Merhabalar değerli NFLTR okurları… Haftanın maçında, Battle of the Bays’de, yüzü gülen taraf Tampa Bay Buccaneers oldu. Beklentilerin altında kalan maçta Aaron Rodgers ve hücumun geri kalanının sergilediği kötü performans Packers’a mağlubiyeti getirdi. NFC North’da da liderliği Chicago Bears’a bırakan Green Bay Packers, Florida’nın kasırgalarında kayıplara karıştı…

Packers cephesini en çok tedirgin eden olayların başında da sakatlıklardan kaynaklanan eksikler geliyor. Tampa Bay’de bu hafta Chris Godwin’in de dönüş yaptığı maçta gözler Packers cornerback’i Kevin King’i aradı. Bunun yanında left tackle David Bakhtiari’nin de maç içinde sakatlanması Packers’ı kara kara düşünmeye ittirdi. Uzun süreli bir kayıp haline gelmesi birçok sıkıntıya sebep olacaktır. Rodgers’ın, Bakhtiari’nin oyunu terk etmesinden hemen sonra yerine giren Wagner’in olduğu taraftan sack yemesi gelecek için endişeli düşünceleri beraberinde getirdi. İlk dört maçta sadece üç sack yiyen Rodgers’ın bu maçta dört sack yemesinin yanında iki interception atması alışılmışın çok dışında kaldı. Ayrıca Rodgers hiç TD pası olmadan maçı bitirdi. Öte yandan running back Aaron Jones’un 10 koşu denemesinde sadece 15 yardda kalması da mağlubiyeti getiren diğer sebepler arasında yer aldı. İki Aaron’ın da suskun kaldığı zaman üretken olamayan bir hücum ile galibiyet gelmesi çok zordu, öyle oldu da. Cuma günü yapılan son antrenmana sakatlığı yüzünden kısıtlı olarak katılan Za’Darius Smith’in de maça çok etkisi olmadı. Koşu savunmalarında da alarm veren bir Packers defansı sahadaydı. Davante Adams ve Kenny Clark’ın dönmüş olması da sonuca hiç etki etmedi. Green Bay için en sorun belirten durumlardan biri de takımın arzusuz bir ruh haliyle oynaması oldu. Bunu huddle’dan olsun sahadaki duruşlarından olsun görmek mümkündü. İsteksiz bir ofansın karşısında Tampa Bay savunması da bu maça başta ikinci çeyrekte olmak üzere çok özel bir performans gösterdi.

Aslında her şey Green Bay için iyi başlamıştı. İlk çeyreğin ilk drive’ı, Rodgers ve Adams’ın güzel oyunları ile başladı ve bu drive’dan alan golü ile dönüldü. Buccaneers ise bunun dönüşünde first down dahi alamadan topu Packers’a geri teslim etti. Touchdown’a ulaşılan bu drive sırasında Jamaal Williams’ın aldığı 25 yardlık koşu ile bu maç özelinin dışında çok değerli bir koşu gerçekleştirdi. Özellikle koşucular bazında farklı kişilerin kazandırdıkları yard’lar Packers’ın önümüzdeki maçlarda çeşitlilik olarak elini çok güçlendirecektir. Bunların geliştirmesi ve üstüne koyulması gerekiyor. İlk çeyrekte neredeyse topla oynayamayan Tampa Bay hücumu, çeyreğin büyük bir kısmını defans takımına bıraktı. 20 oyunda dokuz first down ve 144 yard kazanarak iyi bir başlangıç yapılmıştı ama ikinci çeyrekte bu tamamen değişti…

