NFL’de 10. hafta geride kaldı ve bunun her takım için farklı anlamları var. Ancak zaman çoğu takım için artık önümüzdeki sezonu planlama zamanı. İlk aşama ise ilk harcanabilirleri harcamak ve bu da takımların başarı veya başarısızlıklarında ilk sorumluluk sahibi olan baş koçlar. İlk hamleyi iki hafta önce Cleveland Browns yaptı ve önümüzdeki haftalarda devamının gelmesi bekleniyor. Mesela Dallas Cowboys koçu Jason Garrett, yıllardır çok tartışılan bir koç ve geride kalan haftadaki Eagles karşılaşmasına işini kurtarmak için çıktığı ortaya çıktı. Olası bir yenilgi hem Cowboys’un sezonunun hem de Garrett’ın sonu olacaktı ki bu maçı kazanmayı başardılar ve iki taraf da biraz daha zaman kazanmış oldu. Ancak Garrett’ın işi hala tehlikede ve sezon sonu olası bir başarısızlıkta artık isminin üzerinin çizileceğini düşünüyorum.

Garrett dışında en çok tartışılan koçların başında New York Jets’in baş koçu Todd Bowles geliyor. Jets, sezon başından beri çoğu iniş olmak üzere inişli çıkışlı bir grafik çiziyor ve yapılan onca takviyelere rağmen takım hala istenen seviyeye gelebilmiş değil. Ligin hücum anlamında en acınası durumdaki takımı olan Buffalo Bills karşısında 41 sayı yemeleri savunma menşeli bir koç olan Bowles’un artık son kredilerinin de tükenmesine neden oldu. Bowles, aslında benim beğendiğim bir koçtu ancak Jets ile olmayacağı artık belli oldu. En büyük sıkıntısı takımın başına bir franchise QB yokken geçmesi oldu ve takım franchise QB’ye benzer en yakın şeyi bulmuşken de Bowles’un zamanı tükenmek üzere. Hayat işte böyle acımasız. Önümüzdeki hafta alınacak bir yüz kızartıcı mağlubiyet daha Bowles’un kapının önüne koyulmasına yetecek gibi.

Cincinnati Bengals, şu an hala artı galibiyet yüzdesinde bulunsa da Marvin Lewis’in koltuğu bir kez daha ısınmaya başladı. Bill Belichick’in ardından en uzun süredir aynı takımı çalıştıran aktif koç olan Lewis’in en büyük başarılarının playoff ilk turlarında elenmek olduğunu düşünürsek kendi sahalarında Saints tarafından rezil edilmek davası için hiç iyi olmadı. Zaten en başında nasıl hala takımın başında olduğuna anlam veremediğimiz Lewis için giyotin sezon içinde inmese bile yeni sezonda takımın başında olacağını düşünmüyorum artık.

Uzun soluklu koçlar demişken Mike McCarthy ve John Harbough için de artık son yaklaşıyor gibi. Yıllardır Rodgers gibi bir QB’ye sahip olmasına rağmen her sezon bir şekilde beklentilerin altında kalmayı başaran Packers için artık bir değişim şart gibi. Bu kadar yenilikçi ve yaratıcı hücum koçlarının hüküm sürdüğü ligde McCarthy’nin zamanı artık geçti. Öte yandan hala ligin en iyi koçlarından birisi olduğunu düşündüğüm Harbough’nun sonunu Joe Flacco sevdası ve alışılagelmiş yüksek standartlar getirmek üzere. Yıllardır ligin her zaman iyi takımlarından olan Ravens, son yıllarda düzenli bir şekilde ortalama bir takıma dönüştü. Aslında bunda belki de en az pay Harbough’nun çünkü bu takım her zaman iyi bir savunma takımı olsa da son Super Bowl şampiyonluğundan beri hücuma hiç yeterli takviyeler yapılmadı. Ancak yine de ortada süregelen bir başarısızlık varsa bunun faturası her zaman baş koça çıkar.

Bu isimler dışında Buccaneers koçu Dirk Koetter’ın kesin kovulmasını bekliyorum. Dolphins koçu Adam Gase ve Broncos koçu Vance Joseph de yakından takip edilmesi gereken isimler.

Takım fikstürleri nasıl belirleniyor? Neye dayanarak nasıl ve ne kadar önceden belirleniyor açıklarsanız sevinirim.

– mert

Maç takvimleri dört maddede belirleniyor. İlk madde hepimizin bildiği üzere division içi karşılaşmalar. Her takım kendi division’ı içindeki diğer takımlarla ikişer maç oynuyor ve bu da toplamda altı maç yapıyor. Geriye kalıyor 10 maç.

