Heyecanlı, bol devinimli, çok kısıtlı zamanlar için ise sıkıcı olan ölü sezonun Amerikan futbolu olmadan geçirilen son Pazar gününü de artık atlatmış bulunuyoruz sevgili NFLTR.com okurları, başlığı da Yeşilçam esintisiyle yazdım açıkçası. Sezonun bitimiyle beraber ölü sezon ve hazırlık karşılaşmaları zamanlarında genel NFL değerlendirmelerinde bulunduğum, bolca draft yazısı yazdığım, arada farklı öykülere değindiğim bir zaman geçirdik sizlerle ve 2016 sezonunun ilk karşılaşmasından evvel “taraftar ve uzman” olduğum belki de en önemli hususla, Chicago Bears ile sizlerleyim.

Ölü Sezon Özeti

Denver Broncos’un 50. Super Bowl’u kazanmasının ardından 2016 sezonu Chicago’da yapılan NFL Draftı ile başladı. Bears’ın seçimleri genel itibariyle beğeni kazanırken draft uzmanlarına göre seçilen oyuncular için verilen draft değerlendirmesi, A’dan B+’ya kadar derecelendi. Bears’ın belki de tek direkt etki sağlayamayacağı oyuncu, -henüz fiziki açıdan oynadığı pozisyonlara göre hala cılız kalmasından ötürü- ilk tur draft’ı Georgia çıkışlı oyuncu Leonard Floyd (ki kendisi genel sıralamada dokuzuncu olarak draft edilen oyuncudur) oldu. Bunun yanında Chicago Bears geçtiğimiz sezon en büyük gediği olarak görünen ILB pozisyonu için Broncos’dan parmağındaki taze yüzükle Danny Trevathan ve Colts’dan Jarrell Freeman’ı kadrosuna kattı. Ayrıca, Marc Trestman döneminde ligin yaş ortalaması en yüksek kadrosuna sahip Bears, 2016 sezonuna yaş ortalaması en düşük takım olarak giriyor.

11 sezondur Bears kicker’lığı yapan ve takım tarihinin en çok sayı kaydeden ismi Robbie Gould dahi takımdan kesildikten sonra, pek denecek bir şey kalmadı, artık topa ayakla vurup sayı kazanmamızı sağlayacak olan kişi, geçtiğimiz sezonu Tampa Bay Buccaneers ile geçirmiş olan fakat yerine ikinci turda üstelik takasla draft sırasını tırmanarak seçilen Roberto Aguayo’ya bırakan Connor Barth olacak. OL pozisyonu, henüz ilk haftada sakatlanan Hroniss Grasu’nun sezonu kaçıracak olmasıyla beraber güçsüzleşmişti, son dakikada ezeli rakip Green Bay Packers’ın deneyimli OL oyuncusu John Sitton’ı kesmesiyle beraber Bears güçsüz kaldığı bu pozisyon için hemen ve güçlüsünden bir takviye yapma şansını da elde etmiş oldu.

Yeni Sezonda Nelere Dikkat Etmeli?

Chicago Bears’ın uzun soluklu RB’i Matt Forte’ye de kontrat verilmedikten sonra kendisi New York Jets yolunu tuttu. Takım tarihinin en çok koşu mesafesi kat eden üçüncü oyuncusu olmayı başaran (ki Bears koşucuları meşhurdur) Forte ile beraber, iki-üç sene önce Bears hücumunun kolu ve kanadı olan isimler (Matt Forte-Brandon Marshall) değişmiş oldu. Artık bu sezon franchise tag ile takımda tutulan ancak geçtiğimiz seneyi sakatlıkla geçirip akıllarda soru işareti bırakan yıldız WR Alshon Jeffrey, yine geçtiğimiz sezonun tümünü henüz hazırlık kampında sakatlanarak kaçıran 2015 draft’ı yedinci sıra seçimi WR Kevin White ve Matt Forte’nin geçtiğimiz seneki yokluğunda bolca snap alma şansına kavuşan ve yerini doldurması umulan ikinci yıl oyuncusu Jeremy Langford takımın lokomotifi olma şansına sahipler. Bu kol-bacakların çalışması için gerekli beynin (Jay Cutler) de iyi çalışması lazım. Bu beynin çalışması konusunda, geçtiğimiz sezonun hücum koordinatörü Adam Gase artık Miami Dolphins’in baş koçu durumunda. Jay Cutler’ın kariyerinin en iyi sezonunu istatistiki anlamda geçtiğimiz sezon olarak tanımlayabiliriz. Ancak yine de 2016 NFL’inde, 10 yıldır bu ligde QB olan Cutler henüz 30 TD barajına dahi ulaşabilmiş değil, “game manager” denilen oyun kurucuların dahi bu kadar TD pası atabildiği yerde Cutler’ın henüz bu seviyeye ulaşmaması neden kendisine bel bağlanmaması gerektiğini de gözler önüne seren bir başka durum. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir diğer yer de geçtiğimiz sezona göre gelişen defans takımı. Defans tandanslı koç John Fox, Marc Trestman’dan kalan defans enkazını geçtiğimiz sezon olumlu yönde geliştirmeyi başarmıştı, bu sezon da hem draft hem de ölü sezonda katılan oyuncularla beraber defans takımının daha da iyileşeceğini söylemek gerek.

