Anlaşılan o ki 2020 NFL sezonunda San Francisco 49ers taraftarını renkli bir yıl bekliyor. Geçen hafta zayıf diye düşünülen Miami Dolphins’den 43 sayı yiyip ağır bir yenilgi alan da aynı takım, bu hafta division rakibi Los Angeles Rams’i uzun süre alti sayıda tutarak 16 sayıya müsaade ederek maçı alan da aynı takım. Üstelik bu hafta galibiyeti getiren unsurların hemen hepsi geçen hafta çuvallayanların ta kendisi idi. Jimmy Garoppolo, hücum hattı, savunma ve Kyle Shanahan. Hepsinin Pazar gecesi Prime Time’ı NFC West maçında yaptıkları, bir önceki haftaya göre ak ile kara kadar farklıydı. Peki ama bunların hangi performansları bu sezon boyunca şahit olacağımız performans olacak? Garoppolo’nun Dolphins maçında bir devrede yaptığı 15.7 passer reytinglik iki interception, bir fumble rezaleti mi yoksa bu maçtaki üç touchdown, sıfır top kaybıyla 124.3 passer reytingi mi? Shanahan’ın geçen haftaki hatalarla dolu oyun ve oyuncu seçimleri mi yoksa bu maçtaki Garoppolo’yu yormayan Deebo Samuel ve George  Kittle’a kısa pas atarak ilerleyen oyun seçimleri mi? Yoksa geçen hafta kendi oyun kurucularını kevgire çevirten offensive line mı, Aaron Donald’a rağmen Garoppolo’nun üstünü kirletmesine izin vermeyen offensive line mı? Geçen hafta yolgeçen hattına dönen secondary mi? Bu haftaki Jason Verrett performansının da katkısıyla fazla şans tanımayan secondary mi? Kısaca galibiyet güzel ama böyle zar atar gibi düşeş mi hep yek mi gelecek diye bekleyeceksek pek de bir önemi yok.

Maç ve maç içindeki performanslara gelecek olursak; hem Garoppolo’nun hem de sağ bileğinin daha iyi göründüğü bir maç oldu. Bunda biraz da Shanahan’ın derin top yerine check down paslar ve koşu oyunu ağırlıklı seçimlerinin de yardımı oldu. Her zamanki gibi yedi pas ile en çok tercih ettiği oyuncu, takımdaki en iyi arkadaşı Kittle’dı. Hücum hattı da bu yıl ilk kez, rakipler arasında Aaron Donald gibi bir isim olmasına rağmen, oyun kurucularının sack’lenmesine izin vermeyerek iyi iş çıkardılar. Çoğu pozisyonda Garoppolo’ya iki saniyeden fazla zaman tanıyan ve koşu oyunlarına da katkı sağlayan Trent Williams’sız hücum hattının bu performansı Justin Skule ile başarmış olması da olumlu bir sinyal. Savunma hattı Jared Goff’a ulaşmakta başarısız (sıfır sack) olmakla birlikte Goff’a baskı kurarak 200 yard altı pas atması ve bazı pozisyonlarda topu hiç görmeden sahanın boş alanlarına yollamasına sebep olma konusunda epey başarılı bir maç çıkardı. Savunma konusunda sahanın en dikkat çeken ismi neredeyse bütün kariyeri sakatlıklarla geçmiş, camdan adam Jason Verrett oldu. Draft edildiği 2014 yılından sonraki iki sezon boyunca ortaya koyduğu Pro Bowl’luk performansın ardından geçen dört yıllık sezon bitiren sakatlıklar sonucu nihayet sağlıklı bir şekilde futbolunu oynuyor. Sağlıklı olduğunda da neler yapabildiğini üç tackle ve bir önemli top çalma ile gösterdi. Hani ayak topunda sahada basmadık yer bırakmadı diye bir tabir vardır ya, Verett da Rams maçında hemen her uzun pasa yetişmeye çalıştı. En azından rakip receivarları rahatsız etti. Rakibi durdurma konusunda Linebacker’lar Dre Greenlaw ve Fred Warner’a bu kez en zayıf halka olduğu düşünülen Emmanuel Moseley de yedi solo tackle ile yardım etti. Ancak Moseley Josh Reynolds’un maçın sonunu sıkıntıya sokabilecek 40 yardlık touchdown pas tutuşunda dikey olarak ne kadar kötü zıpladığını ispat edercesine müdahaleden uzaktı.

