NFL’i sezon olarak değil de bir tam yıl olarak düşünecek olursak içinde bulunduğumuz günler yılın en kötü ve sıkıcı NFL günleri. Saha içi aksiyon biteli uzun zaman oluyor ve onun dışında bizleri heyecanlandıran iki olay olan serbest oyuncu transfer dönemi ve draft da gelip geçti. Bu sıkıcı NFL günlerinde sizlere futbolu unutturmamak adına en son üç yıl önce yazdığımız -vay be, üç yıl olmuş harbiden- ve fena çuvalladığımız en iyi transferler yazısının 2016 versiyonunu yazmaya karar verdik. Geçmişte nasıl rezalet bir liste oluşturduğumuzu görmek için buraya tıklayabilirsiniz. Muhtemelen bu listede de fena halde çuvallayacağız ama tecrübelerimizden ders aldık ve bu güncel listeye daha çok güveniyoruz.

10- Robert Griffin III, Quarterback – Cleveland Browns

Görkem Şahinoğlu: İtiraf edin, onu özlediniz. Sanki o efsanevi çaylak performansının üzerinden asırlar geçmiş gibi. RGIII, dramalarla dolu Redskins kariyerine nokta ‘koydurularak’ kariyerini yeniden canlandırma uğruna genelde quarterback’lere mezar olan Cleveland Browns’a imzayı attı. Kulağa iyi bir Hollywood senaryosu gibi geliyor. Kolejde neredeyse bir rock yıldızı olan esas oğlanımız büyük beklentilerle büyükler ligine girer, henüz ilk sezonunda ortalığı kasıp kavurarak vasat bir kadroyu playoff’a taşır ve sakatlanır. Devamında gelen diğer sakatlıklar, yedeğe çekilmeler, koçla sürtüşmeler, gözden düşmeler derken yeniden ayağa kalkmak için herkesin düştüğü yere gider; Cleveland Browns’a. Eğer esas oğlanımız filmin sonunda yeniden ayağa kalkmayı başarırsa bu fikir iyi para edebilir. Bunun gerçekleşmesi için de birçok şey Griffin’in lehinde. (Film senaryosundan değil RGIII’nin dönüşünden bahsediyorum).

İlk etapta bakınca “Browns’a da gidilir mi be?” gibi gözükse de aslında bu Griffin için en mantıklı seçimdi, aynı zamanda Browns için de öyle. İlk madde olarak Hue Jackson’ın baş koçluğa getirilmesi. Griffin durumundaki oyuncuları geçin, ligdeki her quarterback’in birlikte çalışmak isteyeceği bir hücum koçu Jackson. Mentörlüğünü yaptığı quarterback’lerin başarısını da göz önünde bulundurursak bu adam demek ki bir şeylerden anlıyor. Mesela Bruce Arians’ı örnek alalım. Ben bu grupta yer almasam da bir grup şöyle bir düşünceye sahip; Peyton Manning ile, Andrew Luck ile, Carson Palmer ile çalışsam ben de ofansif deha olurum. Hue tarafından baktığımız da ise böyle düşünenleri tatmin edebilecek bir tablo var. Jackson, Jason Campbell ve averaj Raiders kadrosuyla playoff kovaladı, Andy Dalton’a kariyer sezonu yaşattı ve Joe Flacco’nun şuan olduğu oyuncu olmasında büyük pay sahibi. Bu maddeleri daha da uzatabilirim ama değinmemiz gereken daha dokuz isim daha var, o yüzden kısaca bir de Cleveland cephesine bakalım. Cleveland ise Griffin tercihiyle potansiyeli yüksek ve yeniden yükseltebileceklerine inandıkları bir oyuncuya sahip oldu. İlk turdan heba edecekleri bir başka quarterback daha seçmediler. Griffin başarılı olursa ne ala, başarısız olsa da Browns yine benzer sıralardan seçim hakkına sahip olacak, kaybedilen pek bir şey olmayacak. Bana göre potansiyeli onuncu sıranın çok üzerinde olan kazan-kazan bir transfer.

