Duydum ki “Posta Kutusu” serisini özlemişsiniz sevgili okurlarım. Ben de bir son dakika golüyle bu özleminizi gidermek için kolları sıvadım. Aslında draft döneminde bu tarz bir şey yapmak hep aklımda vardı ancak büyük oranda kendi tembelliğim ve biraz da vakit bulamamaktan dolayı bugüne kadar sarktı. Draft’a bir haftadan az kaldığı için soruları bu sefer sizden değil, sitemizin emektarları Hilmi Çeltikçioğlu ve Kaan Özaydın aldım. Biraz eğlence katmak istemiş olmalılar ki hangi soruyu kimin sorduğunu söylemediler ve ben sorulardan yola çıkarak kimin sorduğunu da tahmin edeceğim. Umalım ki bu ikili sizin de kafanızda yer eden soruları sormuşlardır…

Iowa TE’leri T.J. Hockenson ve Noah Fant’ın farkları nelerdir, hangi tür sistemlere daha uyarlar?

Tahmin: İlk turdan tight end seçme ihtimali en kuvvetli olan takımlardan biri Green Bay Packers ve büyük Packers’lı Hilmi Çeltikçioğlu hangisini seçsek acaba diye bilgi topluyor gibi…
(Doğru tahmin. Soruyu soran Hilmi Çeltikçioğlu’ydu… -KO)

Bir NFL draft’ının tahmin edilen en iyi iki tight end’inin aynı okuldan çıkması, o okulda aynı süre zarflarında starter olarak oynamaları, neredeyse aynı istatistikleri yakalamaları ve ikisinin de muhtemelen ilk tur seçimi olacak olması lig tarihinde rastlanmış bir durum değildir diye düşünüyorum. Ancak bu kadar benzerliğe rağmen oldukça farklı ii oyuncudan bahsedebiliriz. İlk olarak Hockenson ile başlamak gerekirse onun için en uygun tanımlama “geleneksel tight end” olur. Bir tight end’in temel olarak yapması gereken her şeyi belirli bir seviyenin üzerinde yapabiliyor. Oldukça iyi bir blokçu ve aynı derecede iyi rota koşabilme yeteneğine sahip. Aynı zamanda YAC dediğimiz pası yakaladıktan sonra yard kazanma konusunda da oldukça iyi bir oyuncu. Güçlü yapısı nedeniyle tackle yapılması zor birisi ve rakipleri atlatma konusunda da yetenekli. Birkaç yerde Jason Witten benzetmesi görmüş olsam da az önce bahsettiğim yeteneğinin de etkisiyle bana yine eski bir Iowa tight end’i olan George Kittle’ı andırıyor.

Noah Fant’e gelecek olursak, ikiliden daha ışıltılı bir oyuna sahip olanı o. Mutlaka denk gelmişsinizdir, Fant’in iyi bir blokçu olmadığından bahsedilir ancak o mesele tam olarak öyle değil. Fant, Iowa kariyeri boyunca klasik bir tight end’den ziyade outside receiver olarak dizildi genelde. Yani spesiyalist bir receiver olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Aslında bahsedildiği kadar kötü bir blokçu değil, sadece blok yeteneğini ön plana çıkaracak pozisyonlarda yer almadı. Zaten Fant gibi tight end bedenine sahip receiver özellikleri böylesine keskin bir oyuncuyu blokçu olarak kullanmak onun yetenek setine ihanet olurdu. Anlaşılacağı üzere Fant’i “modern tight end” olarak tanımlayabiliriz. Özellikle endzone ve redzone çevrelerinde adeta bir canavara dönüşüyor. Hockenson’ın aksine YAC’den ziyade direkt skor üreten bir oyuncu. Iowa’da starter olarak forma giydiği iki sezonda 18 touchdown sayısı nasıl bir bitirici olduğunun özeti. Kısaca özetlemek gerekirse Hockenson, QB dostu, her iki 20 yard arasında topu ilerletmek için ideal bir oyuncuyken Fant ise sahanın her yerinde boyu ve hızı nedeniyle rakipler için ciddi bir eşleşme problemi olmasının yanı sıra özellikle redzone’da savunulması çok zor bir oyuncu.

Kyler Murray, Dwayne Haskins ve Drew Lock’tan ilk tur dışına düşebilecek var mı?

