Bir NFL sezonunu daha geride bırakmış bulunuyoruz ancak ara vermeden heyecanın ikiye katlandığı, futbolun doruk noktasına ulaştığı playoff’lar start aldı. Wild Card turu bu yolculuktaki ilk durağımızdı. Birbirinden keyifli maçların oynandığı bu turda genel olarak gülen taraf favoriler oldu. Tarihinde Texans olarak ilk defa play offa kalan Houston, genç oyuncularının sürüklediği Cincinnati Bengals karşısında fazla zorlanmadı. Wild Card’ın en dikkat çekici maçında formdaki New Orleans Saints uzun yıllar sonra ilk kez playoff’a kalan Detroit Lions’a acımadı. Kariyerinin en iyi NFL sezonunu geçiren Eli Manning liderliğindeki New York Giants kendi evinde Atlanta Falcons’ı yerle bir ederek 2000 yılından beri ilk defa kendi evinde postseason maçı kazanmış oldu ve Wild Card Round sürprizinde Tim Tebow kasırgasına kapılan Pittsburgh Steelers, Denver Broncos’a kaybederek sezona erken nokta koydu. Bu maçlarda yaşananlara kısa kısa bir göz atmaya ne dersiniz?

İlk Aşkım İlk Heyecan

Andre Johnson ve Calvin Johnson… Bu ligin sahip olduğu belki de en iyi iki Wide Reciever. Bu iki isim NFL’de bir çok bireysel başarıya imza attı ve haklı olarak şuan ki ünlerini kazandı. Fakat kariyerlerinde eksik olan playoff maçını en nihayetinde bu sezon oynadılar. Andre Johnson bu an için tam dokuz sezon beklemek zorunda kalmıştı ve istediğini bu sezon aldı. Her ne kadar bu sezon ki başarıda yaşadığı sakatlıklar nedeniyle pek pay sahibi olamasa da yıllardır bu takıma verdikleri ortada olan bir oyuncu. Dokuz yıldır beklediği bu maçta 5 reception, 90 yard pas yakalama 1 TD ile mücadele etti.

Diğer Johnson nam-ı diğer Megatron, lige girdiğinden beri ortalığı kasıp kavuran bir oyuncuydu ve haklı olarak bu lakabı aldı. Yaşadıkları Andre Johnson’la benzer şeylerdi. O da kötü takımının kurbanı oldu yıllarca. Sonunda iyi bir takım kuran Lions playoff yapınca Megatron da sonunda playoff arenasına adımını attı. Oldukça da iyi bir maç oynadı Saints karşısında. 12 reception ve 211 yard ile ilk playoff maçında en fazla receiving yard yapan oyuncu olarak NFL tarihine geçti. Aynı zamanda maçı da iki TD ile tamamladı. Ne yazık ki bu Johnson’ımızın playoff serüveni Andre’den kısa sürdü. Keza kendi evinde sekiz maçtır yenilmeyen Saints’i onlar da durduramadılar ve evlerinin yolunu tuttular.

QB Düellosu – Eski, Yeniye Karşı

Cumartesi gününün ikinci maçında Saints evinde Lions’ı ağırladı. Zevkli ve bol skorlu geçmesi beklenen maç beklentileri karşılarken iki takımın QB’si iyi oyunlarıyla dikkat çekti. 11 yıldır ligde olan Drew Brees genç rakibine ders verirken, Stafford bir noktaya kadar çok iyi performans gösterdi. Brees maça tutuk başlayıp bir de fumble yapmasına karşın tecrübesiyle maça hakim olmayı başardı. 43 pas denemesinin 33’ünde başarılı oldu. 466 yard pas atarak bir kez daha bu alanda NFL tarihine geçmeyi başardı. Bir playoff maçındaki atılan en fazla atılan ikinci pas yardı oldu bu sayı. Güzel oyununu üç TD pası ile süsleyen Brees’in bu paslarından ikisi uzun mesafeli big play paslarıydı. Maçı da 134.4 QB reytingiyle tamamlayıp bir sonraki rakip 49ers’a korku saldı.

Diğer taraftaki Matthew Stafford ise çok iyi bir sezonun ardından iyi sayılabilecek bir performans çıkardı. Neden iyi sayılabilecek dedim çünkü biraz tecrübesizliğinin kurbanı oldu Stafford. Maçın kritik alanlarında Brees’e özenip Saints secondary’sine iki tane dengesiz pas sonucu interception atınca maçın kaybedilmesine sebebiyet verdi. O anlara kadar gerçek bir lider gibi takımını yönetti. 28/43 pas denemesi, 380 yard pas ve 3 TD pası ile oynayıp üstüne bir de koşu TD’si yaparak takımını oyunda tuttu. Önümüzdeki sezonlarda daha da iyi olacağının sinyallerini veriyor.

