Amerikan futboluna merhaba dediğimiz günlerden herkese selamlar sevgili NFLTR.com okurları. Artık kicker’lar toplara vurdu, return oyuncuları TD’a kadar ilerledi, dev kontratların verildiği, cezaların bol olduğu, önemli sayılan bir draft sınıfının takımlara katıldığı 2016 NFL sezonu da resmen başladı. Bu yazıda ve önümüzdeki hazırlık karşılaşmaları haftalarında maç değerlendirmeleri, göze çarpan isimler ve gözden kaçan olaylarla beraber karşınızda olacağım, hoş geldin Eylül-Şubat aylarının sultanı NFL…

HOF Maçı: Green Bay Packers – Indianapolis Colts (İptal)

Gelenek olduğu üzere NFL hazırlık maçlarının oynanmasından bir önceki hafta sonu NFL’de Hall of Fame Haftası olarak kutlanır, efsaneler sınıfına giren oyuncular büyük bir törenle takdim edilir ve bu organizasyon da sezonun ilk karşılaşmasıyla taçlandırılır. Normalde takımlar dört hazırlık maçı ile sezona girerlerken HOF maçında oynayan takımlar artı bir karşılaşma daha yapmış olurlar. Gelgelelim gelenek bu sezon bozuldu. Saha koşullarının uygun olmaması ve oyuncu sağlığını etkileyecek derecede sıkıntı olması nedeniyle karşılaşma iptal edildi, gerek gerçek futbolcuları sahada görmek isteyen taraftarlar, gerek ekran başındaki takipçiler gerekse maçı canlı yayınlayacak ESPN ve kanalın yorumcusu John Gruden’ın hevesi kursağında kaldı. Daha önceden herhangi bir NFL maçının endzone bölgesinde ve saha ortasındaki logo-boyadan dolayı iptal edileceği aklıma gelmezken, bunu da görmüş olan ben de az önce saydığım kafileye katıldım. Geçtiğimiz sezon yine HOF karşılaşması aynı sahada oynanmış, Pittsburgh Steelers kicker’ı aynı sahada çapraz bağlarını koparmıştı, o adamın günahı neydi diye de sormalı…

Chicago Bears: 0 – Denver Broncos: 22

Üzerinde en çok ahkâm keseceğim karşılaşma, hem yazarı olmam hem de yakın takip etmem nedeniyle bu maç. Chicago Bears kadrosundaki hiçbir oyuncu Bears’ın sayı kaydedemediği bir preseason maçı yaş itibariyle görmemişler, bu olay en son 1980’de gerçekleşmiş, umarım bundan sonraki nesiller de görmez. Her ne kadar sezon öncesi karşılaşmalarının yenmek/yenilmek gibi bir amaç güttüğü söylenemese de sayı kaydedemeden yenilmeyi kimse istemez. Sırasıyla Jay Cutler, Brain Hoyer, David Fales ve Connor Shaw’u QB olarak sahaya süren Bears hiçbir oyun kurucunun alan golü bölgesine dahi ulaşamaması ile beraber karşılaşmayı sayı kaydedemeden kaybetti. Denver Broncos ise ölü sezonda dev kontrat alan Von Miller’ı sahaya sürmemesine rağmen, defansının ilk seçeneğinin de aynı pozisyondaki üçüncü seçeneğinin de gayet sağlam olduğunu gösterdiği bir karşılaşma çıkardı. QB sıralamasında Mark Sanchez ilk seçenek olarak duruyor Broncos açısından ve ne Trevor Siemian ne de ilk tur seçimleri Paxton Lynch henüz onu tahtından indirmeye aday bir görüntü sergilemediler. Henüz ilk hazırlık karşılaşması olmasına rağmen Mark Sanchez’i çok beğendiğimi eklemeliyim, 10/13 pas isabetiyle bir TD, bir INT ve toplamda 99 pas yardı ile oynayan deneyimli QB Broncos’un Brock Osweiler’ın kaybedilmesine pek üzülmeyeceğine dönük sinyalleri sundu. Bears açısından ise tek bir oyuncuyu beğendim, bu seneki draftın dördüncü tur seçimi, CB pozisyonunda oynayan Deiondre’ Hall. Hall, üç TD pasını önleyerek başarılı bir iş çıkarmasının yanı sıra, Josh Norman (ki kendisini de beğenirim) gibi çok aktif, çok atletik ve hem heyecanı hem motoru yüksek bir oyuncu profilini çizdi, tek karşılaşma ve birkaç down sahada olmasına rağmen kendisinin sezon içinde hele ki Bears’ın CB pozisyonunun vasat olduğu da göz önüne alınırsa fazlaca şans bulacağını düşünüyorum.

