NFL hazırlık sezonunda üçüncü maç haftasının yeri diğerlerinden biraz daha ayrıdır. Takımlar as oyuncularını ilk iki karşılaşmaya göre daha fazla sahada tutarlar ve ayrıca ilk kadro kısıtlamasından önceki son çıkıştır yeni oyuncular açısından. As oyuncuların daha fazla süre alması, izleyiciler için bir miktar daha yeni sezona alışma ve gözlem yapma şansı sağlar ve aslında bir şey daha var, birçok fantasy football ligi bu hafta sonrasında draft’larını yapar ve liglerini resmi olarak başlatırlar. Önceki iki haftada yaptığım gibi yine geçtiğimiz haftanın karşılaşmalarına ufaktan bir bakıp göze çarpanlar/gözden kaçanları değerlendirmeye çalışacağım. Haftaya ise dördüncü hazırlık maçlarında neredeyse tüm as oyuncular oturtulacağı ve takım kadrolarının 53’e indirilmesinden evvel 75 kişilik kadrodaki oyuncuların kendilerini göstermek için son çırpınışları olduğu için onu pas geçerek aslında asıl sevdam olan Bears üzerine bir yazı kalame alacağım…

Miami Dolphins: 19 – Atlanta Falcons: 6

Ryan Tannehill ve Matt Ryan’ı karşılıklı olarak uzun bir süre izleme şansını bulduk bu karşılaşmada ve ikisinin de vasat üstü performansı olduğunu belirtmek gerek. Sevindirici olan belki de Dolphins adına bir zamanların yıldız RB’i Adrian Foster’ın her ne kadar beş koşu denemesinde 10 yard mesafe kaydetse de bir TD ile karşılaşmayı sonlandırmayı başarması ve bir nevi takımını galibiyete taşıması oldu. Jarvis Landry ve Kenny Stills Dolphins adına diğer iyi sinyaller veren oyuncular olurlarken, Atlanta Falcons’ta da çok çok verimli bir hazırlık sezonu geçiren Matt Schaub yine hatasız bir karşılaşmayı daha geride bıraktı.

Seattle Seahawks: 27 – Dallas Cowboys: 17

Ne Russell Wilson’ın sahada kaldığı sürede sıfır hata ile oynaması, Seattle Seahawks’ın son yıllarda hemen her sene olduğu gibi sezona çok iddialı girdiğinin sinyallerini vermesi, ne de Cowboys’da Ezekiel Elliot’ın sahaya ilk kez Cowboys formasıyla ayak basması ve çok iyi sinyaller vermesi, maçın hikayesi bu olmadı. Karşılaşmanın hikayesi, yıldız Dallas Cowboys QB’i Tony Romo’nun tekrar sakatlanmasıydı. Maç içinde sadece tek pas denemesinde bulunduktan sonra aldığı bir darbe ile yere yığılan Romo, tedbir amaçlı kenera alınmıştı ve ilk haberler ciddi bir sorun olmadığına işaret ediyordu. Cowboys taraftarlarının yüreğine tam su serpilmişken birkaç saat sonra işin aslı ortaya çıktı ve Tony Romo’nun sırtında bir kemiğin kırıldığı, geçtiğimiz sezon kırılan kemikten farklı olduğu ve altı ila 10 hafta arası bir süre sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Böylece muazzam bir hazırlık dönemi geçiren çaylak Dak Prescott’a gün doğmuş oldu. Üçüncü hazırlık maçını da herhangi bir top kaybı yapmadan ve bir TD pası atarak tamamlayan 2016 dördüncü tur seçimi çaylak oyuncu Amerika’nın Takımı’nda 2016 sezonu başlarken dümende olacak ve eğer ki hazırlık sezonu performansını sergilemeye devam ederse Drew Bledsoe’yu yedekliğe iten Tom Brady öyküsü izlemiş olur muyuz, bakıp göreceğiz.

Carolina Panthers: 17 – New England Patriots: 19

“Kralın Dönüşü” bu hafta Kuzey Karolina’da galasını yaptı. 2016 sezonunda ilk dört maç cezalı olan Tom Brady hazırlık maçlarında ilk defa formayı giyip bir müddet sahada kaldı. Attığı pas yüzdesi ile alakalı bir yorumda bulunmayacağım zira attığı TD pası ile beşinci haftaya kadar kendisini özleyecek olanlar için ufak bir teselli sundu. Geçtiğimiz hafta Bears ile karşılaşmalarından da mütevellit Patriots’ı daha yakından izleme şansı bulmuştum ve Panthers karşısında da şakaları olmadığını gösterdiler cümle aleme. Patriots’da kim kimin yerinde oynarsa oynasın koç Belichick için neredeyse farkı olmuyor, yapı tıkır tıkır işliyor.

