Kicker Robbie Gould uzatmalarda maç içindeki dördüncü alan golünü vurup da Seahawks’a karşı 49ers’a maçı kazandırdığında Santa Clara’da maçı izleyenler 2019 yılı draft seçiminde kaybolan üst sıra umutlarına üzülmek yerine 10 maçtır yenemediği konferans rakibini yenmenin coşkusunu yaşadı. San Fransisco 49ers sezonun dördüncü galibiyetini alıp üç galibiyetli draft rakipleri Oakland ve Arizona’nın gerisinde kalmayı neredeyse garantilerken hem bir yandan iki hafta önce aynı rakibe karşı sahadaki yok oluşun rövanşını almış hem de Seahawks’ın playoff’u garantileme kutlamalarını bir hafta ötelemesine yol açmış oldu.

Çok değil daha bundan iki hafta önce Seattle’da aynı rakibe sadece 43-16 yenilmemiş adeta sahadan silinmişken dün uzatmada da olsa 26-23 kazanmayı salt ev sahipliğine bağlamak kolaya kaçmak olur. O maçta da takımın oyun kurucusu Mullens 95.3 QB rating, iki TD, bir top kaybı 414 yard ile bu günden farklı bir katkı sağlamamış, George Kittle’ın benzer istatistiklerine karşı Dante Pettis’den 129 yard iki TD’lık ekstra katkı bile gelmişti. Hücum açısından tek fark Richie James’in sürpriz return touchdown’ı olurken İki maç arasındaki dengesizliğin 49ers savunmasının gece ile gündüz gibi farklı oluşundan kaynaklandığını söyleyerek bu konuyu burada kapatmak istiyorum. Yoksa 49ers’ın maç boyu 80’li yıllarda ceza sahasına kadar gelip son vuruşu yapamayan Türk Milli Takımı gibi end zone’a topu bir türlü sokmayı beceremeyişi, işi hep kapanışı da yapan Gould’un ayağına bırakışı gibi konuşulacak çok konu var. Ancak sezonun 15. haftasını 4-10 galibiyet oranıyla kapatmış bir takımın ne bu haftaki ne de kalan iki haftadaki yaptıklarından çok bu seneki artılar ve eksilerini yazmanın daha uygun olacağını düşünüyorum.

İnsan önce kötü haberi duymak istermiş; 137,5 milyon dolarlığına beş yıllık kontrat verdiğimiz oyun kurucumuzun ilk sezonu tam bir fiyasko olarak geçti. Bunu sadece sakatlandığı için söylemiyorum. Sakatlanana kadarki dönemde de Garoppolo maalesef geçen sene bıraktığı görüntüden uzak bir performans çizmiş ve şu an adeta şapkadan çıkan Mullens’in performansına dahi ulaşamamıştı. Umarım aklını futbola vermiş olarak geri döner ve kontratının hakkını veren bir oyun ortaya koyar.

Maalesef takımın ikişer, üçer tane pass rusher, wide receiver ve secondary ihtiyacı ve bu üçünün de önceliği var. Receiver pozisyonunda neredeyse benle yaşıt Pierre Garçon ve sık sakatlanan Marquise Goodwin dışında ancak son haftalarda kendisine gelen bir Dante Pettis var. Safety ve corner back desen, ancak 49ers takip edenlerin ismini bilebileceği birkaç isim dışında eski güzel günlerin hatırına Richard Sherman, hepsi o. Takımın en büyük hat arkası savunmacı adayı Linebacker Reuben Foster sorunlu çıktı, takımdan kovuldu. Geçen yılın ilk tur seçimi defensive end Solomon Thomas pass rush’acak da biz göreceğiz. Bir takımın üç önemli pozisyonunda bir tane bile ismi herkesçe bilinen bir adamın olmaması o seneki draftda epey nokta atışı yapmanız gerektiğine işarettir.

İşin şans yönüne yapacak bir şey yok. Takım tıpkı geçen sene gibi bu sene de sakatlıklardan çok çekti. Daha sezon başlamadan, Garoppolo’nun ardından en önemli transfer Jerick McKinnon’u kaybettikten sonra ikinci büyük şoku üçüncü haftanın sonunda Garoppolo’yla yaşadı. Gerçi her ikisinin de yokluğu hem Breida, Mostert, Jeff Wilson running back üçlüsünün gayet iyi iş çıkarması hem de Nick Mullens’in kimsenin beklemediği performansı yüzünden çok aranmadıysa da sezon boyunca Breida’nın her hafta olmak üzere, Garçon, Goodwin, Pettis, Ahkello, Tart, Mostert, Sherman, Colbert’in sürekli devam eden sakatlıkları sezon boyunca başa bela olmadı değil.

