Geçen haftaki QB değerlendirmesinden sonra bu hafta hem NFL takımları için, hem de fantezi futbol oynayan herkes için en önemli mevki olan RB pozisyonunu değerlendirmeye geçelim… Geçen seneki gibi yine derin bir sınıf mevcut. Farklı özellikleri ile öne çıkan pek çok isim var. En bilinen isim ile başlayalım…

Saquan Barkley, Penn State

NFLTR’nin başka mecralarında ismini telafuz ederken sorun çekenler olduğundan, önce Saquan nasıl okunur onla başlayalım. Bu arkadaşın ismi böyle okunuyor ‘See(y)-ku-(v)an’. Şimdiden eğer bu adamı tanımıyorsanız ve fantezi futbol oynuyorsanız bir an evvel kendisini öğrenmenizi tavsiye ediyorum çünkü fantezi de her ligde ilk 10 seçilmesi bekleniyor. Kesinlikle tam bir yetenek abidesi ve pek çok NFL scout’ına göre Adrian Peterson’dan beri draft’a giren en iyi running back. İyi ya da kötü bir offensive line arkasında oynayacak olmasının çok etkili olmayacağını ve muhtemelen nereye giderse gitsin iyi bir sezon geçireceğini düşünüyorum. Negatif konuşacak çok bir şey olmasa da sadece bazen line of scrimmage arkasında çok dans edebiliyor ve bu da eksi yardlara sebep oluyor. Başka bir eksisi ise sürekli büyük oyunu kovalaması. Çoğu zaman büyük oyunu becerebiliyor ama NFL seviyesinde bu kadar line arkasında zaman geçirmesi özellikle de kötü bir ofansif line’ın arkasına düşerse sıkıntı olabilir.

2017 istatistiklerine bakınca en kötü görüntü ise Michigan ve Ohio State maçlarında 100 yardı geçememiş olması. Ancak maçlara bakarsanız zaten ‘o hücum hattının arkasında 20 yard koşsa iyi’ dersiniz. Kesinlikle her şeyi yapabilen bir RB. Fiziksel olarak 180 cm boyunda ve 104 kilo. Buna rağmen 40 yardı 4.41 saniyede koşuyor ama yine ilk sıradan ya da ilk beş sıradan gitmesi mantıklı mı olayına geri döneceğim… 2016 senesinde Ezekiel Elliott dördüncü sıradan seçildi ve Dallas playoff’a çıktı. Ancak bunun ne kadar Elliott’ın ne kadarı ofansif line’ın ve de ne kadarı o sene beklentilerin çok üzerinde oynayan Dallas savunmasının başarısı idi? Ya da 2017 senesinde dördüncü sıradan seçilen Leonard Fournette. Kimse bu takım Fournette yüzünden playoff’a çıktı diye düşünmüyordur sanırım. AFC şampiyonluk maçına geldilerse bunun en büyük sebebi ellerindeki savunma idi. O yüzden Browns, Colts ya da Giants’a giderse o takımları playoff’a çıkarır demek biraz fazla iyimser olur diye düşünüyorum. Sonuçta bu takımların kadrolarında çok önemli pozisyonlar bomboş.

Browns’ın en büyük sıkıntısı QB ve CB pozisyonları. Şu an gidip Barkley’i almaları biraz lüks olabilir. Bir de tabi ki kadro da bulunan Duke Johnson’ı ne yapacaklar? Adam kontratlı oyuncun, Saquan Barkley gibi bir üç hakta da sahada kalacak bir oyuncu aldın mı ne yapacaksın? Giants, Barkley’i aldı diyelim. Yine turnike gibi iki tackle ile maç mı kazanabilecekler? Öncelikle hücum hattı sıkıntılarını gidermeleri lazım. Colts’a girmiyorum bile. Takımın her yeri takviye takviye diye bağırıyor. Marlon Mack gibi gelecek vadeden bir RB varken Barkley’e gitmek biraz saçma gibime geliyor ama GM değilim sonuçta. Bir de Elliott ve Fournette’ten bahsettim ama bu iki oyuncuya göre Barkley’nin en büyük artısı kesinlikle pas oyunundaki başarısı. Geçen seneki Alvin Kamara’nın her yaptığını yapabilecek bir oyuncu ve bunu Kamara’dan 15 kilo fazlası ile yapıyor. En güzel yakışacağı yerlerden birisi kesinlikle Tampa Bay Buccaneers. Ortalama bir line arkasında iki TE (Cameron Brate, O.J. Howard), iki WR (Mike Evans + 1) şeklinde bir sette tam bir eşleşme kabusu. Eğer LB ile durdurmaya çalışırsan hemen slot’a koyarsın çünkü Barkley ile rota gidebilecek LB bulmak çok zor. CB ile tutarsan eğer, direk handoff yapıp üzerinden geçersin. Kendisine bakınca David Johnson’ı sanki 1.25 hızında izler gibi bir izlenime sahip oluyorsunuz. Draft’a kadar daha çok duyacağız Saquan aşağı Barkley yukarı diye…

