Sezonun ortası da geldi çattı. Doğal olarak bununla beraber takas sürecinin sonlanması, sakatlıktan dönen oyuncular derken gündem oldukça meşgul. Ben yine her hafta olduğu gibi önce AFC Kuzey grubundaki takımların maçlarını değerlendirip sonra da Browns ve Steelers bay haftasında olduğundan ötürü Ravens ve Bengals’ın eşleşmelerine değineceğim.

Steelers geçtiğimiz hafta Pazar akşamı NFC Kuzey ekiplerinden Detroit Lions’ı deplasmanda 20-15 mağlup etti. Tabi ki maçın önemli olayı geçen hafta sosyal medyadan takasını isteyip, takım arkadaşı JuJu Smith-Schuster’a benden daha kötü diyen Martavis Bryant’ın kadroya alınmamasıydı. Bana göre iyi bir ceza oldu kendisine. Zaten hepimiz bunun cezasız kalmayacağını biliyorduk. Maça gelirsek hücum yine standart deplasman performanslarından birini sergiledi ama artı olan kısım Ben Roethlisberger’in deplasman performansındaki ufak iyileşme idi. Maçı 31 denemede 17 isabet, 317 yard ve bir TD ile noktalayan Ben, bazı iyi pasları WR’lar tarafından düşürülmese çok daha iyi istatistiklere sahip olabilirdi. Koşu oyununda ise 25 denemede 76 yard ve bir TD’lık performans ortaya koyan Bell ise kendinden beklenenin biraz altında kaldı.

Ofansif anlamda maçın adamı ise Steelers’ın 20 yaşındaki WR’ı Juju Smith-Schuster oldu. Yedi pasta 193 yard ve 1 TD ile oynayan Juju’nun özellikle üçüncü çeyrekte maç 13-12 Steelers üstünlüğü ile gidiyorken, Steelers üç yardından oynanan üçüncü hakta koştuğu dik rotada iki Lions safety’sini başarılı şekilde birbirinden ayırdı ve 97 yardlık TD’a imza attı. Birde maçın sonunda maçı garantileyen ilk hak ise yine üçüncü hakta yeni hakka bir yard kala JuJu’ya atılan pas ile geldi. İyi istatistiklerinin yanında önemli pozisyonlarda başarı göstermesi özellikle de Bryant’ın aktif olmadığı günde ve tabi ki ulusal medya maçı izlerken bunları yapması JuJu’nun kredisini baya arttırdı. Tabi çok önemli bir üçüncü hakta topu düşürmesi canları sıksa bile enerjisi ve çocuksu hareketleri ile taraftarın gönlünde JuJu.

Antonio Brown kendinden beklenildiği gibi iyi bir performans ortaya koysa da bunu TD ile süsleyemedi. Sağ tackle bölgesinde Marcus Gilbert’ın sakatlığından dolayı burada oynayan Chris Hubbard beyin sarsıntısı ile maçtan çıkınca onun yerine oynayan Matt Filer’ın fazla sırıtmaması hücum hattının derinliği açısından iyi bir haber. Ama takım özellikle koşu oyununda Vance McDonald’ın yokluğunu hissetti. Tamam hepimiz McDonald’ın düşürdüğü paslara vesaire kızıyoruz ama açıp eski maçları izlerseniz Steelers koşu hücumunun McDonald sahadayken ne kadar iyi olduğunu fark edersiniz. Jesse James, McDonald’ın yarısı kadar pas bloklasa AFC’nin tepesi direk bizde idi. Umuyorum bay haftasından sonra o da diz sakatlığından döner ve takıma katkı sağlamaya devam eder. Ayrıca hücum hattı maç boyunca Lions savunmasına karşı başarılı koruma yaptı ve Ben maçı sacklenmeden tamamladı. Ben’in iki çok iyi pasında Martavis Bryant yerine oynayan Darrius Heyward-Bey ve Eli Rogers bomboş olmalarına rağmen topu end zone’da düşürdü. Eğer bu pozisyonlarda iki TD daha alınsaydı maç çok daha kolay kazanılabilirdi.

Ofansın bu vasat performansı üzerine elbette maçın kahramanı savunma oldu. Matthew Stafford, Steelers’ın önde üç kişi ile baskı yapıp arkada yumuşak bir alan savunması yapmasını iyi değerlendirdi ve maçı 423 pas yardı ile bitirdi. Steelers’ın bu eğil ama kırılma felsefesini uygulayan savunmasına karşı 20 yardların arasını ışık hızıyla geçen Detroit maçı TD pası atamadan bitirdi. Beş kere 20 yard içine gelen Detroit, üç alan golü attı ve iki kere de haklarında skor bulamayıp topu Steelers’a verdi. Lions özellikle çok yanlış oyunlar seçmiş olsa da bu savunma için büyük bir başarıdır. Ancak yine de 20 yardların arasındaki zayıf savunmanın faturası öncelikle defansif koordinatör Keith Butler’a kesilecek. Lions’ta sol tackle bölgesinde ilk kez maça çıkan Steelers’ın takımdan kestiği Brian Mihalik üzerine hiç bir baskı kurmayıp, maç boyunca Stafford’ı sadece iki kere sacklendi. Koşu ve red zone da ise tamamen farklı bir kimliğe sahip takımda özellikle bir yard çizgisinde bazı koşu oyunlarını durduran Javon Hargrave, Vince Williams ve Sean Davis ön plana çıktı. Ayrıca Stephon Tuitt’in yokluğunda onun yerini dolduran Tyson Alualu’da çok önemli bir dördüncü hakta Stafford’ın koşarak end zone’a girmesine engel olarak topu Steelers’a geri verdi. Bu maç gösterdi ki Steelers iyi bir QB’e karşı alan savunması yaparsa yenilmesi içten bile değil. Bu nedenle ligin ikinci yarısında alan ve adam konseptlerinin karışımı bir sistem gelecektir. Tabi ki sakatların dönüşü ve havaların soğuması da Steelers’ın işini kolaylaştıracaktır.

