Tatil için döndüğüm memleketimde zaman geçirirken, hele üstüne üstlük San Diego Chargers playoff yarışından matematiksel olarak elenmiş olunca, takdir edersiniz ki takıma zaman ayırmak pek mümkün olmuyor. Açıkçası bu maçı da izlemek yerine ailem ve arkadaşlarımla zaman geçirdim, bu haftaki Cleveland Browns maçı için de planım aynı şekilde. Şu anda Cleveland’da olan birisi bu maçın biletini altı (6) dolardan alabiliyorken, bu denli kalitesiz bir maçı oturup da benim izlemem zaten pek akıl karı olmaz. Bu hafta onun yerine Amerikan futboluna ayırdığım zamanı Pittsburgh Steelers – Baltimore Ravens gibi bir manası olan maça yöneltmeye karar verdim.

Geçen haftaya dönecek olursak ise, Chargers, “içeride” Oakland Raiders’a az farkla kaybetti. Durumdan gayet memnunum çünkü ilk 10 sırada seçmeyi aşağı yukarı garantiledi takım. Böylece iyi bir draft ve yeni koçlarla gelecek sezona iyi bir giriş yapılabilir. “içeride” dememin nedeni ise stadyumu dolduran seyircilerin büyük bir çoğunluğunun Raiders taraftarı olması. Durum o derece rezil bir hal aldı ki, Chargers antrenmanlarında hafta içinde bu iç saha maçındaki ortama alışmak için hoparlörlerden taraftar sesi yankılanmış…

Sizinle ilk kez Los Angeles Chargers yazarı olarak görüşüyorum. Henüz takım resmi olarak taşınmamış olsa da, bu saatten sonra San Diego Chargers demek bana pek mantıklı gelmiyor. Takım, gelecek sene antrenmanlarını yapmak için güney Los Angeles’da bir yer bile kiraladı. Benim için tek pozitif yanı ise bu yerin oda arkadaşımın evine 10 dakika mesafede olması. Kendisi bizim burada yakından tanıdığımız “Ben milli takımı tutuyorum”culardan. Evine bu kadar yakın bir takım olursa Chargers taraftarı yapabileceğimi düşünüyorum. Şu anda aramızdaki bu durum Chargers sezonundan daha heyecanlı geliyor bana açıkçası. İşin en can alıcı noktası ise Chargers’ın tamamen bir “rebrand” yapabilecek olması. Hafta içinde çıkan haberlere göre takımın sahibi Spanos ailesi, Los Angeles’a taşındıkları takdirde Chargers ismini de değiştirip takımı tamamen yenilemeyi düşünüyormuş. Her ne kadar San Diego’da kalmalarını tercih etsem de, Los Angeles takımını da tutmaya devam edeceğim. Fakat takımın ismi de değişirse inanılmaz kaliteli bir şey olmadığı sürece hem benim, hem de sosyal medya aracılığıyla konuştuğum diğer Chargers taraftarlarının takıma ilgisi azalacak. Bu, takım için ne kadar faydalı olur onu bilemeyeceğim. Yeni yıl, yeni şehir, ve yeni takımın başarı getirmesi tek dileğimiz.

Chargers’da durum bu kadar sıkıcı olunca insan doğal olarak sadece draft için heyecanlanabiliyor. Playoff tahmini yazılarımız sitenin tadı tuzu olsa da, draft da kötü takımlar için playoff sezonu. Chargers da kötü bir takım olduğuna göre bana da draft’a hazırlanmak kalıyor. Zaten birkaç haftadır önemli pozisyonlar hakkında size bilgi veriyorum, bu hafta da “Philip Rivers devri bitti mi?” sorusunu soranlara cevap veriyorum:

NFL Draft Twilight Zone: QBs

Chargers’ın bu draft’ta ilk turdan QB alacağını düşünmüyorum, ama ikiden sonra herhangi bir roundda seçilebilecek bir pozisyon. Bu nedenle alınmasını isteyeceğim bir oyuncudan başlayalım, Brad Kaaya. Miami Hurricanes QB’si üçüncü turdan seçilebilecek bir oyuncu. Uzun boyu ve isabetli paslarıyla ün salan Kaaya’nın pro QB olmak için daha yolu var fakat Rivers’dan daha iyi bir eğitmen bulamaz kendisine.

Rivers demişken, olur da ilk turda birisi seçilirse diye onunla aynı okuldan çıkma Mitch Trubisky’den bahsetmek lazım. Seçilen ilk QB, dolayısıyla oyuncu bile olma şansı var. Oyun zekası çok yüksek bir oyuncu. Belki Watson ve Kayzer kadar atletik değil ama sahada hızlı oynayan bir isim.

Onun dışında senelerdir her maçta ofansı 40 üzeri sayı atan Texas Tech’den Patrick Mahomes adı çok konuşulmayan ama sürpriz yapabilecek bir isim. Bütün oyuncular arasında kolej sayıları en iyi olanlardan bir tanesi, ama oyununda büyük hatalar olduğu da bariz.

Ben beğenmesem de beğeneni bol olan Arkansas’lı Austin Allen, bizim okulun komşusu Cal’li Davis Webb, Oklahoma State’den Mason Rudolph da düşünülebilecek isimler, fakat ben çok ilgilenmiyorum.

Bunların dışında seçilebilecek bir oyuncu Heisman yarışında sonlara kalmasına rağmen seçiminin sonlarda olacağı düşünülen Baker Mayfield. Dans hareketleriyle sosyal medyada ünlü olan QB, iyi koçlarla iyi yerlere gelebilir. Bu da demektir ki yeri Chargers değil.

Son olarak inanılmaz bir wild card’a değineceğim. Chad Kelly. Ole Miss QB’si Netflix’in belgesel kıvamındaki dizisi “Last Chance U” yu izleyenlerin bileceği bir isim. Dizide geçen community college’dan Ole Miss’e transfer olan Kelly, çok da iyi oynarken dizini sakatladı ve bir anda medyada yok oldu. Önceden yükseklerde gösterilen seçim sırası, şu sıralar yedinci tura düşmüş durumda. Ben olsam Kelly’i oralarda seçip bir şans tanırdım.

Tatsız bir sezonu geride bırakırken sizinle son maç öncesi görüşmek üzere diyor, Browns – Chargers maçını izlememenizi tavsiye ediyorum. Browns’a ise bu sene maç kazanmak için son şanslarında başarılar diliyorum…