Hareketli bir takas dönemini geride bıraktık ve bu hafta içi de fazla mesaimizi yaptık.  Sezon ortasına gelinmesi ve maçlar azalması ile takımlar playoff’a kalmak için çeşitli hamleler yaptı. Kimisi çok iyi bol kazançlı hamlelerdi kimisi ise sorgulandı. Philadelphia Eagles’tan Golden Tate hamlesi, Dallas Cowboys’tan Ameri Cooper hamlesi ve Washington Redskins’in Ha Ha Clinton-Dix hamlesi takasın en çok konuşulanları oldu.

Dolphins için ise takas dönemi sekizinci haftaya kadar hareketli geçeceği düşünülürken bir anda Albert Wilson’ın IR’e gönderilmesinden dolayı takas için düşünülen DeVante Parker’a Houston Texans karşısında şans verilmişti ve Parker kariyer gecesini yaşamıştı. Bu performansından sonra DeVante Parker takas edilmedi ve hatta birçok kişinin fantezi takımında yer aldı. Fakat Miami Dolphins için transfer dönemi kapandı diyemeyiz. Houston Texans maçında sakatlanan Vincent Taylor (DT) attığı Tweet ile sezonu kapattığını açıkladı. Bu olayla beraber Dolphins’ten iki hamle geldi. Birincisi Washington Redskins’ten veteran Ziggy Hood (DE) ve ikincisi bu ay içinde Detroit Lions’tan serbest bırakılan ve Denver Broncos’un 2013 NFL Draftı’nın birinci tur 28. sıra seçimi olan Sylvester Williams (DT) ile sözleşme imzaladı.

Hafta içinde ise koç Adam Gase’in Tannehill ile ilgili açıklamaları biraz Tannehill’in Miami’deki geleceğinin sorgulanmasına sebep oldu. Geçen sezon sakatlığından dolayı hiç oynamayan bu sezon ise Bengals maçından sonra sakatlanan Tannehill aslında sezona çok iyi bir giriş yapmıştı ve bu sene taraftarların ondan beklentisi büyüktü. Fakat tekrar sakatlık probleminin çıkması ve yaklaşık bir ay sonra antrenmanlara çıkmaya başlaması acaba ikinci kez sezonu kapattı mı sorularını beraberinde getirdi. Adam Gase’in hafta içi açıklamalarında, Tannehill’in tenis topu ile antrenmanlara başladığını söyledi. Ancak Gase’in ise Tannehill’i riske etmek istemediği ve Miami’nin maç oynamadan geçireceği 11.haftadan sonra ki Colts maçında ise belki takıma dönebileceğini, fakat Gase’in buna pek sıcak bakmadığı da belirtildi. Tüm bu gelişmelerden sonra Osweiler, Dolphins kariyerine bir maç daha eklemiş oldu.

Bu gelişmelerden sonra doğruyu söylemek gerekirse en heyecanlı haftalardan birini geride bıraktık. Birbirinden heyecanlı maçlar izledik. Özellikle Los Angeles Rams – New Orleans Saint ve Green Bay Packers  New England Patriots bu haftanın sonucu merakla beklenen maçlarındandı. Bununla birlikte Atlanta Falcons – Washinghton Redskins ve Los Angeles Charges – Seattle Seahawks maçları da bu haftanın en çekişmeli maçlarındandı. Bu kadar güzel maçların içinden ise inanılmaz sıkıcı bir New York Jets – Miami Dolphins maçı izlemek resmen işkence idi. Miami’nin playoff şansını koruması için önemli bir maç olmasının dışında bu kadar sıkıcı bir maç hatırlamıyorum. Aslında maç demek bile biraz zor olur. İki takım kim daha fazla punt yapacak diye birbirleriyle yarışıp sadece savunmaların öne çıktığı bir maç oldu. Şu şekilde söylemek daha iyi olur, maçtaki ilk touchdown dört çeyrekte geldi. Bu kadar sıkıcı bir maçı izlemek açıkçası zor oldu o yüzden ekranı ikiye bölüp bir yandan da aynı saatte başlayan Atlanta Falcons maçına bir ara dalıp gittim.