Washington Redskins: 21 – Buffalo Bills: 16

Öncelikle şunu fark ettim ki Buffalo Bills’in sezona ilk 11’de başlayacak neredeyse hiçbir defans oyuncusu bu karşılaşmada snap dahi almadı. Hal böyle olunca coştukça coşmasıyla meşhur Kirk Cousins üç TD pası ile takımına galibiyeti getirmeyi başardı. Bills hücum oyuncularını da rakipleri kadar sahada tutmamayı tercih etti, neredeyse tüm karşılaşma QB pozisyonunda E.J. Manuel ile geçildi. Merak edilen çaylak QB Cardelle Jones bu karşılaşmada hafif sakatlığı nedeniyle riske edilmedi muhtemelen dördüncü haftada bolca snap alacaktır.

Tampa Bay Buccaneers: 30 – Cleveland Browns: 13

RGIII’yi cidden Amerikan futbolu seven bir adam olarak çok özlemişim, Browns maçlarını kaçırmıyorum ve aldığı her snap’i dikkatli izlemeye çalışıyorum. Çaylak sezonunun ardından doğru düzgün sahada kalamayan bir oyuncu olduğu düşünülürse hiç de fena bir performans göstermiyor, oyunda kaldığı müddetçe arkasındaki QB’lere (Josh McCown ve Cody Kessler) nazaran fark yaratabilecek oyuncu olduğunu belli ediyor sürekli, ne yazık ki kolu kanadı kırık bir takım devraldı. Bu hazırlık karşılaşmasında Robert Griffin için sevindirici bir havadis görüldü gerçi, o da Josh Gordon, o da iki sezondur saha yüzü görmemesine rağmen hala çok güçlü, hala çok hızlı ve hala çok yetenekli, beşinci haftada Tom Brady’e karşı Josh Gordon’ın da dönüşü var. Tampa Bay de Jameis Winston, Mike Evans, Vincent Jackson üçlüsünü sahada uzun süre tutmanın mükafatını bol sayıyla aldı. Özellikle Jameis Winston ve Mike Evans çok çok iyi göründü (Browns defansına karşı böyle görüldü, diye şerh düşüyorum ayrıca).

New Orleans Saints: 14 – Pittsburgh Steelers: 27

Ben Roethlisberger ve Drew Brees. Fiziksel açıdan birbirine hiç benzemeyen bu iki adam “Say abi NFL’de en iyi beş oyun kurucuyu” diye sorsanız otomatik olarak ağzımdan çıkar, birçok takip edenin de öyle. Bu iki adam geçtiğimiz akşam karşı karşıya geldiklerinde performans açısından ikisi de yenişemediler desek yeridir, Steelers açısından farkı belirleyen ise öncelikle defansları, sonrasında da yedek hücum oyuncularının performansları oldu. Ha, bir de Antonio Brown top tuttuğu zaman neler oluyor, onu anımsadık tekrar.

San Francisco 49ers: 10 – Green Bay Packers: 21

Christian Ponder geçtiğimiz hafta iyi performans göstermesinin ardından fabrika ayarlarına döndü, Blaine Gabbert zaten sürekli o ayarlarda dolaşıyordu, Colin Kaepernick ise hiç hazır görünmedi. Chip Kelly’nin elinde iki tane tavanı ancak vasat, bir tane de vezir/rezil edebilecek bir QB kadrosu var. Sanırım Eagles’da yaptıkları/yapamadıkları değil de kol Chip Kelly’nin becerisini 49ers’da vereceği bu yılki mücadele gözler önüne serecek gibi. Green Bay Packers ise, kazanıyor işte, çok da değerlendirilecek bir tarafı yok. Eğer magazinsel ve politik bir olay da merak ediyorsanız, 49ers QB’si Colin Kaepernick’in ulusal marş sırasında ayağa kalkmaması olay oldu ve o da kendini şu şekilde ifade etti “Siyah ya da farklı renkteki insanları ezen bir ülkenin bayrağı için ayağa kalkıp saygı gösteremem, bana göre bu Amerikan futbolunda büyük bir konu ve bu olayları görmeyip başka bir yöne bakarsam bencilce davranmış olurum” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan sonra ortalığın feci halde karıştığını, sadece Amerikan futbolu değil tüm sporcuların yorum yaptığı, hatta siyasetçilerin dahi (yaklaşan bir başkanlık seçimi de var) bu konuyu deştiklerini görüyoruz. Colin Kaepernick oynadığı oyundan daha fazla karıştırdı ortalığı desek yeri var.

