NFL’in ikinci haftasını geride bırakırken Chicago şehrinin takımı Bears da sezon derecesini Philadelphia Eagles karşısında 0-2’ye “geliştirmeyi” başardı. Böylece Chicago Bears, evinde oynadığı son 16 karşılaşmada 3-13 olan derecesini de 3-14’e taşımış ve bu alanda aynı karşılaşma sayısı içinde değerlendirme yapıldığı takdirde NFL liderliğini de pekiştirmiş oldu.

29-14’lük skorla kaybedilen karşılaşmada Chicago Bears rakibini ne defansif açıdan durdurabilmeyi başardı ne de hücum üretkenliği geliştirebildi. Ayrıca interception pozisyonunda sakatlanan Jay Cutler soyunma odasına gittikten sonra tekrar sahaya dönme imkanı yakalayamayınca, hazırlık sezonunda yerden yere vurduğum Brain Hoyer takımın dümenini eline aldı, ne yüceltilecek ne de alçaltılacak bir perfomans gösterip, sadece maçın geri kalanını idare etti (sanki Bears öndeymiş gibi).

Eagles açısından karşılaşmaya baktığımızda ise, geçtiğimiz haftaya beklentilerin üzerinde giren Carson Wentz, kariyerinin ikinci karşılaşmasını da kazanmayı bilerek, üstelik iyi de performans sahaya koyarak, Eagles taraftarlarının sadece geleceğe değil, bugüne de umutla bakmalarını sağladı. zZra her ne kadar Browns ve Bears (evet, bu haftaki performansıyla takımın Browns’dan bir farkı yoktu) gibi takımlara karşı iki galibiyet almış olsa da, NCAA’de FCS okulundan mezun olan, çaylak olup da hemen takımının ilk iki karşılaşmasına çıkan bu adam için gayet olumlu şeyler düşünmek gerek. Belki de Hard Knocks izlendikten, Rams’in bu QB yapısında dahi henüz Jared Goff’u düşünmemesinden dolayı dahi Carson Wentz’i takıma katan Philadelphia Eagles yönetimi gidişattan memnundur. Her ne kadar Bears hücumda pek varlık gösteremese de Eagles’ın kalburüstü bir savunmasının olduğunu da söylemek gerek.

Chicago Bears, bu hafta Pazar Gecesi Futbolu’nda, Dallas Cowboys’a konuk olacak. Cowboys, ilk hafta ve ikinci hafta kendi grup rakipleriyle oynamış, kendi evinde çok az farkla New York Giants’a kaybederken (bkz. Tarrence Willams akıl durması teşhisi) deplasmanda da belki de NFL’in en görkemli rekabetini yaşadığı Washington Redskins’e karşı da yakın geçen bir maçla galibiyeti almıştı. Tony Romo bilindiği üzere sakat fakat takımın hücumu Dak Prescott önderliğinde “idare eder” vaziyetin bir tık üzerinde. İlk hafta kullanamadıkları Dez Bryant’ı bu hafta hücumda tekrar hatırladılar, Ezekiel Elliott “sansasyonel” bir perfomans göstermese de deneyimli bir RB gibi, play-action’larla coşan Dak Prescott da hem pas hem koşu hücumu için fena tehdit ve evet, Bears’ın bunlara verecek yanıtı yok, hele ki öyle ya da böyle starter QB’sinin de sahada olmama ihtimaliyle.

İKİNCİ HAFTA GÖZE ÇARPANLAR:

– Rex Ryan ve ekibi 37-31 New York Jets’e kaybettikleri karşılaşma sonrasında çözümü hücum koordinatörünü göndermekte buldular. E.J Manuel tarafından QB sneak’lerin oynandığı, tuhaf dört ve bir girişimlerinin olduğu, Tyrod Taylor’ın çırpındığı konusunda haklılar, diğer yandan Jets defansı da çok iyi iç çıkardı. Artık Buffalo Bills’i daha pas odaklı bir sistem içinde görecekmişiz, Tyrod Taylor’ı fantasy QB’si olarak tutanlar açısından sevindirici. Ha, bir de Sammy Watkins vardı ya, hani draft’ın dördüncü sıra seçimi, uğruna trade-up yapılan WR, sanırım maç toplarında snap alamıyor kendisi? (Belki de hücum koordinatörü bundan gitti)