Atlanta Falcons: 23 – Washington Redskins: 17

Atlanta Falcons sanırım Matt Ryan sakatlansa da çok hayıflanmaz zira yedeği Matt Schaub takıma ve sisteme adapte olmuş gibi duruyor. Matt Ryan, 0/4 pas isabetiyle oynarken Matt Schaub karşılaşmayı 10/15 pas isabeti ve 179 pas yardı ile tamamlayarak iyi geçirdiği Houston Texans sezonlarındaki gibi bir performans izletti. Ayrıca bir nevi evine dönüş olarak değerlendirilecek bu karşılaşmada taraftarlara da tekrar güze bir merhaba dedi. Hatırlanacağı üzere Matt Schaub, kariyerine Michael Vick’in yedeği olarak başlamış ve 2004-2006 arasında Atlanta Falcons kadrosunda yer almıştı. Ayrıca daha önceden adını duymadığım Aldrick Robinson, WR oynuyor kendisi, üç pas yakalayıp 118 yard ile karşılaşmayı tamamladı. Yıldız WR Julio Jones’u çok kısıtlı sürelerde izlediğimiz karşılaşmada Falcons’ın yeni transferi Mohammed Sanu’dan da pek bir performans göremedik. Diğer taraftan rakip Washington Redskins açısından çok fikir vermeyen bir karşılaşma izledik, maç 23-3 iken Redskins çaylak oyun kurucusu Nate Sudfield takımını iki TD drive’ına taşımayı bildi. Sezon öncesinde ‘franchise tag’ ile takımda tutulan QB Kirk Cousins ise 5/5 pas isabetiyle 39 yard pas ile oynayarak sahayı yedeği Colt McCoy’a devretti.

Philadelphia Eagles: 17 – Tampa Bay Buccaneers: 9

Carson Wentz’in nasıl bir adam olduğunu izlemek için takip ettiğim bu karşılaşmada açıkçası gördüğümü beğendim. Wentz henüz hazır olmamasına rağmen iyi kumaşa sahip bir oyuncu. Eagles onu geleceğini üzerine inşa etmek için seçti ve birçok draft hakkından vazgeçti, herhangi bir sakatlık olmadığı takdirde bu sezon kenarda bekleyip ligi öğrenecektir diye umuyorum ancak sonraki senelerde ismini çok fazla duyuracak gibi. Maç sonunda açıklanana göre karşılaşmada aldığı darbelerden ötürü bir sakatlık geçirmiş durumda fakat gelen haberler hazırlık maçlarının sonuna yetişeceği yönünde. Sam Bradford ile yan yana snap alıp antrenman yapan bir oyuncunun ondan alacağı son şey sakatlık laneti olsa gerek. Tampa Bay’de ise geçen seneki draft’ın bir numarası Jameis Winston, Pro Bowl olduğu çaylak sezonunun ardından bu sezon da oyununa bir şeyler katabilecek ve bir basamak olmasa da yarım basamak daha ilerleyecek gibi duruyor. Takımın defansı kalburüstü ve skill position’larda skill ihtiva eden oyunculara sahipler, gruplarında her ne kadar Carolina Panthers hakimiyeti olsa da wild-card için yarışabilirler gibi duruyor.