İşin hücum tarafında işler epey yolunda gitti. Raheem Mostert’in sakatlanıp çıkana kadar ki süre boyunca 17 topta 65 yard ile takımı ileri taşımasının yanında onun sakatlığı sonrası Shanahan’ın bu kez şapkadan çıkan tavşanı undrafted çaylak koşucu JaMycal Hasty oldu. Hasty, McKinnon’uun fazla varlık gösteremediği maçta dokuz seferde 37 yard kat ederek 4.1 koşu başı yard mesafesi ile maç içindeki 49ers’ın en iyi istatistiğini elde etti. Her ne kadar maç istatistiklerine “koşu” olarak yansımamış olsa da maçı bitiren koşu ise bitime 1:40 dakika kala Deebo Samuel’in Garoppolo’dan aldığı kısa pasla üçüncü hakta kat ettiği 11 yardlık koşuydu. Deebo Samuel’in normal, şöyle maçı anlatan spikerin “wiiide opeeen” diye anlattığı fazla pozisyonu yok. Topu aldıktan sonra kat ettiği ekstra yard oranı muhteşem. Adeta her bir yardı taştan çıkarıyor. Aiyuk’un da ona benze özellikleri var ancak Garoppolo bu maçta Aiyuk’u “tehlike anında camı kırınız” adamı olarak kullandı.

Ekmeği taştan çıkarmak deyince bu takımda kimse Kittle kadar o konunun uzmanı olamaz sanırım. Geçen yılki Saints maçında jeneriklere konu olan o meşhur dört savunma oyuncusunun yıkamadığı Kittle bu maçta da yedi pasta, bir tanesi 44 yard olmak üzere toplam 109 yard, bir touchdown ile hem takımının hem de maçın en çok yard kaydeden oyuncusuydu. Garoppolo-Kittle uyumunun geçen yılı anımsatır görüntülerini seyrettik zaman zaman. Kittle varken Jimmy için hayat da daha kolay, hiçbir şey yapamıyorsan sık topu Kittle’a o bir şekilde topu almayı başarır. O doluysa, Deebo var, Aiyuk var, şu ana kadar bahsetmediğim ama her maç az ama öz top yakalayan Kendrick Bourne var. Bourne ilginç bir adam. Kısa boyuyla adeta ortalarda kendisini kaybettiriyor. Eline üç kez top değip ikisini touchdown yapabilen biri. Rams karşısında da biri 25 diğeri 19 yardlık kritik iki top tutmayı başardı. Bourne’un handikabı, tuttuğu kadar da top düşürmesi. Top düşürmek deyince bu maça özel top düşürme ödülünün tereddütsüz sahibi kritik üç topu ellerinin arasından kaçıran Cooper Kupp olurdu.

Sonuç olarak maça 4-1’lik bir galibiyet oranıyla çıkmış division rakibine karşı alınmış bu galibiyet güzel olsa da 49ers’ın bu yılki sorunlarının üstünü örtmüş sayılmaz. Hala ortada geçen haftaki Dolphins maçının moral bozan skor ve oyunu var. Garoppolo ve 49ers takımının “geri döndük” diyebilmeleri için Rams maçındaki performansı devam ettirmeleri, ya da kaybedecekse de geçen yılki gibi direnerek kaybetmeleri gerekli. Önlerinde de bunu gösterebilecekleri, belki de NFL’in en zor fikstürü var.

İki kelam da bu sene 49ers’ın sürpriz yumurta şeklindeki performansı sonrası peşine düşmeye iyiden iyiye meylettiğim Tennessee Titans için edeyim. NFL izlemeye bu sene başlamış birine şu Titans’ın yıllardır NFL’in en kabız, en iç bayan, en insana kendini kesme hissi veren takımı olduğunu nasıl anlatabilirsiniz ki? Bills dışında çok da ehemmiyeti olmayan rakiplerle oynayarak 5-0’lık bir galibiyet oranına ulaşan Titans’ta bu hafta Tannehill’in 364 yard, Henry’nin 212 yard ve Anthony Firkser’in 113 yardlık performansları ile Oilers da dahil takım tarihinde ilk kez bir maçta QB 300, RB 200 ve We 100 yardı geçilmiş oldu. Keşke maçlar seyircili oynansaydı da heyecana hasret Nashville seyircisi şu takımı Nissan Stadium’da izleyebilse idi. Altı maçın üç tanesini son saniye alan golü ve birini uzatmada kazanmayı başaran Titans bakalım bu heyecan veren oyununu nereye kadar sürdürebilecek. Steelers, Bears, Packers, ve Colts dışında öyle çok dişli bir fikstür rakibi de olmayan Titans bu sene playoff’lara çok daha erken çıkacak gibi görünüyor. Tabi bunları söylerken işe sadece seyir zevki yönünden baktığımı belirtmeliyim. Yoksa Broncos, Jags, Vikings, Texans gibi takımlara karşı alınan kıl payı galibiyetler ve verilen 30 ortalama sayı savunma açısından hiç de iyi sinyaller vermiyor. Yine de arada 42-16 gibi insanı umutlandıran bir Buffalo Bills maçı var. Vrabel hoca savunmayı epey bir toparlayıp hücumda da Henry ve AJ Brown’ın yanına Firkser gibi yeni sürprizler çıkarırsa geçen yılki başarının benzeri ve hatta daha ötesini yakalabilir…