TAFL Podcast’te bu hafta Oktay Çavuş ve And Kaan Yılmaz, Üniversiteler 1. Ligi’nde oynanan ikinci hafta maçlarını değerlendirdi. Haftanın öne çıkan konuları arasında Türk Amerikan futbolunda doping denetimi ve köklü takımlar Ege Dolphins ile Bilkent Judges’ın son dönemlerdeki kötü performansları vardı…

TAFL Podcast #7

İndir/Download

Podcast’te yanıtlanmasını istediğiniz sorularınızı bize NFLTR Forum Sayfaları‘ndan, Facebook‘tan, Twitter‘dan veya yorumlar bölümünden iletebilirsiniz.

Türkiye Amerikan Futbolu Milli Takımı'nın eski head koçu olan Oktay Çavuş, TAFL'de oyunculuk kariyeri boyunca Boğaziçi Sultans, İTÜ Tigers ve Yeditepe Eagles formaları giymiştir. Boğaziçi Sultans'ın kurucularından olan Oktay Çavuş, İTÜ Tigers'ta kulüp başkanlığı, Yeditepe Eagles'ta da head koçluk yapmıştır. 2006 yılından bu yana NFLTR.com'da yazarlık yapmaktadır. Daha önce Fox Sport ve Smart Spor'da yayınlanan NFL maçlarında yorumculuk yapan Oktay Çavuş, 2020 sezonundan itibaren S Sport 2 ve S Sport Plus'ta yayınlanan NFL maçlarında yorumculuk yapmaktadır. NFLTR Series II şampiyonudur...

Yorumlar

  1. Mustafa Levent YENER

    Uyuşturucu konusunda pek katılmıyorum. Yapın bak neler çıkacak. Ben savaşmaktan bıktım. Federasyona sözlü olarak bildirdiğimde siz halledin dediler.

  2. Can

    İzmir’de büyük bir potansiyel var ama kimse tam olarak ne yapması gerektiğini bilemiyor.

  3. ominal

    Selamlar,

    Madde madde yorumlar yazayım en iyisi.

    1- Yorum gelmiyor gelince de 20 dakika konuştunuz :) 3 yorum gelse tamam zaten 2.5 saati bulacaksınız. Şakası bir yana baya bir doping nasıl yapılır ne alınır öğretici program oldu gerçekten. Hele Oktay Çavuş’un sürekli kullanmasan da çıkar yahu demesi haha. Bir ara final maçlarında doping kontrolü yapılmıştı ama sonucu geldi mi bende hatırlamıyorum gerçekten. Bahsetmediniz asıl konuşulması gereken streoid kullanımı bence. Ciddi kullanan takımlar var. Bir de maç günü gelişen supplement piyasasının sunduğu ürünleri kullanıyor takımlar. Eskilerin pekmez-bal-ceviz in yerini aldı bunlar.

    2- Ege’nin durumunu konuştunuz bolcana. Çok fazla yorum yapmadan pro takımı ve üni takımını ayırmak gerekiyor öncelikle. Bence asıl konuşulması gereken Koç ve Boğaziçi üni takımları nasıl lig düştü. Şu bir gerçek pro takımıyla idman yapan her üni takımı gelişim sağlıyor, yoksa herkes el yumruğunu yemeyen boksör modunda takılıyor ilk ciddi maça kadar.

    3- Besyo’cular neden katılmıyor sorusunun cevabı biraz profesyonellikle alakalı. Besyo’da bulunan çoğu kişi bir şekilde bir branşta yol alıyor ve para kazanma hedefinde. Hadi para kazanmıyorsa en büyük derdi Milli olup atama seçiminin kolaylaştırmak gelecekte. Şu anda bu hedefleri sunamıyorsan gelmiyor gelen de kalmıyor. Nasıl ki Oktay Çavuş zamanında diğer dövüş sporunu bıraktıysa insanlardan bu fedakarlığı beklemek mantıklı değil. Kırıl olmak gerekiyor biraz. Federasyon, düzen, milli takım üçgeni kurulursa konuşabiliriz bence. Bir de olimpik spor meselesi var ki ara ara değiniyorsunuz.

