Boynuz kulağı geçer… Çok eski bir tarihe sahip olan güzel dilimizin en sevdiğim yanın atasözlerimiz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türk Dil Kurumu sözlüğündeki tanımı ataların, uzun denemelere, gözlemlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak veren ve kalıplaşmış bir biçimi olan, kamuca benimsenmiş kısa, özlü söz” şeklinde belirtilen atasözlerimizin yaşanılan olayları da yorumlamamız için en doğru kelimelerden meydana gelmiştir. Football ile ilgili kısmı ise New England Patriots’ın bu duruma gelmesini özetlemesidir: “Boynuz Kulağı Geçer”

Her sezon olduğu gibi bu yıl da Super Bowl’un ciddi bir adayı olarak giren New England Patriots, sezon başındaki formuyla yine favoriler arasında yer almıştı. Geldiğimiz noktada ise ligin gelmiş geçmiş en iyi koçlarından sayılan Bill Belichick’i bu sezon ne Eli Manning ne de Nick Foles yıktı. Bir tarafta 15 yıl yanında çalıştırdığı ve ilk head koçluk dönemini yaşayan Brian Flores; diğer yanda ise sekiz yıl boyunca savunmada oyuncu olarak kendisine verilen direktifleri yerine getirmiş Mike Vrabel, belki de Belichick ve Tom Brady’nin ligdeki dominantlığına bir nokta koymuş olabilir. Normal sezonun son maçında sakatlıktan dolayı birçok as oyuncusundan yoksun çıkan ve kadrosunun yarısını waiver’den seçtiği isimlerle doldurmak zorunda kalan Brian Flores’in Miami Dolphins’e son dakikada yenilen Patriots, uzun zaman sonra oynadığı wild card maçında ise karşına gelen Tennessee Titans’a elenerek yolun sonuna geldi.

Neredeyse bütün maç Tennessee Titans running back’i Derrick Henry ile New England Patriots arasında geçti. Bu sezon sadece Lamar Jackson’lı Baltimore Ravens’a karşı 210 koşu yardına izin veren Patriots savunması, bu karşılaşmada Derrick Henry’e 182 yard izin vererek mağlubiyete davetiye çıkardı. Tennessee Titans tarafında ise hücumda Henry liderliğinde ilerlerken, savunmada da maçın başında biraz tökezleseler de özellikle dördüncü çeyreği çok güzel oynayıp üstüne bir de pick six yaparak tamamlayıp galibiyetin mimarlarından oldular.

Koş Henry Koşşş!…

Kariyerinde ilk defa playoff maçına çıkan Ryan Tannehill, beklenenden daha iyi bir performans ortaya koydu. Her ne kadar takımın tüm hücumu onun üzerinden yürümediyse de ona ihtiyaç olunan anlarda güzel işlere imza attı. Özellikle Titans’ın yaptığı ilk hücumda endonze’da Anthony Fisker’e 12 yardlık TD pası takıma moral kattı. Ayrıca maçın bitimine son iki dakika kala “3 ve 8” oynanırken yine Anthony Fisker’a attığı 11 yardlık pas ile takımına çok kritik bir first down aldırmayı başardı ki bu aynı zamanda Titans’ın süreyi eritmesi için önemli bir avantajdı. Ryan Tannehill’de gözlemlediğim ve dikkatimi çeken en önemli nokta ise elinden geldiğince takımdaki tüm receiver’ların, Tannehill starter olduktan sonra target sayılarının artması ve oyuna biraz daha dâhil olması.  Örnek olarak wide receiver Tajae Sharpe, Mariota ile oynarken sadece 10 kez target almışken, Tannehill ile beraber bu sayıyı 28’e kadar çıkarmayı ve bu süreçte dört TD’da yapmayı başardı. Aynı şekilde tight end Jonnu Smith ve Corey Davis’te oyuna daha fazla dâhil olan isimler oldular. Titans’ın başarısında hücumdaki bu çeşitliliğinde ciddi bir önemi olduğunu düşünüyorum.