New England Patriots: 34 – New Orleans Saints: 22

Jimmy Garoppolo son 15 sezonun tartışmasız en istikrarlı ve en iyi takımına 2016 sezonunda en azından dört maçlığına liderlik edecekti ve hakkında çok fazla soru işareti vardı. Garappolo, 2014 draft’ında ikinci turda Patriots tarafından seçildiği zaman bu kadar yüksekten gitmesine de herkes şaşırmıştı. Saints karşısındaki hazırlık maçına geçtiğimiz sezonlardan daha farklı bir bilinçle çıkan genç QB, bu dört karşılaşmayı en azından “kotarabileceğini” gösterdi. Kendisinin yeteneğinden sual etmemekle beraber şunu da unutmamak gerekiyor ki Jimmy Garappolo iki sezondur NFL’in çoğu otoriteye göre en iyi QB’si ve en iyi koçuyla beraber, her antrenmanda, her maçta, en iyilerden bir şeyler öğreniyor ve süreci iyi idare edebilecek gibi de duruyor. New Orleans Saints’de ise Drew Brees eline geçen ilk topta pasını attı, 37 yardlık mesafeyi Brandin Cooks’a kaydettirdi ve yangından mal kaçırırcasına saha kenarına geldi, yerini müzmin yedeği Luke McCown’a bıraktı. Fakat müzmin yedek Luke McCown’dan ziyade, geçtiğimiz sezonun üçüncü tur seçimi (şu anda da depth chart’ta üçüncü QB gözüken) Garrett Grayson gayet iyi bir performans sergiledi. Bu sezon olmasa dahi muhtemelen gelecek sene artık Saints, Luke McCown’a ihtiyaç duymayacaktır diye hissediyorum. Bu arada yarı Türk olan DE Kasım Edebali de iki sack kaydederek başarılı bir performans sergiledi. NFL’de şu anda Türk oyuncu var mıdır diye soranlara kendisini araştırmalarını da tavsiye ederim (Almanya’da doğup büyüyen, annesi Türk olan bir sporcudur).

New York Jets: 17 – Jacksonville Jaguars: 13

Ryan Fitzpatrick ne olacak sorularının cevabı yaklaşık iki hafta önce yanıtını bulmuştu ve bu sezon da Jets’in dümeninde Harvard mezunu bu zeki adam olacak. Diğer yandan Jets kadrosu bu sezona girerken bir QB deryası gibi. 2014 NFL Draftı’nın en iyi oyun kurucusu olarak gösterilen ancak draft esnasında büyük düşüş yaşayan, ilk 11 başlaması beklenen 2015 sezonundan önce de takım arkadaşı tarafından hazırlık kampında çıkan kavgada çenesinin kırılmasıyla sezonu (bir nevi kariyerini) çöpe atan yetenekli-sorunlu QB Geno Smith hala kadroda. 2015 NFL Draft’ı dördüncü tur seçimi Baylor Bears’da yarı efsaneye dönüşen Bryce Petty bir diğer isim. Son olarak da lisede bir efsane olan, sonrasında gittiği Penn State’de müthiş bir ilk sezon geçiren ancak sonraki kolej sezonlarında başarılarından çok çuvallamalarıyla göze batan yine de çok rafine bir oyun kurucu yeteneği taşıdığına inanılan 2016 NFL Draftı ikinci tur tur seçimi Christian Hackenberg. Dördü de geçmişleri itibariyle hem yetenekli olduğu bilinen hem sorunlar yaşayan karakterler. Bu kadar oyun kurucunun da 53 kişilik kadroda yer alamayacağı muhakkak fakat Jets bir şey deniyor belli ki. Jaguars ise geçtiğimiz sezonki Blake Bortles ve takımın genel performansından sonra bu sezon draft’ta ve ölü sezonda çok iyi iş çıkardı, takım kağıt üzerinde gayet iyi görünüyor fakat onların da sorunu Bortles’ın yedeğinin Chad Henne olması olabilir, umalım ki sezon içinde bir sorun yaşamasınlar. Ayrıca sakatlık şüphesiyle draft’ta ikinci tura kadar düşen Myles Jack de bu karşılaşmada Jaguars forması giydi.

Baltimore Ravens: 22 – Carolina Panthers: 19

Geçtiğimiz sezona göre kadrolarında çok önemli değişikliklerin yaşanmadığı bu iki takımın karşılaşması ilk gün oynanan hazırlık karşılaşmaları arasında en az takip ettiğim maç oldu diyebilirim. Maçın olayı, yıldız QB Cam Newton’ın, takım arkadaşı TD’a gittiği esnada gaza gelip, yedek olmasına rağmen saha sınırlarına girmesi ve bu nedenle o pozisyonda takımını TD’dan etmesi oldu. Ravens, ilk QB opsiyonu Joe Flacco’yu sahaya sürmedi, oynayan tanıdık bildik isimlerin de hala tanıdık ve bildik performansları (bkz. Ryan Mallett) olduğu görüldü. 2016 Rio Olimpiyatları’nda ABD adına yarışan efsane yüzücü Michael Phelps’in 200 metre yarışı da stadın dev ekranından dördüncü çeyrek esnasında yayınlandı zira Phelps, Baltimore’da yaşıyor ve global-ulusal hayran kitlesinden çok daha bağlı bir yerel takipçi kitlesi de var.