Tamam, tamam her şey bu kadar da kötü değil. Öncelikle hepsi mi iyi seçim yoksa işin sırrı Shanahan’da mı bilmiyorum ama şehit düşen her running back’in ardından neredeyse bayrağı ondan daha iyi taşıyan yenisi çıktı geldi. McKinnon sakatlandı Breida şu an ligin en iyi dördüncü yard/carry yüzdesiyle oynayan adamı oldu. Breida neredeyse her hafta sakatlanıp sahayı sedyeyle terk etti yerine gelen Mostert onu hiç aratmadı. Tabi ki kaçınılmaz olarak Mostert de sakatlanıp sezonu kapattı am takımın dördüncü running back’i, undrafted çaylak Jeff Wilson Jr. 52 taşımada 230 yardlık, 4.42 yard/carry ile gayet iyi iş çıkardı. Şimdilik tek derdi top koruma gibi görünüyor. Son maç da dahil üç maçta da fumble yapmayı başardı. Yani anlayacağınız receiver kadrosu ne kadar zayıfsa running backler de o kadar iyi.

Bu sezona dair ikinci sürpriz bir diğer undrafted oyuncudan, ben dahil pek çok kişinin C.J. Beathard sakatlandığında kimmiş lan bu takımın üçüncü oyun kurucusu diye bakınca adını öğrendiği Nick Mullens’dan geldi. Daha sonradan hakkında Brett Favre’ın ne kadar yakın kankası olduğu gibi trivia bilgilere kadar pek çok şeyi öğrendiğimiz adam altı maçta üç galibiyetle 0.500 galibiyet yüzdesini yakalamanın ötesinde oynadığı oyunla ben QB’yi duruşundan tanırım diyenlerin bile gözüne girmeyi başardı. İlk 11 başladığı son altı maçtaki 96 QB rating ortalaması ve ortaya koyduğu performansı ile adeta maçı izleme sebebi oluşturmayı başarmış durumda. Farklı kaybedilen iki hafta önceki Seahawks maçı da dahil altı maçtır düşmeyen bir performansı var. Üstelik bu performansı vasatın altı bir hücum hattının arkasında yapmayı başarıyor. Sezon başında Garoppolo’nun başaramayıp sürekli sack olduğu topu bir an evvel elinden çıkarma işinde son derece başarılı. Bu receiver yokluğunda Kittle ve son maçlarda Dante Pettis’i parıl parıl parlattı. Bu haliyle iyi bir takas teklifi gelmediği takdirde seneye Garoppolo’nun yedeği koltuğuna oturması şimdilik garanti.

John Lynch bu yılın ikinci tur seçiminde Dante Pettis’i tercih ettiğinde kısa boyu ve top güvenliği sorunları yüzünden dudak büken çok olmuştu. Sezona o dudak bükenleri yanıltmayan da bir başlangıç yapmıştı Pettis. Marcus Goodwin, Pierre Garçon ve Trend Taylor gibi isimlerin ondan önde olması ve hızı yüzünden daha çok Returner olarak kullanıldı. Üstüne bir de sakatlık gelince tam bir bust çaylak sezonuna imza atıyorken, hem tüm wr’lerin sakata gelmesi hem de Mullens ile birlikte son dört haftada 340 yard ve dört TD’lık seçildiği sıranın hakkını veren bir performans ortaya koydu.

Bilmem George Kittle’ı söylemeye gerek var mı? Sanırım şu anda 49ers hücumu denince biraz NFL ile ilgilenen herkesin aklına gelen ilk isimdir kendisi. Takımı ileriye taşıyacak en büyük etken. Belki takımdaki en büyük yıldız adayı. “Bu yılki” performanslara bakılacak olursa NFL’de zaten yokları oynayan TE pozisyonunda Travis Kelce ve Zach Ertz ile birlikte ilk akla gelen birkaç isimden biri ve 49ers’da kesinlikle bu senenin en büyük kazancı.

Sene boyunca ne akan ne de kokan savunmada bir iki maçlık saman alevi gibi parlamaları saymazsak istikrarını koruyan maalesef sadece iki isim oldu. İlki hücum hattında şu an sağ tackle oynayan, bu yılın birinci tur seçimi ve Joe Staley’in ardından sol tackle pozisyonuna kaydırılması düşünülen Mike McGlinchey, diğeri de sezon boyunca istikrarını hiç bozmayan ve 11 sack ile NFL de 15. Sırada yer alan DeForest Buckner. Bunun dışında ne büyük umutlarla kadroya katılan Richard Sherman, ne özel hayatındaki talihsizliklerin oyununun önüne geçmesine engel olabilen Solomon Thomas ne de uslu durmayı becerebilen Reuben Foster’den faydalanabildik. Sonuç olarak 49ers ile ilgili bu sezonki son yazı bu. Bundan sonra ha dört olmuş ha beş ya da altıncı. Normal şartlarda kalan ne Bears ne de Rams maçlarını alma şansı rakipler yedek ağırlıklı çıkmadıktan sonra pek mümkün görünmüyor. Raiders yada özellikle daha önce iki maçı da kaybettiğimiz Cardinals bir sürpriz yapıp bir galibiyet almadıktan sonra ilk iki seçme şansına da veda ettik. Artık draft yazısına kadar bu konuya veda edip biraz haftanın dikkat çeken birkaç skoru ile playoff yarışına bakalım.