Kaan Özaydın: Bu transferin 10. sıradan listeye girmesinin sebebi bence Robert Griffin’in küllerinden doğup Cleveland Browns’ı bir playoff yapabilecek olması değil, Cleveland’ı 2016 NFL Draftı’nda ikinci sırayı takas edip, aldığı tonla seçim hakkı ile bir yeniden yapılanmaya itmesi oldu. Şayet Browns, Robert Griffin’i kadrosuna katmasaydı ikinci sıradan büyük ihtimalle bir quarterback seçecekti ve bu quarterback Carson Wentz olacaktı. Cleveland Browns’ın genç quarterback’leri nasıl harcamayı sevdiğini artık hepimiz biliyoruz. Aynı Browns zamanında Carson Wentz’den çok daha potansiyelli gözüken genç quarterback’lerin kariyerini başlamadan bitirdi. Öte yandan Robert Griffin öyle mi? Yukarıda Görkem’in de anlattığı gibi genç, potansiyelli, hala bir ihtimal de olsa eski günlerine dönme ihtimali olan bir isim. Hue Jackson ile çalışacak olması onun için bir artı. Tutarsa güzel, tutmazsa kaybedecek hiçbir şey yok tarzı bir transfer. Ancak Browns’ın kadrosunda Griffin ile birlikte toplamda beş QB daha var (Diğerleri Josh McCown, Austin Davis, Connor Shaw ve çaylak Cody Kessler). Kalkıp bu diğer isimlerden birini strater yaparlarsa RGIII, gelecek sene 2016 transfer sezonun en büyük balonu olarak hatırlanır.

9- Martellus Bennett, Tight End – New England Patriots

Görkem Şahinoğlu: İki tight end’li hücum formasyonu ilk olarak 2012 yılında büyük sükse yaparak girdiği NFL’de, read option örneğinde de gördüğümüz üzere fazla uzun ömürlü olamamıştı. Eğer Aaron Hernandez, cinayet suçundan şuan içeride olmasa Gronkowski ile oluşturdukları durdurulamaz çift tight end gücünü belki hala NFL semalarında izliyor olabilirdik. Patriots, aradan geçen yıllar sonunda benzer formüle dönüş sinyalleri vererek Bears’tan Martellus Bennett’ı kadrosuna kattı. Bennett, ligin en komple tight end’lerinden olsa da nedense bir türlü hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum. Top yakalayıcı olarak çok iyi atletizme ve ellere sahip olduğu gibi çok iyi de blokçu. Neredeyse Rob Gronkowski ile benzer özellikler. Pas hücumunda daha çok kısa ve çabuk wide recieverler’ı tercih eden Patriots, fizikli pas yakalayıcıları olarak da tight end’lerine güveniyor ve yeniden çift tight end’li formasyona dönüş yapacaklarının sinyalini veriyor. Bennett, son yıllarda birçok sakatlık problemi yaşadı ama hem kendisi hem de Gronk sağlık kalırsa ligdeki tüm savunmalara eşleşme problemi çıkartacaklarını düşünüyorum.

Kaan Özaydın: Patriots pas hücumunun durdurulmaz olduğunu düşünüyorsunuz değil mi? İşte o pas hücumu asıl Rob Gronkowski ve Aaron Hernandez’in beraber oynadığı sezonlarda durdurulmazdı. Hernandez, adam öldürme suçundan hüküm giyip ömür boyu hapse mahkum olduğundan beri de New England, Gronkowski’nin yanın ikinci bir tight end arıyor. Takım başarılı olmaya devam ettiği için bu eksiklik o kadar hissedilmedi. Patriots bu süreçte takas yoluyla Tampa Bay’den Tim Wright’ı kadrosuna katmıştı ancak umduklarını bulamadılar. Şimdi gelen isim ise ligin en iyi beş tight end’inden biri olan Martellus Bennett. Head koç Bill Belichick bazen büyük yıldızları takıma getirip bir anda onları oynatmamayı da seçebilen bir isim (bkz. Chad Ochocinco) ancak eğer böyle bir durum söz konusu olmazsa, Rob Gronkowski – Martellus Bennett – Julian Edelman – Danny Amendola dörtlüsü ile Tom Brady, dünyanın en mutlu quarterback’lerinden biri olacaktır.

