Öncelikle merhabalar, kazanan bir takım hakkında ve hele o takımın taraftarı olarak yazmak ne kadar keyifli olduğunu anlatmak güç. Son yazımı yazdığımda takım 1-1 durumdaydı ve geleceği oldukça belirsiz konumdaydı ancak son üç haftadaki maçlar işin rengini büyük ölçüde değiştirmiş gözüküyor.

İşin açıkçası bu yazıda takımla ilgili çok derin analizlere girmek çok gerekli gözükmüyor bana. Sakatlık sorunları can sıksa da Vince Young iş yapacak bir QB görüntüsünde sabitlenmeye başladı. Chris Johnson her ne kadar istikrarsız olsa ve özellikle iki yenilgide gerçekten hayal kırıklığı yaratmış olsa da ligdeki running back’ler arasında ilk üçte olduğu tartışma götürmez. Belki Offensive Line’daki düşüş can sıkıcı olarak nitelenebilir ancak, son iki sezondaki gibi ligin tepesinde olmasa da hala ligin sayılı Offensive Line’ları arasındalar.

Kenny Britt, Cowboys maçında silkinip kendine geldikten sonra Eagles maçında fırtına gibi esti. Defensive Line beklenenin çok üzerinde, takım belki de uzun süre sonra ilk kez sorunlardan, birini döven, striptiz barlarda kavgalara karışanlardan uzak gözüküyor. Damien Williams iş yapmaya başladı, Derrick Morgan sakatlanana kadar oldukça iyi iş yapıyordu, Verner da rotasyondaki yerini sağlamlaştırıyor, yani çaylaklar açısından da iyi bir yıl. Kısacası Titans taraftarı olmak için oldukça iyi bir dönem.

Takımın durumunu güzelledikten, iç açıcı bir tablo çizdikten sonra gerekli olan şüphesiz ki bu tablonun oluşum sürecinden bahsetmek. Bunun için de öncelikle bu sezonun en iç karartıcı maçı diyebileceğimiz Broncos maçını hatırlamak lazım, Chris Johnson’ın kötü oyunu ve pas hücumunun da yerlerde sürünmesi her ne kadar maçı son anda kaybetsek de gerçekten kötü bir görüntü oluşturmuştu. Hücumda da savunmada da sezonun en kötü maçı olduğu iddia edilebilecek bu maçtan sonra, 90 bin kişinin önünde alınan Dallas Cowboys galibiyeti bir kırılma noktası oluşturmuş gibi gözüküyor. Vince Young’ın hiç interception atmadan iki TD attığı, Kenny Britt’in 86 yard bir TD ile ilk düzgün maçını oynadığı ve Chris Johnson’ın 131 yard ve iki TD ile kendine geldiği maç aynı zamanda üç maçlık 30+ sayı serisinin de başlangıcı oldu. Bunun ardından gelen iki maçta da gerek hücumda gerek savunmada olumlu sinyaller veren takım bu son üç maçta 33.7 sayı ortalamayla oynarken bunun ödülünü de AFC South’un zirvesine yerleşerek almış gözüküyor.

Eğer bu ivmeyi sürdürebilir ve Morgan’dan sonra bir başka ciddi sakatlık daha olmazsa Titans bu sezon rahatlıkla AFC South’un zirvesine oynayabilir, hatta AFC’nin ilk sıraları için de kayda değer bir şans yakalayabilir. Hücumunun temel unsurları (Vince Young, Chris Johnson, Kenny Britt ve Michael Roos) çok genç olan ve savunmada da belli bir yenilemeyi başarıyla sağlamaya başlayan takım eğer bir aksilik olmazsa, birkaç eklemeyle önümüzdeki beş sezonun contender takımlarından biri haline gelebilir. Elbette bunu üç maçtan çıkarmak sizlere fazla iyimserlik gibi gözükebilir, ancak iki sezon önceki 10 galibiyetlik seri bittiğinden beri ilk kez takımda (iyi ya da kötü yönde) bir istikrar görebilen bir Titans taraftarının da bu kadar iyimserliğe hakkı olsa gerek…

Herkese iyi haftalar dilerim, kalın sağlıcakla…