Las Vegas Raiders karşısında geçen haftaki New England Patriots’tan sonra “Tamam mı, devam mı?” maçlarından ikincisine çıkan Miami Dolphins, belki de 2018’deki “Miami Miracle”dan sonra en heyecanlı maçlarından birini yaşadı. Hücumda tutuk olmasının yanı sıra savunmada da beklentilerin altında kalınması turkuaz beyazlı takımın gününde olmadığına da işaretti. Nitekim sakatlıktan dönen Myles Gaskin hücumda bir şeyler yapmaya çalışırken benzer şekilde savunma kısmında ise outside linebacker Andrew Van Ginkel’in bireysel performansı ve savunmanın ekip olarak endzone’da rakibe kolay TD fırsatı vermemesi Florida ekibinin maçın içinde kalmasındaki büyük etkenlerdi. Raiders receiver’ı Nelson Agholor’un 85 yardlık TD’ı bir an için “Buraya kadarmış” dedirtse de Tua Tagovailoa yerine sahneye çıkan Ryan FitzMagic, yılların verdiği tecrübeyle takımını tekrar maça ortak etti. Bunun üstüne ise bir de sihirli değneğini sallayarak son 10 saniyede mucizevi bir pasa imza attı ve belki de uzun yıllar unutulmayacak bir finalin başrol oyuncusu oldu.

Maç öncesinde DeVante Parker’ın inactive olmasının pas oyunlarının verimliliğini azaltacağı çok belliydi. Ancak Mike Gesicki’nin bir maç; benzer şekilde koşucu Myles Gaskin’in iki maç aradan sonra tekrar sahada olması bir nebze hücumu rahatlattı. Savunma da ise Shaq Lawson’un yokluğu o bölge için en ciddi eksiklerden biriydi.

Çaylak kariyerindeki en sıkıntılı maçlardan birini oynayan Tua, maç boyunca pek etkili olamadı. Özellikle Raiders D-Line’nın kendisini epey bir rahatsız etmesi, sahayı geniş olarak tarayamamasına, bu sebeple de tek opsiyon üzerinden ilerlemesine neden oldu. Ayrıyeten Tua’nın cep içinde fazlaca stabil olması Dolphins hücum hattını da epey zorlarken Raiders savunma hattının da O-Line arasındaki boşlukları değerlendirmesini sağladı. Ancak dördüncü çeyreğin sekizinci dakikasında sahneye çıkan Ryan Fitzpatrick’in çaylak oyun kurucudan farklı olarak yaptığı en belirgin şey cep içinde gelen baskıya göre doğru konum alıp, kendi hücum hattına blok için dar bir alan bırakmasını sağlamaktı. Bu sayede sahayı rahatça tarayabilen 37 yaşındaki oyun kurucu, adı o dakikaya kadar pek duyulmayan Mike Gesicki ile topu çok önemli yerlerde buluşturmayı başardı. Benzer şekilde yine cep içinde zaman kazanmasından dolayı receiver’lara da seperation zamanı verdi.

Running back Salvon Ahmed, Patriots karşısında 112 yard ve iki TD ile oynayınca bu maça da ilk topları alarak başladı ancak Raiders linebacker’larından kurtulmak konusunda epey bir sıkıntı yaşayınca top kolejden de takım arkadaşı olan Myles Gaskin’e geçti. Gaskin’in yaptığı TD’lar dışında kalabalığın arasına girdikten sonra anlık olarak hızlanması ve yön değiştirmesi pas oyunlarının işlemediği yerde takımı ileriye taşıdı. Nitekim bu oyununu maç sonuna kadar taşıyan Gaskin, maçın bitimine üç dakika kala Nelson Agholor’a nazire yaparcasına yaptığı 59 yardlık TD ile maçın seyrini değiştirirken takımına da ciddi bir moral aşıladı. Yine o pozisyonda topu yakaladıktan sonra doğruca saha kenarına hareketlenen Gaskin istediği koridoru bulunca da hızlanma özelliğini kullanarak takımına sayıyı kazandırdı.

Yetenek anlamında kısıtlı olan receiver ekibinde ise maçın başında Jakeem Grant’in line arkası koştuğu rotalarla Tua’ya garanti opsiyon olmaya çalıştı. Ancak maç içinde sakatlanan ve karşılaşmaya devam edemeyen 28 yaşındaki oyuncunun boşluğunu dolduran isim olmadı. Isaiah Ford genellikle üçüncü haklarda kısa rota; diğer haklarda ise saha kenarına yaptığı koşularla kendisine boş alan ararken Mack Hollins ise Raiders arka alanını yaptığı koşularla diğer receiver’lara boşluk yaratmaya çalıştı ki Gaskin’in son bölümde yaptığı TD’de yaptığı koşu ve akabindeki blok çok değerliydi. Yine benzer şekilde maçın son saniyesinde yakaladığı topta maçı takımına kazandıran bir hareketti. Tight end Mike Gesicki ise FitzMagic’den sonra sahneye çıkarken genellikle tek safety bırakan Raiders secondary’sine karşı fiziği ve hızıyla üstünlük sağladı.