İkinci madde her division, kendi konferansından bir division’ın tüm takımları ile karşılaşıyor. Örnek olarak bu sezon AFC West, AFC North ile karşılaşıyor yani bu şu demek; AFC West içindeki her takım AFC North içindeki her takım ile birer maç oynuyor. Burada ele aldığımız takım Oakland Raiders olsun misal; Raiders, division içinde altı maçtan sonra AFC North’taki dört takımla da karşılaşıyor. Etti on maç. Bu arada bu maddede bahsettiğimiz konferans içi division eşleşmesi her sene belirli bir rotasyonla değişiyor. Yani her üç senede bir takımınız tüm konferans rakipleriyle karşılaşmış oluyor.

Üçüncü maddemiz ikinci maddenin rakip konferans versiyonu. Takımımız, rakip konferansın bir division’ı içindeki dört takımın hepsi ile karşılaşıyor. Örnek olarak AFC West bu sezon NFC West ile karşılaşıyor. Yani Oakland Raiders, kendi grubundaki maçların üstüne NFC West’teki dört takımı da ekliyor. Etti on dört maç ve geriye kaldı iki maç. Bu arada bu madde de ikinci madde gibi rotasyona giriyor ve takımımız her dört sezonda tüm rakip konferans takımlarıyla karşılaşmış oluyor.

Dördüncü maddede ise takımımızın maç takvimi son iki karşılaşmayla tamamlanıyor. Bu iki karşılaşma ise şu kriterlere göre seçiliyor; takımımız bir önceki sezonu kendi division’ı içinde kaçıncı sırada bitirdiyse aynı konferansta o yıl karşılaştığı division dışındaki (bakınız ikinci madde) diğer iki division’ın yine bir önceki sezonu aynı sırada bitiren iki takımıyla karşılaşıyor. Yine daha rahat anlaşılması için geçen sezon AFC West’i üçüncü sırada bitiren Raiders’ın bu kapsamda bu sezon rakibi olan iki takım geçen sezon AFC South’ı üçüncü bitiren Indianapolis Colts ve AFC East’i üçüncü sırada bitiren Miami Dolphins idi.

Bu maddelerden anlaşılacağı üzere kaç yıllık bir takvim belirleniyor diye bir durum yok. Yine Raiders ve AFC West üzerinden gidersek bu sezon kendi konferanslarından AFC North ile oynadıklarını söylemiştik. Geçen sezon AFC East ile oynadılar ve bir önceki sezon rakip AFC South idi. Bu maddenin kendini üç yılda bir tekrarladığından da bahsettiğimize göre AFC West, önümüzdeki sezon tekrar AFC South ile oynayacak. Konferans dışı rakip division da yine dört sezon önceki division olacak ki o da NFC North. Yani iki maç dışında her takımın her yıl fikstürü zaten hazır. O iki takım da dördüncü maddede bahsettiğimiz üzere bir önceki sezona göre sürekli değişim gösteriyor.

Draft’tan franchise QB seçip geleceğini ona bağlayan takımların defans menşeili hocalarla çalışması mantıklı gelmiyor bana. Rams, Chiefs, Eagles gibi genç yetenekli QB’lere sahip takımların hocaları ofansif ağırlıklı hocalar. Buffalo Bills, New York Jets ve Arizona Cardinals’ın hoca değişimi şart değil mi sizce?

– @murat1690

Genç ve yetenekli bir QB için ofansif mentaliteli ve yaratıcı bir koçum çok büyük artı sağladığı konusunda sana katılıyorum ancak yine de bir genelleme yapmak doğru olmaz çünkü bir takımın hücumu sadece head coach kalitesine değil offensive coordinator kalitesine de bağlı. Andrew Luck’ın kariyerinin başında çalıştığı ve belli bir derecede başarılı olduğu koç savunma kökenli Chuck Pagano idi ve yine aynı şekilde Russell Wilson da kariyerinin başından beri bir başka savunma kökenli koç olan Pete Carroll ile çalışıyor. Bu iki oyuncunun da başarısız olduğunu ya da oyunlarını geliştiremediklerini söyleyemeyiz. Aslında oluşan bu algı biraz NFL’in geldiği noktayla alakalı. 2010 yalında maç başına en az sayıya izin veren takımın ortalaması 14 sayıyken bu sezon en az sayı yiyen takımın ortalaması 16 ve genel ortalama da 20 civarı.

