12. Adamın başkentinden herkese merhaba. Kuzey Pasifik’teki bir haftalık dinlenmenin ardından takımımız tekrardan bizlerle beraber. Altıncı hafta başlamadan fikstürüne baktığımızda haftanın maçı  olarak CentrulyLink Field’daki maçla Dallas Cowboys – Green Bay Packers maçı öne çıkıyordu. Kuzey Pasifik’te çekişmeli, form değişkenli, gelgitli ve en önemlisi keyifli bir maç izledik.

Pazar gecesi Seattle şehrinde Atlanta Falcons karşısında Goofus & Gallant hikayesi yaşandı. Bu hikâyedeki kahramanların her ikisini de iki takımla ilintileyebiliriz fakat Seattle yazarı olarak biz kendi takımımıza bakalım. Goofus ve Gallant, Highlights for Children adlı meşhur çocuk dergisindeki hikâyelerden biri. İki zıt karaktere sahip iki çocuğun aynı durumlarda verdiği farklı tepkileri anlatır. 1948’de edebiyat dünyasında yer bulan öyküde;  Gallant karakteri cesur, sorumlu, akıllıca hareket eder  ve naziktir. Goofust ise kaba saba, sorumsuz kararların kişisidir.

Ligin en formda ekiplerinden biri Atlanta. Hücum futbolunda ligin en iyisi Falcon’lardı. Savunmasıyla ligi yıllardır istatiksel olarak domine eden takımımız; rakiplerin ve ligi takip edenlerin bilinçlerinde de korkutucu savunmasıyla yer etmiştir. Anlayacağınız, karşımızdaki rakip bizim için güzel bir sınav, şanımızı şöhretimizi test edeceğimiz ciddi bir takımdı. Son beş maçın dördünde gülen taraf Atlanta olmuştu. Buna 26-24 Seattle zaferiyle biten maçla bir son verdik. İlk yarı 17-3 Seattle Seahawks üstünlüğüyle bittiğinde Gallant misali takımımız nerede ne yapması gerektiğini biliyordu. Atlanta hücumunun “h”sinden eser yoktu. Şampiyon gibi oynadık.

Üçüncü çeyrekte gelen 21 Atlanta sayısı ise -Beş dakikada bir touchdown demek- Gallant gitmişti,  ne yapacağını bilmeyen, saha içinde ve bench’te birbirine düşen, aptalca bir futbol oynayan takım olduk. Goofus karakterini üçüncü çeyrekte bu spora adapte ederek dramatize ettik.

Matt Ryan vs. Seattle D-Line

İlk devrede Matt Ryan’ı sezonun en düşük değeri, 83 pas yardında tuttuk. Normal bir maçta bir QB için berbat olarak nitelendirilecek bir pas yardı değil. Lakin beş maçta attığı touchdown, bıraktığı first down olan, 500 yardlık maçlar çıkaran adamı ilk 30 dakikada 83 yardda tutmak başarıdır. Michael Bennett ve Cliff Avril önderliğinde blitz’lerle Atlanta’nın O-Line’ını çökerttik. Russell Wilson’ın çoğu maçta yaşadığı QB baskısını, pocket çökmesini bu sefer biz yaşattık.  Cliff Avril’in önderliğinde gelen Matt Ryan fumble’ı nihayetinde tek snap’lik ve koşuluk hücum ile Christine Michael ile end zone’a ulaştık. Art arda gelen sack’lar, ilk yarıdaki tek sayı varyasyonlarında red zone’daki üç pas denemesini de bertaraf etmek, Matt Ryan’ın snap sonrası başını çevirecek zamanı olmadan kendisini alaşağı etmek… kısaca Matt Ryan sezonun en zor dakikalarını yaşadı. İkinci devre 252 yarda ulaşan Matt Ryan’ı özellikle üçüncü çeyrek durduramadık. Farklı bir O-Line hattıyla çıkmışçasına dokunulmaz bir kimliğe bürünen Matt Ryan kariyerin en iyi çeyreklerinden birini yaşadı. 10 farklı oyuncuya pas atmayı başaran Atlanta QB’si bunların arasında beş oyuncuyu en az üç kez topla buluşturmayı başardı.