Gece ve gündüz kadar farklı olan iki çeyrekte her şey Rodgers’ın Adams’a doğru attığı kötü pasın çalınıp pick-six’e dönüşmesiyle işler kötüye gitmeye başladı. Nadir karşılaştığımız bir Aaron Rodgers hatası oldu ve böylelikle kariyerindeki üçüncü pick-six’ini gerçekleştirmiş oldu. Bundan sonraki hücumda da Adams’ın tutamayıp elinden kaçırdığı pasın interception olmasının ardından kolay bir touchdown ile Packers lehine 10-0 olan skor dört dakikada Tampa Bay lehine 14-10 olarak değişti. Bunun ardından maç kırıldı diyebiliriz. Rodgers’ta tamamen oyundan düştü, interception olabilecek paslar da attı, tutucular da gelen basit topları tutamaması yüzünden Packers adına maçın hiç tadı kalmadı. Sahip olduğu özellikler bakımından daha dengeli olan ikinci receiver Lazard’ın yokluğu da Packers’ı vurdu. Kendisinden Aralık ayının başlarına kadar yararlanılamayacak. Valdes-Scantling ise kısa paslarda efektiflik sağlayamadı ve kendi özellikleri doğrultusunda olan derin paslardan da kazanım gelmedi. Lazard’ın yokluğunun böylelikle Valdes-Scantling’i de etkilemiş olduğunu gördük. Hücumda eksikleri bulunan Packers karşısında Vita Via’nın eksikliğini hissetmeyen Tampa Bay defansı mükemmel bir iş çıkardı. Hücumda şahane bir oyun ortaya koyan Rob Gronkowski adeta bu maç için beklemiş gibi oynadı ve Tampa Bay adına da ilk touchdown’ını gerçekleştirmiş oldu. İlk yarı 28-10 sona erdi. İkinci yarı ise kısır ve seyir zevki açısından aşağıda kaldı. Adeta formalite icabı oynanan ikinci yarıda bitse de gitsek havası vardı. Maçın yarısı garbage time olarak geçti diyebiliriz. Brady’nin çok fazla motive olmasına gerek kalmadan rahat bir maç geçirerek üstündeki baskıdan bir süreliğine kurtuldu. Bununla beraber Bruce Arians da rahat bir nefes almış oldu. Ayrıca, Ronald Jones’un da Fournette’in yokluğundaki başarısını yabana atmamak gerekiyor. İki touchdown ve kazandırdığı 113 koşu yardı ile maçın önemli isimlerinden oldu. Oyun olarak tatsız bir ikinci yarının ardından 38-10’luk mağlubiyet ile sahadan ayrılan Packers önümüzdeki hafta Houston Texans deplasmanındaki maçına hazırlanmak için başı eğik bir şekilde Tampa’yı terk etti.

Texans ise mükemmel hikayelere sahip olan karşılaşmada Tennessee Titans’ı elinden kaçırarak overtime’da mağlup oldu. Ancak bu maça gelmeden önce Texans’ın bu sezonki genel olarak durumundan bahsetmek isterim. Malum Texans, off-season’da takımın en önemli oyuncularından; DeAndre Hopkins’i, Arizona Cardinals’a yollamak durumunda kaldı ve bunun karşılığında veteran running back David Johnson’ı kadrosuna kattı. Takım Johnson’dan istenilen verimi henüz alamadı ve alacak gibi de gözükmüyor. Houston ekibi ligi, geçtiğimiz sezon AFC yarı finalinde 24-0’lık şansı geri teperek elendiği, son şampiyon, Kansas City Chiefs deplasmanında açtı. Kaybetmesi muhtemel olan bu maçta beklenenin altında performans göstererek kaybetmesinin ardından pozitif bir oyun gösteremediği Baltimore Ravens, Pittsburgh Steelers ve Minnesota Vikings maçlarının ardından yedi yıl içerisinde dçrt AFC South şampiyonluğu kazanan takımın başında olan Bill O’Brian’ın görevine son verdi. Onun boşalan koltuğuna ise geçici olarak Romeo Crannel getirildi. Her şeye rağmen kadrosunda üçü defa “Yılın Defans Oyuncusu” seçilen J.J. Watt ve Watson gibi potansiyeli üst düzey olan bir quarterback’i olan takımın sezona bir galibiyet ve beş mağlubiyet ile lige devam ediyor olması üzüvü. Elbette, çok zor bir fikstür ile sezona başladılar ama baktığımızda sahada sergilenen iyi bir oyun yoktu.