Tahmin: Kaan Özaydın’da büyük bir QB takıntısı var sevgili okurlar.
(Yanlış tahmin. Bu soru da Hilmi Çeltikçioğlu’nundu… -KO)

Son zamanlarda Dwayne Haskins’in draft hissesinde düşüş yaşandığı konusunda fazlaca dedikodu çıktı. Hatta diğer ilk tur seçimi olması beklenen QB’lerin aksine Haskins’in draft gecesine katılmayacak olması da buna yorulmuştu. Draft gecesi yeşil odada saatlerce seçilmeyi bekleyen QB’lere aşinayız. Bunlardan en ünlü Aaron Rodgers, benim en son hatırladığı ise Geno Smith’ti. Ancak ben Haskins’in draft gecesine katılmama nedeninin bu olduğunu düşünmüyorum ve aynı şekilde büyük bir düşüş yaşamasını da beklemiyorum. Bu üç oyuncunun ilk turda seçilmesi kesin gibi bir şey ancak yine de tedbirli olmak lazım. Eğer bu üçlüden birisini seçmek zorunda kalırsam ilk turdan düşme şansı en yüksek olan isim Drew Lock bence ama bu ikinci tura düşecek veya düşmesini bekliyorum demek değil. Üçü de büyük bir sürpriz olmazsa ilk turda seçilecektir.

Wide receiver D.K. Metcalf one trick pony ise bile o trick onu ilk 20’ye sokar mı?

Tahmin: Bu soruda Hilmi Çeltikçioğlu mizacı seziyorum.
(Doğru tahmin. Üçte iki. -KO)

D.K. Metcalf hakkındaki çekinceler hala devam ediyor ve görünen o ki draft gecesine kadar devam edecek. Benim duyduğum son dedikodu, takımların Metcalf’in ikinci bir Kevin White olmasından korktukları ve aynı senin dediğin gibi one trick pony olma ihtimali üzerinde durdukları. Aslında bu konularda çekinceye sahip olmakta haksız da sayılmazlar. Metcalf, üç yıllık Ole Miss kariyerinin iki sezonunu iki tane ciddi sakatlık yaşayarak sonunu getiremedi. Bu sakatlıklar ayak kırılması ve boyun sakatlığı gibi kronikleşebilecek sakatlıklar olamasa bile oyuncunun dayanıklılığı hakkında fikir veriyor olabilir. Benzer özelliklere ve sakatlık geçmişine sahip Kevin White’ın 2015 draft’ında yedinci sıradan seçildiğini ve sakatlıklar nedeniyle doğru düzgün sahaya çıkamadığını unutmamak gerek. Öte yandan Metcalf’in one trick pony olarak nitelendirilmesine sebebiyet veren o tek trick öyle bir trick ki ne olursa olsun takımları onu yüksek sıradan draft etmekten alıkoyamayacak kadar cezbedici. Ole Miss kariyeri boyunca sadece üç tane rota koşmuş olsa da (evet, doğru sadece üç) ve yön değiştirme kabiliyeti soru işareti olsa da sahip olduğu fizik ile beraber 4.33 saniyelik 40 yard süresini kombine ettiğiniz zaman corner, go ve post gibi derin rotalarda öldürücü bir silaha dönüşme ihtimali oldukça yüksek. Ayrıca size, güç, hız, atletizm gibi koçluk edilemeyecek özelliklerinin son seviyede olması çoğu koçu eksik yanlarını geliştirmek için heyecanlandıracaktır. Kısacası tüm korkutucu negatiflerine rağmen Metcalf’in ilk 20 içinde seçilmesini bekliyorum ben.

Mississippi State defensive end’i Montez Sweat biraz overhyped mı?

Tahmin: Buna karar vermekte zorlandım ama aldığım küçük bir istihbarat sayesinde Hilmi Çeltikçioğlu’nun daha fazla soru sorduğunu biliyorum. Tercihimi o yönde kullanayım bari.
(Doğru tahmin. Sanki bütün soruları Hilmi Çeltikçioğlu sormuş gibi… -KO)

