı değil miyim değerli futbol severler:

3) Hail Mary gören masum Lions’lılar

Değerli futbolseverler, “Aaron Rodgers’ın bu sezon attığı müthiş Hail Mary pasını hatırlıyor musunuz?” desem vereceğiniz cevap “Tabi ki hatırlıyoruz.”dan önce “Rodgers’ın hangi Hail Mary’sini kastediyorsun?” olur. Çünkü biraz önce de bahsettiğim gibi bir sezonda iki Hail Mary touchown’u atmak her baba yiğidin harcı değildir. Ama şu an biz Rodgers’ın Detroit Lions’a attığı Hail Mary’den bahsediyoruz.

Sezonun 13. haftasında Lions’ın evinde Packers’ı ağırladığı karşılaşmanın ağır favorisi deplasman ekibiydi. Her ne kadar Lions, üç maçlık galibiyet serisinden geliyor olsa ve Packers da sezona 6-0 başladıktan sonra üst üste mağlubiyetlerle performansını düşürse de işin içinde Aaron Rodgers gibi bir faktör vardı. Kaldı ki Rodgers da kariyeri boyunca Lions maçlarını hep sevmiştir.

Ancak karşılaşma hiç de beklendiği gibi gitmedi. Sahada oldukça etkili bir Lions takımı vardı ve son hücuma da 23-21 önde girmeyi başardılar. Packers’ın sahadan galip ayrılabilmesi için artık tam tamına 61 yardlık bir touchdown gerekiyordu çünkü şu ana kadar o mesafeden bir field goal vurabilecek kicker anasının karnından doğmadı.

Son pozisyonda topu eline alan Rodgers, önce bir sack tehlikesini atlattı ve ardından yaradan sığınıp öyle bir pas attı ki top maksimum yükseklikteyken kamera kadrajından çıktı. Bu efsane pası da tight end Richard Rodgers, Lions end-zone’unda yakalayınca Packers, NFL tarihinin en büyük mucizelerinden birine imza attı ve sahadan 27-23’lük skorla galip ayrıldı.

Peki bu beklenmedik Hail Mary’ye Lions yıldızlarının verdiği tepkiler ne mi oldu? Matthew Stafford şapkasını büyük bir sinirle yere fırlatırken pozisyonun şokunu atlatamayan Calvin Johnson tepki bile veremedi ve kendini sadece olduğu yere bırakmakla yetindi, işte o anlar:

2)  Bu meydanı sahipsiz mi sandın ey Avril?

Biraz sonra okuyacağınız olay NFL 2015 Sezonu’nun en tuhafı olmasa da şüphesiz en komiği. Bildiğiniz üzere punter’lar, ligin en silik oyuncularıdır. Fullback’lerin bile adını bilirsiniz ancak onların adlarını hatırlamazsınız bile, her maç birçok kez sahnede olsalar da. Yaptıkları iş çok bellidir çünkü, yalnızca topu alıp degaj vurmak ya da biraz daha amiyane bir tabirle “topu dikmek”. Ancak o punter’ların içinde öyle bir tanesi vardır ki sanırsınız futbolu yalnızca “trollemek” için oynuyordur. Mesela kendisinin henüz kolejdeyken -4 (yazıyla: eksi dört) yard punt vurmuşluğu vardır. “Bir insan evladı böyle bir şeyi nasıl başarır.” demeyin sadece izleyin:

Ancak kendisini çok da küçümsememek gerek. Nitekim, kendisinin fake punt oyunlarında toplam 99 yardlık pas oyunu hatta üzerine attığı bir de touchdown pası bulunmaktadır.

Peki bu adam kim mi? St. Louis Rams’in (şimdiki Los Angeles Rams) punter’ı Johnny Hekker. Kariyeri bu tarz garipliklerle dolu genç punter’ın gelmişini geçmişini konuşmaya ara vererek bu sezon ne yaptığına bakalım.

Sezonun sondan bir önceki haftasında Rams, deplasmanda Seahawks’a konuk olmuştu. Karşılaşmanın ikinci çeyreğinde punt vurmak için sahaya çıkan Hekker, topu uzaklaştırdıktan sonra hiç kimsenin beklemediği bir şekilde gidip Seahawks’ın veteran defansif end’i Cliff Avril ittirerek yere serdi. Ardından ise hiçbir şey olmamış gibi hafif tempo koşmaya yeltenen bu “yürek yemiş” punter, Avril’in arkasından koştuğunu görünce bir anda “Ben masumum.” ayaklarına yatıp kendini yere bıraktı.

Peki Hekker’ı koskoca Avril’a fiziksel müdahalede bulunacak kadar sinirlendiren şey neydi? Punt’ın vurulduğu anı tekrar izlersek bu sorunun cevabını rahatlıkla bulabiliriz. Hekker, punt’a kalkıştıktan sonra kendisini alaşağı etmeye önce Avril’in sonra da Michael Bennett’in geldiğini fark edip defansif bir pozisyon aldı. Ancak bu iki Seahawks defansif end’i genç punter’ı fazlasıyla sinirlendirmiş olacak, genç oyuncu birkaç saniye sonra “Siz bu meydanı sahipsiz mi sandınız?” dercesine Avril’ın üzerine yürüdü. Merak edenler için işte o pozisyon:

1) Gelmiş geçmiş en kötü fake punt denemesi

Ve işte NFL 2015 Sezonu’nun en garip pozisyonu… Eminim ki şu an bu pozisyonun hangisi olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Çünkü bu listede o pozisyona yer vermesek tarihi bir ana büyük bir hakaret olacaktı.

Gidelim ligin altıncı haftasına. New England Patriots-Indianapolis Colts maçı… Üçüncü çeyrekte Colts, 4 ve 3 oyununda mantıklı bir şekilde punt vurmaya hazırlanıyordu. Ancak kenardan gelen emir sonrası bir anda takım sahadaki dizilişini değiştirdi ve dokuz oyuncu sahanın bir tarafında kümelenirken snap’in yapılacağı bölümde yalnızca iki oyuncu kaldı. Bunlardan bir tanesi topu kaldıracak diğeri ise snap’in ardından topu tutacak olan oyuncuydu.

Normalde fake punt oyunlarında, rakibinizi gerçekten punt vuracağınıza inandırmalı ve snap’in ardından alicengiz oyununuzu rakibin suratına “dan” diye çarpmalısınız. Halbuki Colts’un bu pozisyonunda şöyle sıkıntılar var. Hem sahaya punter’ınızı çıkarıyorsunuz, sonra kenardan emir verip formasyonu değiştiriyorsunuz, yani rakibinize yeni dizilişinize ayak uydurma fırsatı veriyorsunuz.

İkinci sıkıntı ise çok daha trajikomik. Bu yeni dizilişinizde, topun olduğu yerde yalnızca iki oyuncunuz var. Haliyle karşınızda üç yaşında çocuk olsa, sahip olduğu 11 oyuncunun büyük bir bölümünü oraya yönlendirmesi gerektiğini bilir. Tabi siz de göz göre göre o topu kaldırıp günahı olmayan oyuncunuzu dört beş savunmacıya yem olarak bırakırsanız sonuç aham da bunun gibi olur:

Değerli futbol severler, böylelikle tuhaflıklarla dolu 2015 sezonunnu da noktalamış olduk. Her ne kadar önümüzdeki aylarda yine bol goygoylu birçok yazı daha yayınlayacak olsa da, 2016 sezonunda görüşünceye dek sağlıcakla kalın…