Beşinci haftada Romeo Crannel’in takımın başındaki ilk maçında Jaguars’a karşı kazanarak galibiyet ile tanıştılar. Bu hafta da sezona namağlup başlayan Tennessee Titans karşısında galibiyeti kendi elleriyle ittiler. Derrick Henry ve Ryan Tannehill’in etkili olduğu maçın başında net bir Titans galibiyeti ufukta gözükmeye başlamıştı. Ancak maçın seyri J.Jç Watt’ın sack’inin fumble ile sonuçlanmasının ardından gelen touchdown’la beraber değişti. Watson, zaman zaman tight end Darren Fells ve wide receiver Will Fuller V, Brandin Cooks ile istediğini aldı. David Johnson ve Randall Cobb da birer touchdown yaparak takıma katkı sağaldı… Titans, buna maç başından itibaren koşu savunmasında açık veren Texans savunmasının üstüne giderek cevap vermeye çalıştı ve bunun sonucunu da aldı. Henry’nin mükemmel 94 yardlık koşusuna Watson’dan 53 yardlık TD pası ile şahane bir düelloya döndü. Maç bütün izleyenleri tatmin etmeye başlamıştı. Tannehill de dört TD pası ile Titans’a katkı sağladı. Son dakikalara önde giren Texans, touchdown sonrası bir sayılık oyun yerine iki sayı için gitti ve başarısız oldu. Hızlı yapılan bir drive sonrası son oyunda touchdown’a ulaşan Tennessee maçı uzatmaya taşıdı. Ancak buna gelmeden önce maçın bitimine üç dakika kaldığı sırada Texans hücum yaparken bir sonraki return için zaman kazanmak adına sahaya kasten fazladan oyuncu sokan koç Mike Vrabel’dan bahsetmeden geçmek ayıp olurdu. Para atışında da ilk hücum hakkını alan Titans maçı kazanmasını bildi. “King Henry”, 212 koşu yardı ve iki touchdown’ı ile gözleri büyüledi. Böylesine güçlü ve süratli bir oyuncuyu izlemek her saniyesinde keyif veriyor.

Sezona başlangıcına göre daha iyi bir halde olan Texans, Packers’ı kötü dönülen bir Buccaneers maçının ardından zorlayacaktır ama Packers’ın galibiyete ulaşan taraf olması bekleniyor. Fakat Tampa Bay maçında oynandığı gibi oynanırsa Texans karşısında da olağan bir mağlubiyet gözüküyor. Böyle kötü maçlar elbet ki olacaktır, bunun üst üste yaşanmasını engellemek Green Bay için çok büyük önem teşkil ediyor. Bu bağlamda bu maçın kesinlikle kazanılması lazım. Texans karşısında Aaron Jones’un koşu performansı en büyük belirleyici olacaktır. Koşu oyunlarından da istediğini alamayan Houston hücumu, Watson ve tutucular üzerinden skor üretmeye çalışacaktır. Bu da demek oluyor ki bu hafta defansta secondary ekibinin çok işi var. Bu maçın da kaybedilmesi gelecekte Matt LaFleur için işleri oldukça zorlaştıracaktır. Şansına olsa gerek sahada sürekli oyunu değiştirebilecek bir Aaron Rodgers var. Tabii ki, her maç için bu geçerli olmayacaktır. Sahip olunan bütün ofans yeteneklerinden sonuna kadar yararlanılması gerekiyor. Yakın skorlu bir Green Bay Packers galibiyeti ile takımın Lambeau Field’a dönmesini bekliyorum.

Dileriz, sakatlıklardan ve COVID-19 vakalarından uzak bir şekilde lig devam eder. Önümüzdeki haftalarda görüşmek dileğiyle…