Sanırım combine performansı böyle düşünmene yol açtı fakat combine’da gösterdiği canavar performansın öncesinde de Sweat, zaten ilk 15 seçimi olarak tahmin ediliyordu. Son iki sezondur sahada yaptıkları zaten kendi adına konuşuyor. JUCO’da geçen bir sezonun ardından transfer olduğu Mississippi State’te ilk sezonunda 10,5 sack (SEC lideri) ikinci sezonunda ise 11,5 sack (takım lideri) yapan bir oyuncudan bahsediyoruz. Ayrıca bu rakamlara ulaştığı konferans da Big 12 falan değil, NFL’e en yakın kabul edilen ve NCAA’in en zor konferansı olan SEC. Combine’daki ölçümleri ve test sonuçları da zaten temeli olan hissesini daha da uçuşa geçirmişti haliyle. Geçirmişti diyorum çünkü hemen combine sonrası teşhisi konulan kalp rahatsızlığının kendisinin draft sırasını nasıl etkileyeceği muamma. Bu konuda farklı görüşler mevcut. Kimi bu rahatsızlığın takımları korkutacak kadar ciddi olmadığını düşünürken kimileri ise ilk turun sonlarına hatta ikinci tura düşme ihtimalinden bahsediyor. Geçtiğimiz sezon yine bir ilk tur potansiyeli olarak gösterilen Maurice Hurst, combine sırasında tespit edilen kalp rahatsızlığı nedeniyle evine gönderilmiş ve mülakatlara çıkmasına izin verilmemişti. Buna bağlı olarak beşinci tura kadar düşmüş ve Raiders tarafından draft edilmişti. Fakat Hurst, geçtiğimiz sezon Raiders ile 13 maça çıktı ve herhangi bir sıkıntı gözlenmedi. Sweat’in, Hurst gibi combine sırasında evine gönderilmemiş olması bana kalırsa durumun çok ciddi olmadığını gösteriyor. Sorunun cevabına da gelirsek ben kendisinin kesinlikle overhyped olduğunu düşünmüyorum.

Kyler Murray, bir takımı yıllarca taşıyabilecek bir isim mi? MLB’ye gitmek varken neden NFL Draftı’na girdi?

Tahmin: Bu mevzu ilk gün yüzüne çıktığında Hilmi Çeltikçioğlu ile podcast çekmiştik diye hatırladım, o sormuştur.
(Maalesef yanlış bir tahmin. Kaan Özaydın sormuştu. -KO)

Kyler Murray’nin etrafındaki tüm hype’a rağmen ben kendisi hakkında pek olumlu düşünmüyorum. Öncelikle Murray’nin yeteneğine ve winner karakterine saygı duyduğumu belirteyim. Lise ve kolej kariyeri boyunca sadece üç kez maç kaybetmiş bir oyuncu. Tüm yeteneğine rağmen bu yeteneği NFL seviyesine ne derece adapte edebileceği benim için soru işareti. Benzer stile sahip olan Lamar Jackson geçtiğimiz sezon bilinmezlik elementiyle bir dereceye kadar başarılı olmuştu ancak işlerin daha ciddileştiği playoff ortamında nasıl çözüldüğüne şahit olduk. Şayet önümüzdeki sezon pas oyununa seviye atlatmamış olursa çok zor bir sezon bekliyor olacak Jackson’ı. Bildiğiniz gibi NFL savunmaları gafil avlandıkları hücum türleri karşısında çok kısa sürede bağışıklık kazanabiliyor. Murray’nin de ilk sezonunda başarılı olduğunu görebiliriz ki bu şaşırtıcı olmaz. Ancak kısa boyu, zayıf fiziği ve koşuya dayalı stili gelecek adına bana hiç ümit vermiyor. En azından başarısını uzun döneme yayacağını düşünmüyorum.

Neden MLB yerine NFL’i seçtiğine gelince kendisi Texas’ta büyüyen bir çocuk olarak NFL’in her zaman ilk hayali olduğunu söylüyor. Bu tabii ki doğru bir neden olabilir ama aynı zamanda tek neden de değil. Öncelikle işin maddi boyutu var. Beklendiği gibi ilk sıra seçimi olursa alacağı garanti para Oakland Athletics’ten alacağı paradan daha yüksek olacak. İlk sıra olmasa bile ilk turda seçilmesi beklenen diğer noktalar da daha iyi paralara imza atabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca MLB’de draft edilen bir oyuncu direkt olarak MLB’de başlamıyor, ilk önce kendini kanıtlayana kadar minör liglerde oynaması gerekiyor. NFL’de ise ilk maçtan itibaren sahaya çıkma şansı var. Bana kalırsa diğer faktörler de bunlar.

Arizona, Kyler Murray’i almazsa ikinci sıraya zıplaması muhtemel takımlar hangileridir?