8- Matt Forte, Running Back – New York Jets

Görkem Şahinoğlu: Forte, geçtiğimiz sezon istatistiksel açıdan kariyerinin en kötü sezonu geçirdi ve artık 31 yaşında. Tüm bunları göz önüne aldığımızda bu listede kendine yer bulması şaşırtıcı gelebilir… Hadi ama burada Matt Forte’de bahsediyoruz. Eğer NFL’de hak ettiği değeri görmeyen oyunculardan bir liste yapacak olsaydık bu listenin en başında Forte’nin ismi yazılı olurdu herhalde. Bir running back’in yapması gereken her şeyi belli bir seviyenin üzerinde iyi yapmasına rağmen hiç bir zaman en iyi running back’ler arasında saymadık onu. Şimdi kariyerinin son baharında yine unutulan adam olarak kariyerinde ilk defa ve muhtemelen son defa takım değiştiriyor. Jets offensive line’ı kendi içinde birçok gediğe sahip olmasına rağmen Forte hiç bir zaman önündeki line’ın gücüyle oynayan bir oyuncu olmadı. Kendisinin hala şapkandan çıkarabileceği tavşanları olduğuna inanıyorum.

Kaan Özaydın: Matt Forte belki de NFL’in en underrated running back’lerinin başında geliyor. Son beş sezonda Arian Foster ile birlikte hem pas oyununda hem de koşu oyununda NFL’in en etkili ismiydi Matt Forte. En güzel yılları Chicago Bears’ta heba oldu. Geçtiğimiz sezon sakatlıkların etkisiyle üç maç kaçırınca, yaşı da 30’ların öteki tarafına geçince takımdan ayrılması kaçınılmaz oldu. Zaten Chicago Bears’ın son yıllarda ne yaptığı belli değildi, playoff takımı desen değil, yeniden yapılanma desen yine değil. Ancak Jets, Forte için doğru adres. Chicago Bears’ta hücumu birlikte taşıdığı Brandon Marshall’ın Jets’e geldiğinde adını tekrardan NFL’in en iyi wide receiver’ları arasına yazdırdığını geçtiğimiz sezon hep beraber gördük. Matt Forte de bu sezon koşu hücumuna sırtına dayayacak New York Jets’te aynı Brandon Marshall gibi eski günlerine dönebilir. Hem bakmayın 30’undan sonra running back’lerin kariyerleri bitiyor klişesine, geçtiğimiz sezon DeAngelo Williams, 32 yaşında küllerinden doğmadı mı? 30 yaşında en kötü sezonunda bile 1000 koşu yardını zorlayan Matt Forte’den 31 yaşında 2016 sezonu için beklentilerim büyük, en azından Jets gibi düzenli bir takımda Chicago’da olduğundan daha rahat oynayacaktır.

7- Lamar Miller, Running Back – Houston Texans

Görkem Şahinoğlu: Bu sezon en derin serbest oyuncu havuzuna running back pozisyonu sahipti ve takım değiştiren tüm running back’ler arasında yeni takımıyla en büyük etkiyi yapacak oyuncu Lamar Miller olabilir. Miller, dört tam sezondur NFL’de forma giyiyor ve inanılmaz bir şekilde kariyeri boyunca sadece iki kez 20 ve daha fazla top taşıma şansı buldu. Burada kesinlikle Dolphins’in Miller’ı yanlış ve yetersiz kullanımından bahsedebiliriz. Eğer sizde benim gibi bu sezonlardan birinde Miller’ı fantasy takımınıza büyük umutlarla draft ettiyseniz demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Her şeye rağmen kendisi hala 25 yaşında ve Dolphins’in aksine running back’lere daha çok değer veren O’Brien’ın Texans hücumunda oynayacak. Burada gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için büyük bir şansa sahip.

Kaan Özaydın: Lamar Miller, Görkem’in favori running back’leri arasında yer alıyor, sebebini de yukarıdaki paragrafı dikkatlice okuduysanız anlarsınız, fantasy. Miller, iki sezondur Miami’de sessiz sedasız bir biçimde oldukça iyi performanslar sergiliyor belki fantasy football oyuncularını memnun etmiyor ancak gayet başarılı istatistikleri minimum top taşımada ulaştığını söylemek lazım. 25 yaş da bir running back için en verimli yaşlardan biri, Miller’ın hem sakatlık geçmişi olmadığını hem de az top taşıdığı için kendi yaşıtı running back’lere göre daha taze olduğunu söylemek lazım. Ancak unutmamak gerekiyor ki Houston Texans’ta yerini doldurması beklenen isim Arian Foster gibi istisnai bir oyuncu. Texans’ın Lamar Miller’dan beklentileri büyük, yeni quarterback’leri Brock Osweiler ile birlikte Lamar Miller’ın takımı playoff’lara taşıması bekleniyor. Takımın savunması zaten ligin en iyilerinden, şimdi Lamar Miller – Brock Osweiler ile hücumu da oturtabilirlerse Miller bir anda adının “yıldız running back” olarak anılmasını sağlayabilir.