15. hafta özellikle Chiefs ve Rams gibi evinde yenilmez görünen takımların da kırılgan olduklarını gösteren bir haftaydı. Herkesin ağzına pelesenk olan “şu NFL’in en underrated takımı da Chargers arkadaş” cümlesini onaylar nitelikte Los Angeles Chargers, üstelik de Melvin Gordon gibi bir silahtan yoksun çıktığı maçta deplasmanda bu yılın fiyakalı takımlarından Chiefs’i bitime dçrt saniye kala ya herro ya merro diyerek oynadığı two point conversion’ı başararak yendi. Chiefs 14 sayı önde girdiği son sekiz dakikayı saymazsak yine başarılı bir maç çıkartırken bu yılın bir diğer Super Bowl adayı Rams ise büyük maçlardaki rakiplerin korkulu rüyası Nick Folse’lu Eagles’a teslim oldu. Aralık ayına kadar MVP’lik oynayan Goff’un son üç maçta sadece bir TD pası atması bundan sonraki zorlu süreçte soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Packers zaten bitik olan playoff şansını Bears’a yenilerek matematiksel olarak da sonlandırırken, AFC klasiğinde Steelers evinde Patriots’u yenmeyi başardı. Son haftaların en formda iki takımından Indianapolis Colts Cowboys’a sayı şansı dahi tanımadı. İki oyun kurucunun da TD pası atamadığı maçta Colts defansı geçen haftanın yıldızları Amare Cooper ve Ezekiel Elliot’a hiç şans tanımadı. İki koşan çaylak QB, hem Josh Allen hem de Lamar Jackson kazanmaya devam ediyor. Bütün draft boyunca ilk dört QB’ye nazaran daha az ön plana çıkan Lamar Jackson sessiz sedasız ilk 11 çıktığı son beş maçın dört tanesini kazanmayı başarmış durumda. Playoff ile aralarında önlerindeki Chargers deplasmanı ve son hafta evlerinde oynayacakları formda Browns var. Browns demişken; 16. haftaya matematiksel olarak playoff şansını sürdüren bir Browns takımını en son ne zaman gördük bilmiyorum. Uzatmada kaybettikleri iki ve berabere kaldıkları bir maçın yarısını alsalar bugün, önlerindeki fikstür de göz önüne alındığında ciddi playoff adayı olacaklardı. Yine de deplasmanda Von Miller ve Bradley Chubb’lı Broncos’u geçerek altı galibiyete ulaşan Browns haftaya kendi evinde oynayacağı eksik Bengals maçını kazanarak yedinci galibiyetle bizi de mutlu etmeyi başarabilecek gibi görünüyor.

Playoff yarışına gelince, AFC’de Chiefs ve Chargers, NFC’de ise Saints, Rams ve Bears şimdiden Playoff’u garantileyen takımlar. Bunların dışında AFC’de Texans, Patriots ve Steelers da neredeyse garantilemiş gibi duruyor. AFC’de son wild card için 8-6 galibiyet sayısı ile Ravens, Colts ve Titans ile 7-7 ile Miami’nin hala şansı var. Herkes Colts derken ben bir şekilde son hafta kendi evinde oynayacağı Colts maçını kazanarak Titans’ın o son davetiyeyei kaparak NFL severleri bir kez daha üzeceğini düşünüyorum. Ravens bu hafta Chargers deplasmanına giderken son hafta kendi evinde Browns ile oynayacak. Geçen seneki gibi bir son hafta fiyaskosu daha yaşayabilir. Colts Giants ile evinde oynarken son hafta Titans deplasmanına gidiyor. Dananın kuyruğu Nashville’de kopar zira Titans’ın son iki maçı da evinde. Miamı? Güldürmeyin lütfen.

NFC daha karışık. Üç koltuk için altı takım mücadele etmekte. Cowboys, Seahawks, Vikings, Eagles, Redskins ve Panthers’den şansı en yüksek olan takım Seahawks iken işi en zor olanlar Redskins ve Panthers. Son ikisine muhtemelen bu hafta veda edebiliriz. Tampa ve Giants deplasmanı ile fikstürü nispeten kolay görünen Cowboys ile elindeki bir beraberlik sayesinde Vikings’in çıkacağını düşünüyorum. Eagles’ın tek şansı evindeki Texans ve deplasmandaki Redskins maçlarını kazanıp Vikings’in Bears’a kendi evinde yenilmesini beklemek. Tabi tüm bu olasılıklar ahı gitmiş vahı kalmış Lions’ın evinde Vikings’i yenemeyeceği tahminleri üzerine kurulu. Bakalım kalan iki haftada neler olacak…