Shut Down Richard Sherman vs. “Şekersiz” Richard Sherman

Shut down unvanlı Richard Sherman’ı bu şekilde izlemeyi seviyoruz. Aşağısı kurtarmıyor, vasatı tat vermiyor. Uzun boylu wide reciever’ları markajda zorlanan Sherman -Kelvin Benjamin, Calvin Johnson gibi- Sherman, Julio Jones’a ilk yarı sahayı dar etmese de zor anlar yaşattı. Cover  işini ilk yarı başarılı biçimde sonlandırdı. Üçüncü çeyrekle birlikte Julio Jones, neden ve nasıl ligin en elit pas tutucularından biri olduğunu bize gösterdi. Bir sezonda en çok pas yardı yapma rekorunda Calvin Johsnon’ın ardından ikinci olan yıldızı tüm maç sindirmek imkânsız gibi bir şey. Bizim takım her ne kadar imkânsızı sevse de bu sefer olmadı. Üçüncü çeyrekteki üç touchdown da coverage hatalarından geldi. Julio Jones ve rakip TE neredeyse 50 yardlık boş pas koridorları sunduk. Richard Sherman küplere binse de, takım arkadaşları onu zor zapt etse de kendisi de suçluydu, arkadaşım. Julio Jones’u emaneten bile takım arkadaşının markajına veremezsin. Sonucu bu olur. Julio Jones maçı 139 yard ve bir touchdown ile bitirdi.

Atlanta Hücumu vs. Seattle Savunması

Adamı (Julio Jones) üç kişi markajlayalım dediklerinde ise rakip TE Levine Toilolo’yu başıboş bırakmak gibi bir gaflete düşmelerinin izahı yok. İlk yarıdaki şampiyon kimliğimizi bırakıp üçüncü çeyrekte NCAA Division III takımı gibi savunma yaptık. Mohamed Sanu ve Justin Hardy koşu yollarına atılan paslarla savunmamızı geçti, bu ikili clutch catch’ler yaptı. Özellikle Hardy’e üçüncü haklarda atılan low throw’ları engelleyemedik.

Frank Clark’ın yokluğunda J.P. Louise ve Marsh değişmeli oynarken Kam Chancellor’un yerini McKoy ile doldurmaya çalıştık. 33 numaramızı hazırlık döneminde çok beğenmiştim. DeShawn Shead ile ilk devre dik ve diri durdular. Cover ve tackle uyumunda sırıtmadılar. Güçlü defansımızın sağlam ve işleyen dişlilerinden oldular.  McKoy bizi üçüncü çeyrekte 10 kişi bıraktı. Sahada vardı ama yoktu. Devrelerdeki performansı arasında gündüz ile gece farkı vardı. Julio Jones’un touchdown’u sonrasında Richard Sherman’ının gazabından kendisini takım arkadaşları kurtardı dersek yanlış olmaz.

Seattle Hücumu vs. Atlanta Savunması

Atlanta savunmasıyla bilinen, maçları kazanan bir ekip değildi. Bu sene işin savunma tarafını biraz daha düzeltmişler. Kalburüstü bir savunma takımı olma yolunda ilerliyorlar. Nitekim, ikinci yarı hücumda dip gaz yaparken savunmalarında da vidaları biraz sıktılar. Hücumumuzda altı farklı isme pas atan Russell Wilson bu maçı da touchdown pası atamadan 270 yard performansıyla bitirdi. Doug Baldwin’e nefes aldırmadıkları için Jermaine Kearse ve Tyler Lockett alternatiflerine yöneldik, hatta Spiller ve Michael bile üç kez pas tuttu.  Teknik ekibimiz artık Jimmy Graham’ın etkisini ve önemini biliyor, ona göre hareket ediyor. Mutluluk verici bizler için…

Hücumumuzda en büyük endişe ve sorun: Russell Wilson’ın sakatlığı. Dinlenme haftasına rağmen tam atlatamadı, atlatamazdı. Hızını yeterince kullanamıyor, play option koşularından uzak duruyor. Tüm sezon uyguladığımız, rakip savunmaların direncini kırıp topu end zone’a kadar ilerletebilmemizi sağlayan “B” planımızdı. Sakatlığının seyri 17. hafta sonunda ne olur, muhtemel bir playoff döneminde Wilson ve mobilitesi bizim için birer soru işareti olabilir mi?

Christine Michael vs. Devonte Freeman & Tevin Coleman

Thomas Rawls’ın yokluğunda, Marshawn Lynch’in vedasında bel bağladığımız Christine Michael görevini layığıyla yerine getiriyor. Evet, 150 yardlık performansların adamı değil, hatta 100 yard yapması normal şartlarda %50’den daha az ihtimal. İhtiyaç duyduğumuz koşu oyununu bize sunuyor mu, sunuyor. İki koşu touchdown’u ile de oyununu süsledi mi, süsledi. Thomas Rawls geçen seneki formuyla dönerse bile Michael’a snap’lerde yer verilmeli: %60 Rawls, %40 Michael. Rawls dönmezse veya formundan-sağlığından ırak biçimde yer alırsa starter RB eşittir Christine Michael.