6- Josh Norman, Washington Redskins – Cornerback

Görkem Şahinoğlu: Evet, eleştirilerinizi duyabiliyorum. Josh Norman, takım değiştiren en yüksek profilli oyuncu olabilir fakat bu kendisini birinci sıraya koymamız için bir neden değil. Norman’ın serbest kalması beklenen bir şey değildi, serbest kalış şekli ise herkesi şoka soktu. Panthers’ın uzun dönem anlaşmasında Norman’ın istediği paraları vermek istemeyişi normal karşılanabilir fakat franchise tag ile takımda tutma seçeneklerini de pas geçmeleri biraz enteresan. Neyse, ben zaten Norman’ın Redskins ile imzaladığı kontrattaki paraları edecek bir cornerback olduğunu düşünmüyorum. Bu kötü bir cornerback demek mi? Hayır. Ancak bir takımın secondary’sindeki fark yaratacak bir cornerback değil bence. Panthers’ın ligin en iyisi olan ön yedilisinin bir ürünü. Panthers secondary’si geride kalan sezonda front seven’ın çok ekmeğini yedi ve kendini en çok ön plana çıkartan ise Norman oldu. Misal Norman’ın paralelinde oynayan diğer cornerback kimdi hatırlıyor musunuz? Ya da Roman Harper ve Kurt Coleman’ı en iyi safety’ler listenizin kaçıncı sıralarına yazarsınız? Bu grup tüm sezon ligin en iyileri gibi oynadı ve bundaki en büyük pay savunma şemaları ve front seven’ındı. Dolayısıyla Norman’ın Redskins’te aynı performansı göstereceğini düşünmüyorum. Benzer şekilde yok olup giden çok cornerback’e tanık olduk misal Nnamdi Asomugha.

Kaan Özaydın: Josh Norman’ın Carolina savunmasının ön yedilisinin bir ürünü olup olmadığını bize Carolina’da onun yerine oynayan isim gösterecek. Kariyerinin en iyi sezonunda, takımı Super Bowl yaptıktan birkaç ay sonra, 75 milyon dolarlık dev bir kontrat ile takım değiştiren bir oyuncu elbet bu listeye girecekti. Bence Josh Norman listede daha yükseklerde de yer alabilirdi ancak gittiği takım Washington Redskins olunca anca altıncı kendine yer bulabildi. Sonuçta Redskins, şampiyonluktan ya da bırakın şampiyonluğu, grubunu domine etmekten bir cornerback uzakta mı ki bir cornerback’e 75 milyon dolarlık kontrat veriyor? Öte yandan 28 yaşındaki oyuncu geçtiğimiz sezon DeAndre Hopkins, Mike Evans, T.Y. Hilton, Dez Bryant ve Julio Jones gibi oyuncuları birebirde adeta sahadan silmişti. Bu beş oyuncu, Norman karşısında toplamda sadece dokuz pas yakalayıp, toplamda 89 yardda kalmıştı. Öyle ki Josh Norman, sezonun bir bölümünde MVP adayı olarak da gösteriliyordu, şimdi çabuk unutuldu gibi. Bu istatistikleri Richard Sherman yapınca ortalık yıkılıyor ama değil mi?