Maçın bu şekilde geçmesinin sebebi aslında Dolphins’in Texans maçından sonra eleştirilen savunma performansı oldu. Koç Adam Gase’in Texans maçının sonundaki açıklamalarından sonra savunmaya daha odaklı bir Dolphins takımı gördük. O maçta hiç quarterback savunması yapmayan bir takım vardı sahada. Fakat Jets maçında ise Dolphins savunması bu sezon en yüksek sayıya ulaştığı dört interception yaptı ve bunlardan biri 21 yaşındaki çaylak Jerome Baker’dan (LB) geldi. Baker aynı zamanda 25 yardlık return’ü ile bu sezonki ilk TD’nı yaptı. Bu pas aralarında özellikle New York Jets’in çaylak oyun kurucusu Sam Darnold’ın kötü performansını da etkisinin olduğunu belirtmek gerek. 21-39 pas tamamlama ile oynayan Sam Darnold’ın dört interception’lık performansı kısa kariyerinin en kötü maçı oldu diyebiliriz. Ayrıca Dolphins savunması Jets hücumunu ise 69 koşu yardında tuttu (Bu sayı Texans maçında ise 188 idi).  Cameron Wake ve Akeem Spence ikişer sack ile savunmada iyi bir görüntü çizdiler. Maç içinde ise Bobby McCain sakatlanarak oyuna devam edemedi. Onun durumu ise hafta içi netlik kazanacak.

Hücumda ise sezonun en kötü ikinci hücum performansını gerçekleştiren Dolphins sadece 64 koşu yardında kaldı. Dördüncü kez QB olarak sahaya çıkan Brock Osweiler 15-24 pas tamamlama ile oynadı. Kariyer gecesinden sonra takımda kalan DeVante Parker ise bir pas yakalama ve sekiz yardda kaldı. Dolphins hücumu adına en etkili isimler Danny Amendola ve veteran Frank Gore oldu diyebiliriz. Frank Gore 53 koşu yardında, Danny Amendola ise beş pas yakalama ve 47 yard ile bu kısır maçta Dolphins adına iyilerdendi. New York Jets’te ise çaylak Chris Herndon (TE) dört pas yakalama ve 62 yard; Quincy Enunwa (WR) ise üç pas yakalama ve 40 yard ile takımının etkili isimleri oldular. Fakat Jets adına maçın en kritik anı New York Jets Kicker’ı Jason Myers’ın son çeyrekteki skor 6-3 Dolphins lehine iken 50 yardlık alan golünü kaçırması ile oldu. Ayrıca bu maçta Jets center’ı Spencer Long’un dört defa kötü snap yapması ve bunlardan birinin kötü bir pasa sebep olarak TD ile sonuçlanması Jets adına bir başka dönüm noktasıydı diyebiliriz.

Maçı Dolphins, maçı 13-6 kazanarak bu sezonki beşinci galibiyetini, kendi stadındaki beşinci maçından ise dördüncü galibiyetini almış oldu. Fakat bu galibiyet takımdaki bazı sorunları çözmede pek işe yaramadı. Maçın en ilginç olayı ise Reshad Jones’tan geldi. Dolphins ile bu yıl içinde beş yıllık 60 milyon dolarlık (35 milyon doları garanti) bir sözleşme imzalayan safety Reshad Jones, ilk çeyrek sonunda oyundan çıktı ve yedeğe çekildi. Maçın geri kalanında oynamadı. Bu olay Dolphins’in etkisiz hücum performansını geride bıraktı. Adam Gase maç sonundaki açıklamalarında oyun içi ve oyun dışında sorunlarının olduğunu ve bunlarını çözmeye çalıştıklarını söyledi. Cameron Wake ise Jones’un oyuna geri gelmediğini fark etmediğini çünkü oyuna yoğunlaştığını kafasının sadece maçta olduğunu dile getirdi. Fakat maç sonrasında Reshad Jones koç Gase ile tesislerde bir toplantı yaptığı ve bu toplantının olumlu sonuçlandığı Jones’un tekrar antrenmanlara çıkacağı ve gelecek maçta sahada olacağı açıklandı. Olayın ise aslında Dolphins’in savunma koçu Matt Burke’in geçen haftaki açıklamalarından ve maç içindeki Matt Burke’ın hamlelerinden dolayı olduğu belirtildi. Koç Gase ise artık daha fazla savunma takımının soyunma odasına ineceğini ve onlarla daha fazla iletişim kuracağını açıkladı.

Özetle, Miami bu galibiyet ile iki haftalık yenilgi serisine son verdi ve playoff için önemli bir galibiyet almış oldu fakat daha yol uzun ve zorlu. Haftaya Green Bay’e gidecek olan Dolphins’i zor bir maç bekliyor. Açıkçası maçın favorisi bence de Packers. Son iki maçından birini bu sezonun en iyi takımı olan Rams ile diğerini ise Patriots ile yapan Packers adına bu maçı nispeten daha kolay bir karşılaşma olarak gözüküyor. Jets’in çaylak oyun kurucusu Sam Darnold karşısında etkili olan Dolphins savunmasının aynı performası Aaron Rodgers gibi dev bir isme karşı gösterebileceğini düşünmüyorum. Ancak eğer Jets maçındaki ve sonrasındaki Reshad Jones olayının etkisinden çabuk çıkarlarsa ve hücum performanslarını arttırırlarsa küçük de olsa sürpriz yapma şansları var…