Geçen hafta Cincinnati karşısında tökezleyen Green Bay Packers ve son birkaç senedir tökezleyen St. Louis Rams, 3. Hafta maçında karşı karşıya geldiler. Green Bay başını alıp gidecek gibi oynayan Vikings’e ayak uydurabilme sevdasında iken, Antwan Odom’un kum torbası haline gelen Aaron Rodgers’ı ayakta tutabilmenin öneminin farkındaydı. St. Louis takımı ise çok değil 7-8 sene önce ligin tozunu atarken neden her sene üst sıralardan draft ettiğinin muhasebesini getirdi maça.
Ben de bu yazıya neden her hafta cinayet masası muhabiri gibi maçın hikayesini uzun uzun yazdığımın muhasebesini getirdim. Nfltr.com’da yer sınırlaması yok ama genelde maçı anlatmayı bitirince sadece 1-2 paragraf daha yorum yazmaya takatim kalıyor. Bu yazıda hikayeyi kısa, diğer kısımları uzun tutmaya çalışacağım, yorumlarınızı bekliyorum.
Maç Green Bay Kicker’ı Mason Crosby’nin güzel tackle’ıyla başladı. Rams, Steven Jackson’ın koşularıyla biraz ilerledi, ama ancak field goal menziline girebildi. Field goal denemesi ise Green Bay Nose Tackle’ı Johnny Jolly’nin elinin menziline girdi. Bloklanan topu da biraz ilerleten savunma, hücuma iyi bir şans verdi. Ryan Grant’ten bir güzel koşu ve Rodgers’dan Driver’a bir güzel pas dışında pek bir şey yapamayınca Mason “Tackle’ımı yaparım / field goal’umu atarım” Crosby skoru 3-0 yaptı.
Sonraki hücumda Aaron Kampman pas atarken Marc Bulger’ın koluna vurdu ve havalanan top yine Jolly’ye gitti. Fumble sayıldı ama farketmez çünkü zaten havada yakalamıştı. Akabinde Rodgers sahaya çıktı ve Rams defans line oyuncusu Leonard Little’da onun üzerine çıktı. Burada da 3 puanla yetinen Green Bay, Crosby’nin fantasy liglerdeki sahiplerini sevindirmekten öteye gidemedi:6-0.
Sahaya çıkan Rams hücumunun, ütüyü prizde unuttukları için hemen sahadan geri çıkmaları icap etti. Steven Jackson da “Fumble öyle değil böyle yapılır” diyerek topu yere bıraktı. Green Bay savunması, hücumdaki arkadaşlarının artık endzone’u görmeleri temennisiyle topu teslim etti. Aaron Rodgers and the Red Zone Challenged (Aaron Rodgers ve Red Zone Özürlüleri) ise “Mason nasılsa atıyor, şimdi seriyi bozmayalım” diyerek Mason Crosby’nin hat-trick’i ile skoru 9-0 yaptı. Sahi bizim sporda hat-trick var mı?
Rams hücumu biri cezadan olmak üzere iki first down alıp sahadan çıktı. Neyse ki bu sefer en azından punt’ı yapabildiler. Rodgers’ın bu drive’da attığı ilk pas, decline edilen pass interference cezasına rağmen tek eliyle 46 yardlık pası tutan Driver’a gitti. Bu pozisyon tekrar seyredilecek güzellikteydi. Devamında Jordy Nelson’a 12 yardlık bir pas attı, bir o kadar yard da kendisi koştu Rodgers. Kalan mesafenin 5 yardını Ryan Grant aldı, 1 yardlık touchdown’ı yapmak ise fullback John Kuhn’a kaldı: 16-0.
Sakatlanan Bulger’ın yerine giren Kyle Boller takımın hücumunu biraz ateşledi. Neredeyse tamamen attığı paslarla ilerleyen drive, Daniel Fells’e attığı 16 yardlık pasla sayıya dönüştü: 16-7. Kalan 4-5 dakikalık süreyi değerlendirmek için topu havalandıran Green Bay hücumu, Driver ve Greg Jennings’e atılan 15 ve 50 yardlık paslarla kapıya dayandı. Kapıyı kıran ise 21 yardlık pas ile Driver oldu:23-7. Sola bootleg yapan Rodgers’ın ayaklarını oturtup attığı pas hız rekoru kırmış olabilir. Biraz daha yavaş atsaydı pencere kapanıyordu çünkü.
Kalan 1-2 dakikalık zamanda Rams tekrar zorladı. Bu sefer iyice geri çekilen Packers’a karşı yine de paslarla ilerleyip, Boller’ın da iki down’da toplam 23 yard koşmasıyla sonuca yaklaştı. Tight End Fells’e attığı ikinci touchdown pasıyla ilk yarının sonucu belirlendi:23-14. Belirlenen bir şey de Green Bay Linebacker’ı Brandon Chillar’ın Fells’i tutamadığıydı. 3-4 defansın bir kötü tarafı bu işte…
İkinci yarı, first down’ı bırakın yard alamayan, ve drive demeye utandığım bir seriyle başladı Green Bay. Rams hücumu ise daha başarılıydı. 5 dakika süren drive Green Bay 35’inde durdu ve Josh Brown takımını rakibine biraz daha yaklaştırdı: 23-17.
Buradan sonra takımlar toplamda dört first down alınan dört drive yaptılar. Dördü dört punt’tan dört drive kaç punt eder? İşte o kadar da punt seyrettim. Hayatımdan çalınan bu 25 dakikayı, kızlarımla oynamak yerine oturup size yazmak için bu dört drive’ı seyrederek geçirdiysem, kıymetinizi bilin sayın Nfltr.com okurları.