5- DeMarco Murray, Running Back – Tennessee Titans

Görkem Şahinoğlu: Çok değil iki sezon önce ligin en çok yard koşan ve yılın en iyi hücum oyuncusu olan adamı hatırladınız mı? DeMarco Murray’nin Pensilvanya’da geçen bir sezonu hayal kırıklıkları ve unutulası anılarla dolu ama burada iyi bir running back’ten bahsediyoruz. Titans’a sadece bir dördüncü tur hakkına mal olması da listemize beşinci sıradan giriş yapmasına yardımcı oldu. Kontratı hala biraz kabarık olabilir ama alınabilir bir risk olarak görüyorum. Eagles’ın ne yaptığı belli olmayan hücumlarından Mike Mularkey’nin “smashmouth” hücumuna geçecek olması önümüzdeki sezon ve sezonlara kendisi adına daha umutlu bakmamızı sağlıyor. Titans’ta plan Mariota’ya mümkün olduğunca 20 pas sınırını aştırmama ve eski usul koşu oyunlarıyla etkili olmak. Bu da tam Murray tarzı workhorse running back’in kendisini göstermesi için uygun. Tek sorun yine benzer tarzdaki Derrick Henry’nin ikinci turdan draft edilmesi. Ben yine de herkesin sahip olduğunu göstermesi için ihtiyacı olacağı şansı bulabileceğini düşünüyorum. Bu da Murray-Titans’ı iyi bir eşleşme yapıyor.

Kaan Özaydın: DeMarco Murray gibi oyunun kaderini değiştirebilen süperstar bir running back’i sadece dördüncü tur draft hakkı karşılığında almak büyük başarıdır. Üstelik eğer takımdaki genç quarterback’iniz Marcus Mariota’nın omuzlarından biraz yük almak istiyorsanız da doğru isim DeMarco Murray’dir. Murray, Dallas Cowboys’ta ligin altına üstüne getirip yılın en iyi hücum oyuncusu seçildiği sezonun ardından kendi deyişiyle bir sezon Philadelphia Eagles’ta tatil yaptı. Eagles’taki başarısız sezonunun tüm sorumluluğunu Murray’e bağlamamak lazım şayet Eagles koçları tüm sezon DeMarco Murray mi Ryan Mathews mu Darren Sproles mu derken kimi oynatacağını bilemedi. Titans adına tek çekincem aynı durumun çaylak Derrick Henry ile yaşanabilme ihtimali ancak transfere Henry’siz bakınca DeMarco Murray’nin Titans’a katılması yılın en başarılı hamlelerinden biri.

4- Bruce Irvin, Linebacker – Oakland Raiders

Görkem Şahinoğlu: Oakland Raiders’ın geçirdiği off-season’ı ne kadar övsem azdır. Büyük isimlerden uzak durarak yaptığınız hamleler sonucu off-season’ın kazananı ilan ediliyorsanız bazı şeyleri doğru yapıyorsunuz demektir. Bana kalsa Kelechi Osemele, Sean Smith ve Reggie Nelson da bu listede yer alabilirdi ama bana kalmıyor. Bruce Irvin, Raiders’ın serbest oyuncu vurgununun en önemli parçası, o yüzden listeye giren o. Khalil Mack gibi ligin en iyilerinden birine zaten sahipken ona bir de partner bulmak en önemli ödevdi. Irvin, Seahawks’ın yıldızlar geçidi savunmasında daha arka planda bir olan bir oyuncu olsa da doğru sistemde gerçek yıldız statüsüne ulaşabilir. Mack’in çekeceği double-team’ler Irvin için bol bol ekmek demek. Ayrıca Seahawks’ta olduğunun aksine daha çok pass rusher olarak kullanılacak. Aldon Smith’in de cezasından dönmesiyle Raiders, belki de tüm ligin kağıt üzerinde en iyi pass rusher üçlüsüne sahip olacak. Ayrıca Irvin’in çok yönlülüğü bu gruba ekstra bir baharat da katıyor.

Kaan Özaydın: Görkem bana kalmıyor demiş ama listeyi beraber yaklaşık bir saat konuşarak yaptık, tamam Oakland Raiders çok başarılı bir off-season geçirdi ancak diğer saydığı isimlerden belki Reggie Nelson listeye girebilirdi, sonuçta off-season’ın en iyi transferleri listesini yapıyoruz, Kelechi Osemele, Latavius Murray’i sırtına alıp koşturacak değil ya… Emekliye ayrılan Justin Tuck sonrası Oakland Raiders’ta savunmada abilik rolünü üstlenebilecek bir isim hem de Justin Tuck gibi kariyerinin sonunda değil, zirvesinde Oakland’a geliyor. Khalil Mack – Bruce Irvin – Aldon Smith üçlüsü ile Oakland Raiders gerçekten korkutucu bir savunmaya sahip oldu gibi gözüküyor. Bir takım hem gençlerle hem veteranlarla hem draft seçimleriyle hem free agent transferleriyle nasıl bu kadar doğru hamleler yapabilir şaşıyorum üstüne bu takım Oakland Raiders olunca bir kez daha şaşırıyorum. Bu takım son iki yılda sahadaki performansıyla artık alay edilecek bir takım olmadığını gösterdi, Bruce Irvin hamlesi ise artık vitesi arttıracakları anlamına geliyor.