En Kötü – En iyi Pozisyonlar:

En kötü pozisyon cornerback pozisyonu, net. Ne draft ne de ölü sezon buranın geliştirilmesine katkıda bulunmadı. Carolina Panthers tarafından Josh Norman’ın sözleşmesi uzatılmayınca ağzımın suyu pek fazla akmıştı ancak bir girişimde bulunulmadı. Kyle Fuller, Tracy Porter muhtemel ilk 11 oyuncuları gibi durmakta. Deiondre Hall isminde bir oyuncu draft etti Bears bu sezon, aşağı turlardan, hazırlık maçlarındaki performansını çok beğendiğimi söylemeliyim, sezon içinde şans bulduğu takdirde şaşırmam. Pas temelli ligde, pası tutacak oyuncuların savunulması mühim, öncelik pass rush savunmasında, sonrasında ise arka alan savunması geliyor, Bears bu açıdan kısıtlı bir yeteneğe sahip gibi durmakta.

En iyi pozisyon OLB-DE pass rush diyelim geçelim en iyisi, bu da net. Parnell McPhee, Lamarr Houston, Willie Young, Leonard Floyd, Akiem Hicks, Sam Acho, Mitch Unrein gibi geniş ve yetenekli bir kadro var. Sağlıklı olduğu takdirde Parnell McPhee ilk 11’de olacak bu belli ancak OLB için diğer başlayacak isim sezon içinde değişiklik gösterecektir, ilk maçta ise muhtemelen en fazla snap alan Lamarr Houston olacaktır. Arka alan savunması en önemli ikinci savunma bölgesi demiştim bir önceki paragrafta, en önemlisi ise pass rush, Bears birinci savunma önceliğinde çok iyi durumdayken, savunmadaki ikinci öncelikle sıkıntılar yaşıyor, sezon içinde bu daha da göze batacak.

Sezondan Neler Beklemeli?

Taraftar olarak çok heyecanlı bir adam olmadığımı söylemeliyim öncelikle, elimden geldiğince duygularımı mantığımın önüne geçirmemeye çalışıyorum, benim açımdan bu seneki Bears’ın tavanı, aralık ayı itibariyle takımı “in the hunt” dediğimiz, playoff resminin yarışmacılarından biri olarak görebilmek. Playoff’a kalmanın çok zor olduğunun farkındayım, grubu domine edecek ekip belli, Green Bay Packers. Minnesota Vikings Teddy Bridgewater’ın sakatlığı ve Sam Bradford’ın takas edilmesiyle beraber bir hayli merak edilir bir hal aldı ancak geçtiğimiz seneye göre bir nebze düşüş yaşayacakları muhakkak. Detroit Lions’ın ise gurubun en kötü takımı olduğunu düşünüyorum, en azından sezon öncesi perspektifim böyle. Playoff’a kalmak için gruptaki rakiplerinizi yenmeniz çok büyük önem arz ediyor, bizim futbol tabiriyle “derbi maçları altı puanlık maçlar” gibi düşünmek gerek. Rakiplerle oynanacak altı karşılaşmadan üç galibiyet çıkarırsa Bears, playoff resminde yarışmacı olarak kalır, olur da dört galibiyet çıkarırsa kendi tavanını dahi zorlar, elbette kötü senaryolar da yok değil. Geçtiğimiz sezon alınan galibiyet yüzdelerine göre bakıldığında Chicago Bears sezon maçları ligin geri kalanına göre “fena değil” gibi duruyor, güç dengesi açından, yani “kafadan kaybedilecek maç” sayısı az, gel gelelim yazının bir yerlerinde de belirttiğim üzere Bears ligin yaş ortalaması en genç takımı, geçtiğimiz sezon bir TD sayısından az farkla biten dokuz karşılaşma oynadı ve ancak ikisini kazanabildi, ayrıca sezona da çok kötü girmesi motivasyonun düşmesi açısından işin cabasıydı. O nedenle hedefi doğru koymak gerek ancak yıllarca 8-8 civarında kalacak bir takım kimyası da oturtulmamalı.

İlk Maç: Texans

Bears açısından bir kötü haber var, o da J.J. Watt sezonun ilk karşılaşmasında sahada olacak. Aldığı darbelerden, kırık çıkıktan korkmayan bu arkadaş, “50-60 yaşında yürüyemeyecek de olsam Amerikan futbolu oynayacağım” minvalinde bir açıklama yapmıştı geçenlerde, sahada da muhtemelen bizim oyuncularımızın canını okuyacak ilk NFL Pazar gününde. Bunun haricinde bol milyonlu kontratı alan Brock Osweiler takımın yeni QB’si olarak ilk ciddi sınavına Houston’da Bears karşısında çıkacak. Bunun gibi hatırladığım sezon açılış maçı bir hikayesi vardı aslında, Bears – Colts ile yakın zamanda karşılaşmış, çiçeği burnunda birinci sıra seçimi Andrew Luck “vasat” oynamış ve kazanan Bears olmuştu, o Andrew Luck, ligin yeni yüzü. Bears açısındansa hazırlık maçlarında görülen şey, takımın sayı üretme yollarının kısıtlı olduğu idi, Alshon Jeffrey ve Kevin White bir preseason maçı kadar az snap almayacaklar ve ne durumda olduklarını da ilk kez Texans karşısında test etme şansı bulacağız bu nedenle.

İlk karşılaşmadan “mutlak galibiyet” beklentim yok açıkçası ancak “limitsiz keyif” beklentim NFL sezonundan var ve artık çok az kaldı.

Tekrar görüşmek dileğiyle…