Pittsburgh Steelers: 17 – Detroit Lions: 30

Bir önceki Ravens – Panthers karşılaşması nasıl ilk gün en az takip ettiğim maç olduysa bu da “heyecanlandıran yeni isimler” barındırmadığı için en az takip ettiğim ikinci gün karşılaşması oldu. Büyük yıldız QB Ben Roethlisberger’in oynamadığı maçta Steelers defansı için olumlu sinyaller gelmedi. Lions ise karşılaşmada ilk opsiyon QB’leri Matthew Stafford başta olmak üzere üç oyun kurucuyla yer aldı. Bu sezonun draft’ında altıncı tur seçimi olan Jake Rudock 8/11 pas isabeti ve 72 yard, bir TD pası ile ilk NFL karşılaşmasını bir altıncı tur oyuncusuna göre hiç de fena olmayan biçimde tamamlamayı başararak takımının galibiyete ulaşmasını sağladı.

New York Giants: 10 – Miami Dolphins: 27

Sezonun belki de transfere en çok yatırım yapan iki takımının karşılaşmasında deplasman takımı Dolphins kazanmayı bildi. Yeni koçları, bir ofans dehası Adam Gase’in head koç olarak neler yapabileceği hala merak konusu fakat gelen ilk sinyallerin Dolphins lehine olduğunu söylemek güç değil. Ayrıca defans takımları da kağıt üzerinde çok iyi ancak bu karşılaşma takımın defansını anlamak için yeterince veri vermiyor çünkü aslında karşılarında bocalayan bir QB buldular, Ryan Nassib. Eli Manning’in sahaya çıkmadığı karşılaşmada onun yedeği olan Nassib hazırlık sezonu demeden interception’ları gömdü ki geçtiğimiz sezonlarda da kendisinin hazırlık sezonu maçlarını izlediğim zaman hala neden NFL’de olduğunu anlayamadığım oyunculardan biri olmasını da pekiştirmiş oldu. Serbest oyunculara büyük paralar döken Giants ‘hala’ bir değişim içerisinde ve bu değişimin normal sezona kadar sağlanıp sağlanmayacağı da belirsiz.

Cincinnati Bengals: 16 – Minnesota Vikings: 17

Hazırlık karşılaşması da olsa rekabetçi bir maç görmek aylardır NFL’e susamış kişileri (başlarında ben varım) sevindiriyor. Bu maçın kimin tarafından kazanıldığı mühim değil aslında, oyuncuların gösterdiği performanslar önemli olan fakat yakın giden ve değişime açık bir karşılaşmada oldu. Takımlar hala hazırlık sezonunun dahi çok başlarında, yine de Bengals için en önemli şey Andy Dalton’ın durumuydu ve herhangi bir soru işaretine de gerek yok, kendisi geçen sene bıraktığı yerden devam edecek gibi. Sakatlık geçirdikten sonra takımın dümenine geçen ve playoff’ta takımını muhtemel bir galibiyetten eden AJ McCarron da geçtiğimiz sezonun üzerine koymuş gözüktü. Vikings cephesinde ise merak ettiğim oyuncu, bu seneki draft’ın en iyi WR’ı olduğu söylenen Ole Miss çıkışlı Laquon Treadwell uzun yıllardır (Percy Harvin’in bir iki sezonluk performansını saymazsak ki unutuldu bile kendisi uzak bir zamanda olmamasına rağmen) sağlam bir WR arayan Vikings’e ilaç olacak gibi duruyor. Kendini geliştiren bir QB, şimdiden HOF (şöhretler müzesi) olacağı belli olan belki de pas temelli NFL tarihinin en iyi RB’i ve iyi bir wide receiver ile beraber Vikings geçtiğimiz sezonun da üzerine koyabilir.

