Uzunca beklenen bir aradan sonra Türkiye Ragbi Federasyonu seçimleri 28 Ocak 2017 Cumatesi günü Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda yapıldı. Artık bildiğiniz gibi yeni başkanımız Murat Pazan ve yeni asbaşkanımız Mansur Yılmaz, 11 Şubat 2017 tarihinde Ankara’da yapılan ilk yönetim kurulu toplantısı ile göreve başladı. Yeni bir yönetimle birlikte, yeni bir teknik kurul da görevine başladı. Birkaç yazı ile sizlere bu sürecin nasıl geçtiğini kendi gözümden anlatmaya çalışacağım…

Seçim

İlk basamakta seçim sürecini ve kulisin en yoğun döndüğü son 24 saati  değerlendirelim. Bu sürece ilk defa bir seçime delege olarak katıldığımı söylemek istiyorum. Bu seçim sürecinde 152 delege oy kullanma hakkına sahip oldu. Delegelerin 25 tanesi takımlardan bağımsız, 50 tanesi Amerikan futbolu ve 77 tanesi ragbi ile baseball ve softball delegesiydi. Seçim günü başkan aday tablosu şu şekildeydi. İlk aday: iptal edilen seçimlerinde de aday olan Murat Pazan’dı. Murat Pazan eski bir profesyonel güreşçi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda çalışıyor. Bakanlık ve GSGM delegeleri seçim öncesinde Murat Pazan’ı desteklediklerini açıklamışlardı. İkinci aday Mustafa Aksu’ydu. Şahin Kömürcü’nün dosyalarını çıkartan, seçimden önce delegelerin düzenlenmesini sağlayan ve federasyonu tekrar özerkliğine kavuşturan adaydı. Üçüncü aday ise Efe Kırmızıer, Amerikan futbolunun içinden gelen biriydi ve bu sporun ayrılması için Amerikan futbolunun içinden gelen bir başkan olması gerektiğini savunuyordu.

Seçim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda yapıldı. Son derece iyi organize edilmişti. Seçimlere önce seçimi yönetecek divan kurulunun seçimi ile başlanır ve genelde burada az çok kimin ne kadar destek aldığı belli olur. Seçim oturumu başlarken salonda yaklaşık 100 delege hazır bulunuyordu. Divan için tek liste Mustafa Aksu’nun ekibinden geldi ve oy birliği ile seçildi. Bu noktada salonda beklenmedik bir rahatlık vardı. Aslına bakarsanız bu seçimden öncede hangi adayla konuşsanız seçimi kazanacağını düşünüyordu ve hepsinin de haklı sebepleri vardı.

Genel kurul rutin oylamalarla devam etti. Kurulda ki en büyük soru işareti okunan mali raporda lisans ücretlerinin beklenenin çok altında olmasından kaynaklandı. Burayı açacak olursak 2016 yılında lisans ücret geliri olarak 15 bin 385 lira görünüyor. Kişi başı 50 lira lisans ücretinden 1200 tane Amerikan futbolu lisansı 60 bin yapar. Diğer branşları da düşününce aradaki farkı hesaplayın. Kayyum heyeti kendilerinin elindeki kayıtların bu olduğunu ve yeni yönetimin bu konuyu araştırabileceğini söyledi. Bu madde yeni yönetimin konuyu araştırması şerhi konarak kabul edildi.

Genel kurulun ilk tartışması ki tartışma sayılmaz, branşların ayrılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi aşamasında oldu. 2008 genel kurulunda da böyle bir karar alınmış ve iki sene sonra branş ayrılması Gençlik Spordan geri dönmüştü. Yeni Başkan Murat Pazan bu konunun genel kurulda oylanmasının anlamsız olduğunu bu yetkinin bakanlıkta olduğunu söyledi. Bunu bizde istiyoruz ama bunu gündeme almak propagandadır dedi. Yine de oylamada madde gündeme alındı.

Gündemin son maddesi olan başkan adaylarının konuşmasından önce eski başkanlardan Kortan Yurtseven konuşma yapmak istedi ama genel kurul oylamasında istek reddedildi. Burada Kortan’ın adı geçince kendi kendime dedim ki, şimdi çıkıp ben size 2008’de söylemiştim beni dinlemediniz başınıza neler geldi diyecek. Seçimden sonra Kortan ile de konuştum. Aynen bunu diyecektim dedi. :) Seçim oturumuna geçmeden önce Başkan adaylarından Efe Kırmızıer bir dilekçe ile başkanlık adaylığından çekildiğini açıkladı. Divan kurulu Efe’ye yine de söz vermek istedi. Yapılan oylamada bu istek de reddedildi. Burada kendi adıma bir paragraf açmak istiyorum. Efe’yi tüm gün boyunca çok sıkıntılı gördüm. Bir önceki akşam neredeyse hiç uyumamış ve çok yorgundu. Onu bu kadar hırpalayan sürecin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Ancak kendi kendime Amerikan futbolu bir evladını daha zalimce hırpaladı diye düşündüm.

