Ne haftaydı ama! Daha önceki yazılarımda bu sezondan şikayet ettiğimi hatırlarsınız ancak playoff’lar şimdiye kadar fazlasıyla tatmin ediciydi ve geride kalan haftada oynanan Divisional tur maçlarında futbol zevkimiz tavan yaptı. Sonuçta her zaman NFL tarihine geçecek olaylara kolay kolay tanık olmuyorsunuz ve Vikings’in Pazar gecesi (daha doğrusu Pazartesi sabahı) yaptığı tam olarak buydu. Bu tarz maçlar izledikçe sezon hiç bitmesin istiyorsunuz fakat bir bakmışsınız ki geriye sadece üç maç kalmış. Bu kalan üç maçtan da alabileceğimiz maksimum keyfi almayı dileyerek bu hafta oynanacak konferans finallerinden bahsedelim istiyorum biraz.

Tom Brady – Peyton Manning eşleşmelerinden şikayet ettiğimiz günler henüz dün gibi değil mi? İşte bir uyarı, insan ne isteyeceğine her zaman için dikkat etmeli. En üst seviye iki quarterback’in sürekli karşılaşmasından sıkıldığımız günlerden geldiğimiz nokta gerçekten hayret verici. Bu konferans finalleri haftası daha önce hiç görmediğimiz ve alışık olmadığımız türde. Tom Brady hala yerli yerinde fakat bu sefer Super Bowl ile arasında Peyton Manning, Russell Wilson, Matt Ryan, Eli Manning gibi kendisini kanıtlamış QB’ler değil de Blake Bortles, Nick Foles ve Case Keenum gibi hangi sıfatı yükleyeceğimi bilemediğim QB’ler var. Fazla değil sadece bir sene önce böyle bir tabloyla karşılaşacağımızı iddia etseniz en iyi ihtimalle akıl hastanesine kapatılırdınız. Ancak bir konuda hata yapmayalım; bu adamlar isimsiz ve hor görülen olabilirler ancak sezon boyunca takımlarını son derece hak edilmiş bir şekilde bu noktaya kadar taşıdılar. Sen hariç Nick. Bildiğiniz üzere Nick Foles, normal sezonun bitimine üç hafta kala Eagles’ın quarterback koltuğuna oturdu ve takımın yakaladığı bu başarıyla çok da fazla bir alakası yok. Öte yandan 2013 yılında Case Keenum’ı ülkemizde ilk keşfedenlerden biri olarak (çok da zor olmasa gerek bunu başarmak) yakaladığı bu başarının beni ekstra gururlandırdığını söyleyebilirim. Blake Bortles mı? O başlı başına farklı bir hikaye, ona sonra geleceğiz.

Beyler Susun Ramsey Konuşuyor, Konuş Ramsey

Jacksonville Jaguars’ın beklenmedik bir şekilde Pittsburgh Steelers’ı elemesinin ardından gaza gelen Ramsey’in mikrofonu eline alıp yaptığı konuşmadan sonra ilk aklıma gelen şey buydu. Genç bir oyuncunun büyük bir maç kazandıktan sonra adrenalinin tavan yapması ve bunun sonucunda bir miktar saçmalaması gayet anlaşılır bir durum ama eğer bu sözlerle Tom Brady canavarını tahrik etmiş oluyorsanız biraz daha dikkatli olmalısınız. İşin ilginç yanı Ramsey’nin bu iddialarında az da olsa haklılık payı var.

Jaguars’ın Patriots karşısında favori olacağı bir paralel evren bile olduğunu zannetmiyorum ama Ramsey ve arkadaşları üst üste bir upset’e daha imza atabilir. Patriots her ne kadar rakipsiz gözükse de uzun yıllar sonra ilk defa zayıflık belirtileri gösteriyor fakat şanslılar ki bu sezon AFC, kötü haldeki Patriots’a bile rakip çıkartamayacak kadar kötüydü. Jaguars’ın bir şansa sahip olmasının en önemli faktörü ise takımın güçlü yanlarının Patriots’ın bu sezon gösterdiği zayıflıklarla eşleşmesi. Jags’in bu sezon başarıya ulaşmasındaki en önemli nedenin savunma olduğunu düşünüyorsanız tekrar düşünün. Sezon boyunca savunmayla kazandıkları maçlar olsa da buna ayak uyduracak stabil bir hücum sistemi inşa edilmese bırakın konferans finalini playoff bile hayal olurdu (bkz. Baltimore Ravens). Doug Marrone ve hücum koordinatörü Nathaniel Hackett’ın, normalde gunslinger olan ve bu özelliğin yanlış tarafında yer alan Blake Bortles’tan gayet muhafazakar bir oyuncu yaratmaları Jags’ın en büyük başarı nedenlerinden biri oldu. Jaguars hücumu üç temel üzerine kurulu; 1- Topun kıymetini bil ve topu kaybetme, 2- Tackle içi güç koşuları, 3- Play-action hücumlar. Steelers’ı 42 sayı yemelerine rağmen nasıl elediklerinin cevabı da bu üç madde. Bortles hiç top kaybı yapmadı, Fournette topu koşturmada çok etkiliydi ve pas oyununda play-action’larla sürekli topu ilerletmeyi başardılar. Eğer Patriots karşısında bir şansları olacaksa onu da bu üç madde ile başarılı şekilde kullanabilirler.