Tanım: Süslemeden doğrudan gelen bir soru, Hilmi Çeltikçioğlu kokuyor.
(Doğru tahmin. Altıda dört… -KO)

Tüm draft senaryoları o kadar çok Cardinals’ın ilk sıradan Murray’yi seçmesi üzerine kuruldu ki aksi bir durumda neler olacağını kestirmek çok zor. Öncelikle bu sezon sanki hiçbir takımın QB draft edesi yokmuş gibi geliyor bana. Ancak biliyoruz ki en kötü sınıflardan bile illa ki ilk turda birden fazla QB seçildiğine şahit olduk. Dediğim gibi, kimin QB seçeceğini kestirmek zorken kimin QB için takasa gireceğini tahmin etmek çok daha zor. Ben ikinci sıradan Murray’yi almak için çok istekli bir takım olacağını düşünmüyorum. Tabi bu biraz da ikinci sıra için 49ers’ın biçtiği değere de bağlı olacak. İlla bir tahmin yürütmek gerekirse maalesef Raiders bu takım olabilir. Jon Gruden ile her şeyin mümkün olduğuna defalarca şahit olduk ve üç tane ilk tur seçim hakkı Raiders’a esneklik sağlıyor. Plase olarak da Giants diyebilirim. Ancak dediğim gibi, böyle bir takas beklemiyorum.

Orta turlardan sürpriz yapabilecek isimler var mı? Yeni bir Dak Prescott veya Kareem Hunt görür müyüz?

Tahmin: Bu soruyu kesin Kaan Özaydın sormuştur, fantasy football için de sorulmuş bir soru gibi geldi.
(Ee yani. Fantasy football da önemli. Doğru tahmin. -KO)

Bu yılki running back sınıfı üst düzey yetenek açısından zayıf olsa da bir alt seviyede oldukça derin ve gayet iyi NFL running back’leri çıkartabilecek seviyede. Tüm draft sezonu radar altında kaldıktan sonra son dönemde biraz değerlenen ve benim de oldukça beğendiğim bir running back olarak Miles Sanders’tan bahsedebilirim. Şuanda hissesi orta turlardan biraz daha yükselmiş olduğu için bahsettiğin tanıma tam olarak uymayabilir ama yine de bahsetmeye değer bir oyuncu. Penn State’te Saquon Barkley’nin yedeğiydi ve Barkley’ye benzeyen bir takım yetenekleriyle dikkat çekiyor. Özellikle Michigan State karşısındaki şu touchdown koşusu benim ona “Saquon Light” lakabını takmama yetti. Tabii ki Barkley ayarında bir oyuncudan bahsetmiyoruz, öyle olsa ilk sıralardan seçilme ihtimalinden bahsediyor olurduk ancak vücut dengesi, yaratıcılığı ve ele avuca sığmazlığıyla NFL’de izlemesi keyifli bir oyuncu olacak gibi. Çok kısa bir başka running back’ten daha bahsetmek istiyorum; Mike Weber. Orta sıra tanımına daha çok uyan bu Ohio State running back’i bana göre bir running back’in NFL’de başarılı olabilmesi için gerekli olan en önemli özelliğe iyi derecede sahip; görüş. Sabırlı oyun tarzı ve oldukça iyi görüş yeteneğiyle NFL’de ilk etapta early down back olarak izleyebiliriz. Çok iyi bir hıza sahip olmadığı ve Ohio State’te J.K. Dobbins’in gölgesinde kaldığı için hakkettiği değeri görmediğini düşünüyorum. Bana göre oldukça underrated bir oyuncu.

QB olarak Prescott tarzı etki yapacak bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bu sınıfın QB’lere özellikle orta ve geç tur etiketi olanlara pek hakim olmadığımı söylemem gerek. Ancak okuduğum ve duyduğum kadarıyla Tyree Jackson oldukça ilgi çekici bir potansiyel. Aynı şekilde Carson Wentz’in takımından gelen Easton Stick, sürpriz yapabilecek bir isim.

Son olarak bir tight end’den bahsetmek istiyorum. İsmi Dawson Knox ve Ole Miss’ten geliyor. Ole Miss’teki NFL kalibresindeki receiver üçlüsünün (Metcalf-AJ Brown-Lodge) gölgesinde kalan bir oyuncu olarak spektaküler rakamlara ulaşamadı ve hatta kolej kariyeri boyuncu tek bir touchdown’ı bile yok. Ancak George Kittle ve Travis Kelce gibi NFL yıldızı receiver’ların da oldukça sönük NCAA istatistik kağıtlarıyla lige girdiklerini hatırlatmak istiyorum. Tight End pozisyonu kolejde her takım tarafından hakkı verilerek kullanılamıyor ve bu yüzden değerlendirme yapmak için oldukça zor bir pozisyon. Belki tarihin en iyi tight end sınıflarından birisine sahibiz bu draft’ta ve Dawson Knox, bu grup arasında radarın altında kalsa da atletizmi ve rota bilgisi sayesinde doğru takımda özel bir oyuncuya dönüşebilir.