Darrius Guice, LSU

2016 senesi bittiğinde Guice, draft için Barkley ile aynı yerde idi. Fakat bu sene sakatlık performansını kötü etkiledi. Yine 180 cm boyunda 100 kiloluk bir RB. Biraz daha kontaktan hoşlanan ve çarpışmaktan çok da çekinmeyen bir oyuncu. Bu yönü ile Marshawn Lynch’i andırıyor gibi. Ancak bu sene yaşadığı diz sakatlığı biraz sıkıntı gibi duruyor. Yine de buna iki açıdan yaklaşan yorumcular var. Bir grup, bu oyuncu sakatlığa çok açık o yüzden yukarıdan seçmemek lazım diye düşünürken, diğer grup ise sakat olmasına rağmen iyi performans ortaya koyan bir oyuncu, sağlıklı olursa çok yüksekleri görebilir diye düşünüyor. Yine Leonard Fournette gibi LSU sisteminden gelen Guice NFL’e gelirken hiç pas özellikleri ile bilinmeden geliyor. Fakat bu sene Fournette’in üçüncü haklarda kısa pasları alıp iyi iş çıkardığını gördük. Muhtemelen Guice’da benzer bir performans gösterecektir. Acaba sadece ilk iki hak oynayacak bir RB mi yoksa üçüncü haklarda da sahada kalır mı kısmında birazcık soru işaretleri var. Özellikle pas bloku konusunda bazen çok iyi işler çıkarsa da bazen gerçekten denemiyor bile. Biraz daha bu konuda çabalaması lazım ve tabi ki rota koşmayı öğrenmesi degerekiyor. Muhtemelen ikinci tur başında gidecektir ama Pro Day’de rota koşup birilerini etkilerse ilk tur sonuna da çıkabilir.

Ronald Jones, USC

Barkley’den sonra sınıfın en iyi pas tutan RB’lerinden birisi ama henüz çok çiğ. Açık alandaki hızına bakınca biraz Jamaal Charles gibi görünüyor ama ilk müdahalede hemen yere inebiliyor. O yüzden hızlı iken denge problemleri mevcut. Ancak oyun görüşü çok iyi. Bir açıklık gördüğü zaman hemen buraya saldırıp iyi rakamlar kazanabiliyor. Filmine bakınca ise rakip takıma göre oyununun değiştiğini görebiliyoruz. Zayıf rakiplere karşı çok iyi işler yaparken, daha zorlu rakiplere karşı geri planda kalabiliyor. Yine hızlı bir oyuncu ama filme bakınca Gurley gibi patlayıcı bir hızı yok. Ancak Kamara gibi görüntü de belli olmayan bir hızı var. İstatistiklerine bakınca son iki senede 31 TD’ı var ama bunun biraz Sam Darnold ile oynamasından kaynaklandığını düşünebiliriz. Bir sıkıntısı biraz yerden yüksek koşması ama NFL’de bunu alçaltmayı kesinlikle öğrenebilir. Muhtemelen ikinci tur sonu ya da üçüncü tur başına doğru seçilecektir.

Sony Michel, Georgia

Georgia’nın bu sene draft’a giren iki RB’inden birisi olan Michel yine 180 cm boyunda ve 98 kiloluk bir RB. Filme bakınca özellikle üçüncü hak RB’i olarak kullanıldığı için sanki daha ufakmış gibi hissediliyor. Yine Darrius Guice gibi kontaktan pek kaçan bir yapıya sahip değil ve dengesi de çok iyi ama line of scrimmage’ı geçme konusunda sıkıntı çekebiliyor ki bu sorunları bir de Georgia gibi kolej seviyesinin en iyi ofansif line’larının birinin arkasında yaşıyor. Oyun görüşü ve çeviklik yönünden çok başarılı olan Michel bana biraz Dalvin Cook’u andırıyor. Ancak Cook’a göre en büyük artısı elit seviye de bir pas bloklayıcısı olması. Nereden baskı geleceğini, kime gitmesi gerektiğini çok iyi hissedebiliyor ve de bloklarını RB olmasına rağmen bitiren bir oyuncu. Merak edenler ulusal şampiyonluk maçında pas korumalarını izleyebilir. Özellikle Minkah Fitzpatrick’e karşı olanı…