– Blaine Gabbert her ne kadar bir dakikada iki interception’a maruz kalmış da olsa performansı ile hayret ettirebiliyor. San Francisco 49ers, Carolina Panthers’a farklı kaybederken Chip Kelly’nin hala bir şeyler başarabilme ihtimali olduğunu da görüyoruz sanırım. Colin Kaepernick’in sahaya girme zamanı geldi de geçiyor.

– Cleveland Browns (gülmeyin) farklı önde götürdüğü karşılaşmayı Baltimore Ravens’a elleriyle sundu.  Bu esnada Browns’ın (gülmemeye çabalayın) geçtiğimiz hafta RGIII sakatlığı sonrası QB pozisyonunda başlayan deneyimli veteran Josh McCown da sakatlandı. Haftaya USC çıkışlı Cody Kessler ilk 11 başlayacak ve Browns (gülmemelisiniz) normal sezonda oynadığı son beş karşılaşmaya beş farklı QB ile çıkmış olacak! Ben tutsam da gülersiniz buna zaten.

– Matthew Stafford, iki ucu pislik içinde olan değnek gibi. Geçtiğimiz hafta son drive ile karşılaşmayı kazandırdı, bu hafta ise son drive’da karşılaşmayı kaybettirdi. Yine de Detroit Lions, benim öngördüğümden de iyi durumda, yine belirtmeliyim.

– Geçtiğimiz sene Brain Hoyer’ın bana mısın demeden interception’ları Chiefs defansına gömmesinin intikamı Brock Osweiler’a nasipmiş. Yoksa Houston Texans, “bu adamların kalbur üstü QB’si olsa neler yaparlar” diye bahsedilecek takım mı, göreceğiz galiba.

– Tom Brady arkasından gelecek QB’ler için lanet bıraktı sanıyorum, Jimmy Garrapolo tam da “gelecekti adam o olabilir mi?” diye merak ettirirken sakatlanıverdi. Yine de karşılaşmayı son drive’la da olsa kazanmayı bilen Patriots hanesine çok önemli bir galibiyet daha yazdırdı ancak ilk yarı ile ikinci yarı arasında Ryan Tannehill farkı da neydi öyle…

– New York Giants yakın geçen maçları kazanma serisini sürdürdü. Çekirge misali önce Dallas’a karşı sonra da New Orleans’a karşı zıplamayı bildiler. Haftaya da Washington Redskins ile oynuyorlar, zıplarlar mı bilemem ama Odell Beckham Jr. ile Josh Norman arasındaki olaylar tadından yenmez.

– Cinncinati Bengals ve Pittsburgh Steelers arasındaki karşılaşmalar son birkaç senedir üst düzey mücadele ve iyi oyun ihtiva ediyor, en son karşılaşma da böyle oldu, yalnız Steelers’da Ben Roethlisberger bu denli vasat bir performans sergiliyorken dahi Bengals gibi hücum-savunma komple bir takımı alt edebiliyorsa korkulacak bir şeyler var demektir.

– Washington Redskins ezeli rakibi Dallas Cowboys’a kaybederken Kirk Cousins akıllarda soru işareti bırakmadı değil. Ayrıca ilk hafta saha kenarında takım arkadaşlarını paylayan Josh Norman’ın da en sevdiği adam, az önce belirttiğim üzere haftaya karşısına çıkacak, bu durumda Redskins sezona 0-3 ile girerse toparlamaları kolay değil zira grupları geçtiğimiz sezona göre çok daha güçlü.

– Jameis Winston kılığındaki oyuncuyu ya ilk hafta ya da bu hafta izledik, hangisi gerçek Winston, gelecek haftalarda ancak anlayabileceğiz çünkü Falcons’a dört TD pası atıp takımına galibiyet kazandıran kişiyle Cardinals karşısında dört interception, bir fumble ile oynayan oyuncu aynı değil, yediremezsiniz bana. Cardinals tarafında ise ilk hafta Brady’siz Patriots karşısında alınan sürpriz yenilginin acısı Tampa Bay Bucs’dan çıkarıldı, neydi günahları.