Oyun hiç olmadığı kadar hücum odaklı hale gelirken bunu sağlayanlar inovatif hücum koçları oldu. Lig şu an buna reaksiyon verme evresinde ve önümüzdeki sezonlarda buna çözüm bulunup savunmanın yine önemli olduğu dönemler gelecektir çünkü NFL, satranç gibi bir lig. Karşı hamle her zaman bulunuyor. Şimdinin trendi inovatif hücum koçları ve bu tarz koçlara sahip olan Rams, Chiefs, Bears gibi takımların başarısı ortada. Bills ve Jets gibi takımları bu trendi izlemedikleri için suçlamak pek doğru olmaz çünkü bu takımların koçları onlar genç QB’leri seçmeden önce de takımlarının başlarındaydı. Koç değişimi takımların genel performansları üzerinden sorgulanacak bir konu çünkü bir koç sadece hücumun başarısı veya QB’nin performansı üzerinden yargılanamaz. Böyle durumlarda genelde koltuğunu ilk kaybeden hücum koordinatörleri olur tıpkı Arizona Cardinals örneğinde gördüğümüz gibi.

Le’Veon Bell için en uygun takım Raiders diyebilir miyiz hocam?

– goldovicc

Ağzından bal damlıyor resmen. Raiders, Le’Veon Bell’in istediği kontratı verebilecek takımlardan birisi ve Las Vegas’a gitmeden önce taraftarın ilgisini cezbedecek bir takım kurmak istemeleri çok muhtemel. Özellikle büyük hayal kırıklığına sebep olan ve takımın az sayıdaki yıldız oyuncularının neredeyse tamamının gönderildiği bir sezonun ardından Jon Gruden’ın kendi yıldızlarını takıma getirmesi olası bir senaryo. Ancak Bell’in hizmetleri için Raiders’ın New York Jets ve Indianapolis Colts gibi ciddi rakipleri olacak. Özellikle Jets şu an bir adım önde olan takım gibi.

Raiders ilk tur seçimlerini hangi pozisyonlar için kullanmalı? Şu an draft olsa o pozisyonlar için gönlünden geçen oyuncu/oyuncular kim?

– @burakyuk

Bana kalırsa üç ilk tur seçiminin üçü de savunma için kullanılmalı. Raiders’ın hücum takımında da önemli eksikleri var ancak 2019 draft’ı yetenek pozisyonları açısından çok sıkıntılı bir sınıfa sahip ve bu sınıfın asıl gücü özellikle ön alan olmak üzere savunma. Özellikle pass rusher ihtiyacı olan takımlar için çok iyi draft sınıfı var ve bu takımların en başında da Raiders geliyor. Ligin en iyi pass rusher’ını gönderirseniz bu durum gayet normal. Pass rusher ve safety şu anda takımın en büyük ihtiyacı olarak görünüyor. Onların hemen arkasında da cornerback ve linebacker var. Draft’ın şu an veya normal zamanında olması Raiders’ı en azından kendi orijinal hakkı açısından pek ilgilendirmiyor diye düşünüyorum çünkü bir mucize olmazsa bu takım ilk sıradan seçecek. Bu hakla da tüm dünya üzerindeki Raiders taraftarları gibi benim de beklentim ve gönlüm Nick Bosa’dan yana. Bosa belki bir Mack olmaz belki daha bile iyisi olur onu bilemeyiz ama Mack’i anlamsızca gönderdikten sonra bu taraftarın umut bağlayacağı bir süper yıldız adayına ihtiyacı var bu sınıfta kimse Bosa’dan daha fazla bu tanımı karşılayamaz. Diğer iki haktan birinin en azından ilk 20 içinde olmasını bekliyorum. Diğeri ise Bears’ın formda bir sezon geçirdiğini düşünürsek büyük ihtimal 25 sonrası olacak. Hayalindeki ilk tur nasıl diye soracak olursan Nick Bosa-Deionte Thompson-Devin White derim ancak bunun özellikle Thompson kısmında gerçekleşebilmesi için Cowboys’tan gelen hakkın kesinlikle ilk 10 içinde olması lazım. Bir de ne olursa olsun Gruden’ın üç seçimi de savunmaya harcayacağına pek güvenemiyorum. En azından bir hakla hücum oyuncusu seçmek isteyebilir. Hücum pozisyonu olarak wide reciever seçimi kesin bekliyorum ve bu Gruden’ın kullanacağı ilk tur haklarından birisiyle gelebilir. D.K. Metcalf sakatlanmadan önce çok beğendiğim ve istediğim bir oyuncuydu ama geçirdiği ciddi sakatlıktan sonra drafta girip girmeyeceği belli değil. Onun dışında takım arkadaşı A.J. Brown veya K’Neal Harry, ilk turdan bir reciever seçilmesi durumunda isteyeceğim oyuncular.