    4- Eskilerden bahsedilince insanın konuşmasının ses tonu bile değişiyor. Ama bugüne bakıldığında ne yazık ki beklenen gelişme bir türlü sağlanamadı. 10 sene öncesinden artı ne var diye saymaya kalksak şaka gibi kalır geçen yılların yanında. Cavaliers’la başlayan Avrupa’da oynama hedefi bugün Koç ve Boğaziçi ile sahaya konmaya çalışsa da yeterli mi bence kesinlikle değil. Yine soru kısmı olsun : Avrupa’da da işler karışık. Bu sene şampiyonlar ligi 5-6 takımla belki oynanacak belki oynanmayacak. Zamanının domine eden Sırp takımları kapanma eşiğinde. Zaten 2 lig olayı balta vururken şu yaşananlar iyice düşürüyor. Bir diğer soru da bu federasyonların birleşmesi ya da NFL Europe ‘un işe el atması ihtimalini yakın zamanda görüyor musunuz. Bir de klasik Türk gazetesi sorusu sorayım : Almanya’dan bir takımla karşılaşsak ne yapabiliriz ?

    5- NFL takip etmek TAFL takip etmekten zor demiş Oktay Çavuş. Katılmıyorum. Istanbul ya da Ankara da değilsen senede seyredebileceğin maç sayısı kısıtlı. En çok maç takip etmeye çalışanlardan biri olarak sırf maç için Istanbul’a geliyorum ben ama bu imkanı olan kaç kişi var. NFL de en kötü alıyorsun game pass (Ya da torrent ilaç) kısaltılmış maçları seyredip takip etme olanağın var. Her şeyi geçtim Türkiye’de maç skorlarını bile alamıyoruz bazen 2-3 gün boyunca bırakalım maçta neler yaşandı yaşanmadı. Teknik kurulu önerim olsun; Tüm takımlar maçlarını çekip vermek zorunda kural kitabında. Bir youtube kanalı ya da benzeri bir organizasyonla tüm takımların maçları yayınlanırsa takipçi kazanma konusu kolaylaşır, yeni takımlar kendilerine daha rahat yol çizebilir.

    Maç yazılarım bundan kısa oluyor bazen :) Güzel iş yapılıyor benden destek bu şekilde olsun madem.

    İyi yayınlar olsun, görüşmek üzere.

  4. Çoka Tarlı

    Sizce federasyonumuz ne zaman gerçekten planlı ve yatırımlı ilerleyecek? Kulüpler bu kadar yatırım ve fedakarlık yaparken bu sporun gelişmesi adına neden hiç bir adım atılmıyor? Avrupa’nın fundamental, yetenek ve potansiyel olarak bizden geride olan ülkeleri nasıl oluyor da uluslararası turnuvalara üniversite milli takımı, u17, u19 ve senior milli takımları gönderebiliyor? Bu ülkelerin bizden tek farkı planlı, programlı ve bir şeyler yapmaya istekli bir federasyonla yola çıkmaları. Flag futbol turnuvalarına her sene kadınlar ve erkeklerde birer milli takım bile gönderebiliyorlarken, hala Romanya maçı ile kendimizi avutuyoruz. Artık kimse üç maymunu oynamasın lütfen. 24 tane kadın flag futbolu takımı varken, üniversiteler ve pro lig gibi derinlemesine ligler varken ve hala da takımlar kuruluyorken, neden federasyon her kulubun kendi u19 oyuncularını oynatabileceği bir turnuva organize etmiyor? Neden hala flag futbolu bir türlü lisanslı liglere dahil edilmiyor? Neden milli takım kurulmuyor? Neden u 19 ve u17 takımları kurmuyor kulupler. Diğer ülkeler u17’den yetiştirdiği adamı amerikadaki kolejlere burslu gonderiyor, biz hala bu sporu yapıp yapmadığımızdan bile emin olamıyoruz. Bir yandan sporcuyum diye kendimizi avutuyoruz, diğer yandan daha federasyonun ne bok yiyeceğini bilmiyoruz. Zevkine düzenlenen halısaha ligleri bile daha organize. Potansiyeli yüksek olan bir ülke neden bencil ve yaptığı işe at gozlukleriyle bakan insanların elinde harcandı bu zamana kadar? Lütfen biraz cesur olup konuşun. İzlanda’nın futbol takımında da herkesin yaptığı sporun dışında tam zamanlı işleri var ama adamlar dünyaya oynadıkları futbolla adını duyurdu. Litvanya küçücük bir ülke ama basketbolda avrupada lokomotifler. Spor sporcu için engel tanımaz, ama bu plan ve programla ilk ve en büyük engel federasyon oluyor.

