Herkese merhaba, uzun bir aradan sonra Ulusal Amerikan Futbolunda süregelen gelişmeler sebebi ile tekrar sizlerleyim. Bu hafta konumuz IFAF’da (Uluslararası Amerikan Futbolu Federasyonu) iki yıldır devam eden paralel iki federasyonun, iki başkanın, iki yönetim kurulunu ve iki kongrenin varlığı….

Muhtemelen Amerikan futbolu ile alakalı birçok kişi IFAF’ın iki farklı kongre yaptığını ve yapılan kongre sonrasında Amerika, Kanada, Meksika ve Japonya dahil olmak üzere altı ülkenin IFAF’dan ihraç edildiği haberlerini gördü ve IFAF’dan Amerika, Kanada, Meksika ve Japonya gibi Amerikan futbolunun beşiği ülkelerin neden çıkarıldığını anlamadı.

Bunu anlamak için aslında bir yıl geriye giderek 17 Temmuz 2015 tarihinde Canton, Ohio’da yapılan 18. IFAF Kongresine bakmak gerekir. Bu kongrede çok ilginç bir şekilde aynı otelde iki ayrı kongre yapılarak iki ayrı başkan ve iki ayrı yönetim kurulu şeçilerek sonuçlanmıştı. Bu iki ayrı kongrelerin birinde mevcut başkan Tommy Wiking, IFAF başkanı olarak yeniden seçilmiş ve diğer kongrede ise Roope Nooren, IFAF başkanı seçilmişti.

Kongrenin başlangıcında yaşanan tartışmalar sebebi ile Tommy Wiking başkanlığında 22 ülke kongre salonunu terk etmiş ve geriye kalan 19 ülkenin oylamaları ile Roope Nooren IFAF Başkanı olarak seçilmişti. Katılımcı ülkeler; Avustralya, Arjantin, Bahamalar, Brezilya, Kanada, Şili, Danimarka, Finlandiya, İngiltere, İsrail, Japonya, Güney Kore, Meksika, Yeni Zellanda, Norveç, Panama, Sırbistan, İsveç ve Amerika.IFAF

Ertesi gün, medya kuruluşları kongre salonundan ayrılan 22 ülkenin aşağıda yazılı deklarasyonunu aldılar. Bu deklarasyona göre salonu terk eden 22 ülke kendi aralarında yaptıkları kongre ile Tommy Wiking’i yeniden başkan seçmiş ve IFAF Yönetim Kurulunu oluşturmuşlardı.

IFAF

Kongre salonunu terk ederek, başka bir kongre salonunda toplanan ve Tommy Wiking başkanlığında yapılan kongreye ise Türkiye’den Federasyon Başkanı Şahin Kömürcü’de dahil olmak üzere 22 ülke katıldı ve katılımcıların oybirliği ile Tommy Wiking IFAF Başkanı olarak seçti. Katılımcı ülkeler; Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İrlanda, İspanya, İtalya, İsviçre, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Katar, Kuvait, Hindistan, Tayland, Filipinler, Guatalamala, El Salvador, Honduras ve Nikaragua.

IFAF

Kongrelerin geçerliliği açısından baktığımızda iki tarafın da CAS’a gittiğini ve hukuki süreci başlattığını biliyoruz. CAS yargı süreci son kararı verecek. Ancak, kongre salonunu terk etmeleri sebebi ile Tommy Wiking grubu haksız gibi gözükse de 22 ülke 19 ülkeye göre daha salt bir çoğunluk olması sebebi ile Tommy Wiking’in başkanlığı daha hakkaniyetli bir seçim gibi duruyor. Tabii ki bu durumda delegelerin geçerliliği de CAS açısından önemli bir kriter olacak.

Bu kongreler ile alakalı en ilginç olay ise dört yıl önce IFAF ve EFAF ayrımı ile birbirine düşman olan  Tommy Wiking ve Robert Huber’in aynı grup altında birleşmeleridir. Hatırlarsanız eski yazılarımda da yazdığım gibi bir dönem Avrupa’da gene iki başlı bir Amerikan futbolu yönetimi vardı ve Avrupa Tommy Wiking önderliğinde IFAF ve Rober Huber önderliğinde EFAF olarak ikiye bölünmüştü. Bu iki başlı yönetimde Türkiye Federasyonu ise Tommy Wiking önderliğinde IFAF yanında saf tutarak, yeni üye olduğu EFAF’ın fesih olması için imza vermişti.

Şimdi aynı bölünmenin başında olan Tommy Wiking ve Robert Huber aynı safta birleşerek Uluslararası bazda başka bir bölünmenin tarafı durumundalar.  Hatta yeni IFAF yönetiminde başkan Tommy Wiking ve Başkan Yardımcısı Rober Huber seçilmiştir. Yani kısaca Avrupa’da dört yıl boyunca süregelen iki başlı yönetim şuan tüm dünyayı sarmış durumdadır.

Böylelikle, 17 Temmuz 2015 tarihinde Ohio’da yapılan kongre ile IFAF’ın iki başlı yönetimi başlamış oldu. Gelecek hafta bu geçen bir yıllık süreçte yaşananları, Paris ve New York olmak üzere iki ayrı ülkede yapılan iki farklı IFAF kongresini  ve altı ülkenin ihracına giden süreci anlatacağım.

Sağlıcakla kalın…