Seattle Seahawks’un hücumunu nasıl buluyorsunuz? Geçen iki yıla göre koşuda bir iyileşme var, Wilson çoğu maç 200 yardın altında pas atmasına karşın yine de iki, üç TD ile günü bitirebiliyor. Sizce Wilson gibi bir yeteneği bu kadar az pasla oynatıp cebe hapsetmek onun yeteneğini köreltir mi?

– @emerkse

Seahawks hücumu Lynch sonrası dönemde tamamen Russell Wilson odaklı bir hücuma dönmüştü ancak bu sezon biraz daha dengeli bir hücum izliyoruz. Senin de dediğin gibi Wilson artık her şeyi tek başına yapmak zorunda kalmıyor ki bu iyi bir şey. Bunu sağlayan iki şey var; birincisi offensive line geçtiğimiz sezonlara göre bir nebze daha iyi durumda. Pas korumasında hala sıkıntılar olsa da koşu bloğunda oldukça etkili olduklarını görüyoruz. İkincisi bunun bir uzantısı olarak Lynch sonrası en dominant koşu hücumuna sahipler. Bu süreç sürekli bayrağı taşıyacak bir running back arayışıyla geçti ve hatta bu uğurda Rashad Penny’yi ilk turdan seçtiler. Ancak tüm yükü tek bir oyuncuya yüklemektense üç oyunculu oldukça dengeli bir koşu sistemi oluşturmayı başardılar. Chris Carson gösterdiği yükseliş ile asıl yükü çekiyor ancak onun yokluğunda Mike Davis ve Penny’nin de çok etkili olduğunu gördük ve bu iyi bir koşu sistemine sahip olduklarını gösteriyor. Bunun bir sonucu olarak evet, Wilson’ın istatistikleri düşmüş olabilir ama takımın bundan zarar gördüğünü söyleyemeyiz. Rams karşılaşmasında gördüğümüz gibi Wilson, gerekli olduğu zaman koşu yeteneğini hala kullanıyor. Burada kasıtlı olarak cebe hapsedildiğinden bahsetmek doğru olmaz. Kendisi zaten cep içinden geleneksel bir QB gibi oynayacak yeteneğe de sahip. Seahawks’ın hücumsal olarak şu an tek sıkıntısı topun bu tarafında fazla “playmaker” oyuncuya sahip olmaması. Baldwin en iyi zamanında bile WR2’den fazlası değil ve Lockett ise sadece bir derin tehdit. Gerçek bir WR1’e ihtiyaçları var.

Yıllardır beklenen Patriots gerilemesi nihayet başladı galiba. Bu seferki sorunları direk yetenek eksikliğinden kaynaklandığı için sistem düzeltemeyecek gibi. Sezonu 12-4 bitirip, yıllar sonra wild card oynayıp divisional’da Kansas City Chiefs’e eleniriz gibi geliyor. Ayrıyetten Tom Brady’de iyi oynamıyor bence. Bu sene Bill Belichick’den beklenen ilk tur QB draft’ını görür müyüz?

– @emirhandulan

Patriots, onlar hakkında ne zaman gerilemeye başladılar yorumları yapılsa bu yorumları yüzümüze vurdu. Evet, artık eski Patriots dominantlığı yok ve bu büyük oranda Tom Brady’nin artık nihayet yaşlılık belirtileri göstermeye başlamasıyla alakalı. Kol kuvvetinde ciddi derecede bir azalmadan bahsetmek mümkün. Yapılan en büyük hatalardan birisi kol kuvvetinin bir QB’nin sadece topu ne kadar uzağa atabileceği ile ilişkilendirilmesi. Aslında burada asıl önemli olan topun dar pencerelerden geçirilebilecek kadar yada topu kısa mesafedeki oyuncuya savunmaya şans vermeyecek hızda atabilmek. Brady’nin bu alanlarda bir adım gerilediğini düşünüyorum. Ancak yine de Patriots ancak wild card ile playoff yapar demek fazla cüretkar bir yorum olur. Ben bir şekilde konferansta ilk ikiye gireceklerini düşünüyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi önümüzdeki draft diğer yetenek pozisyonlarında olduğu gibi QB konusunda da çok parlak değil. Dwayne Haskins’in okula dönme kararı vermesi halinde Justin Herbert dışında şu an ilk turda seçmeye değecek bir QB olduğunu düşünmüyorum. Ancak ilerleyen turlarda mutlaka bir QB seçimi bekliyorum.