  5. Furkan

    Malzeme eksikleri yüzünden maça çıkamayan takımlarımız var, önceliğimiz Gürcistan olmamalı bu kanaldan bir yardım yapılacaksa bu yardımların TAFL Takımlarına yapılması gerek.

  6. Kürşad Çelik

    A grubundaki forma problemi konusu uzerine soylemek isterim, vakif universitelerinde lojistik,konaklama ve bunlarin kordinesi biraz daha sikintili olabiliyor hele ki kurumsallasmasini tam anlamiyla tamamlayamamis vakif universitelerinde daha sancili olabiliyor.Vakif universitelerinde spor kordinatorlugu ile mutevelli heyeti butce konusunda problem yasadigi asikar.Bu sorunun temelinde butik diye tabir edecegim vakif universitelerin ‘Korumali Futbol’ bransina gerekli degeri vermemesinden kaynaklanmakta,bilindigi uzere bu sporun ulkemiz genelinde,kalite degeri olmayisi malesef bu universiteler35 tane genc cocugun arkasinda olmuyor hatta onune gecebiliyor.Velhasil A grubundaki Atilim,Mersin ve Daü maclari 21-28 Ocakta oynanacak.Sevgiler.

  7. Hilmi

    Epey yorum gelmiş, tebrikler. Maçlar ve takımlarla ilgili daha çok bilgi size gelmesi, ve dedektiflik yapma zorunluluğunuzun ortadan kalkmasını diler, soru ve yorumlarıma geçerim.

    1- Oktay abi; doping yapma olayını, fayda getirmeyeceği ve yakalanılabileceği ekseninde incelemişsiniz. Bir de bunların arasında sağlığa büyük zararı olanlar var. Özellikle steroid kullanımı konusunda genç arkadaşları uyaran bir mesaj bekliyorum.

    2- Doping demişken, zamanında leblebi gibi yutulan Ephedrine konusunda bilgi istiyorum. WADA, kanda bulunacak miktara sınırlandırma getiriyor. Bunun dışında sizden, ne işe yaradığını ve zararlarını dinlemek isterim.

    3- Geçmişten bahsedilirken; Oktay Çavuş’un QB yıllarında idmanlarda çaylak oyuncuların karnına saatte bin kilometreyle top atıp bu oyuncuları kusturma sevdası nereden gelmekteydi? Eldivenimiz mi vardı? Plastik topların izi çıkardı karnımızda. Oramız buramız mor olunca, kız arkadaşlara konuyu anlatamazdık…

    4- Bir önceki podcast’te Başkent Knights’tan bahsederken, butik okul olduğu ve güçlü takım çıkarmakta zorlanabildiğinden bahsetmişsiniz. Kısmen doğrudur, ancak bu seneki en büyük zorluk, önceki seneden (yanılmıyorsam) sadece 7 oyuncunun devam etmesi, kalanların alayının rookie olması. Başkent özelinde değil de genel bakarsak, eline top değmemiş (bazı durumlarda üniversite öncesi spor hayatı olmayan) oyuncuların birtakım istisnalar dışında kolay kolay ilk maçlarda sahada varlık gösterebilmesinin zorluğunu başta Oktay abi bilir.

  8. Hilmi

    Podcast’i şimdi bitirebildim. Biz de sizi çok seviyoruz. Hiç reyting’de falan değilim, birlikte yükselsin podcast’ler yeter ki. Amacımız kendi çevresinde amerikan futbolu konuşacak kimsesi olmayan kayıp ruhlara yarenlik etmek. Benim de Kaan’la yaptığım podcast ve sizinkiler dışında futbol konuşacak ortamım yok (kızlar sallamıyor, oğlanın da yaşı gelmedi). Gerçekten severek dinliyorum. Son olarak da iki Boğaziçi’liye son bir sorum var. Geçen Homecoming’e gittim, naaptınız o Kuzey Kampüsü, karanlık bilim kurgu filmi gibi???!??

Yorum Yazın

E-Mail adresiniz yayınlanmayacaktır.