3- Chandler Jones, Linebacker – Arizona Cardinals

Görkem Şahinoğlu: Patriots’ın elindeki en iyi pass rusher olan Chandler Jones’u neden bir çırpıda gözden çıkardığını hala anladığım söylenemez ama Cardinals’ın yaptığını takdir etmemek mümkün değil. Şunu söyleyeyim, bana kalsa bu transfer listenin ilk sırasında yer alırdı ama Cardinals’ın pass rusher ihtiyacı konusunda Kaan’ı pek ikna edebildiğim söylenemez. Arizona’nın ligin en iyi savunmalarından birine sahip olması bazı pozisyonlardaki ihtiyaçlarını gölgeliyor. Takımın geçen sezonki sack lideri 36 yaşındaki Dwight Freeney’di, onu da beş sack ile Calais Campbell takip etti. Tek başına bu bile durumu özetliyor. Chandler Jones, geçen sezon bazı saha dışı sorunlar yaşamış olsa da ligin önemli pass rusher’larından. Hatta Jaime Collins ile birlikte benim Patriots’a gıpta etmemin en büyük nedeniydi. Cardinals, önemli bir eksiğini önemli bir oyuncuyla giderdi ve NFC’de sezona en büyük Super Bowl adayı olarak giriyor, en azından benim gözümde.

Kaan Özaydın: Arizona Cardinals geçtiğimiz iki sezonda Super Bowl yapmamasının en büyük sebebi sakatlıklar ve şanssızlıklardı. Zaten ligin en iyi savunma takımlarından birine sahipler. Eski ilk tur seçimi guard’ları Jonathan Cooper karşılığında Chandler Jones gibi bir defensive end almak güzel bir hamle. Yanında bir de ikinci tur draft hakkı gönderdiler, unutmamak lazım. Kağıt üstüne iyi bir defensive end Arizona Cardinals’a lazımdı ancak bir savunmada her pozisyon dört dörtlük olacak diye bir kural yok. Üstelik sezon sonunda Chandler Jones’un kontratı da bitiyor, unutmamak lazım. Bilemiyorum belki de Arizona Cardinals benim gözümde iki yıldır NFC’nin en büyük Super Bowl adaylarından olduğu için bu hamle bana öyle çok büyük bir upgrade olarak gelmiyordur, listede birinci sırada olmasına karşı çıkmamın sebebi bu.

2- Malik Jackson, Defensive End – Jacksonville Jaguars

Görkem Şahinoğlu: Denver Broncos’un şampiyonluğu savunmanın önemini bir kez daha kanıtladı. Malik Jackson da bunun bir sonucu olarak zengin bir adama dönüştü. NFL’de interior pass rusher’lar son dönemin en değerli savunma parçaları ve Jackson bu bağlamda 3-4 formasyonunda end, Jaguars’ın kullandığı 4-3 formasyonunda ise tackle oynayabilme esnekliğine sahip. Gus Bradley’nin Jaguars’a getiriliş ana nedenlerinden birisi savunmayı baştan inşa ederek takımın esas gücü haline getirmesiydi. Aradan geçen yıllar sonrası Jags belirli bir gelişim gösterse de savunma olarak hala ileri adım atabilmiş değiller. Bu artık Bradley’nin aşama göstermek için son senesi olabilir o yüzden Jackson bu planların merkez noktasında yer alıyor.