Ryan’lara Yer Yok

Üst üste üç hafta ve üç Ryan… Bu takımın Ryan’ları pek sevdiği söylenemez. Kimden mi bahsediyorum ? Bu takım tahmin ettiğiniz üzere New York Giants. Sezon başında onlara pek şans verildiği söylenemez ama gelinen noktada herkesi yanıltmayı başardılar. İlk önce 16.haftada Rex Ryan’ın Jets’ini sahadan silip playoff hayallerine nokta koydular. Sonra kazan ya da evine dön maçında division rakipleri Bob Ryan’ın Dallas Cowboys’unu evlerine yolladılar. Son olarak ta Matt Ryan’ın Falcons’ını Met Life Stadium’unun çimlerine gömüp yollarına devam ediyorlar. Şimdiki rakip Green Bay Packer. Eğer oyuncu ya da teknik kadrolarında adı Ryan olan biri varsa işine şimdi son verseler iyi olur. Çünkü Eli ve arkadaşlarının arası Ryan’larla pek iyi değil.

Kara Harekatı

Tüm bunların yanında çok iyi de RB performansları izledik bu turda. Bu performansların en iyisi kuşkusuz Texans’a galibiyeti getiren Arian Foster’a ait. Süper geçen normal sezonun ardından performansını playoff’a da taşıdı. Kariyerinin ilk playoff maçına çıkan oyuncu tüm sezon olduğu gibi bu maçta da hücumu sırtlayan isimdi. 24 taşımada 153 yard koşup 2 TD’a imza attı. Bu adamın draft edilmemiş bir isim olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Şuan da ise ligin en önemli RB’leri arasında ve haftaya Rice ile kapışması heyecanla bekleniyor.

Lions karşısında Brees’in en büyük desteği koşu hücumu oldu. Tabi bunda Lions’ın kötü savunmasının da payı var. Sean Payton’ın üç RB’ini de etkin kullandığı sisteminde Cumartesi akşamı üçünden de verim aldı Saints. Darren Sproles 51 yard 2 TD, Pierre Thomas 66 yard 1 TD ve Chris Ivory 47 yard ile oynadı. Özellikle Thomas’ın 66 yardı sadece 8 taşımada koşması etkileyiciydi.

Tüm sezon koşu hücumuyla eleştirilerin hedefi Giants RB’leri Falcons karşısında herkesi susturmayı başardı. Saints’te RB’ler nasıl Brees’e çok yardımcı olduysa aynı şey burada da geçerli. Maçın kilidini açan olay Jacobs ve Bradshaw’ın koşularıydı. Her ne kadar TD yapamasalar da Brandon Jacobs’ın 92 yard, Ahmad Bradshaw’ın da 63 yardlık koşuları maçın kazanılmasında büyük rol oynadı.

Çanakkale Geçilmez

New York Giants’ın başarılı oyunundan bahsediyor herkes. Bu noktada en çok öne çıkarılan isim ise en iyi sezonunu geçiren Eli Manning. Bu başarıda Manning’in payı yadsınamaz bir gerçek ancak biraz arka planda kalan Giants savunması en büyük etkendi bence. Özellikle pass rushing konusunda ligin en iyi takımların biriler. Bu konuda da en büyük övgü bu sezon büyük çıkış yakalayan All-Pro olan Jason Pierre – Paul. D-Line daki tüm oyuncuların payı var ama JPP bu sezon çok büyük oynuyor gerçekten. Bu pas savunması önce Mark Sanchez’i, sonra Tony Romo’yu ve şimdi de Matt Ryan’ı sahadan silerek kalitesini gösterdi. Falcons karşısında da Ryan’ı iki kez çizgi arkasında yakalayarak Rodgers’a göz dağı vermiş oldular.

Bu da mı Gol Değil?

Burada da kısaca Atlanta Falcons ve Matt Ryan’a değineceğim. 2008 yılından beri bu senaryoyu yaşıyor bu ikili. 2008’de Cardinals, geçen sene Packers ve bu sene de Giants karşısında sahadan silinerek ayrıldılar. Matt Ryan’ın tartışılan playoff performanslarına bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Çaylaklar Eve…

Ligi kasıp kavuran üç çaylak, Bengals QB’si Andy Dalton, yine aynı takımdan WR A.J Green ve Falcons WR’si Julio Jones ilk kez çıktıkları bu sahneye erken veda ettiler. Normal sezonda gösterdikleri performansları tekrarlayamayan genç yıldızlar playoff’un erler meydanı olduğunu gördüler. Şimdilik evlerine dönüyorlar ama gelecek onların.

Tebowmania

Son olarak Tebow ile ilgili birkaç şey söyleyeceğim. Steelers-Broncos maçını izleme fırsatı bulamadım o yüzden bu maça yazımda da yer vermediğimi görmüşsünüzdür. Tebowmania fırtınasının son kurbanı da maalesef Steelers oldu. Nasıl oluyor da her zaman kazanan Tebow oluyor merak ediyorum. Bu iş gitgide normal futboldaki “11’e 11 oynanır ve sonunda hep Almanlar kazanır.” sözüne dönmeye başladı. Yakında birisi çıkıp, “Amerikan futbolu 11’e 11 oynanan ve sonunda hep Tebow’un kazandığı bir oyundur.” derse kimse şaşırmasın. Artık böyle giderek şampiyon olmalarından çekinir hale geldik. Adam gerçek bir winner ona diyecek yok ama sanırım onu artık kazanırken görmek istemiyorum. :) Eğer Raiders ile farklı konferansda olsaydı bu adamı sevebilirdim bile. :)

Herkese bol playoff’lu haftalar diliyorum…