Hücumda son olarak O-Line’dan bahsetmek gerekirse Tua varken ciddi kopukluk yaşayan ekibin adam paylaşımında da sorunlar yaşadığını belirtmek gerek. Normalde right tackle olan Jesse Davis’in maça çok kötü başlaması ve Tua’nın kör noktası olan bu bölgeyi iyi koruyamaması hücumu kötü etkiledi. Nitekim bu eksiği iyi gören Dolphins koç ekibi, maç içinde çaylak sağ gard Robert Hunt’u sağ tackle’a, Jesse Davis’i ise sağ guard’a çekti. Davis’ten biraz daha çabuk olan Hunt, defensive end’lerin dış rush’larına çabuk cevap verirken Davis’in de double team’de center Ted Karras ile uyumlu olması işleri rahatlattı. Çaylak sol guard Solomon Kindley yerine oynayan Ereck Flowers ile çaylak sol tackle Austin Jackson’a sık sık yardımda bulunarak iyi işlere imza attı.

Savunma kısmında ise yazının başında da belirtildiği üzere Shaq Lawson’un olmaması outside linebacker Andrew Van Ginkel’in sorumluluğunu da arttırdı. Fakat bu yükün altından kalkan Van Ginkel, iki sack ve maç boyunda Derek Carr’ı hücuma göre sol taraftan rahatsız edip cepten dışarıya itmesiyle çok verimli oynadı. Ancak sol taraftaki Kyle Van Noy’un gününde olmaması hem o bölgedeki oyun kurucu baskısı verimliliğini düşürürken, Raiders koşucularının ve “X” receiver’larının da genellikle Van Noy’un rush yaptığı yere konuşlanmasına neden oldu.

Linebacker hattında Elandon Roberts’ın sakatlığı ise ciddi şekilde moralleri bozdu. Özellikle rakip iç koşularında takımın tackle yükü olan Roberts’ın sezonu kapatması savunmanın dizilimini ve oyununu etkileyecektir. Öte yandan Roberts sonrası takımın jokeri olan Jerome Baker daha iç pozisyona geçerek line arkasını toparlama işine girişti. Yaptığı 10 tackle dışında bir sack ve bir QB teması ile de yine savunmanın gizli kahramanı oldu.

Secondary’de ise öncelikle bahsedilmesi gereken isim Eric Rowe idi. Kesinlikle iyi bir oyun oynamasından değil tam aksine takımın zayıf halkası olduğundan dolayı… Chiefs maçında Travis Kelce’ye; Raiders maçında da Darren Waller’a karşı sırasıyla 144 ve 120 yard pas yakalama izni vermesi ve bu bölgede sürekli “miss match-up” oluşturması onu savunmanın zayıf karnı haline dönüştürdü. Diğer safety Bobby McCain’in de sürekli ön tarafı kontrol etmesi Rowe’u iyice bire bir de bırakması da maç boyunca savunmanın başını epey ağrıttı. Coverage’larda hata yapmayan Xavien Howard, Derek Carr’a pas açısı vermeyip üstüne iki pas savunmasıyla da iyi işler yaptı. Ancak öteki cornerback Byron Jones’un Nelson Agholor’un 85 yardlık TD’sinde çok ciddi pozisyon hatası yapması takımın geriye düşmesine vesile oldu. Yine de Raiders’ın defansif pass interference kararıyla redzone’a girdiği pozisyonda Byron Jones’un pek bir hatasının bulunmadığını o bölgede bulunan hakemin aceleci ve ezbere bir karar verdiğini belirtmek gerek.

Son pozisyon özelinde de iki kelam etmek gerekirse de maçın bitimine 18 saniye kalmasına rağmen Dolphins hücumu Mack Hollins’i çaylak cornerback Damon Arnette ile birebir bıraktı. Fitzpatrick ise snap’ten sonra top eline gelene kadar Hollins’in pas açısında olup olmadığını kontrol etti. Biraz önce de belirtildiği üzere cep içinde biraz daha mobil olması bir iki adımda Raiders savunma hattını atlatmasına neden oldu ve Arnette’nin de büyük hatasını fark ederek topu Mack Hollins ile buluşturmayı başardı. Nitekim pozisyonda defansif end Arden Key’in Fitzpatrick’in cep içinden hareketlenirken facemask’inden tutmasına rağmen pası tamamlaması Dolphins’e ekstra yardlar kazandırdı ve bunun neticesinde Jason Sanders alan golüyle maç kazanıldı.

En nihayetinde Las Vegas’tan mucizevi bir galibiyetle dönen Dolphins, playoff yarışışında artık son düzlüğe girdi. Kazandığı takdirde diğer maçların neticesi ne olursa olsun Ocak ayı için yerini ayırtacak olan turkuaz beyazlı takım da en çok konuşulan konu ise Tua’nın Broncos maçından sonra yine yedeğe çekilmesi oldu. Ancak bu konuda koç Flores, Tua’nın starter olduğunu açıkladı. Her iki oyun kurucunun da vücut dillerinin gayet birbirini destekleyici şekilde olması takımda aslında bir sorun olmadığını da işaret ediyor. Ryan FitzMagic’in belki de en iyi dönemine denk gelen Tua’nın öğrenmek; tecrübeli oyun kurucunun da genç isme mentorluk yapmak açısından bir sıkıntısının bulunmaması  head koç Brian Flores’in neleri başarabildiğinin kanıtı.

Şimdi Tua’lı, FitzMagic’li Miami Dolphins, Pazar günü Buffalo Bills’i yenmesi halinde playoff’ta. Sihire inanır mısınız?