Chicago Bears: 7 – Kansas City Chiefs: 23

Sanıyorum ki birçoğunuz benim Bears yazarı olarak NFLTR.com bünyesinde yazmaya başladığımı biliyorsunuzdur, bilmeyenler de şimdiden öğrenmiş oldu. Taraftarlık güdüsüyle ve umuduyla her sezona heyecanlı başlarım, sezon ortasına doğru Bears izleme motivasyonum düşer ve diğer NFL hikayeleri nedir diye lig geneline atlarım. Hazırlık maçlarının kazanılıp kaybedilmesinin hiçbir önemi olmadığının farkındayım ancak ortaya konulan performans açısından Bears için endişeliyim. Öncelikle bu takımın ilk QB’si öyle ya da böyle Jay Cutler, sevsem de sevmesem de, bunu geçtim, ancak geçen hafta gördüğüm ve bu hafta da pekiştirdiğim üzere Brain Hoyer’ın mümkünse takımda tutulmaması gerekiyor. Onun yedeği olan Connor Shaw çok daha etkili performanslar ortaya koydu, performansını bıraktım oyuna saygısı Hoyer’dan daha fazla, Hoyer’ın umursamaz tavırları bana birkaç sene önceki Jay Cutler’ı anımsattığı için neredeyse tiksindiğim hareketler. Maalesef ki kendisinin de ayağı kırıldı. Chiefs ise oturmuş bir takım, Andy Reid, Alex Smith ile nasıl ilerlemesi gerektiğini öğrenmiş iyice, bu sezon geçtiğimiz sezonki başarılarının da üzerine çıkmamaları için bir neden yok.

Baltimore Ravens: 30 – Detroit Lions: 9

Geçen hafta da belirtmiştim, gördüğüm üzere Lions bu sezon ligin dibine demir atmak için adaylardan biri. Bir türlü oturtamadıkları koşu hücumu ve NFL’in en iyi top tutucusunun emekli olmasıyla beraber pas hücumunda da inanılmaz büyük bir gedik var. Bitmedi, defansları hiç iyi sinyaller vermiyor. Matthew Stafford hiç güvenilir değil ayrıca, kariyerinin ilk üç sezonunda Aaron Rodgers gibi ilerleyeceği düşünülebilirdi ancak şu andaki istikameti Jay Cutler. Baltimore Ravens’da Joe Flacco döndü, iyi de döndü, yedeği, Ryan Mallett bu maçı da iyi idare etti fakat rakibinin zayıf performans gösterdiğini atlamamak lazım.

Indianapolis Colts: 23 – Philadeplhia Eagles: 33

Bu hazırlık maçlarının skorlarına kanmayın diyorum ya, ya da performansları o kadar büyütmeyin diyorum, Eagles konusunda da öngörüm hazırlık maçlarıyla alakası olmayacak bir sezon geçirecekleri üzerine zira. Şu ana kadar her oynadığı hazırlık maçını kazanan ve Sam Bradford’dan iyi performans alan bu Eagles takımı sezon ortasına doğru Chase Daniel ya da Carson Wentz, hangisini başlatsak, tartışmasını yapacak durumda olacak kanımca. Colts konusunda çok şüphe duymaya ya da aldığı sonuçlar beraberinde hayıflanmaya lüzum yok, takımı ileri taşıyan oyuncu Andrew Luck ve sakatlık belası ile uğraşmadığı müddetçe ligin en çok yüklesen değeridir kendisi.

New York Jets: 20 – New York Giants: 21

Aynı sahayı paylaşan bu iki takım açısından yakın geçen bir karşılaşma oldu. Odell-Beckham Junior ile Darrelle Revis eşleştiği zaman aralarındaki mücadeleyi izlemek de ayrı bir zevk oldu açıkçası. Jets’in 2016 drafrında ikinci turdan aldığı Christian Hackenberg’ü merak ediyordum ve sonunda sahada gördüm kendisini. Henüz çok ham olmasına rağmen iyi bir fiziği var, ayrıca çok hatrı sayılır bir repütasyon ile geliyor lige, bunu da unutmamak lazım. Giants için “ne işi var bu adamın burada” diye bas bas bağırdığım yedek QB Ryan Nassib hala orada duruyor ancak bakmayın iki TD pası attığına, maç boyunca 6/19 pas isabetiyle oynaması isyanlarımı yine haklı çıkarıyor gibi, mantığa bürümem gerek.

Oakland Raiders: 14 – Tennesee Titans: 27

Başlarına kaza bela sakatlık gelmediği takdirde NFL’de ilerdeki yıllarda isimlerini çok geçireceğimiz bu iki takımın karşılaşması, Derek Carr ve Marcus Mariota’yı da beraber aynı sahada görmemize neden oldu. Titans koşu açısından çok teklikeli bir takım olmuş gibi duruyor, sadece DeMarco Murray değil, Derrick Henry de gayet iyi performanslar gösterdiler hazırlık sezonunda, aynı bu maçta olduğu gibi. Buna karşılık örneğin Raiders’da hala koşu hücumu için arayışlar sürüyor gibi.