Evet, Patriots, sezonun ikinci bölümünde ligin en az sayıya izin veren savunması olmayı başararak büyük bir  dönüşüm gerçekleştirdi ancak bu hala savunmanın zayıf karnının koşu hücumu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Titans karşılaşmasında koşuyu durdurmak için ekstra motivasyon harcadılar ve bunun sonucu Titans tüm sezonun aksine etkili bir pas hücumu performansı gösterdi. Jacksonville karşısında daha dengeli olmak zorundalar çünkü karşılarında koşuyu iyi satıp play-action ve screen play’lerle bol bol yard kazanan bir takım olacak. Patriots, Titans’ı hücumda sahayı yanal olarak kullanarak kısa paslarla geçmeyi başardı. Öyle ki takımın recieving opsiyonlarında çok ön planda olmayan Danny Amendola, 11 pas ile 112 yard üretti. Titans’ın ligin en kötü kısa pas savunmasına sahip takımı olmasının da bunda payı var ve Patriots, rakibe göre oyun planı üreten en iyi takım olduğunu bu örnekte bir kez daha gösterdi. Ancak aynı taktiğin bu kez işe yaraması çok düşük bir ihtimal. Jaguars linebacker’ları Telvin Smith ve Myles Jack ligin en süratli ve mobil linebacker ikilisi. Dolayısıyla bu plan Patriots’ın avantajına çalışan bir plan olmayabilir. Tüm sezon olduğu gibi dikey pas hücumu da Patriots’ın hesabına işlemeyebilir çünkü hem Ramsey hem de Bouye, size olarak Patriots reciever’larının çok üstünde ve yetenek olarak da birebirde mağlup etmesi zor oyuncular. Geriye iki seçenek kalıyor; Rob Gronkowski ve koşu hücumu. Koşu savunması Jaguars’ın da en zayıf yanı olduğu için bu maç Patriots’ın bunu bolca kullanmasını bekliyorum ve pas hücumunda ise ana hedef Gronk olacaktır. Jaguars’ın elinde NFL’in kalanında da olduğu gibi Gronk’u savunacak bir safety yok. Gronkowski’yi durdurma konusunda sıkıntı yaşarlarsa Ramsey’i slotta bol bol izleyebiliriz.

Jaguars’ın elinde Patriots’ı yenmeye yetecek her şey bulunmasına rağmen hala çok genç bir takımlar ve Ramsey örneğinde olduğu gibi maçın havasında kendilerini kaybedip bir çok saçma hata yapmaları çok muhtemel. Karşılarında ise ligin en tecrübeli takımı olacak. İsmi her söylendiğinde Pats taraftarlarına anksiyete bozukluğu yaşatan Tom Coughlin’in Jaguars tarafında olması işleri biraz daha ilginçleştirebilir ancak yine de Jaguars, Patriots’ı yener diyecek kadar cesur hissetmiyorum kendimi.

Jeff Fısher’ı Aşağılama Bowl’u

NFC Playoff’ları beklenildiği gibi muazzam geçiyor. Hem Falcons – Eagles hem de Saints – Vikings karşılaşmalarının son topta sonuçlanmasından anlayabilirsiniz. Özellikle Vikings’in imza attığı mucizeyi anlatacak doğru kelimeleri bulabileceğimi sanmıyorum. Evet, Marcus Williams çok büyük ve sezona mal olan bir hata yapıyor fakat işin o noktaya gelmesi ve böylesine epik bir sona sahne olması bana sanki Super Bowl işareti gibi geldi. Tıpkı geçen Super Bowl’da Julian Edelman’ın akıl almaz biçimde yakaladığı pas sonrası Patriots’ın kazanacağından emin olduğum gibi. Vikings, bu olay sonrası büyük bir momentum ve güven yakalamış durumda. Şehrin Super Bowl’a ev sahipliği yapacak olması da ekstra bir motivasyon. Fakat öncelikle gururlu Eagles’ı geçmeleri gerekiyor.