Beni bu eziyetten (ve fantasy ligimizdeki ilk mağlubiyetimden) kurtaran Aaron Rodgers şahane bir drive’a imza attı. Önce Greg Jennings’e 53 yard pas attı, sonra koşarak bir 12 yard aldı. Sonunda pas atacak adam bulamayınca 4 yardı da kendisi koşarak aldı ve endzone’a girdi. Mason Crosby ilk çeyrekten beri ayağına top değmediğinden olsa gerek ekstra’yı kaçırdı: 29-17.
Buradan sonra iki drive boş geçti, sonrakinde ise Boller’ın pası Green Bay Cornerback’i Al Harris’e gitti. Burada önce Driver reverse ile 13 yard aldı. Sonra Madden’daki I-Form PA FB Flat oyununun hemen hemen aynısı bir oyunla Rodgers fullback’i Kuhn’u endzone’a gönderdi: 36-17.
Sonrasındaki drive sonuç alamadı, ve Green Bay zamanı bitirerek maçı 36-17 kazandı. Green Bay 2-1 ile Vikings’i kovalarken, Detroit’in bu hafta maç kazanmasıyla NFL’in en kötü takımı St. Louis Rams oldu. Benim gibi Warner-Faulk-Holt-Bruce zamanlarını bilenler, Rams’i bu şekilde tanıyamadılar herhalde. Ha, Marshall Faulk Steven Jackson’dan daha mı iyiydi onu başka yerde tartışırız.
– Marshall Faulk Steven Jackson’dan daha mı iyiydi? (Yeri geldi, tartışalım). Faulk tıpkı Montana ve Young’ın 49’ers da olduğu gibi sistemin ürünüydü bence. Martz’ın zamanında çok etkili olan pas hücumuna karşı rakip savunmaların koşuya açıldığı ortadaydı. Faulk ise çok yetenekli bir koşucuydu ve bu durumdan çok ekmek yedi. Steven Jackson ise tam tersi bir ortamda, çölde yetişmeye çalışan bir çiçek gibi. Buna rağmen başarılı sezonları ardı ardına istikrarla sıralıyor. Colts, Patriots, Packers veya Saints gibi bir takımda MVP bile olabilecek bir yetenek. Tabi MVP olabilmesi için bir de Adrian Peterson’ı uzaylıların kaçırması gerekiyor. Jackson’a geri dönersek; takımının baştan beri geriden geldiği maçlarda genelde koşucular nispeten az rakamlar edinirler. Jackson’ın bugünkü rakamları: 117 yard koşu ve 46 yard pas tutma. İstatistiklere dayalı yorum yapmayı sevmem ama bazıları da sadece bundan anlıyor.
– Rakam demişken; Greg Jennings sadece iki pas tuttu ve 103 yardla günü kapattı. 50 yarddan aşağısını tutmaya tenezzül etmiyor herhalde…
– Bears – Seahawks maçında Bears punter’ı Brad Maynard kötü bir punt yaptı. Oyunda iki bayrak vardı. Hücum takımı ineligible downfield yaptı, savunma takımı ise topa vurulduktan sonra holding yaptı. Bu iki ceza birbirini götürdü ve dördüncü hak tekrarlanacaktı. Seahawks koçu, adaşı babasıyla aynı mesleği yapan Jim Mora, hücumun cezasını decline etti, oyun geçerli oldu ve rezil punt’a 10 yardcık daha eklendi ve Seattle topu iyi bir yerde aldı. Artık kendi aklına mı geldi, yanında birisi mi bu aklı verdi bilmiyorum ama akıllıca bir karardı.
– Eyyy Minnesota kicker’ı Ryan Longwell uzaktan güzel bir field goal attığında “Longwell kicked well from long” sözlerini üreten yorumcu şahıs! Maç sonrası oyuncuların iç çamaşırı sepetinde kalasın e mi?
– Brett Favre’ın Minnesota’ya gitmesine burun kıvıranlar vardı. İsim vermeyeceğim ama forumda yazılar duruyor, isteyen baksın. Acaba Tarvaris Jackson, Sage Rosenfels ve John David Booty’den hangisi Pazar günü 49ers maçını Favre gibi kazanabilirdi? Fox yayıncıları da “the legend grew” diye verdiler gamebreak’i. Ben 10 küsür yıldır bu adamı seyrettiğimden şaşırmadım ama Vikings taraftarları alışmamışlardır böyle şeylere.
– Brett Favre demişken, haftaya Pazartesi gecesi maçında Green Bay Minnesota’ya gidiyor ve Brett Favre eski takımına karşı oynuyor. Gerekirse uzaydaki uyduya kablo çekerim bu maçı kaçıramam.
– NFLTR Bowl III isimli fantasy ligimizde Jake Delhomme’un son dakikalardaki mucize oyunuyla büyük şans ile maçımı 106 – 105 kazandım. Yanlış anlamayın, Delhomme benim oyuncum değil, ama son 4-5 dakikada interception atıp (ki TD oldu), devamında sack olurken fumble yapınca kadromdaki Dallas defansı çiçek açtı. Bu arada ligin adı NFLTR çünkü oyuncuların hemen hemen hepsi sitede yazar.
– Son notum yine bizim fantasy ligden. Üç maçından birini kazanıp, birini kaybedip birinde de beraberlik alan Efe Cem Elçi için ünlü yorumcu Red Smith’in lafını biraz değiştirip sunuyorum: “He overwhelmed one opponent, underwhelmed one and whelmed one.” O “whelmed” de ben oluyorum.
Futbol sevginiz azalmasın ve sabahın 5’inde elalemin QB’sinin eline bakmayın…