Koşuyu her zamanki gibi savunduk, pas savunmasında gardımızın düştüğü dakikaları izledik. Lakin koşuda Devonte Freeman ve Tevin Coleman ikilisinin hızını ve yardını kestik. Sayılara vurduğumuzda bu Freeman ve Coleman ikilisi ligin tepesinde yer alan ikililerdendi.

O Son Pozisyon vs. Green Bay Maç Sonu

Evet, geldik mi, maçın bile önüne geçebilecek o son pozisyona. Dördüncü hak denemesinde Julio Jones’a action pas oynayan Matt Ryan’ın topunu Sherman ve Thomas ikilisi kesemedi. Zaten adrese teslim pastan ziyade rebound tarzı bir pastı. Sherman, soccer diye tabir edilen futboldaki  “tatlı-sert” müdahaleyle Jones’un sağ kolunu biraz çekti, sağ koluna kısa bir süreliğine el koydu. Faullü bir hareketti ama hakemler es geçti veya es geçmeyi yeğledi, bilemeyiz. Maç anlatanların kanaati faul olduğundan yanaydı, benim de. O pozisyondan sonra da top bize geçti ve maç bitti. Yan başlıkta ne görüyoruz: Green Bay. İki maç sonumuz vardır, birinde Golden Tate faul yaparak touchdown’a imza atar ve 12-7 geride olduğumuz maçı o son saniye pozisyonuyla kazanırız. Diğerinde de konferans finalinde topu end zone’dan dışarıya tokatlayan savunmamız kural ihlali yapar ama maç yine bizim olur. Bu iki mevzu NFL dünyasında ve sitemizde bolca konuşuldu, hatta sitemizde kural kitabından alıntılarla yazılar da yazıldı. Ben de hak edenin kazanmasından yanayım. Orada Julio Jones’a yapılan pass interception vardı. Sarı bayrak atılmadı, atılsaydı maç Atlanta’ya mı giderdi, bizde mi kalırdı bilemeyiz ama Atlanta için önemli bir umut olurdu.

Seattle Seahawks’ın Öne Çıkanları

Maç sonu yazılarıma yeni bir bölüm eklesem fena olmaz diye düşündüm. Amacına hizmet ederse ilerleyen haftalarda da devam ettirme niyetindeyim. Yensek de yenilsek de bu bölüm tamamen Seahawks takımı için olacak.

Maçın Hücum Yıldızı: Christine Michael, 64 yard ve iki TD ile üzerine düşeni yaptı, hanemize 14 puan yazdırdı.

Maçın Savunma Yıldızı: Earl Thomas, interception’ı ile maçı bize döndüren isimdi.

Maçın Hareketi ve Maçın Kırılma Noktası: Earl Thomas’ın interception’ı.

Maçın X Faktörü: Alex Collins, yedek running back, bir TD’a imza attı ve son çeyrekte kritik bir anda önemli bir pası tuttu.

Seattle Seahawks vs. Arizona Cardinals: “Üç Puanla Dönün Çocuklar”

4-1 derecemiz. 11 maçımız kaldı ve beşi primetime tabir edilen maç saatlerinde olacak. Bunlardan ilki Arizona ile deplasmanda Pazartesi sabah 3.30’da yapacağımız maç olacak. Önümüzdeki iki maç deplasmanda ve ilk dört maçın üçünü deplasmanda oynayacağız: @Arizona, @New Orleans, Buffalo, @New England. Fikstürün zor bölümü kapımızı çaldı. 4-1 derece ile NFC West’te lideriz. Son iki maçını kaybeden Los Angeles Rams ve son iki maçını kazanan Arizona Cardinals 3-3 ile peşimizde. Los Angeles Rams’i liderlik yarışında tehdit olarak görmediğim için odaklanmamız gereken Arizona olacak.

Çölden çıkaracağımız galibiyet zorlu fikstür döneminin ilk basamağında takıma güven, playoff yarışında ise bize önemli bir avantaj verecektir. Futboldaki altı puanlık maçın bu spordaki karşılığı. Niners ile kapıştığımız günlerdeki kadar ateşli olmayan ama son iki yıldır alevlenen bir NFC West yarışı içerisindeyiz. Richard Sherman ve Patrick Petterson atışması; Larry Fitzgerald efsanesi, David Johnson koşu hücumu, Arizona savunması dikkat edilecek noktalar. İkinci tight end’imiz Luke Willson sakat ve muhtemelen oynayamayacak. Thomas Rawls zaten yok. Kam Chancellor, Çarşamba antrenmanına katıldı ve takımdaki yerini muhtemel alacak. Rakipte Carson Palmer’ın hamstring’ten ötürü oynayamama riski var. Yazının sonunda diğer futboldan klişeler var: Bu maçı mutlaka kazanmalıyız, 1-0 olsun bizim olsun. Üç puanla dönün çocuklar.