– Los Angeles Rams, Los Angeles’a döndüğü ilk maçta hücumunu yanında getirmeyi unutmuştu, bunu gören deplasman takımı Seattle Seahawks durur mu, onlar da “lütfen siz ev sahibiniz” diyerek misafirperverliğe girişinde karşılaşma 9-3 Rams lehine bitebildi. Seahawks geçtiğimiz hafta kendi evinde Dolphins’e kaybederken de hücumu son drive’da getirip maçı almıştı. Berbat ötesi bir hücum çizgisine sahipken yapılacak çok az şey kalıyor geriye, bu bakımdan Russell Wilson da haklı. Peki ya Pete Carroll? Elbette kendisi açısından çok önemli bir pozisyona itiraz etti, Carroll’ı bilen bilir, itiraz ederse şiddetli de eder, bu biraz dozajı aştı kabul fakat bunu gören Roger Goddell durur mu, durmaz. Off-season bahane edilerek, Seahawks’ın 2017 draftı beşinci tur hakkına el konuldu (beşinci tur deyip geçmeyin, şu anda Seahawks kadrosunda bulunan yıldız CB Richard Sherman, safety Kam Chancellor da beşinci tur draft’ıdır örneğin), Seahawks kulübüne 400 bin, Pete Carroll’a 200 bin dolar ceza verdi ayrıca 2017 sezonunda takımın bir haftalık antrenman programanı da iptal etti. NFL’e sanırım birkaç sezondur da dikta geldi.

– Denver Broncos’a savunması Super Bowl getirdi ya, bu sene de direkt savunma, TD ve skor yükünü alacak gibi duruyor hücumun üzerinden. Indianapolis Colts geçtiğimiz hafta Lions karşısında “berbat” iken, NFL performans değerlendirme kurulu olan tamamen ben, bu hafta notlarını “ kötü” seviyesine yükselttim.

– Haftanın en anlayamadığım maçı oldu. Kim iyi oynuyor, kim iyi oynuyor kim kötü, Atlanta Falcons’ta Matt Ryan mı daha iyi, Derek Carr yanıt mı verdi, Oakland Raiders yıllardır baseball stadyumunda toza çamura batarak daha nereye kadar gidecek, bilemiyorum Altan…

– San Diego Chargers istikrarını sürdürerek bir oyuncusunu daha sakatlığa kurban verdiği bu karşılaşmada pagan dinlerindeki tanrıların artık akan kanlardan memnun kalması üzerine skor olup, savunma olup, Jacksonville Jaguars’ın üzerine yağdı. Neye uğradığını şaşıran Florida menşeli takım boynu bükük eve dönerken sakatlığa kurban verilen Danny Woodhead’den sonra sonraki karşılaşmalarda tanrıların kimi yanına alacağı merak konusu.

– Sakatlık nihayetinde kötü bir şey ancak sezonun ilk yedi çeyreğinde koşamayan bir Adrian Peterson izledikten sonra en azından kısa bir dönem onu unutup gerçek Peterson hatıraları ile zihnimizde kendisinin yer edinmesi daha doğru olandı sanırım. Packers maç boyunca dört fumble yaparken sadece bir tanesi Vikings’in işine yaradı, o da en sonda en önemli yerde. Tabi Aaron Rodgers’ın attığı interception’ı da saymak lazım. Rodgers, Mike Zimmer yönetimindeki Vikings’e karşı bir başka zorlandığı karşılaşmayı geride bırakırken Sam Bradford ilk kez Vikings formasını üzerine giydiği bu karşılaşmada takımla sadece 10 gündür antrenmanlara katılan bir oyucuya göre gayet iyi bir performans ortaya koydu.

Bir sonraki hafta (olmayacak duaya amin diyerek) bir Bears galibiyeti yazısıyla, ağız tadıyla karşınızda olmak dileğiyle…