Denver Broncos: 17 – Los Angeles Rams: 9

Los Angeles’a döndükten sonra ilk iki maçını kendi şehrinde oynayan Rams, ilk defa deplaslamana çıktı ve eski şampiyon ile karşılaştı. Rams açısından elbette bakılan yer, draftta 1 numaradan seçtikleri Jared Goff. Hard Knocks ile hazırlık kamplarına daha vakıf olduğumuz Rams ve Goff için düşüncelerim olumlu yönde olsa da henüz Goff’un mümkünse belki de sene boyunca oturtulması gerektiğini düşünüyorum, NFL temposuna alışmakta zorlanacak gibi duruyor ve hala yavaş bir QB mekaniğine sahip ki bunlar gayet doğal. Denver Broncos ise bu karşılaşmaya QB pozisyonunda Trevor Siemian ile başladı, vastat üstü bir performansla karşılaşmayı tamamlayıp yerini çaylak Paxton Lynch’e bıraktı Siemian, geçtiğimiz haftaki fumble’ından sonra Marc Sanchez’in adı dahi anılmadı. Bu gidişle Broncos Paxton Lynch’i starter yapacak gibi duruyor.

Minnesota Vikings: 23 – San Diego Chargers: 10

Minnesota Vikings yeni stadında ilk kez çıktığı karşılaşmadan galip gelmeyi başarırken, Teddy Bridgewater önderliğindeki ekip olumlu sinyaller verdi. Karşı tarafta ise bu senenin draftında 3.sıradan Joey Bosa’yı takıma katan ancak Bosa’yla henüz çaylak kontratı konusunda anlaşamadığından ötürü takımda yer veremeyen Chargers, medyaya da fazlaca yansıyan bu olayın da etkisinde kalmış gibi duruyor. Chargers, geçtiğimiz sezonun üstüne çok bir şey koyamadığı gibi, ilk iki preaseason karşılaşmasında geliştir”miş” gibi durduğu defansı da yine geçtiğimiz sezondan pasajlar sundu bu karşılaşmada. Vikings ise artık sıfırın altında 10-15 derecelerde maç oynamak zorunda değil, bir Viking gemisi gibi tasarlanan yeni ve üstü kapalı stadyumlarında rakiplerini ağırlayacaklar ve böylece beşki de Blair Walsh artık son saniye kick’lerini kaçırmayarak takımını bir üst turdan etmeyecek.

Houston Texans: 34 – Arizona Cardinals: 24

Arizona Cardinals, hazırlık karşılaşmalarında taraftarlarını memnun edecek bir performans ortaya koymadı ve genel itibariyle de “kötü” göründü. Takımın geçtiğimiz sezon superbowl’un bir adım gerisinde kalmasını sağlayan yapısının üstüne de koyacağı düşünülürken, taraftarlar biraz endişeleniyor olabilirler. Carson Palmer, Houston Texans karşısında süre aldığı anlarda Oakland Raiders’daki performansını hatırlatacak bir bölüm koydu sahaya, hani pek de hatırlanmak istemeyen zamanlardan kalma. Texans’da ise Brock Osweiler gün geçtikçe, süre ve snap aldıkça daha da geliştiriyor kendini, ayrıca Texans defansı, her daim sağlamdı, bu açıdan da endişelenecekleri bir şey yok. Geçtiğimiz sene hiç oynamayan Arian Foster’ın yerine Lamar Miller, playoff’ta takımı yakan Brian Hoyer yerine Brock Osweiler güncellemeieri geldi ve her ikisi de olumlu hamle olduğunun  sinyallerini hazırlık maçları boyunca verdi.

Jacksonville Jaguars: 26 – Cinncinati Bengals: 21

Geçtiğimiz sezonlara göre artık “kaybeden” takım olmayacağını gerek offseasonda yaptığı hamlelerde gerekse draftta kucağına düşen oyuncularla kanıtladı Jaguars. Bu sezon onlar için playoffu zorlayacak sezon olacak. Bengals ise hazırlık karşılaşmalarında AJ McCarron’ın geçtiğimiz sene playoffta bulaştığı gibi saçmalıklara bulaşmaması için geçiriyor gibi. İki takımın da iddialı bir sezon geçireceğini söylemek yanlış olmaz, birbirleriyle karlışmalarında yakın bir maç geçerken, Jaguars’ın koşu oyunu adına daha iyi işler yapan taraf olması belki de skoru belirleyen etken oldu.

Haftaya tekrar görüşmek üzere sevgili okurlar…