Kaan Özaydın: Jacksonville Jaguars artık kariyerlerin ölmeye, oyuncuların emekli olmaya gittiği bir takım değil. Son yıllarda onlar da Oakland Raiders gibi güzel hamleler yapıyorlar. Her ne kadar head koç Gus Bradley takımı savunma takımı yapmak istese de geçtiğimiz sezon Blake Bortles önderliğinde Jaguars öyle bir atılım yaptı ki şuanda ligin en genç ve potansiyelli hücumlarından biri olmalarının yanına en iyi hücum takımlarından biri olma unvanını da eklediler. Öte yandan şöyle bir düşününce Jacksonville Jaguars savunmasından aklınıza gelen, öyle çok ön plana çıkabilen bir isim var mıydı? Yoktu. Şimdi kim var? Şampiyon Denver Broncos’un savunmadaki Von Miller’dan sonra en önemli oyuncusu olan Malik Jackson. Daha ne olsun?

1- Alex Mack, Center – Atlanta Falcons

Görkem Şahinoğlu: Günümüz NFL’inde bir center’ın bu tarz bir listede ilk sırada olması kulağa garip geliyor olabilir ve hayır, Mack’in ilk sırada olmasının geçen sene AFWB kapsamında Türkiye’ye gelmesiyle bir alakası yok. Mack, kontratından da belli olduğu üzere uzun bir süredir ligin en iyi center’ı. Atlanta Falcons da uzun süredir yüksek potansiyelli hücum takımlarının kötü offensive line kurbanı olduğu bir ekip. Bu bağlamda iyi bir eşleşmeden bahsedebiliriz. Bir center, adından da anlaşılacağı üzere offensive line’ın merkezi ve hem pas koruması hem de koşu hücumunda en önemli aktör. Pas koruması kesinlikle Matt Ryan’ın ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Devonta Freeman’ın Mack olmadan nasıl koştuğunu gördük, Mack’in gelişi işleri sadece daha iyi duruma getirecektir.

Kaan Özaydın: Evet, center, hücum çizgisinde önem sırasında en altta yer alan bir pozisyon, center’lar da genelde hep geri planda kalan oyuncular… Evet, Alex Mack ile AFWB’ye dayanan bir muhabbetimiz var… Evet, site olarak NFL genelinde en sevdiğimiz oyuncuların başında geliyor… Cleveland Browns’tan kurtulmasına da –zaten takımdan nasıl gitmek istiyorsa, son dört yılından vazgeçme opsiyonu koydurmuş anlaşmayı imzalarken- sevindik… Ancak Alex Mack’in tüm NFL genelinde pozisyonun en iyisi olduğu gerçeği de apaçık ortaya.

Alex Mack’in gittiği takım, Atlanta Falcons offensive line’da her türlü yardıma ihtiyacı olan bir takım. Öyle ki 2013 NFL Playoff’larında konferans finali oynayan Falcons her sezon daha kötüye giden O-Line’ı yüzünden unutuldu gitti. Hepsini geçtim, Matt Ryan’ın şimdiye kadar çoktan NFL’in en iyi oyun kurucularından biri olması gerekiyordu. Steven Jackson, yıllardır süründüğü St. Louis Rams’ten Atlanta Falcons’a geldiğinde playoff oynamak istiyordu. Roddy White onca sezonu domine ederken takımını bir yerlere taşıma amacındaydı. Peki ya Tony Gonzalez, NFL tarihinin en iyi tight end’i şampiyonluk için bu takıma geldi! Ancak Atlanta Falcons’ın O-Line’ı en güzel düşlerin katili oldu hep. Şimdi ise Alex Mack orayı çekip çevirmeye geliyor. Listenin birinci sırada olmasının sebebi, gittiği takıma en büyük upgrade’i yapacak oyuncu olması. Atlanta Falcons ona beş yıllık 45 milyon dolarlık kontrat vererek tecrübeli oyuncuyu ligin en çok kazanan center’ı yaptı dolayısıyla Mack’ten beklentiler de büyük. Cleveland Browns’ın buhranından kurtulan Alex Mack’in, en azından her sezon üç-dört quarterback değiştiren bir takım yerine altı yıldır her maça aynı QB ile başlayan bir takıma geldiği için çok mutlu olduğunu düşünüyorum. Kendisinden beklentileri karşılayabilecek yeteneğe ve disipline sahip ender oyunculardan biri. Özetle bu hamle hem Falcons hem de Mack için çok doğru bir transfer oldu. Başarılar eski dostum…