Merhaba sevgili NFLTR.com okurları, uzun bir ölü sezonun ardından, bir takım transfer çılgınlıklarının ardından ve kendi açımdan bitmek bilmeyen bir pre-season’ın ardından sonunda kavuşabildik.

Amerikan futbolu, yeni kıta haricinde doğup büyüyen kesimin gözüne ekseriyetle hoş gelmeyebilir. Yine de ben ve benim gibi binlerce insan da, başlayan sezonların heyecanını yaşar, zamanını buna göre planlar, yiyeceğini içeceğini hazırlar, TV-PC-Tablet (her ne ise) onun başına geçer ve “estetik” kavramının kırılıp bükülebildiği bir mücadeleyi seyre dalar.

Tüm bu girişin ardından;

Bilindiği ve daha önce de yazılarımda belirttiğim üzere, NFL’in güzide takımı Chicago Bears, yeniden yapılanma sürecinde artık ileriye doğru hamle yapması gereken sezonlara gelmiş durumda. Koç John Fox (ki kendisi zannımca interim koç olarak görev yapmaktadır) ve genel menejer Ryan Pace için olası bu seneki “çok kötü” derece ile beraber ayrılık çanları çalması muhtemel.

Bears, yeniden yapılanma hamlesinin son basamağında, 2017 versiyonunda bizlere takımın uzun süreli QB’si ve neredeyse taraftarlar için, takım için cerahat durumuna gelmiş oyuncusu Jay Cutler ile yollarını ayırmış, son iki sezonda Tampa Bay’de yedek kulübesini ısıtan nispeten yetenekli oyun kurucu Mike Glennon’a üç yıl 45 milyon dolarlık kontratı vermiş, bu da yetmemiş, orjinal draft sırası üç olmasına rağmen San Francisco 49ers’ın elindeki ikincisıra draft hakkını alabilmek açısından yüksek turlardan draft haklarını takas etmiş ve North Carolina’da tek tam sezon oynadıktan sonra draft’a giren Mitchell Trubisky’i 2017 NFL Draftı’nın ikinci sırasından seçmişti. Draft’ın diğer dört seçiminin üçünde de küçük kolejlerden oyuncular draft edilmiş, potansiyele yatırım yapılmıştı.

Geldiğimiz noktada, Chicago Bears’ın göz ardı edilen fakat iyi durumda olan çok iyi ön-defans yedilisi ve tackle pozisyonları hariç olarak NFL’in belki de ilk üç sırada sayabileceğiniz iç-hücum hattı oyuncuları bulunmaktaydı. Geçtiğimiz senenin sürpriz çaylağı Jordan Howard’dan beklentiler bir tık fazlalaşmış, Mitchell Trubisky’nin hazırlık karşılaşmaları takdirle karşılanmış ancak oyuncu kadrosunun genel itibariyle halen “ham” olduğu söylenmişti.

İlk Karşılaşma: Atlanta Falcons

İşte bu Bears kadrosunun ilk ciddi sınavını, sezonun açılış maçında Soldier Field’da, bir önceki Super Bowl’un hüzünlü kaybedeni Atlanta Falcons karşısında verdi. Her ne kadar sezonun ilk maçı olsa da Falcons’un oturmuş yapısı (hücum ve savunma anlamında) gözümü korkutmuştu itiraf etmeliyim. Kadrosunda artık gelişme basamakların sonuna gelmiş Matt Ryan’ı, Julio Jones’u bulunduran bu takımdan yalnızca 23 sayı yemek, başlı başına bir kazanım.

Maçın gidişatı açısından beni en çok memnun eden nokta ise Chicago Bears açısından “kaybettik, havlu attık, bittik” dediğim bir noktanın olmaması maç içinde. 23-17’lik skorla karşılaşma biterken, Bears’ın son hücumda, son 40 saniye içinde, dört defa Falcons beş yardının içinden denemesi oldu. İlk ikisi top tutucular tarafından hacamat edilirken (ki izlerseniz anlayacaksınız, bilhassa ilk iki pozisyonda TD kazanmak işten değildi), üçüncü pozisyon Mike Glennon’ın pasın yüksekliğini ayarlayamaması, dördüncü pozisyon da hem Glennon’ın hamlığı hem de RT Bobbie Massie’nin vurdumduymazlığı ile çarçur edildi.

Maçın en önemli pozisyonu ise, Matt Ryan’ın TE Austin Hooper’a attığı 88 yardlık TD pası oldu. Falcons hücumu neredeyse yard alamıyorken ve henüz kendi 25’leri içinde üçüncü denemedeyken bu TD pasının gelmesi, maçın kopma anlarından biriydi. Maç sonu basın toplantısında interim koç John Fox’dan öğrendiğimiz kadarıyla o pozisyonda defans, verilen taktiği uygulamamıştı -bilerek değil, yanlış anlaşılmadan ötürü-, böylelikle Austin Hooper bomboş kalmış ve maçın kazanılmasını sağlayan oyun gerçekleşmişti.