Başkan adaylarının arasında yapılan kura çekiminde ilk konuşmacı olarak Mustafa Aksu seçildi. Mustafa Aksu konuşmasında bu aşamalara nasıl gelindiğindi önceki yönetimin sıkıntılarını ve kendi yönetiminin neler yapacağını anlattı. Diğer başkan adaylarına emeklerinden dolayı teşekkür etti. Sonra kürsüye Murat Pazan çıktı. Diğer adaylara teşekkür edip kendi yapacaklarını anlatan bir sunum yapmaya başladı. Bu sırada sunum sırasında projeksiyonun kullanımı ile ilgili salonda ufak bir gerginlik oldu. Seyirciler ve delegeler arasında ufak bir atışma yaşandıysa da olay çok büyümeden kapandı ve seçim işlemleri başladı.

Adayların sarı (Mustafa Aksu) ve mavi (Murat Pazan) listeleri kapalı zarf usulü ile oylanmaya başladı. Bu arada genel kurul delege sayısı 127’ye ulaştı. Oylama saat ikiye kadar sürdü. Oylamanın sonuçlanmasından sonra sayım işlemine geçildi. Gördüğüm en heyecanlı sayım olduğunu söyleyebilirim. Zarflar arka arkaya açılırken maviler ve sarılar eşit sayılarda arka arkaya açıldı. İlk sadık bittiğinde yanlış hatırlamıyorsam durum Mustafa Aksu 33 – 32 Murat Pazan şeklindeydi. İkinci sandık sayılmaya başladığında ibre bir mavi bir sarı tarafa kaymaya devam etti. Yine emin olmamakla birlikte salondan “58-58 oldu, 60-60” gibi yorumlar duydum.

Oylamanın sonuna gelindiğinde üst üste çıkan mavi listelerden sonra bekleyici salonundan bir sevinç alkışı koptu. Bu sırada Murat Pazan yukarıya eliyle durun işareti yaparken Mustafa Aksu’nun yanına geldi. Sonuç Murat Pazan’ın lehine açıklanınca iki aday kucaklaştı ve federayonumuzun yeni başkanı Murat Pazan podyuma çıkıp tüm delegelere teşekkür etti ve hep birlikte Federasyonumuzu hak ettiği yerlere taşıyacağının sözünü verdi.

Kendi adıma bu seçim sürecinden de çok şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim. Oy dağılımına baktığımızda Amerikan futbolunun birlik olmadığı ortada. Bunun birçok sebebi var. Ancak bence en önemli iki sebebinden ilki, kulüplerin çoğunun delegesi Amerikan futbolu takımlarından bağımsız olması. Üniversitelerin veya başka kulüplerin altında yer alan takımların delegelerini hiç tanımıyoruz bile. Amerikan futbolundan tanıdığım delegesi olan takımlar İTÜ, Boğaziçi ve  Uludağ idi. İTÜ, Üniversite Spor Kulübü olmasına rağmen oyuncuları delege göstermişti. Boğaziçi ve Uludağ ise bağımsız kulüpler. Bunlara ek olarak Hacettepe’den Fazıl Hızal ve Selçuk Kartallar’dan üç delege vardı ama Selçuk, bağımsız kulüp olarak bayan ragbiden delegelerini almıştı. Kaçırdıklarım varsa affola ama tabloyu anladınız.

İkinci en önemli sebep ise takımlar arasındaki iletişim olabileceğinin en azında. Seçim öncesi artsa da, seçim sonrasında yine aynı tas aynı haman. Acaba ne zaman aynı gemide aynı yola gittiğimizi algılayıp birlikte hareket etmeye başlayacağız çok merak ediyorum.

Sonuçta krizli ve kritik bir seçim sona gerdi. Ben her şart altında en iyisini uman biriyim ve en kötüsüne hazırlanmaya çalışırım. O yüzden en kötüsünün  artık arkamızda kaldığını ve tek yolun yukarı olduğuna inanıyorum.

Federasyonumuzun yeni başkanı Murat Pazanı tekrardan tebrik ediyor ve başarılarla dolu Türk sporunu ve Türk sporcusunu hak ettiği yerlere taşıyacak bir yönetim diliyorum. Federasyonumuzun yeni sloganı da buna gayet uygun: “Güçlü Kulüp, Güçlü Federasyon”

Önümüzdeki yazı, Amerikan futbolunun yeni dönemi…