Green Bay Packers: 17 – Cleveland Browns: 11

Robert Griffin III döndü ve üstelik iyi de döndü, sakatlık yaşamadığı sürece (en azından bu sezon) Browns’dan onu alaşağı edebilecek bir rakip bulunmamakta. Kirk Cousins’ın yedeği olduğu geçen seneden sonra kariyerinin nasıl kurtulabileceği düşünülürken aslında Browns onun için bir şans. Kötü oynarsa, takımdan bilinir (zaten repütasyonlarını uzun yıllardır kötü bir takım olmak üzerine kurdular her ne hikmetse) iyi oynarsa da çaylak sezonundaki gibi kahraman olur. Onu alaşağı edecek kimse yok derken QB çıkarmak konusunda karabüyü yapılmış Rams’de dahi tutunamayan Austin Davis, altı maçlık performansının ekmeğini üç sezondur milyon dolarlarla kazanan Josh McCown ya da ilk NFL maçında iki safety’e sebep olan USC çıkışlı (California’nın en yakışıklı ikinci adamı – gönderme değildir-) Cody Kessler ilk 11 için yeterli isimler olamayacaklardır. Packers ise, Packers işte, hazırlık maçı da olsa, biri süper yıldız, diğeri süper yıldız yedeği iki QB’si maça da çıkmasa, başka birçok eksiği de olsa karşılaşmayı kazanıyorlar. Packers beni heyecanlandırmıyor, bilakis bu durumu Bears taraftarı olan şu site yazarını fena halde sinirlendiriyor yıllardır.

Arizona Cardinals: 10 – Oakland Raiders: 31

Bu maçın iki yönü var, birincisi Cardinals elbette bu takım değil, ikincisi Raiders hazırlık sezonu da olsa korku salabiliyor. Cardinals açısından bildiğimiz isimlerin yanı sıra yedek QB’lik için mücadele eden California’nın en yakışıklı üçüncü adamı Matt Barkley için hiç de iyi geçen bir karşılaşma olmadı. Carson Palmer yaş itibariyle de, yakın geçmişiyle de sakatlık konusunda sorunlar yaşama potansiyeline sahip bir oyuncu ve iki sezon önce Carolina Panthers karşısında playoff wild-card’ında yaşadıkları yedek QB sorunsalını tekrar yaşamak istemeyeceklerdir, hele ki Bruce Arians şampiyonluğa bu denli yaklaşmışken. Raiders’da ise Derek Carr yine çok iyi bir görüntü sergiledi, merak edilen oyuncu bu seneki draft seçimleri eski Michigan State Spartans QB’si Connor Cook da akıllarda bıraktığı soru işaretlerine yanıt verircesine oynamayı bildi. Bir tarafta Cardinals, zaten potansiyelinin zirvesine ulaşıp şu anda onu cilalamakla meşgulken diğer tarafta Raiders yapabileceklerinin sinyallerini de veriyor.

Kansas City Chiefs : 16 – Seattle Seahawks: 17

Kansas City karşılaşmaya çok iyi girdi, endzone’da Russell Wilson’ın pasını çalmayı başardılar ve hemen karşılaşmanın başında öne geçtiler. Fakat geçtiğimiz sezon Aaron Rodgers’la beraber tekrar hafızalarımıza giren hail-mary pası bu sefer Seahawks yedek QB’si Trevone Boykin’e nasip oldu, altı sayılık pasın ardından karşılaşma 16-15 Chiefs lehine gelişmişti ki sadece hazırlık maçlarında görebileceğimiz bir olay gerçekleşti, Seahawks, PAT (point after touchdown – TD ardından alan golü ile alınan bir sayı) yerine iki sayılık bir oyun girişiminde bulundu ve başarılı da olup karşılaşmayı 17-16 kazanmayı bildi ve inanın maçın tek hikayesi de buydu.