Göze Çarpanlar: Chicago Bears

Öncelikle, bunun henüz sezonun ilk ciddi sınavı olduğunu belirtmek lazım. Sadece Bears değil, rakip de hazır bir görüntü vermedi. Yine de kısa kısa maddelerle değinelim:

– En önemli olay, Bears’ın dördüncü turdan seçimi çaylak RB Tarik Cohen’in performansı. “The Human Joystick” lakabıyla tanınan oyuncu, rumuzunun hakkını verdiği gibi Jordan Howard’ın da işini hem kolaylaştıracak (dinlenmesini sağlayarak) hem de zorlaştıracak (gözden-çaptan düşürerek). Fantasy oynarken Chicago Bears’ın bu sezon bolca koşu, RB pası deneyeceğini fakat bu oyunların da Jordan Howard ve Tarik Cohen arasında paylaşılacağını unutmamak gerek.

– Mike Glennon vasattı fakat “vasat”, Bears taraftarının uzun süredir görmediği bir düzey. Diğer yandan Mike Glennon, wildcat oyunu ile Jordan Howard’ın TD’a ulaştığı drive esnasında iki defa (ki TD oyununda daha belirgin) rakip defans oyuncularına “sağlam blok” yaptı. Önlerinde durdu, yere yattı demiyorum, “sağlam blok” yaptı. Chicago Bears taraftarlarının da istediği QB ancak böyle olunur.

– Akiem Hicks, sessiz sedasız bu ligin en iyi D-Line oyuncularından biri olduğunu tekrar gösterdi. Falcons karşılaşmasından sadece 48 saat önce uzun süreli bir kontrata imza atan Hicks, rakip O-Line’ları için korkulu rüya olacak tekrar.

– Kevin White’ın sakatlanmasının ardından zaten sezon öncesi cücük kalan Bears receiver grubu iyice ufaldı. Eski birinci tur seçimi Kendall Wright haricinde hali hazırda sakat olmayan isimlerden sayılabilecek neredeyse kimse yok. Pre-season kadrosunda bulunan Wyoming çıkışlı beyaz top tutucu Tanner Genty (antrenman kadrosunda ama daha fazla orada kalmaz) benim için Cooper Kupp kadar değerli.

Haftaya Dair Göze Çarpanlar:

– Türkiye’de futbol ligi karşılaşmaları 21:45’de başlarken, kendi prime-time zamanımızda (20:00) NFL maçı ya da NCAAF maçı izlemek büyük nimet, buradan NFL’in başında olan Roger Goodell’e bir Türkiye sevdalısı olduğu için tekrar teşekkürlerimi bildiriyorum.

– Indianapolis Colts’u acı dolu bir sezon bekliyor. Chuck Pagano’yu gönderecek gibi yapıp göndermemekle bir defa en temel hatayı yaptılar. Aklımdaki soru ise şu. Bu denli yatırım yapmış olmalarına rağmen sezonu en altta bitirirlerse (ki takımın tek sorunu QB değil, hemen her pozisyonda yerlerdeler), QB seçeneği çok zengin olacak 2018 draft’ında QB seçerler mi? Haydaaaa.

– Los Angeles Rams ve Jared Goff’u lütfen büyütmeyiniz, ilk haftanın en en en kötü takımını yendiler sadece.

– New York Giants’ı lütfen küçümsemeyiniz, Cowboys çok iyi takım ve Odell Beckham Junior olmadan bile iyi dayandılar.

– Oakland Raiders izlerken Harley Davidson kullanan gruba bakar gibi hayranlıkla bakıyorum ekrana.

– Houston Texans, QB değişimini erken ancak yerinde yaptı. Bir de J.J. Watt’ın sakatlıkları da (şanssızlık hepsi elbette) yıldırdı.

– David Johnson fantasy takımımın lokomotifiydi, şimdi 14.tur seçimim Tarik Cohen treni çekecek, hayat sürprizlerle dolu.

– Cleveland Browns “the process” mottosunu NFL’e taşıdı ama işe yarayacak gibi.

– Sezonun ilk maçında Kansas City Chiefs’in Patriots’u yenmesi onları şampiyonluk adayı yapmaz, Patriots’un, Chiefs’e yenilmesi kendilerini şampiyonluk adaylığından çıkarmaz, unutmayalım.

– İlk karşılaşmaları izlerken Eagles kupamda buram buram dumanı vuran kahvemi içmek kadar keyifli bir an yaşamamış olabilirim NFL izlerken… (NFL takımımı değiştirmedim, Yeditepe Eagles kendileri). Herkese iyi sezonlar diliyorum…