Nick Chubb, Georgia

Bir diğer Georgia RB’i de Nick Chubb. 178 cm boyunda 100 kg olan Chubb güçlü bir running back ve çok çevik olmasa da hız kazandığı zaman iyi mesafeler getirebiliyor. Lateral hareketleri ile kolej seviyesinde kenarlara kaçabiliyordu ama NFL seviyesinde hızlı linebacker’lara karşı ne yapar bilinmez. 2016 senesini sakat geçirdikten sonra 2017 senesinde iyi bir performans gösterdi. Özellikle ulusal şampiyonluk maçına giden yolda çok başarılı idi fakat final maçında Alabama’ya karşı pek bir etkinlik gösteremedi. Ancak hangi RB Alabama’ya karşı başarılı oldu ki? Pas tutmak pek bilinen bir özelliği değil ve pas yakalarken ellerine bakarsanız zaten bir eğretilik fark edersiniz. Chubb’ın NFL’e kolaylıkla transfer olabilecek özelliği tackle’ların arasından iyi koşması ve oyun anlayışı. Aktif oyunculardan Jonathan Stewart’ı andırıyor. İyi bir combine geçirse de beklentiyi çok yükseltmemek lazım. İkinci tur sonu üçüncü tur başı kendisi için doğru bir yer olur. Eğer iyi bir offensive line arkasında oynarsa çok iyi istatistik yapabilir.

Royce Freeman, Oregon

Üçüncü haktaysanız sahada tutmak takım için zarar. Oyunu çok komplike değil ve uzun mesafeyi hızlı katedecek bir oyuncu da değil ama blokları çok iyi okuyup uzun mesafeler kat edebiliyor. Bu özellikleri ile Jordan Howard’ı andırıyor ancak pas konusunda tabi ki Jordan Howard kadar kötü değil. En büyük sorunu atletizm konusunda. Hızlı değil, çok güçlü değil, dengesi de çok efsane değil, savunmaya tackle kaçırtacak kadar çevik değil ve az evel anlattığım gibi pas oyununda da iyi değil. Eğer iyi bir line arkasında oynarsa, line’ın verdiğini kesinlikle alabilecek kapasitede. Kariyeri muhtemelen seçildiği takıma göre şekillenecek. Muhtemelen üçüncü gün seçilecektir…

Kerryon Johnson, Auburn

Johnson’ın maçını açın 10 dakika izleyin, sanki Matt Forte gibi dersiniz. Hiçbir şey de süper değil ama her şeyi iyi yapıyor. Pas yakalayabilmesi ve iyi pas bloklaması belki ileride üç hakta da sahada kalabilecek bir RB olmasını sağlayabilir. Öne çıkan başka bir özelliği de sabırlı bir koşucu olması. Zaten Auburn’de oynadığı wildcat’lerde bu blokların oluşumunu izleyip doğru boşluklara atak yaptığını da filminde görebilirsiniz. Sakatlıklar biraz sıkıntı olabilir ama sakat olmadığı dönemlerde performansı çok iyi. Yine Barkley gibi boyutları büyük olmasına rağmen pas tutmada hiçbir sorunu olmayan Johnson’da genelde yüksek pad seviyesi ile oynuyor. Ronald Jones’da da dediğim gibi pad seviyesini alçaltmayı öğrenecektir…

Rashaad Penny, San Diego State

Yine iri kıyım bir RB adayı daha. 180 cm boy 100 kg ağırlığında. Pek göze batan özellikleri olmasa da iyi bir rol oyuncusu olabilir. Özellikle de RB pozisyonunda derinlik arayan takımlar için ilaç gibi gelebilir. Yine ilk iki hakta oynayabilecek üçüncü haklarda ise taştan elleri ve kötü pas koruması dolayısıyla pek bakılmaması gereken bir oyuncu. Genelde blokları görüşü iyi olsa da bazen yanlışlıkla kendi ofansif line oyuncularına takılabiliyor. Bol kontağa giren ve tackle yapacak oyunculara baya bere çöktürecek sertlikte bir oyuncu. 2017 senesinde 80 tane tackle kaçırtan Penny’nin bir başka özelliği de Saquan Barkley gibi oyuna olan ilgisi ve çalışkanlığı.

Bu isimlerin dışında bahsetmeye değecek iki RB daha var. Alabama’dan Bo Scarborough ve Notre Dame’den Josh Adams. Ancak bu iki oyuncu içinde aynı yorumu yapacağım: Sistemin iyi gösterdiği oyuncular. NFL seviyesinde çok bir şey olacaklarını düşünmüyorum. Patlayıcılıkları eksik, bazen line of scrimmage’da olanlara reaksiyon gösteremiyor, bazen sanki yavaş çekimde koşuyormuş gibi hissettiriyorlar. Yine oynadıkları takımlardan ötürü ikinci gün seçilirlerse de çok sürpriz olmaz…