Öncelikle evvelki hafta oynanan Green Bay – Chicago maçını neden yazmadığımla başlayayım. Bu maç pazar gecesi oynandı ve ben artık 21 yaşında olmadığımdan o saatlerde uyuyor oluyorum, bu nedenle de maçı canlı seyredemedim. Maçları indirdiğim ve genellikle güvenilir bulduğum bir web sayfasında da kimsenin maçı kaydedip indirmeye sunmadığını gördüm. Seyretmediğim maçları da “Eee, geçen senenin Super Bowl görmüş takımı Chicago; ezeli rakibi Green Bay’i zor da olsa geçti ve sezonun ilk mağlubiyetini hediye etti.” tarzında okuyuculara birşey eklemeyecek şekilde yazmam. Birkaç notum var ancak; Green Bay ilk defa bir maçta adam gibi koşu yapabildi, ve ilk kaybettiği maç oldu bu. Brett Favre George Blanda’ya ait 277 interception’lık rekoru egale etti. Bears ise “maalesef” başarılı pas oyunları yaptı ve Brian Griese yerini az da olsa sağlamlaştırdı. Maalesef diyorum çünkü üçüncü sıradaki aç kurt gibi sırasını bekleyen Kyle Orton Purdue mezunu ve iki sene severek izlediğim biri. Griese’nin babası Bob (bkz. The Perfect Dolphins) da Purdue mezunu, o yüzden fazla da üzülmedim.

Neyse, okul arkadaşlarımı bırakıp pazar günü Green Bay’in tarihi ve soğuğuyla meşhur Lambaeu Field sahasında oynanan Washington Redskins – Green Bay Packers maçına gelelim. İki takım da maça bir mağlubiyetle çıkmıştı ve Redskins koçu Joe Gibbs ve Green Bay oyun kurucusu Brett Favre artık ligin demirbaşlarından sayılsalar da Favre’ın kariyerinde henüz Washington mağlubiyeti bulunmamaktaydı. Maç öncesi çoğu yorumcu Green Bay’in bu yılki sürpriz yükselişinin tesadüf olduğunu, büyünün Chicago maçında bozulduğunu ve takımın Redskins’e yenilerek NFC’nin tepesinden düşüşüne hızla devam edeceğini iddia ediyorlardı. Gelelim maçın hikayesine, ancak artık bu kısmı kısa tutacağım. Maçın detaylı gidişatını merak edenler nfl.com’dan istatistiklere ve isterlerse play-by-play’e bakabilirler.

Maça Green Bay başladı ve birer punt’tan sonra tekrar hücuma geçti. Daha önceden bilinen bir oyuna Favre’ın eklediği sürpriz bir motion’la tight end Donald Lee kendisini tutacak linebacker’a güzel bir koşu bloğu sattı ve fazla derin oynayan safety’lerin önünde Favre’ın play action pasını tuttu. İki tane tackle’dan sıyrılıp 3. yardda arkadan yakalandı. 60 yardlık bu oyunun ardından üç yardlık bir DeShawn Wynn koşusuyla ilk sayıyı Green Bay aldı: 7-0.

Ardından gelen drive’da Gibbs Green Bay’in flat denilen kenarlardaki kısa alanlarını denedi ve altın buldu. Tight end Chris Cooley ve Portis’e bu bölgege attığı paslarla Green Bay’in 3. yardına kadar gelen oyun kurucu Jason Campbell, geriye giden başarısız bir koşu oyunundan sonra denenen pas oyununda endzone’a kendisi koşarak girdi ve skoru eşitledi: 7-7.

Bu noktadan sonra ikinci çeyreğin sonlarına kadar punterların düellosu seyredildi. Ta ki son bir dakikaya kadar uzanan bir Washington hücumu, bu hücumda ardı ardına pas tutan Cooley’nin sayıyı da bulmasıyla başarıyla bitene kadar: 7-14.

2 Minute drive (Son iki dakika içerisinde sayı alma) ustası Favre takımını rakibin 28. yardına kadar götürdü ama çaylak kicker Mason Crosby şansını kullanamadı ve ilk yarı aynı skorla kapandı. İlk yarıda flat’lere atılan pasları ve Clinton Portis’in muhteşen koşularını engellemekte zorlanan Packers defansı yine de skoru bu halde korumayı başarmıştı.

İkinci yarıda; biri Jones’a atılan Favre touchdown pasını iptal eden iki holding cezası yüzünden Green Bay Crosby’nin kendini affettiren field goal’ü sayesinde farkı 4’e indirdi: 10-14.

Ardından gelen Redskins hücumunda maç boyu kötü oynanıp önemli pasları düşüren Washington receiver’ı Santana Moss, pas tutamıyorsa bari koşsun mantığıyla bir reverse oyunuyla topu aldı, ama dış koşuyu kapatan defans line oyuncusu Corey Williams elini uzatınca topu düşürüp pas tutmadan fumble yaptığı belki ilk ve tek maçına imza atmış oldu. Santana Moss ilereyen dakikalarda kötü oynadığı gerekçesiyle kendi kendini oyundan aldı. Fumble’a gelince, yerdeki insanların üstünden topa uçan Heisman ödüllü cornerback Charles Woodson topu aldı, ve yerdeyken kendisine kimse dokunmadığından kalkıp koşmaya başladı. Woodson’a yetişebilecek hıza sahip tek Redskins oyuncusu oyun kurucu Campbell’a ise Woodson’ın ortağı Al Harris blok yapınca Green Bay tekrar öne geçmiş oldu: 17-14.

Bu noktadan sonra maçta başka fumble’lar, sack’ler, interception, kaçan bir field goal oldu ama skor değişmedi ve maç 17-14 Green Bay üstünlüğüyle sonuçlandı. Şimdi maçla ilgili notlarım:

–   Favre fazla iyi oynayamadı. Attığı iki inteception’ın ilkiyle NFL kariyer interception rekorunu kırdı ve “Interception rekorunu kırıp da 5-1 olmak, kırmadan 1-5 olmaktan iyidir” diyerek bir vecize daha yumurtladı.
–   Bu maç yine doğru düzgün koşu yapamayan Green Bay hücumu, maçı 8’i Favre’dan gelen 56 yard ile kapattı.
–   Green Bay savunması ikini yarı tight end Cooley’e uyansa da Cooley maçta 105 yard pas tuttu ve bir de touchdown yaptı.
–   Washington hücumu ikinci yarı beş punt, iki fumble ve iki turnover-on-downs (başarısız dördüncü hak)’a imza attı ve sıfır sayıyla mağlubiyeti hak etti.
–   Green Bay hücumu ise maç boyu döküldü. Favre’ın iki interception’ı topu rakibe verse de biri punt return’deki muff olan 4 fumble’ı rakibe vermeyen Packers yine dört ayağı üstüne düştü.
–   Dört ayak üstüne düşmek derken sene başından beri canlı seyretmediğim tek maçı evvelki hafta kaybeden Green Bay’in yardımına yetiştim. Maçı canlı seyreden ben ve uğurlu sünger cheesehead’im takımın 5-1’lik halinin yegane sorumlusudur. Yoksa koşamayan takımın ne işi var NFC’nin zirvesinde değil mi?

Futbol sevginiz azalmasın.