Buffalo Bills: 18 – Indianapolis Colts: 19

Andrew Luck’ın yaklaşık beş gün önce oynanamayan (bknz: yazıdaki ilk karşılaşma) HOF maçında dahi sahada olup birkaç snap alacağı konuşulurken Luck bu karşılaşmada süre almadı. Yerine bolca veteran oyuncu Scott Tolzien’ı izledik ve o da takımını galibiyete taşıdı. Buffalo Bills ise karşılaşmadan bir gün önce QB’leri Tyrod Taylor’a altı senelik, 90 küsür milyon dolarlık bir kontrat verdi, kontratının çok az bir bölümü garanti para ve Taylor’ın hemen her sene diken üstünde olacağını şimdiden söylemek lazım. Ayrıca Bills 2014 draft’ının seçilen ilk QB’si EJ Manuel ve Ohio State’in ne olduğu anlaşılamayan ve bu sezonun draftında dördüncü tur seçimi olan QB’si Cardelle Jones’u barındıran bir takım. Burada sanıyorum şunu söylemek lazım, bu üç QB de oyun stilleri olarak neredeyse birbirinin aynısı. Hepsi dual-threat, atlet ve pastan önce belki de koşmayı düşünen adamlar, Tyrod Taylor’ın starter olmasının nedeni ise diğer ikisine göre çok daha deneyimli ayrıca stabil-aklı başında bir oyun oynaması. Geçtiğimiz sezon iki maç kaçıran Taylor’un yerine oynayan Manuel onu fazla aratmamıştı, Cardelle Jones ise NFL’deki ilk sahaya çıkışında iyi bir performans gösterdi, Rex Ryan onu adam edebilirse takımın geleceği olmaması için hiçbir neden yok.

Los Angeles Rams: 28 – Dallas Cowboys: 24

Los Angeles’ta bir NFL hazırlık maçında 89 bin küsür kişi en az 45 dolar ödeyerek bu maçı izleyip Rams’e “kocaman” bir hoş geldin demiş oldular, Rams de bu selamı bir galibiyetle ödüllendirdi. Aslında maçın hikayesi Los Angeles’a geri dönen Rams, taraftarın heyecanı, Amerikan futboluna açlığı, Rams sahibi Stan Kroenke’nin ne kadar büyük bir tüccar olduğu (aynı zamanda NBA’de Denver Nuggets, NHL’de Colarado Avalanche, MLS’de Colarado Rapids, İngiltere Premier League’de Arsenal’in sahibi, Lacrosse liginde de takımı varmış ancak önce o sporun ne olduğunu öğrenmem lazım) anladık. Merak ediyorsanız söyleyelim elbette, draftın bir numara seçimi Jared Goff ilk pasında interception’ı patlattı (endişe etmeyin geçtiğimiz sezon da Marcus Mariota ilk hazırlık maçında ilk pasında yapmıştı bunu) ve önündeki line oyuncularından da mütevellit pek de ayakta kalamadı. Ayrıca Cowboys adına draft’ın dördüncü sıra seçimi RB Ezekiel Elliot da hiç snap alamadı. Oyun anlamında ise maçın en etkileyici ismi benim açımdan Rams tarafından geçen sezon üçüncü turda seçilen Sean Mannion oldu. Şunu diyebilirim ki, sadece bu maça baksak, Rams koçu Jeff Fisher sanıyorum ilk haftaya Mannion ile başlardı (belki de başlar), maçı kazandıran drive başta olmak üzere 18/25 pas isabetiyle 147 yard pas, üç TD, bir interception ile oynayan oyuncu, Los Angeles’ta parladı. Diğer yandan Cowboys’ın dördümncü tur seçimi Dak Prescott’un da çok çok iyi bir performans sergilediğini söylemek gerek, dual-threat olan oyuncu bilhassa play-action oyunlarında başarılıydı, 10/12 pas isabeti ile 139 yard ve iki TD pası ile karşılaşmayı tamamladı. Çok çok keyifli geçen bu karşılaşma hem atmosferine, hem heyecanına yakışır bir biçimde de Hollywood senaryosu gibi sahadaki izleyiciler için “mutlu son” ile sonuçlandı.