Grubun ikinci takımı Ravens ise Perşembe akşamı maçında Miami Dolphins’i kendi evinde 40-0 ile geçti. Joe Flacco’nun takımı çok zorlamadan götürdüğü ilk devre de skor 13-0 iken Joe Flacco pas oyununda iyi coverage’a ilk hak için koştu ve geç kaymaya başlamasından ötürü Kiko Alonso’nun sert darbesi ile karşılaştı ve beyin sarsıntısı geçirdi. Maça dönemeyen Flacco’nun yerine oynayan Ryan Mallet sadece üç isabetli pas denemesi ile maçı tamamladı. İkinci devre boyunca koşan Ravens hücumu Alex Collins ile iyi bir performans gösterip bir koşu TD’ı bulurken, iki savunma TD’ı ile maçı 40-0 bitirdi. Savunma olarak eski günlere yakın bir performans ortaya koyan Ravens durumunu 4-4’e getirdi ve hala playoff umutlarını diri tuttu.

Üçüncü sırada yer alan Bengals ise ligin zayıf ekiplerinden Colts’u kendi evinde zar zor 24-23 ile mağlup etti. 243 yard ve iki TD pası ile oynayan Dalton fena işler çıkarmasa da özellikle Marlon Mack’in koşularına ve TE pozisyonundaki Jack Doyle’a çözüm üretemeyen Bengals maçın sonunda DE Carlos Dunlap’in interception’ı ile maçı kazandı. Yıldız receiver A.J. Green’i 27 yardta tutan Colts, Joe Mixon’ı da 11 seferde 18 yardta limitledi. Fakat aynı Mixon yakaladığı kısa paslarla 91 yard pas istatistiğine ulaştı. Ama bu maç Bengals için işlerin iyi gitmediğini gösteriyor. Bu maçı kaybetmiş olsalardı, Marvin Lewis’in kovulma senaryolarını konuşmaya başlardık. Son sıradaki takım Browns ise Londra’da Vikings’e 33-16 yenildi. Maça savunmasının iyi oyunu, Crowell’in iyi performansı ve ortalama QB oyunu ile giren Browns, ilk devreyi 13-12 önde tamamladı. İkinci devre Vikings savunmasına karşı etkili olamayan Browns’ın savunması da yorgunluğa yenik düştü ve Vikings maçı 33-16 kazandı. Cleveland QB’si çaylak Deshone Kizer ilk kez bir maçı top kaybı yapmadan bitirdi. Fakat Browns yine galibiyete hasret kaldı ve durumu 0-8’e geldi.

Önümüzdeki hafta Baltimore Ravens deplasmanda Tennessee Titans ile mücadele edecek. Ligin beyin sarsıntısı protokolünde olan Joe Flacco’nun bu maça yetişecektir. Fakat Titans gibi koşu savunması iyi olan bir ekibe karşı geçen haftanın parlayan yıldızı Alex Collins’in performansı belirleyici olacak. Diğer tarafta ise Miami’yi sayısız bırakan, hem koşu hem de pas oyununda çok başarılı Ravens defansının, Titans koşu hücumuna karşı neler yapacağı büyük soru işareti. Sakatlık sonrası yüzde yüze ulaşamamış Titans QB’si Marcus Mariota, güçlü Ravens savunmasına karşı pas oyunlarında dikkatli olmazsa defansif TD’lar görebiliriz. Bir de tabi ki Titans secondary’nin içler acısı hali de ibreyi Ravens tarafına çeviriyor. Ben bu maçı Ravens’ın 30-14 ile kazanacağına inanıyorum. Cincinnati Bengals ise deplasmanda ligin flaş ekiplerinden Jacksonville Jaguars ile karşı karşıya gelecek. Bengals, Bill Lasor’ın gelmesinden sonra hücumda daha iyi işler yapsa da özellikle Colts maçındaki performansları pek çok kişiyi tatmin etmedi. Özellikle Jacksonville’ın şu an ligin en iyisi olan pas defansına karşı ne yapacakları büyük sorun. Koşu olayında ise zayıf Jacksonville defansına karşı bloklama da sorun yaşayan Bengals hücum hattına büyük iş düşüyor. Bay haftasından dönen Jacksonville evinde bu maçın kesin favorisi ama Bengals savunması da Jacksonville’in tüm yükünü taşıyan RB Leonard Fournette’i durdurabilcek güçte. Maçın yakın geçeceğini ve 17-16 Jaguars’ın kazanacağını düşünüyorum.

Geçtiğimiz hafta maç tahminlerimde baya yanıldığım bir hafta oldu. Steelers – Lions maçını çok skorlu tahmin etmiş olmama rağmen iki takımda savunma olarak önemli işler çıkardı ve sonuç olarak düşük skorlu bir maç ortaya kondu. Benim tahminim 42-34 idi fakat maç 20-12 ile noktalandı. Ravens maçını ise 24-16 Dolphins kazanır demişim ama oldukça saçmalamışım. Aynı şekilde Bengals’ın fark atacağını düşünsem de Colts maçı yakın tuttu ve benim 42-10 biter dediğim maç 24-23 ile bitti. Son olarak ise Browns Vikings’e karşı sayı bulamaz ve maç 21-0 biter diye düşünmüştüm ama maç 33-16 ile noktalandı. Önümüzdeki hafta Steelers bay haftasında olduğu için AFC’nin genel resmi üzerine bir yazı yazacağım ve yine AFC Kuzey takımlarını değerlendirmeye devam edeceğim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…