Carson Wentz sakatlandıktan sonra bir anda gözden düşen Eagles, öylesine yerin dibine sokulmuştu ki first seed olarak girdikleri playoff’larda son sıradan olaya dahil olan Falcons’a karşı kendi sahalarında underdog olarak gösterildiler. İşte size motivasyonun bu oyunda ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı daha, bu olay sonrasında Eagles olayı gurur mücadelesine çevirdi ve müthiş bir çaba ile erken geri düşmelerine rağmen maçı kazandılar. Chris Long’un underdog gösterilmelerine, maç sonrası röportajında köpek maskesiyle konuşması verilen en eğlenceli cevap oldu. Ancak Super Bowl’u istiyorlarsa Vikings karşısında daha fazlasını yapmaları gerekiyor. Hücumda ligin en çok QB odaklı takımlarının başında gelen Eagles, Wentz sakatlandıktan sonra tamamen farklı bir hücum felsefesine dönüş yaptı. Nick Foles’un bir Wentz olmadığı çok açık ve maçları kazanmak için Foles’un eline bakamayacaklarını geride kalan 4 karşılaşmada gördüler. Pederson’ın Foles’tan beklediği risk almadan iyi bir gam manager olması. Hücumda artık işlerin yürüdüğü kanal üçlü running back komitesi ve yine bununla alakalı running back screen’ler. Falcons karşılaşmasına dönemlim ve Eagles’ın maça tekrar nasıl ortak olduğuna bakalım. Jay Ajayi’ye atılan bol bol screen paslar sonucu kazanılan yardlar bunun cevabı olacak. Hali hazırda çok iyi bir savunmaya sahip olan Eagles’ın hücumda olabildiğince süreyi kontrol edip savunmasını diri tutması gerekiyor.

Vikings’in ise muazzam bir ivme ile bu maça geldiğinden bahsetmiştim. Pat Shurmur’ın Dalvin Cook sakatlandıktan sonra yıldız gücünden de mahrum kalan bu mütevazı hücum takımı ile yaptıklarına imrenmemek elde değil. Geçen sezon ligin en kötülerinden olan offensive line bu sezon en efektiflerinden ve bu sayede Cook olmasa bile koşu hücumunu işletebiliyorlar. Fakat Eagles karşısında koşu oyununda aynı başarıyı sağlayacaklarından kuşkuluyum çünkü karşılarında tüm ligin en iyi koşu savunması olacak. O yüzden sezon başından beri hep bir yerde aksaması beklenen ama gitgide daha iyi olan Case Keenum’a büyük iş düşecek. Keenum’ın bu sezon gösterdiği olgun quarterback performansını anlatmak için sayfalar yetmez. Takıma ettiği liderlik inanılmaz. Topu dağıtma konusunda elit QB’lerle aşık atacak seviyelere çıkabiliyor. Özelikle son Saints karşılaşmasında Adam Thielen, Steffon Digg, Jarius Wright ve Kyle Rudolph’un reception sayıları aşağı yukarı birbirine denkti. Çoğu takımın aksine diğerlerinden daha sivrilen bir go-to guy’a sahip değiller. Bir maç Thielen öne çıkarken diğer maç Diggs öne çıkabiliyor. Bu da Vikings pas hücumunu en dengeli ve önlem alınması zor hücumlardan birisi yapıyor. Eagles onları yerden durdurabilir ve muhtemelen durduracaktır da ancak offensive line Keenum’a yeterli korumayı sağladığı sürece Vikings reciever’arıyla eşleşebilecek derin bir secondary’ye sahip değiller. Benim tahminim Vikings’in kazanacağı yönünde.

Bak az kalsın başlığı unutuyordum. Hem Case Keenum’ın hem de Nick Foles’un Rams yıllarında Jeff Fisher ile birlikte çalıştığını biliyorsunuzdur. Hatta Jeff Fisher tecrübesinden sonra bu iki isme de kariyerleri bitti gözüyle bakılıyordu. Hatta zorlarsak şu anda Keenum’ın yedeği olan Sam Bradford’ı da olaya dahil edebiliriz. Fisher abimiz Goff ve Keenum çok iyi performanslar sergilemeye başladığı zaman bir ara çıkıp onları ben geliştirdim gibi son derece komik açıklamalarda da bulunmuştu. Tabi ki kendisini ciddiye almıyoruz. Hatta bu adamların yakaladığı başarılar sonucu kendisinin artık bir daha NFL’de iş bulmaması gerektiğini düşünüyorum…