Tenneesee Titans: 27 – San Diego Chargers: 10

Titans’ın Hem Marcus Mariota’sı hem de DeMarco Murray’si var artık, koşu oyunlarında rakibi nasıl yoracaklarını düşünmek lazım. Üstelik Murray’nin yedeği Alabama çıkışlı ikinci tur seçimi RB Derrick Henry de hem fizik olarak hem de performans olarak Murray ile benzer bir karşılaşma ortaya koydu. San Diego Charges özellikle draft’ta üçüncü sırada seçtikleri Joey Bosa ve memnuniyetsizliğinden ne kadar ızdırap çekiyor bilemiyorum ancak hala takımları geçtiğimiz sezonun bir adım ötesine atabilecek gibi değil, işleri deneyimli ve yetenekli veteran QB Phillip Rivers’a bağlı fakat kadroları yetersiz gibi duruyor. Geçtiğimiz seneye göre artıları ise Melvin Gordon daha iyi bir performans sergileyecek veya daha çok kullanılacak gibi duruyor, birinci turdan seçilen RB’in potansiyelinden kimse şüphe duymamasına rağmen çaylak sezonunda takipçilerini çok üzdü.

San Francisco 49ers: 13 – Houston Texans: 24

Haftanın son karşılaşması Levi’s stadyumunda 49ers’ın ev sahipliğinde oynandı ancak kazanan deplasman takımı Texans oldu. Ölü sezonda franchise QB olması ümidiyle oldukça para gömülen Brock Osweiler hazırlık karşılaşmalarında adet olması üzerine starter QB olarak pek az süre aldı ve bu aldığı snaplerde de yedide dört pas isabetiyle oynadı. Texans’da hücum açısından günün en verimli maçını geçiren ise Tom Savage’dı. 2014 draftı dördüncü tur seçimi Pittsburgh çıkışlı oyuncu 14/24 pas isabeti ile 168 yard pas mesafesi kat eden 2 TD pasına da imza atmış oldu. 49ers’ da ise deneyimli, yetenekli ancak tartışmalı QB (ki kendisi depth chartta ikinci durumda) Colin Kaepernick sahaya adımını atmadı, Blaine Gabbert ise normal sezonda da, kariyerinde de, hazırlık maçında da aynı istiktarsızlık ve aynı biçimde sahada güven veremeyen görüntüsü ile maçı tamamlayıp, yerini ondan da kötü performans sergileyen iki arkadaşına devretmiş oldu. 49ers’da henüz yeni koç Chip Kelly’nin sistemine dair çok fazla şey göremedik ancak o sistemin Blaine Gabbert ile oynanmaya çalışması garabet olacak gibi duruyor daha sezonun başından bakarken dahi.

Toparlama/Değerlendirme:

Evet sevgili NFLTR.com okurları, NFL’i çok özlemişiz, Amerikan futboluna çok aç kalmışız ancak eğer denk gelir ve izlerseniz tekrar hatırlatmam gerekiyor ki sezon öncesi hazırlık karşılaşmalarını “rekabet” kavramı üzerinden izlemeyiniz olacak naçizane tavsiyem. QB performanslarına bakarsınız, birkaç snap alan RB’ler neler yapıyor, starter olabilecek potansiyelleri var mı (zira çok fazla sakatlanan bir pozisyon olduğu üzere hiç bilmediğiniz, hazırlık maçlarında bile az yer almış yedek oyunculara kalabiliyor takımlar), çaylak oyuncuların durumu nedir, ışık var mı ya da takımda yer edinebilirler mi, fantasy football oynuyorsanız alt turlardan çıkarabileceğiniz oyuncu var mı ya da gözünüze kestirdiğiniz oyuncuların performansları nasıl… Bakın, görün, zevk alın.

İyice sezona ısınmak için meşhur HBO belgeseli Hard Knocks’ın bu sezonunu izlemeye başlayın, çok mu özlediğimden bilmiyorum, ilk bölümü inanılmaz zevkli geldi bana, zaten Los Angeles Rams hikayesini de barındırdığı için o da çok farklı bir tat bırakıyor ağızda. Hard Knocks demişken NFL ve Amazon.com’un beraber prodüksiyonunu ve dağıtımını üstlendikleri 2015 sezonunda Arizona Cardinals ile beraber geçen “All Or Nothing” belgeselini de unutmayın, Hard Knocks nasıl sezon öncesi kampını içeriyorsa bu da tamamen sezonu kapsıyor ve inanılmaz tat bırakıyor damakta yine.

Amerikan futbolu geri döndü, sıra rekabetçi olanının dönmesinde! Haftaya görüşmek üzere…