İki haftadır ligin en iyi iki takımlarından Atlanta Falcons ve Denver Broncos’u yenen Chargers, içinde bulunduğu balayından 27 – 19’luk rezil bir Denver Broncos mağlubiyetiyle çıktı. Playoff’ları düşünmeye başlamışken yapılan tüm hesaplar bir mağlubiyetle suya düştü ve Chargers’ın şansı tekrardan oldukça azaldı. Maça gelinirken Chargers, 3-4 durumundaydı ve herkes Broncos’u 2010 yılından beri ilk kez iki maçta da yenip sezona yeniden başlamanın planlarını yapıyordu. Fakat maç ilerledikçe gözlerimi söküp bu karabasandan sıyrılmamak için kendimi zor tuttum.

Philip Rivers birisi Broncos defansı tarafından touchdown yapılmak üzere (Casey Hayward dördüncü çeyrekte aynısını Trevor Siemian’a yaparak bu departmanda durumu eşitledi) toplam üç interception attı. Chargers fark yemedi fakat kendi ayağına sıkma alışkanlığından kurtulamadığı için gene tek skorlu bir maç kaybetti (Chargers’ın ikinci haftada aldığı Jaguars galibiyeti dışında bütün maçları tek skorla bitti). Maç hakkında söyleyecek çok şey var ama üç tane performans ve olay bütün maçı özetliyor.

İyi

Melvin Gordon bana kalırsa kariyerinin en iyi maçını oynadı. Touchdown yapmadı belki ama (ki yapmalıydı, buna sonra geleceğiz) Broncos defansını bütün maç zorladı. 21 maç sonra Broncos karşısında 100 yarddan fazla koşan ilk oyuncu olan Gordon, pas oyununda da oldukça etkiliydi. Bu yıl gösterdiği gelişimin en iyi kanıtı bu maçta aldığı zor yardlar ve kontak sonrası elde ettiği kazançlar oldu. Pas korumasında da kendini oldukça geliştirdi. Broncos gibi yüksek kalitede OLB’lara sahip olan bir takıma karşı Rivers’ı ayakta tutma görevi biraz da Gordon’a düşüyordu ve her ne kadar ofansif çizgi başaramasa da Gordon kendi payına düşeni yaptı.

Not: Maçta en çok dikkatimi çeken ikinci oyuncu ise Drew Kaser oldu. Kaser ortalama 57 yard punt yaptı ve en kritik durumlarda topu Broncos’un 10 yard çizgisinin içine düşürmeyi başardı.

Kötü

Mağlubiyet almak kendi başına kötü zaten. Üzerine aynı gruptaki rakibinizin evinde yakın giden bir maçı kaybetmek daha da kötü. Ama bana kalırsa bu rakip geçen sezonun Super Bowl şampiyonuysa bu maçtan sakatlık yaşamadan ayrılmak çok daha önemli. Sonuç olarak bundan sonra çıkılan her maç çok kritik ve tek bir mağlubiyet bile sezonun bitmesine neden olabilir. Sizce bu nasıl sonuçlandı? TAKIMDA INSIDE LINEBACKER KALMADI! Denzel Perryman zaten sakat olan omuz sakatlığını nüksettirdi. Çaylak sansasyon Jatavis Brown sakatlandı. İkisi de bu hafta Tennessee Titans karşısında oynayamayacak. Zaten önceden Manti Te’o ve Dzubnar sakatlanıp sezonu kapatmıştı. Böylelikle Chargers’ın bu seneki center pozisyonu (İki sene evvel her maça farklı bir center’la çıkmışlardı) olan ILB pozisyonunda iki oyuncusu kaldı.

Üç hafta önce Raiders antrenman kadrosundan takıma eklenen ve iki Broncos maçında da beklentilerin üzerinde oynayan Toomer ve bu senenin beşinci tur draft seçimi Perry. İkisinden birisi sakatlanırsa canım dostum, UC Davis oyuncusu Terrell Sayles falan oynayacak herhalde. Bunların dışında secondary coach olarak Florence Nightingale getirilecek. Sezon başından beri oynayan tek kişi Casey Hayward. Bu hafta zaten sakat olan birilerinin yerine oynayan Craig Mager da sakatlandı. Titans karşısında bahsettiğim oyuncuların hiçbiri oynayamacak. Bunun üstüne ofansta da eksikler var. Hunter Henry kesinlikle yok. Gates’in iyice yavaşlaması ve performansının düşmesi nedeniyle Henry birinci TE olarak oynuyordu. Geriye kalan iki WR olan Travis Benjamin ve Williams ise %50 şansla oynayamayacaklar. Oynasalar bile tam performanslarını sergileyemeyecekler. Geriye kalan oyuncu Griff Whalen ve ona atılan paslarda ne olduğunu (INTERCEPTION) Broncos karşısında gördük.

Çirkin

Rakibinin az farkla gerisindeyken iki yard çizgisine kadar giden bir takım dört dakikadan fazla süre ve üç molaları varsa ne yapar? Seahawks’a sorarsanız cevabını vereceklerdir. PAS ATMAYIN! Melvin Gordon kariyerinin en iyi maçını oynarken dört seferde iki yard bile alamaması imkansıza yakın. Eğer pas atacaksanız ise play action yapıp hiç değilse defansı kandırın. Aşırı sinirlendim maçı izlerken bu yaptıklarına. Maçın başından beri de zaten 6-7 adet interception’ı elinden kaçırdı defans. Çok daha kolay kazanılabilecek bir maçı koçlar kendi elleriyle verdiler. Hakemler de pek iyi sayılmazlardı. Dördüncü çeyrekte dördüncü seferde de Chargers touchdown’u bulamayınca top iki yard çizgisinde Broncos’a geçti. Endzone’un içinde tutulan Bosa için holding faulü çalındı fakat açıkça içeride olan olay dışarıda olarak gösterildi. Böylece safety iptal edilmiş oldu ve bu matematiksel olarak da Chargers’ın bir touchdown ile maçı kazanmasını sağlardı. Bir an Bosa, Salih Dursun gibi Deniz Ateş Bitnel’e sarı bayrağı atacak sandım.

Chargers, bu hafta Tennesee Titans ile oynayacak. Sonraki hafta gene içeride Miami Dolphins ile. Bu iki maç kazanılırsa takım bay haftasına 5-5 olarak girecek. Bu durumda Raiders ve Broncos birbirleriyle oynuyorlar yani ikisinden biri en az bir mağlubiyet alacak. Yani henüz her şey bitmiş değil. Chargers’ın kalan fikstürü oldukça kolay gözüküyor fakat bizimkilerin rakibe göre oynamak gibi bir huyu olduğu için ne olursa olsun kesin kazanırlar demek imkansız. Playoff konuşmak için ise şu an çok erken. Ancak ne olursa olsun Titans maçı ve wildcard yarışındaki bu önemli rakibi yenmek geri kalan hayatımızın ilk maçında playoff yolunda iyi bir başlangıç olur gibi…

Haftaya tekrar bir galibiyet yazısıyla görüşmek üzere. Yoksa tekrar #GetDownForGarrett veya #JetTheSeasonForJabrill demeye başlarım.