Maçın kahramanı Derrick Henry için değil bir paragraf, kitap yazmamız gerekir ama o kadar yerimiz ve zamanımız yok. Kısaca özetlemeye çalışırsak, Ryan Tannehill ile performansı ciddi şekilde artan Henry, Patriots savunmasını tek başına yıkmak için elinden gelenin fazlasını yaptı. Takımına 11 tane first down kazandıran 26 yaşındaki koşucu, elde ettiği 182 koşu yardı ile NFL tarihinde bir playoff maçında en fazla koşu yardı elde eden 15. oyuncu olmayı başardı. Henry’nin en büyük özelliği de bu maçta beraber belli de oldu. Kısa mesafede hızlanma konusunda kilosuna göre üst seviyede olan Henry, koşmaya başladıktan sonra da iri cüssesiyle ciddi bir momentum kazanıyor ve bu da tackle yapmayı bir hayli zorlaştırıyor. Lakabı “El Tractorcito” yani traktör olan Henry’nin neden bu ismi de hak ettiği de anlaşılıyor.

Titans’ta pek etkili olmayan pas oyunlarında ise Anthony Fisker yaptığı TD ile öne çıktı. Bu sezonun dikkat çeken çaylaklarından olan A.J. Brown sadece bir kere top yakalaması en azından beni şaşırtmadı. Hem ilk playoff deneyimi olmasının dışında, iyi bir secondary’e sahip olan Patriots savunması arasında kaybolması ve çoğu pozisyonda markaj altında kalması da maç öncesinde beklenen bir durumdu. Fakat ilerleyen yıllarda A.J. Brown’un da öne çıkacağına inanıyorum. Maçın gizli kahramanı ise Titans hücum hattı oyuncularıydı. Nate Davis, Taylor Lewan, Jack Conklin, Rodger Saffold ve Ben Jones’tan oluşan öndeki beş dev, Derrick Henry’e koşu koridoru açma konusunda işlerini en iyi yapan ekipti. Bu grupta öne çıkan isimler ise sağ tackle Jack Conklin ve çaylak sağ guard Nate Davis. Eğer bu hücum hattı oyuncularından hiçbiri sakatlanmazsa bence Titans hem koşu hem de pas hücumlarında etkili olmaya devam edecektir.

İşin savunma kısmında ise Titans, maçın ilk çeyreğinde üst üste Ben Watson ve James White’ı kaçırıp rakibini endzone’a yaklaştırmıştı. Lakin burada iyi savunmayla rakibine TD izni vermeyip alan golüyle sayı bulmasını sağlamıştı. Bu dakikadan sonra toparlanan Titans savunması, arkada Kevin Byard ve Logan Ryan; önde ise Harold Landry, DaQuan Jones, Jeffrey Simmons ve Kamalei Correa’nın liderliğinde ikinci yarı Patriots’a sayı buldurmadı ve endzone’a bile yaklaştırmadı. Bu performansı maç sonuna kadar taşıyan ekip, son saniyelerde Tom Brady’nin pasını interception yaparak maçı kazandıran sayıyı interception ile takımına kazandırdılar.

Bitti mi yani şimdi?