Bu yılki quarterback sınıfının Ben Roethlisberger’ı kimdir?

Tahmin: Kaan Özydın’ın sorduğuna emin olduğum bir soru daha. Kendisiyle her draft sezonu konuştuğumuz bir konu.

(Draft’a dair en merak ettiğim konuydu. :) Doğru tahmin. -KO)

Enteresan bir şekilde bu yıl Roethlisberger’a benzetilen bir oyuncu olmadı. Bu benzetmeler çoğu zaman fiziki özelliklerden dolayı yapılıyor ve biz de bunu kullanarak biraz zorlarsak Daniel Jones’un fizik olarak Big Ben’e benzediğini söyleyebiliriz. Ancak Jones’un kol kuvveti Roethlisberger’in yakınından bile geçemez. Eğer Drew Lock biraz daha uzun ve iri olsa bu sınıfın Big Ben’i o diyebilirdik.

Draft gecesinde Oakland Raiders’tan bir sürpriz bekliyor musun? Mike Mayock ve Jon Gruden, ilk turdaki üç seçim hakkıyla takasa gider mi?

Tahmin: Benden bile daha çok Derek Carr’ı seven birisi olarak Raiders’ın durumunu yakından takip ettiğini düşündüğüm Kaan Özaydın sormuştur bu soruyu.
(Yine doğru tahmin. -KO)

Konu Jon Gruden olunca sürpriz beklemem imkansız. Gerçi bunların artık ne kadar sürpriz olduğu da ayrı bir tartışma konusu. Gruden’ın aklında nasıl bir yeniden yapılanma planı var bilen varsa beni de aydınlatsın bir zahmet. Bundan birkaç gün önce takımın tüm scout’larını evlerine gönderen ve draft bitene kadar dönmemeleri yönünde talimat veren bu ikili bize çılgın bir plan hazırlamış gibi görünüyor. Draft planının dışarıya sızmaması için böyle bir karar almışlar ve kimseye güvenmiyorlarmış. Gruden beni daha ne kadar şaşırtabilir diye merak ediyorum artık, her seferinde yeni bir seviyeye çıkartıyor barı. Oakland Raiders bir ülke olsaydı Türkiye olurdu herhalde. Son çıkan dedikodu dördüncü sıradan kimsenin beklemediği bir oyuncu seçecekleri yönünde ve Dwayne Haskins, Devin White gibi oyuncuların isimleri geçiyor. Ben Carr’a bir sene daha şans verilmesinden yanayım. Geçen sezon AAF kalibresi receiver grubu ve 51 kez sack olmasına sebebiyet verecek denli bir offensive line ile iyi idare etmişti.

İlk turda üç hatta ilk otuz beş sırada dört seçim hakkı olması Raiders’ı bu draft’ın en büyük oyuncusu yapıyor. İstedikleri kadar esnek davranma avantajına sahipler ve ben mutlaka en az bir takas yapmalarını bekliyorum ilk turda. Bu Gruden’ın çok istediği bir QB de olabilir Nick Bosa da olabilir. İlk turun sonunda trade down da kuvvetli bir ihtimal. Tek dileğim uğruna Mack ve Cooper’ı gönderdikleri bu draft mühimmatını boşa harcamamaları, lütfen batırmayın.

Bu sene draft sonrası kontrat pazarlıklarında holdout yapması beklenen oyuncu var mı?

Tahmin: Bu soruya dair hiç ipucum yok, Hilmi Çeltikçioğlu diye sallıyorum.
(Bir daha doğru bir tahmin. -KO)

Eğer bunu bilecek yeteneğe sahip olsaydım vaktimi bu yazıyı yazmakla harcamazdım :)

Tahmin sonuçları: Görkem Şahinoğlu, kendisine gelen 10 sorunun sekizinin soranını doğru bildi. Bu başarısının draft tahminlerine de yansımasını temenni ediyor, kendisine başarılar diliyoruz… :) -KO