2017 NFL Draftı’nın ilk iki gününde yaptığı seçimlerle ön plana çıkan takımların başında Pittsburgh Steelers geldi. Geçtiğimiz yıl AFC Finali’nde New England Patriots’a yenilerek Super Bowl’un kapısından dönen ekip, ilk turun sonunda J.J. Watt’ın kardeşi T.J. Watt’ı seçti.

NFL’in en dominant savuma oyuncusu olan J.J. Watt’ın kardeşi T.J. Watt, abisi gibi Wisconsin Üniversitesi’nden NFL’e girdi ve abisi gibi defensive end pozisyonunda oynuyor.

T.J. Watt için söylenenlerin başında, şu anda olduğu seviyenin J.J. Watt’ın draft edildiği dönemden çok daha iyi olduğu yönünde. 30. sıradan seçilen Watt, Wisconsin’de geçirdiği son sezonda yaptığı 11.5 sack ile yıldızlaşmıştı.

Steelers, Watt’tan sonra ikinci turda, toplamda 62. sıradan ise yaptığı seçimle de manşetlere çıkmayı başardı. Halihazırda kadrosunda NFL’in en iyi receiver’larının başında gelen Antonio Brown’ı bulunduran ve genç yıldızı Martavis Bryant’ın men cezasının sona ermesiyle büyük bir atılımı hazırlanan Pittsburgh ekibi, kadrosuna bir de USC Trojans’ın yıldız wide receiver’ı JuJu Smith-Schuster’ı kattı.

Tarz olarak Anquan Boldin’e benzetilen Smith-Schuster, iki yıldır USC’nin en dominant hücum oyuncusu olarak öne çıkıyordu. Bu hamlenin veteran quarterback Ben Roethlisberger’ı oldukça memnun ettiğini söylesek yanılmış olmayız…

Öte yandan üçüncü turdan Tennessee’nin cornerback’i Cameron Sutton’ı seçen Steelers, bu turdaki diğer hakkıyla Pittsburgh Üniversitesi’nin yıldız running back’i James Conner’ı kadrosuna kattı.

NCAA kariyeri esnasında kansere yakalanan Sutton, hastalığını yendikten sonra 2016 sezonunda 1,092 yard ve 16 touchdown ile oynayarak herkesi kendisine hayran bırakmıştı. Sutton’ın şimdi Le’Veon Bell ile NFL’in en tehlikeli running back ikililerinden biri oluşturması bekleniyor.

Sutton seçimi aynı zamanda kontratı biten tecrübeli running back DeAngelo Williams’ın Steelers’a geri dönmesi için kapıları kapatmış olabilir…