Kaybeden tarafta ise Tom Brady, bu sezonki düşük performansını bu maça da taşıdı. Yüzde 54 gibi düşük pas yüzdesiyle karşılaşmayı tamamlayan Tom Brady, en son böyle bir performansı 2010 yılında Baltimore Ravens’a karşı oynanan wild card maçında göstermişti. Maç boyunca pas tercihlerini pek doğru yapamayan 42 yaşındaki oyun kurucu son pozisyonda Mohammed Sanu’ya attığı eski takım arkadaşı pas Logan Ryan tarafından interception oldu ve sayıya döndü. İşin ilginç tarafı ise Tom Brady, benzer interception’u ligin son haftasındaki Miami Dolphins maçında da atmıştı ve o maçta yine eski takım arkadaşlarından biri olan cornerback Eric Rowe tarafından interception olup dönüşünde Dolphins TD yapmayı başarmıştı. Maç bitiminden sonra üzgün olduğu açıkça görülen Tom Brady, üç gün sonra sosyal medyadan yaptığı ayrılık tarzı açıklamalardan sonra takımdan ayrılıyor mu sorularını da peşinden getirdi. “Hala kanıtlamam gereken çok şey var” diyen Brady’nin bu açıklamaları da açıkçası biraz ayrılık iddialarını güçlendirmedi değil.

Patriots hücumu içinse söylenecek pek bir şey yok açıkçası. Maça koşu hücumlarında topu yerde tutarak başladılar. Sony Michel, geçen yıl playoff’larda olduğu gibi yine koşu hücumlarının başını çekerken, James White ise belki de bu sezon ki en iyi oyununu oynadı ama maç boyunca giderek düşen performansı da takımına ciddi zarar verdi. Playoff canavarı Julian Edelman’ın da Tom Brady gibi, 2010 yılında Ravens ile oynanan wild card maçından sonraki oynadığı en kötü karşılaşmaydı. Sezon boyunca yeterli olmayan hücumun ise iki önemli ismin yerinin dolmaması bu hücum performansına neden olmuş olabilir. Bunlardan birincisi geçtiğimiz sezon sonunda aniden emekli olan tight end Rob Gronkowski ve bu sezon sakatlanan fullback James Develin. İki oyuncu da zaman zaman hücum hattına katılarak güzel bir set oluştururken, aynı zamanda end zone’da da tehdit oluşturabiliyordu. Örnek olarak, geçen yıl oynanan Chargers maçında James Develin, endzone’da iki TD yapmıştı. Belichick, bu iki oyuncunun boşluğunu bir türlü dolduramaması da bence kariyerindeki yaptığı ender hatalardan birisi.

Stephon Gilmore, Devin McCourty, Dont’a Hightower, Jamie Collins’in önderliğindeki savunma ekibi ise maçın başından sonuna kadar yaptığı tek şey Derrick Henry’i durdurmaya çalışmaktı. İlk yarıda pek başarılı olamasalar da ikinci yarıda Henry’e istediği koşu alanını vermediler. Secondary’de ise pek pas atma tercihinde bulunmayan Titans hücumunun receiverlarına boş alan verdiklerini söyleyemeyiz ama birisi endzone’da birisi maçın son bölümünde Anthony Fisker’ı boş bırakarak kırılma anlarında Titans’ın istediğini yapmasını sağladılar.

Sonuç olarak, Tom Brady ve Bill Belichick’i bu sezon Super Bowl’da göremeyeceğiz. Tüm bu yaşanan olaylardan ve Patriots’un playoff’ta kaybetmesinden sonra gelen “Hanedanlık bitti mi?” sorusu ise ciddi boyutlara ulaştı. Lakin New England Patriots’un 2000’li yıllarda oluşturduğu bu dominantlık bir wild card mağlubiyeti ile bitebileceğini sanmak ileride hayal kırıklığına uğratabilir. Bu sezon dışında geçmiş beş yılda dört kere Super Bowl oynayan ve bunların üçünü kazanmayı başaran Patriots, eğer bu sezondan bir ders çıkarmayıp yoluna benzer eksiklerle devam ederse belki o zaman sonu gelebilir. Tennessee Titans cephesinde ise Derrick Henry ve Ryan Tannehill ile hücumda iyi bir uyum yakaladılar. Savunmada ise zaten ligin iyi ekiplerinden biri olarak sezonu tamamladılar. Herhangi bir sakatlık yaşamazlarsa bence bu sezonun sürprizi olurlar ve kimse buna şaşırmasın derim.